Kayıt Ol

Denizden Gelen Sesler: Bölüm On

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Beş
« Yanıtla #30 : 23 Mayıs 2010, 14:03:06 »
Beyza biliyor musun bir zamanlar kahramanının ismi "Marte" olan bir hikâye okurdum. İsmi de "Denizden Gelen Sesler"'di galiba. Ama artık yazarı konuyu unutmuş sanırım yeni bölümlerini eklemiyor. Acaba bu konu da senin bir bilgin var mıydı ;)

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Beş
« Yanıtla #31 : 23 Mayıs 2010, 17:19:35 »
valla suç bende değil berrecim. :üü Suç sınavların.İki hafta daha müddet sonra söz üç bölüm birden koyacağım  :blink
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Beş
« Yanıtla #32 : 24 Mayıs 2010, 17:19:40 »
valla suç bende değil berrecim. :üü Suç sınavların.İki hafta daha müddet sonra söz üç bölüm birden koyacağım  :blink
Peki, o zamana ben de Sbs'ye girmiş olurum rahat rahat okurum ''üç'' bölümü ;)

Çevrimdışı wildgirl_3

  • **
  • 55
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Beş
« Yanıtla #33 : 28 Mayıs 2010, 21:48:10 »
Peki, o zamana ben de Sbs'ye girmiş olurum rahat rahat okurum ''üç'' bölümü ;)

Evet, rahat rahat okuruz :)
berre, sanada çok teşekkür ederim, benim yapamadığımı yaptırdın, Beyza üç bölüm eklemek zorunda ;D

Keşke hep yanımda olsanız bi'tanelerim!

Çevrimdışı wildgirl_3

  • **
  • 55
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Beş
« Yanıtla #34 : 05 Haziran 2010, 18:07:03 »
Beyza artık hiç kaçışın yok ;D SBS bitti ve mazaretin kalmadı :) Üç bölüm birden eklemek zorundasın ;D

Keşke hep yanımda olsanız bi'tanelerim!

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler: Bölüm Altı
« Yanıtla #35 : 05 Haziran 2010, 21:02:53 »
Bölüm Altı

"Ah Marte seni aptal! "

Marte kendini daha önce de ziyaret ettiği o bankın üzerinde buldu yanında da tabi ki Rosine vardı.Kız yemyeşil gözlerini kısıp, kızgınlık dolu bir bakış atarak onu selamlamayı tercih etmişti.Marte gözlerini kızdan alamıyordu.

"Sana kaç dediğimde kaçmalıydın.Sırf o aptal keçi inadın yüzünden kendini de, o küçük çocuğu da tehlike çukurunda beline kadar balçığa batmış bir durumda bıraktın.Bravo sana, son zamanlardaki performansın destansıydı."

Marte gözlerini kırpıştırıp, Rosine'le geçirdiği o güzel günlerin hayalinden kendini kurtararak kıza en iyi küskün bakışını attı.
 
"Ne güzel bir karşılama.Bakıyorum hiç özlenmemişim."

"Böyle ihtiyatsızlıklar yapmaya devam edersen seni özlememe gerek kalmayacak.Direkt yanımda bulacağım."

"Hadi ama yapma o adamın orada oluşuna çok şaşırmıştım.O katliamdan sağ kurtulması çok ilginç."

"Hala anlamıyor musun Marte o bir piyondu."

"Nasıl yani?"

"Knuckturn onu bilerek sağ bıraktı.Biraz dönekçe yalvarmaları için, biraz da kendi menfaatleri için onu sağ bıraktı.

"Beni bulmak için mi?"

"Tamamen değil. Senin üzerinden bana ulaşmayı planlıyordu.Bilgin olduğunu düşünüyordu.Hem yaptığı onca katliamdan kendi isteği dışında bir tek sen sağ çıkabildin.Bunun onuruna leke sürmesinden korkuyordu."

"Sana ulaşmayı mı planlıyordu? Senin hakkında ne biliyor olduğumu düşünüyordu ki? Ne bilgisi bu?"

