Kayıt Ol

Aykırılar

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Aykırılar
« : 26 Mart 2011, 17:48:25 »
Giriş

 Delikanlı bir handaydı. Bugün okuldaki izin günleriydi ve o ilk iş olarak şarap içmeye gitmişti. İki arkadaşı –özellikle Hasan- tarafından onun içki düşkünlüğü çok eleştiriliyordu ama Ömer bunu pek de umursamıyordu. Daha önce bundan daha güzel bir tat olmamıştı ağzında. Daha tatlı bir his yayılmamıştı ruhunda.
Daha da içerdi ama halletmesi gereken işleri vardı; artık kalkmalıydı. Masaya üç tane gümüş sikke attı. Ayağa kalkıp pazara doğru yürümeye başladı. Daha kapıdan çıkarken acaba geri dönüp bir bardak daha mı içse diye düşünüyordu. Bir bardak daha… Bir bardak daha… Silkinip kendine geldi. Yaklaşık bir küp şarap da içmiş olsa, sarhoş değildi.
Karanlık ortamdan aydınlığa çıkan herkes gibi, onun da ilk anda gözleri kamaştı. Yüzünü buruşturup yürümeye devam etti. Biraz hızlı yürüyordu, ne Ali’nin ne de Hasan’ın kendisini görmesini istemiyordu. Bir süre sonra Otacılar Çarşısına geldi. Nanenin ve başka baharatların keskin kokusu gözlerini yaşartmış, genzini yakmıştı. Hafifçe bir şeyler mırıldanınca tatlı esintiler bir anlığına yüzünü okşadı. Ama işe yaramış, giderken kokuyu da götürmüştü. Böylece delikanlı, daha rahat yürüyebildi.
Bağrışan ve pazarlık yapan insanların arasından geçip her zaman alışveriş yaptığı tezgâha geldi.
“Üç avuç kuru gül yaprağı, beyaz olsun. Dört-beş tane güvercin tüyü.” Sonra öne doğru eğilip adamla mesafesini iyice azalttı. “Bir testi de boğa kanı.” Diye fısıldadı usulca. Tezgahtarın kaşları çattı ama bir şey demedi. Gül yapraklarını bir keseye koydu, tüyleri de ufak bir sicimle bağladı. Tezgahın altından aldığı ufak bir testiyle beraber, küçük keten bir torbaya dikkatlice koydu. Ağzını bir iple büzüp Ömer’e uzattı. Genç adam para kesesinden yedi gümüş sikke çıkarıp tezgaha koydu. Başıyla bir selam verip oradan ayrıldı.

[/size]
Spoiler: Göster
Hikaye Ömer Hayyam, Nizamümülk ve Hasan Sabbah ile ilgili. Nizamümülk'ün ön adı Ali'dir. Pek bilinmediği için yazmayı uygun gördüm.


Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: ...
« Yanıtla #1 : 26 Mart 2011, 17:56:13 »
Seçtiğin konu çok ilgi çekici ve güzel bir noktadan başladın gibi fakat bir şey soracağım, boğa kanını almadan mı gitti Ömer?
May the force, be with you.

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: ...
« Yanıtla #2 : 26 Mart 2011, 17:57:48 »
"herşeyi küçük, keten bir torabaya koydu." Kısmındaki herşeye dikkatini çekerim :)

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: ...
« Yanıtla #3 : 26 Mart 2011, 17:59:44 »
Fakat, diğer iki 'şeyi' nasıl verdiğini anlatıp, boğa kanını nasıl verdiğini anlatmaman akışı bozdu bence.
May the force, be with you.

Çevrimdışı Legend

  • ***
  • 590
  • Rom: 18
  • I write because your wrong
    • Profili Görüntüle
Ynt: ...
« Yanıtla #4 : 26 Mart 2011, 18:04:08 »
İlginç geldi...Ömer Hayyam'ın Mutezili olduğunu biliyordum ama şarapçı olduğunu bilmiyordum.Şu ünlü okul yıllarıyla ilgili bir öykü olacak sanırım.Haydi hayırlısı.Kalemin dert görmesin.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: ...
« Yanıtla #5 : 26 Mart 2011, 18:07:07 »
İlginç geldi...Ömer Hayyam'ın Mutezili olduğunu biliyordum ama şarapçı olduğunu bilmiyordum.Şu ünlü okul yıllarıyla ilgili bir öykü olacak sanırım.Haydi hayırlısı.Kalemin dert görmesin.

