Kayıt Ol

Yazgı

Çevrimdışı Gimilzagar

  • *
  • 46
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Yazgı
« : 09 Eylül 2016, 05:20:20 »
Kasabanin biraz disinda, yosun tutmus mermer bir kaidenin uzerinde duran kapkara, puruzsuz yontunun yapicisi kimdi, ne zaman dikilmisti buraya, hic kimse bilmezdi. Ustunde tuhaf birkac sekil bulunuyordu, fakat bu isaretlerin ne manaya geldigini simdiye dek cozebilen olmamisti. Soguk kis gecelerinde, sominenin karsisinda yorgun kemiklerini isitan buyukbabalar tarafindan anlatilan hikayelerde, coktan dusmus bir medeniyete ait buyulu ve seytani bir hatira oldugu, artik yataga gitmesi gereken cocuklarin kulagina asirlardir fisildaniyorsa da, bu seyin hakikatte ne oldugu bilinmiyor.

Aslinda dedelerimiz, eskiye dair hadiselerden bahsetmeye pek de hevesli sayilmazlar ve bu nedenle kasabadaki insanlar, onlara en ilkel korkularini hatirlatan bu tuhaf kalintiya hic yanasmiyor. Oysa ben, cocuklugumdan beri, zamana ve tabiata direnen bu abideyi, meyve bahcelerini cevreleyen duvarlara oturup seyreder, onu uzaktan da olsa gorme firsatina erisebilmek icin saatlerce kirda gezinirim.

Kasabamizin sosesi, koruyu dolanarak nehre varir. Ucsuz bucaksiz bugday tarlalari, sessiz hoyukler, sosenin solundadir; sag tarafinda vahsi, moraran tepeler, tepelerin dibinde bakir, los camliklar, ulu agaclarin ortasindaki aciklikta ise O vardir.

Bu sene guz erken geldi. Camlikta aciyla inleyen ruzgari, damlara hevesle carpan damlalari isitiyorum.

Beni cagiriyor.

Toprak yoldan, kasaba tarafindan Baba'nin telasli sesi yukseliyor.

O, yagmurun altinda islanmis. Saf bir maden gibi pirildiyor. Gunesin sactigi dost isiga benzemiyor; atesin karanlikta ansizin belirip gunaha davet eden hasin ve lanetli isiltisi bu.

Herkesin unuttugu, mermerin kalbinden fiskiran kara yontu...

Ellerimi soguk, metalik simgelerin uzerinde gezdiriyorum urkuyle. O an kutsal bir isik seli, suyun altinda cagildiyor. Vucudumun muthis bir kuvvet ve istirap dalgasiyla sarmalandigini duydugumda "Hos geldin." diyor bana. Kizaran etin kokusu. Cizirti. Kan.

"Ben, Deeper Deeper Blue."
"Aye! I am a poet and upon my tomb
Shall maidens scatter rose leaves
And men myrtles, ere the night
Slays day with her dark sword."