"Şey önemli bir şey değil."
Marte kızın telaşlı, bir şeyler saklamaya çalışan insanlara özgü davranışlarını gördü.Biraz daha diretti.

"Rosine bana gerçekleri anlatmalısın.Nasıl bir bilgiydi ki bu Knukturn bu kadar zahmete katlanıyor?"

Rosine başını net bir şekilde iki yana salladı.

"Hayır olmaz Marte.Bu seni daha fazla belaya bulaştırır.Bilgisizlik şu durumda en iyisi.Zamanı gelince öğreneceksin.O zaman yakındır.Fakat şu anda sen Knuckturn'un elindeyken sana bu bilgileri vermek akılsızlık olur.O bir işkence uzmanıdır.Artık gidip gerçeklerle yüzleşmek zorundasın.Zor olacağını biliyorum fakat benim için dayan.Elimden gelen bir şey yok.En az senin kadar acı çektiğimi unutma ve kendine dikkat et."

Marte hüzünlü bir edayla atıldı.

"Bu kadar az şey bilirken ve görünmez bir yolda yürümeye çalışırken mert kalmak kolay olmayacak.Ancak şunu bil senin için her şeyi yaparım.Ya da yapardım.Fakat seni kurtaramadım."

Genç adamın başı utanç ve üzüntüyle öne düştü.Rosine Marte'nin çenesini tütüp kaldırdı.Gözlerini adamın gözlerine sabitledi.

"Artık kendini suçlamaktan vazgeç.Kaderi durduramazdın. Bunun yerine benim için hayatta kal.Senden istediğim son bir şey var.Knuckturn'dan kurtul ve Marine Adaları'na git.Gerçekleri orada bulacaksın."

Marte kızın elinin sıcaklığını son kez duyumsadı.Etrafı kararıp da koyu karanlığın içinde düşerken aklında hala o kız vardı.

Not=Berre'cim ve Su'cum diğer iki bölüm için yarını bekleyin.Yorgunluktan klavyeyi zor görüyorum.Eğer yorgunluktan ölürsem yazacak biri kalmaz ;D
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Altı
« Yanıtla #36 : 06 Haziran 2010, 17:51:32 »
Ooo...Marte'nin ara ara Rosine'nin yanına uğraması iyi oluyor. Kız zeki işte fikir veriyor bizim oğlana. Yalnız ben Knukturn'un kim olduğunu pek anlamadım. Bir öğrensem iyi olacak.

Ve artık Beyza sende yorgunluğunu atlattığın zaman eklersin yeni bölümlerini ;)

Çevrimdışı wildgirl_3

  • **
  • 55
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Altı
« Yanıtla #37 : 06 Haziran 2010, 18:05:34 »
Çok güzel bir bölüm olmuş Beyza, ellerine sağlık :clap Knucturn iyice aşmış kendini ama hesabın ne olduğunu anlamadım ben :) Neyse yakında (yarın) öğreniriz. Kaçamak yapmak yok ama üç bölüm ;D

Keşke hep yanımda olsanız bi'tanelerim!

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Altı
« Yanıtla #38 : 07 Haziran 2010, 18:49:44 »
Hmm, bu başlıklardaki bölüm 5 bölüm 6 gibi yazılardan korkup okumamaya son vermem gerekiyor. Bayağı iyi hikayeleri kaçırıyormuşum.

İşkenceyle dolu bir bölüm gelecek gibi, sabırsızlandım şimdi  :P

Gerçekten güzel bir hikaye olmuş, korsanlar hep iligimi çekmişlerdir zaten. Okurken denizin kokusunu alabildiğimiz bir yazı yazmışsın, tebrik ederim ve takipçinim.  :)
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler: Bölüm Yedi
« Yanıtla #39 : 07 Haziran 2010, 21:53:44 »
Bölüm Yedi

Knuckturn, kaptan kamarasında, titrek bir mumun altında, huzursuzca dünya haritasını inceliyordu.Pergelinin açısını biraz daha büyütüp, harita üzerinde yeni bir atılım yaptı.Griye kaçan siyah sakalları ufak bir örgü şeklinde çenesinin altında toplanmıştı.Yüzündeki sayısız yara izi ve çenesinden kopmuşa benzeyan ufak bir et parçasının bıraktığı çukur şeklindeki iz, ona vahşi bir hava veriyordu.Okyanus gibi değişken bir renge sahip gözleri dikkatle haritanın üzerine dikilmişti.