Tanrı, cennette şarap içeceksin, der;
Aynı Tanrı nasıl şarabı haram eder?
Hamza, bir Arab'ın devesini öldürmüş:
Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber.

Demiştir Ömer Hayyam. Tabi ki şarabı sever =)
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #6 : 26 Mart 2011, 18:16:45 »
Kimileri de der ki, Hayyam aslında şarabı, karıyı kızı sembol olarak kullanmış da aslında içmezmiş. Sadece rivayet, gerçeği nedir bilmem.
May the force, be with you.

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #7 : 26 Mart 2011, 18:17:31 »
@Wandarer, değiştirdim orayı.

@Azuroth, adam şarapçının alasıydı :D Hatta en iyi şiirlerini şarap içerken yazmıştır derler :)

Teşekkürler okuduğunuz için :)

Çevrimdışı Legend

  • ***
  • 590
  • Rom: 18
  • I write because your wrong
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #8 : 26 Mart 2011, 18:26:48 »
Tabi ki şarabı sever =)

@Azuroth, adam şarapçının alasıydı :D Hatta en iyi şiirlerini şarap içerken yazmıştır derler :)

Teşekkürler öğrenmiş oldum.

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #9 : 26 Mart 2011, 18:35:06 »
Üzerinde tartışılmaya değer bir konu bu üçlünün hayatları. Birbirleriyle olan uyum(-suzluk)larını birçok kitapta fark etmiştim. Umarım başarılı bir hikâye olur Vega. :)
Ayrıca Nizamümülk'ün "Nizamülmük" diye yazıldığını sanıyordum.
Ömer Hayyam'ın eşsiz rubailerine ulaşmak bir tık ötede. Rubailere ulaşmak için buraya tıklayın. (Biraz reklam gibi oldu :) )
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #10 : 26 Mart 2011, 18:37:52 »
   Tek sorun; bu fantastik bir öykü değil. Düşler limanında olmalıydı.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #11 : 26 Mart 2011, 18:38:57 »
  Tek sorun; bu fantastik bir öykü değil. Düşler limanında olmalıydı.

Bildiğim kadarıyla devamı fantastik olacak.

Üzerinde tartışılmaya değer bir konu bu üçlünün hayatları. Birbirleriyle olan uyum(-suzluk)larını birçok kitapta fark etmiştim. Umarım başarılı bir hikâye olur Vega. :)
Ayrıca Nizamümülk'ün "Nizamülmük" diye yazıldığını sanıyordum.
Ömer Hayyam'ın eşsiz rubailerine ulaşmak bir tık ötede. Rubailere ulaşmak için buraya tıklayın. (Biraz reklam gibi oldu :) )


Nizamülmük de değil 'Nizamülmülk" doğrusu :)
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #12 : 26 Mart 2011, 18:40:30 »
   Tek sorun; bu fantastik bir öykü değil. Düşler limanında olmalıydı.
Yok yok fantastik. Ömer'in kokuyu gidermek için o esintileri çağırdığını unutmayalım :D İleride bayağı fantastik olacak öykü :)

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Aykırılar
« Yanıtla #13 : 26 Mart 2011, 20:49:48 »
   Tek sorun; bu fantastik bir öykü değil. Düşler limanında olmalıydı.

Bildiğim kadarıyla devamı fantastik olacak.

Üzerinde tartışılmaya değer bir konu bu üçlünün hayatları. Birbirleriyle olan uyum(-suzluk)larını birçok kitapta fark etmiştim. Umarım başarılı bir hikâye olur Vega. :)
Ayrıca Nizamümülk'ün "Nizamülmük" diye yazıldığını sanıyordum.
Ömer Hayyam'ın eşsiz rubailerine ulaşmak bir tık ötede. Rubailere ulaşmak için buraya tıklayın. (Biraz reklam gibi oldu :) )


Nizamülmük de değil 'Nizamülmülk" doğrusu :)


Doğrusunu yazacağım diye bende yanlış kullandım. Klavyenin azizliği :)
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake