Kayıt Ol

Craf

Çevrimdışı Death Symbol

  • **
  • 67
  • Rom: 0
  • Dare to...
    • Profili Görüntüle
Craf
« : 01 Mart 2013, 00:47:16 »
Craf / Bölüm 1 - Ejderha

“Açıkça fark edilebiliyor ki insanlar hemcinslerini önyargılarına alet etmek için çaba sarf ederlerken, mantık çizgilerini bir kenara iteliyorlar. İnsanlar ruhları gereği saldırgandırlar ve birilerine saldırabilmek için din(ler)i kılıf olarak kullanırlar.” Şeklinde düşünüyordu Tanrı. Ya da Craf halkı yüzyıllar önce Tanrı’nın bu şekilde düşündüğünü kabul etmişlerdi ve bir dine inanmaktan vazgeçmişlerdi, sadece Tanrı’nın varlığına inanıyorlardı ve ona tapmaya gerek de duymuyorlardı. Tanrı gerçekten de buna benzer bir şeyi düşünüyordu ama onun ne düşündüğünü bildiğini iddia eden Craf halkını küstah olarak kabul ediyordu. İşin en kötü kısmı, ‘O’nun ne düşündüğünü bilebilecek kadar kendini zeki zanneden Craf halkının küstahlığı değil, birkaç asırdır buna inanmalarıydı. Sanki Tanrı, yüzyıllarca aynı şeyi düşünebilecek kadar sığ beyinliymiş gibi. Yani, çifte küstahlık.

Yine de yarattığı canlılar içinde yaşamayı en çok becerebilen insanlardı ve Tanrı da bunun farkındaydı. Üremeye bir zevk gözüyle bakan insanlar vardı belki ama aşka inananları da vardı. Bkz: Dünya. Hırsız çeteleri vardır belki ama polis kurumları da vardır. Her yıl yeni grip virüsleri üretip aşı satmaya çalışan bilim adamları vardır belki ama sırf yardım etmek için uğraşan doktorlar da vardır. İnsanlar bir şekilde kötülükle iyilik arasında bir denge oluşturdular, ki bu takdir edilmeli.

Craf bir gezegendi. Dünya’dan çok uzaktaydı ve orada da insanlar yaşıyordu, diğer hayvanlar da tabi ve daha da fazlası. Tanrı, evrenin sadece iki noktasında canlıların yaşayabileceği bir ortam hazırlamıştı çünkü bir üçüncüye daha katlanamazdı. Dünya’da olan bitene müdahale etmekten vazgeçeli uzun zaman olmuştu. Onun bile aklının eremeyeceği kötülükte şeyler icat edilmişti. Silahlar ve diğer şeyler örneğin. Onlara güvendiği için sihir yapmalarına olanak tanıdığı zamanları hatırlıyordu. Sihir yapma gücüne sahip olmayanlar cadı mahkemeleri kurup hepsini yok etmişti. Dünya’da yaşayan insanlar kıskançtı, kötüydü ve sıkıcıydı. Sonunda onları izlemekten bile vazgeçmiş, kendini Craf’a adamıştı.

Craf’da da dinler vardı ama bunun savaş dışında bir şey getirmediğini anlayıp uzaklaşmışlardı. Tanrı bunu takdir ediyordu, evet. Kendisine tapmalarını da gülünç buluyordu zaten. Bu sanki rüşvet verirmiş gibi bir yanılsamaya neden olurdu hep. “Biz sana tapalım, sen de bize istediğimizi ver.” Gibi. Bu iğrençti.

Craf’da şehirleşme yoktu. Fabrikalar ya da silahlar da yoktu. Para gibi saçma salak bir icat da yoktu. Orada işler yardımlaşma ve takasla yürürdü. Teknoloji yoktu ama sihir vardı. Sihir ise, sadece yeterince zeki olanlar tarafından yapılırdı, ya da yeterince isteyenler tarafından. Ama hiçbiri Dünya’lıların bir taraflarından uydurduğu saçma filmlerdeki kadar yapmacık da değildi. Sihir yapanlar asla gezegene hükmedebilecek kadar güçlü olamazdı ve sihir yapmak asla basit de olamazdı. Tabi sihir kelimesi Dünya’da geçerliydi. Craf’dakiler buna ‘Teknik’ derdi.