Kapının çekingen bir edayla çalınması, onu dikkatini verdiği işten ayırdı."Ne var!" diye kükredi kapıya doğru.Kapı yavaşça aralandı.İçeri kuzguni saçları pislikle kaplı, korkudan dişleri birbirine vuran cılız bir adam girdi.Konuşurken sesi titriyordu.

"Çok özür di-dilerim kaptan.Önemli bir mevzu ol-olmasa sizi rahatsız etmezdim.Az önce gönderdiğiniz avcı geri döndü.Adamı bulmuş.Bi-bir de yanında küçük bir velet daha varmış.Küçük sarı bir maymuna benziyor.İkisini de zindanlara götürmüşler.Avcı parasını almak için sizi bekliyor."

Knuckturn'un gözleri parladı.Sonunda istediği şeyle ilgili önemli bir ip ucuna ulaşmıştı.Kapının yanında korkuyla dikilen adama baktı.

"Tamam.Avcıyı biraz beklet.Birazdan geleceğim.

Adam başını sallayıp dışarı çıktı.Knuckturn masanın başından kalktı.Pergeli katladı, mürekkebinin kapağını kapadı ve notlarını derledi.Yavaş adımlarla kamarasını balkonuna doğru yürüdü.Temiz, serin ve içinde ağırlıklı olarak tuz kokusu barındıran haylaz bir meltem yer yer grileşmiş siyah saçlarını okşuyordu.Gecenin karanlığı hüzünlü okyanusun üzerine çökmüştü.Knuckturn hatıralar dört bir yanını sararken hafifçe gözlerini kapadı.

Bir zamanlar mutlu bir adamdı, zengindi, hırslı bir askerdi. Mükemmel bir karısı ve kendisini çok seven dostları vardı.Fakat çok kibirliydi.Kendisini şu anda bulunduğu karanlık çukura sürükleyen de bu kibiriydi.Başına felaket üzerine felaket gelmeye başladı.

Orduda üst rütbelerdeyken, kendisine verilen stratejik önme sahip bir emri yerine getirmediği ve kibirle kendi yöntemlerini uyguladığı için koca bir orduyu telef etmişti. Ordudan kovuldu ve beş parasız kaldı. Karısı sefalet içindeki yaşamlarına dayanamayıp kollarında öldü.Dostları onu unuttu.Yıkımıyla baş başa kaldığında delirdi.Oturduğu evi ateşe verip kaçtı.Limandan bir gemi çalıp içindeki bütün tayfayı kılçtan geçirdi.Denize açıldı ve kendine en cani denizcilerden oluşan bir mürettebat oluşturdu. O gün bu gündür denizlerin korkunç efendisiydi.

Yıldızlı gök yüzüne bakarken deli olduğunu kendisinin de kabul ettiğini düşünüyordu.Kendisini yıkıma sürükleyecek kadar deli.Bu hayatta korktuğu tek şey vardı o da ölmek.Karısıyla yüzleşmek onun ebedi korkusuydu.Yıllardır ölümsüzlüğün formülünü arıyordu.Şimdi aşağıda, zindanlarına hapsedilmiş delikanlı onu nihai hedefine bir adım daha yakalaştıracaktı.Bunu düşünürken canice gülümsedi.

Balkona arkasını döndü ve ölçülü adımlarla sade döşenmiş kamarasından çıktı.Güverte adamlarla doluydu. Kimi sarhoş bir şekilde kahkahalar atıp eğleniyordu, kimi de bir köşede gruplaşmış olarak oturuyordu.Knuckturn'un geldiğini gördüklerinde gürültü anında kesildi.Sarhoş olanla bile ölümün kokusunu alacak kadar kendindeydi.Knuckturn güvertenin ortasında duran, yaşlı adama doğru yürüdü.

