Kayıt Ol

Sehual Şehri - Kısa Hikaye

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Sehual Şehri - Kısa Hikaye
« : 28 Nisan 2008, 00:58:06 »
Çok iyi olmadığını biliyorum ancak buraya koymak istedim. Kendi yarattığım bir haritadaki bir şehir hakkında kısa bir deneme yazısı. Bir anda içimden geldiği için yazdım, aslında hiç bir planım yoktu :) o an içimden gelen oldu resmen. Harita'yı ise bir hikayemde kullanıyordum, hikayedeki şehrin ismini değiştirince mükemmel uydu. Ben daha fazla uzatmıyım en iyisi :D

Sehual büyük bir şehirdi. Ausan-Mea Döneminde büyümüştü özellikle. O zamandan beri bir kez bile değiştirilmeye ihtiyaç duyulmamış sokak taşları vardı. Geçen yüzyıllara rağmen hiçbiri sökülmemiş ya da yer değiştirmemişti.

Dev altın kaplamalı kapıdan girildiğinde, göze çarpan ilk şey, sokakların düzenliliği ve şekliydi. Bir sokağın ucunda duran bir kişi, şehirdeki sokakların üçte ikisini gözetleyebilir durumda olurmuş. Çünkü o kadar düz ve yolundan sapmaz bir şekilde yapılmışlar.

Tek ana bir cadde varmış. Bu cadde, eşkenar bir üçgen şeklinde olup, diğer sokaklar gibi dümdüzmüş. Altmış adım genişliğinde ve dört stadyum uzunluğundaymış her bir parçası bu üçgenin.

Sokağın üç köşesinden birer merdiven, ortadaki kulelerin katına çıkarmış. Bu merdicenlerden ayrılan binlerce sokak, tepenin üstüne kurulmuş diğer tüm binalara ulaşımı sağlarmış. Orta bölümde üç ana bina varmış.

İlk ve en dışta olan halka, tapınaklar halkası diye bilinir. Tam 9 tane tapınak varmış burada. Hepsi yılın başka zamanlarındaki güneş ve ayın konumlarına göre yapılmış. Hepsi yakutlarla, zümrütlerle ve yıldırımtaşlarıyla*  süslenmiş devasa kulelere sahipmişler.

İkinci halka, ortadaki halka, ikiye ayrılır; Doğu Halkası ve Batı Halkası. Doğu halkasında İmparator’un sarayı bulunur. Beş yüz gez yüksekliğinde bir saraydır o. Altın kaplamalı kuleleri vardır ve en yüksek kulesinin tepesi elmastandır. Batı halkası ise Kulelerle doludur. Bunlar her türlü eğitimi veren akademilerden, devasa kütüphanelere kadar her şeyi barındırmış.

En içteki halkada ise tek bir kule bulunur. O kule, bir efsaneye göre bu şehir kurulmadan önce bile oradadır. Bulutların üstüne kadar uzanır o kule. Şehrin kalan kısmı gibi, tepenin beyaz taşlarından yapılmıştır. Ancak altın işlemeler, kulenin en dibinden en üstüne kadar her yerinde üstün bir sanatın eseri olduğunu belli eder.

Kulenin taban genişliği yarım stadyumdur ve yükseklere gidildikçe bu kalınlık çok az azalır. Bir yerden sonra kule pek çok kuleye ayrılır. Sarmal şekilde ana kulenin etrafında binlerce kule oluşur böylelikle.

Ana kule ise bulutların üzerinde bile devam eder. Denir ki, bulutsuz bir günde oradan bakan keskin gözlü biri, birkaç bölge ötedeki orduları görebilir ama haber vermeye inene kadar ordu çoktan şehre saldırmış olur bile. Bu yüzden haberleşme teknikleri geliştirilmiştir tabi.

Dağların öbür tarafında kalmasına rağmen o kuleden deniz bile izlenirmiş efsaneye göre.

Kulenin altın kaplamalarında zaman zaman zümrüt kakmalar bulunur, uzaktan bakan bir gözlemcinin gözlerini kamaştıracak ışık oyunları yaparmış bunlar.

Ancak şehrin bu görkeminden eser kalmadı artık. Ne bu kuleler ne bir şey. Sugg Vua akınlarından sonra tüm ihtişam yok oldu, kuleler yerle bir oldu. Sokak parçalandı, surlar devrildi. Artık çok az kişi orada yaşıyor. Yaşayanlarda sefil ve aç kimseler zaten.

Artık kimse hatırlamıyor ulu Neuar Kulesinin ihtişamını, Sehual şehrinin ak merdivenlerini ve devasa surlarını…



Sifaus,
#rekt

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sehual Şehri - Kısa Hikaye
« Yanıtla #1 : 30 Nisan 2008, 17:45:50 »
Hımm.. Ya zamanlama konusunda biraz hataların var gibi. Yani, mesela "-di"li geçmiş zaman ile başlamışsın fakat ondan sonraki devam ettiğin zaman tipi duyulan geçmiş zaman "-miş" olmuş ve olay burada karışmış biraz. Buna benzer bir iki tane daha var ama sanırım bu ilk hikayelerinden o yüzden pek önemsemiyorum bu küçük hataları. Sonunu çok beğendim hikayenin çünkü ruhundan geçen duyguları bize aktarabilmişsin. Haritayıda muhteşem buldum vallaha daha önce görmüştüm sanırım ama birdaha görmek güzel oldu, tekrar ellerine sağlık... :)
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Arlinon

  • ***
  • 456
  • Rom: 14
  • Savaş ve Ateş
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sehual Şehri - Kısa Hikaye
« Yanıtla #2 : 15 Temmuz 2008, 13:49:45 »
birşey merak ettim, bu şeyhirde futbol sahası varmıymış? :D

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sehual Şehri - Kısa Hikaye
« Yanıtla #3 : 15 Temmuz 2008, 18:48:31 »
puhahaha aklıma gelmemişti :P o kadar şehirde vardır herhalde :P
#rekt