Küstah olsalar da Craf halkı bin kat daha iyiydi. Eşcinselleri dışlamıyorlardı örneğin. Hatta bu Craf gezegeninde normal mi anormal mi olduğu tartışılamayacak kadar normal bir durumdu. Orada kimse porno çekmiyordu. Hırsızlar ve katiller elbette vardı ama bunlar maddi dengesizliklerden değil zihinsel dengesizliklerden olurdu. Kurdukları sisteme isim verme gibi bir saçmalıkla da uğraşmamışlardı. Kurulan bu düzeni aykırı görebilecek kadar beyinsiz birileri de hiç çıkmamıştı. Kendi kişisel hatalarını topluma yıkacak kadar kalitesiz değildi zira hiçbiri.

Ve Tanrı’nın bir yandan Lahmacun yiyip diğer yandan sıkılarak olayları izlediği bir sırada aklına bir fikir geldi. Dünya’da ilk kez Çinlilerin uydurup taptıkları ve çok daha sonra diğerlerinin sinema ve kitap sektöründe kullandıkları ve ejderha adı verilen yaratıklardan yaratıp her iki gezegene de birkaç yüz tane yollamalası nelere sebep olurdu acaba?

Kıkırdadı ve bir lahmacun daha sardı.
'cos everybody hurts, sometimes.

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Craf
« Yanıtla #1 : 02 Mart 2013, 16:45:31 »
Alıntı
Açıkça fark edilebiliyor ki insanlar hemcinslerini önyargılarına alet etmek için çaba sarf ederlerken, mantık çizgilerini bir kenara iteliyorlar. İnsanlar ruhları gereği saldırgandırlar ve birilerine saldırabilmek için din(ler)i kılıf olarak kullanırlar.” Şeklinde düşünüyordu Tanrı.
Merhabalar. Öncelikle bu tanrı için basit bir düşünce gibi geldi bana. Hikayeyi okumaya başlayınca ilk bir önyargı oluşturuyor ama daha sonra hikayenin geri kalanında bunun küstahça bir düşünce olduğunu ve Craf halkı tarafından düşünüldüğünü anlatıyorsunuz. Bana göre okuyucuyu hikayeye önyargıyla başlatmak olumsuzluk getirir :).
Alıntı
Tanrı, evrenin sadece iki noktasında canlıların yaşayabileceği bir ortam hazırlamıştı çünkü bir üçüncüye daha katlanamazdı.
Tabi hikaye yazarken kendi dünyanızı ortaya koyuyorsunuz bu sizin düşünceleriniz ama tanrı gibi bir varlık bence daha yüce olmalı.

Alıntı
Ve Tanrı’nın bir yandan Lahmacun yiyip diğer yandan sıkılarak olayları izlediği bir sırada aklına bir fikir geldi.
Daha sonra kıkırdayıp bir lahmacun daha saran bu tanrı olsa olsa 7 yaşındaki afacan bir çocuktur herhalde  :).

Genel olarak baktığımızda hikaye güzel bir kurguya sahip. İmladan pek anlamam ama ben imlanızı düzgün buldum.
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Craf
« Yanıtla #2 : 03 Mart 2013, 03:37:01 »
Tanrı'nın nasıl düşüneceğini bildiklerini sanıyorlar diye Craf halkını küstah olarak nitelendiriyorsun, hemen ardından

Sanki Tanrı, yüzyıllarca aynı şeyi düşünebilecek kadar sığ beyinliymiş gibi.

diyerek aynı hatayı sen yapıyorsun. Hatta öykü boyunca da Tanrı'nın nasıl düşündüğünü sanki anlatıcı biliyormuş gibi bir küstahlık var.

Tanrı'nın nasıl düşündüğünü bilmiyorum ama senin gibi düşünmediğini düşünüyorum. Okuduğum en başarısız ütopyalardan biriydi.
May the force, be with you.

Çevrimdışı Death Symbol

  • **
  • 67
  • Rom: 0
  • Dare to...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Craf
« Yanıtla #3 : 03 Mart 2013, 12:30:15 »
@Wanderer: Bunun bir ütopya olduğunu düşünmeni istemem. Zira kendi düşüncelerimi yazıya katmışım gibi bir önyargı oluşmuşsa bunu aşmak lazım. Tanrı'nın ne düşündüğünü ben bilemem. Ne düşündüğünü biliyorum da diyemem, lakin, ne düşünmesi gerektiğini sorgulayabilirim. Sen de yapabilirsin. Aslında, herkes yapabilir.

@BerkeB: Okuyup yorumladığınız için teşekkürler.
'cos everybody hurts, sometimes.