"Merhaba avcı."
"Merhaba kaptan."
"Görevini başarıyla tamamlamışsın.Görülmedin değil mi?"
"Hayır efendim.Çocukla delikanlıyı yakaladıktan sonra yemi öldürdüm."
"İyi..."
"Ücretimi almak için geldim."
"Ah evet ücretin..."

Knuckturn'un gözlerindeki canice bakışı gören tayfalar hemen sindiler.Avcı hala beklenti içinde dikiliyordu.Ne de olsa bu bakışı tanımıyordu.Ay ışığı keskin bir hançeri aydınlattı.Saniyeler içinde avcı kalbinin üstüne saplanmış  hançere şaşkınlıkla bakarak sallanıyordu.Knuckturn adamı yakasından yakalayıp kulağına fısıldadı.

"Eğer bizimle biraz daha kalabilseydin sana bir korsandan ücret istemenin tehlikelerini anlatırdım.Fakat belli ki bir randevun var.Ölümle..."

Avcı yere yığıldı.Knuckturn adama tiksintiyle bakıp tayfalara seslendi.
"Temizleyin şunu!"

Sonra da dönüp kel, ince yapılı bir adama yanına gelmesini işaret etti.Adam yaklaşınca konuşmaya başladı.

"Aletlerini hazırla doktor.Yarın onlara ihtiyacın olacak."
Kel adam memnuniyetle başını sallayıp geri çekildi.

Knuckturn aklında yarınla ilgili planlarıyla gecenin gölgelerine karıştı.

Not:Sonraki bölüm yarın. Ben sözüm tutarım ;)
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Yedi
« Yanıtla #40 : 08 Haziran 2010, 18:58:19 »
Aletler mi? Neler oluyor orada?
Bugün yarın oldu bu arada (ne kadar saçama bir cümle kurdum:P)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Yedi
« Yanıtla #41 : 09 Haziran 2010, 14:07:15 »
Geç yorum için özür... Ne zamandır okuyacağım diyorum ama bir türlü fırsat bulamıyorum. Okunacak çok hikaye ama ayrılacak az zaman var maalesef.

Genel olarak baktığımda oldukça keyifli ve güzel ilerleyen bir hikayen var. Keyifle okudum. Özellikle de betimlemeler ve akıcılık konusunda oldukça iyisin.

Takıldığım bir-iki nokta olmadı değil elbette. Örneğin mikro-dalga fırın benzetmesi... Konusu korsanlar olan ve o zaman diliminde geçen bir hikayede böylesine modern bir cihazla ilgili bir betimlemenin olması beni rahatsız etti. Daha farklı, o döneme daha ait bir şey kullanılabilirdi. "Rom fıçısına tıkılmış bir kurbağa" gibi...

İkinci bölüm için ise çok daha farklı, biraz daha fantastik bir şeyler beklemiştim açıkçası... Ak sakallı bir bilge, bir deniz tanrısı ya da ne bileyim su perisi gibi bir şeyin Marte'yi geri döndürmesi daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Sadece dönmeyi seçmesi değil bu şansın ona verilmesi gerekirdi.

Şimdilik 5 bölüm okudum. Geri kalanını da kısa sürede okumayı umuyorum. Ellerine sağlık...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Yedi
« Yanıtla #42 : 09 Haziran 2010, 14:34:24 »
Geç yorum için özür... Ne zamandır okuyacağım diyorum ama bir türlü fırsat bulamıyorum. Okunacak çok hikaye ama ayrılacak az zaman var maalesef.

Açıkçası okumanıza sevindim.Yorum yapmanıza da :)

Genel olarak baktığımda oldukça keyifli ve güzel ilerleyen bir hikayen var. Keyifle okudum. Özellikle de betimlemeler ve akıcılık konusunda oldukça iyisin

Teşekkürler, betimleme yapmayı özellikle çok severim.Hatta bir ara abarttım mı diye şüpheye düştüğüm bile oluyor.Demek ki dozu iyi ayarlamışım.

