Kayıt Ol

Ateş Çemberi

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ateş Çemberi
« : 15 Nisan 2012, 14:40:58 »
Ateş Çemberi


Hepsi de merkezin çekim kuvvetine kapılmış zerrecikler gibiydi kaotik evrenlerinde. Tanrı, düz çizgiyi büküp bir çember yapmıştı ve insanlar ne zaman yolun sonu deseler yeni başlamış oldular. Onların hatası; girdabı görmezden gelip, labirentte olduklarını sanmalarıydı aslında. Bu kısır döngüden kaçmak isteyen çok olduysa da, ancak birkaçı delirmeden oradan kurtulabilecek kadar şanslıydı.

Ateş çemberinden kaçanlar ikinci kapının önünde toplandılar. Bekçi, katatonik halinden uyandı ve gelen buyruk üzerine ikinci kapıyı aşındıranlar için geçidin kapılarını araladı. Kapı açılır açılmaz, bir esans vurdu girenlerin burunlarına. Cinnete çağrı, kabul gördü.

Böylece etler oluklar halinde akın etmeye başladılar meydana. Kadın, tadını alanları bekliyordu her zamanki yerinde. Gelenleri görünce kıvılcımlı dudakları kıvrıldı, bir gülümseme oluştu yüzünde.

Onun küstah ve aldatıcı güzelliği saklı cennetleri vaat ediyordu bakanların gözlerine. Öyle müthiş bir aşk ve tutku yaratırdı ki görüntüsü, kapılan memduh güçsüz bir iradeye sahip ise, birkaç kısa saniyesini alırdı aklını yitirmesi. Bu biçareler bazen erirlerdi ihtirastan, bazen yalnızca çürüyene kadar donup kalır.

Güçlü olanlar bile kadının yarattığı şehvâni güdümlemelerden kolayca sıyrılamazlardı. En büyük günahlara azmettirici olan kadının o zehirli sözlerine itibar etmek, en aklıselim insanların bile karşı koyamayacağı bir şeydi.

Kupa Kızı, önce çılgın göz bebeklerini tutuşturdu. Etler kavrularak hunharca katledilmişti bir kez daha. Yükselmiş kül tabakalarının üzerinde tüten dumanlar yeni ruhlar yarattı ve o ruhlar başka yandaşlar bulmak maksadıyla dünyaya, geçmişin başladığı yere döndüler.

Kenarda, oldukça tenha bir noktada, memduhlardan teki eliyle burnunu kapamıştı. Esansı yok saymakta ısrar eden adamın alev almadığı görülünce, önüne sergüzeştini getiri verdiler. Kitap, hava kadar hafifti amma, sayfaları da kurşun misali ağır.

Burada her şey Kupa Kızı’nın tekelinde idi. Kitaba bakıp, bir açık bulmaya çalıştı. Ne de olsa onu reddeden bir erkek, var olamazdı. Hakkında aranılan bulunamayınca, yaratıcının huzuruna çağırıldı adam.

Biz insanoğlunu böyle yaratmadık buyurdu Tanrı. Biz, seni güdülerinle yoğurduk. Şehvetle şerbetlendirdik…

“Bir kız sevdim ki, buralardadır. Onun için geldim.” dedi o da karşılık olarak.

Bir kız sevdin ki, ikinci kapıda; şehvet kapısında aranır, bulunur…

“Derdim de budur.” diye diretti adam. “İkinci kapıyı birlikte hak ettik biz, neden birlikte girmeyiz?”