Takıldığım bir-iki nokta olmadı değil elbette. Örneğin mikro-dalga fırın benzetmesi... Konusu korsanlar olan ve o zaman diliminde geçen bir hikayede böylesine modern bir cihazla ilgili bir betimlemenin olması beni rahatsız etti. Daha farklı, o döneme daha ait bir şey kullanılabilirdi. "Rom fıçısına tıkılmış bir kurbağa" gibi...

Evet.Mıkro-dalga fırın konusuna bir arkadaşım da takılmıştı.Fakat orjinal metini değiştirmek hoşuma gitmemişti.( Üşendim :D) Ondan sonra da dikkat etmeye çalıştım bu tarz çelişkiler yaratmamaya.(sanırım):)

İkinci bölüm için ise çok daha farklı, biraz daha fantastik bir şeyler beklemiştim açıkçası... Ak sakallı bir bilge, bir deniz tanrısı ya da ne bileyim su perisi gibi bir şeyin Marte'yi geri döndürmesi daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Sadece dönmeyi seçmesi değil bu şansın ona verilmesi gerekirdi.
Şimdilik 5 bölüm okudum. Geri kalanını da kısa sürede okumayı umuyorum. Ellerine sağlık...

Benim fantastik yazılara bakışım biraz daha farklı.Küçük ayrıntılara fantastik tatlar saklamayı tercih ediyorum.Mesela Marte'nin ölmüş bir kızdan yardım alması gibi.Fakat ileriki bölümlerde fantastizmi biraz daha ön plana çıkarmaya dikkat ederim.
Öncelikle okuduğunuz için teşekkürler :)

Spoiler: Göster

Çevrimdışı wildgirl_3

  • **
  • 55
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Yedi
« Yanıtla #43 : 09 Haziran 2010, 14:59:12 »
Betimlemelerine bayıldığımı tekrardan söylemek zorundayım Beyza'cım. :)
Herhalde Marte'nin ölümsüz olduğunu düşünüyor Knucturn.
Marte'ye zarar vermesin. :)
Ellerine sağlık Beyza'cım, çok güzel bir bölüm olmuş :)

Keşke hep yanımda olsanız bi'tanelerim!

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizden Gelen Sesler= Bölüm Sekiz
« Yanıtla #44 : 09 Haziran 2010, 21:14:33 »
Bölüm Sekiz


Marte beynini kaplayan uyuşukluğun etkisinden kurtulduğunda yavaşça gözlerini açtı. Üzerinde yattığı küflü döşemeler ve loş ışık ona yabancıydı.Şaşırdı.Geçen gün olanları hatırladığında parçalar yerli yerine oturdu.Kafasını döşemeden kaldırdı ve doğrulup arkasındaki ahşap duvara yaslandı.Görüşü ilk önce bulanıktı.Kafasındaki sis dağıldıkça görüşü düzeldi.Kulağını dolduran gür, kaba bir ses dikkatini önüne vermesine neden oldu.

Paslı parmaklıklar net gördüğü ilk şeylerdi.Onların ardında iki çift denizci çizmesiyle onların üzerinde duran iki çift bacak,yapılı bir bede ve köşeli, vahşi bir ateşle parlayan sert yüze odaklandı.Adam sakince konuştu.

"Gemime hoş geldin genç adam.Ben Knuckturn.Belki tanıyorsundur."

Marte  kıpırdandı. Ya tarafına baktığında başka parmaklıkların ardında Nico'yu gördü.Çocuk da kendisi gibi şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu.Genç adam nefes aldı.Konuşmak için soluğunu üflerken kuru boğazı onu çok rahatsız ediyordu.

"Seni kim tanımıyor ki."

Knuckturn şeytani bir kahkaha attı.
"Bak evlat seni sevdim.Gel bir anlaşma yapalım.O kız Sonsuzluk Metnini nereye sakladı?"

"Sonsuzluk Metni mi?Neden bahsettiğiniz hakkında bir bilgim yok."

"Bana masal okuma çocuk! Sonsuzluk Metnini biliyorsun."

O anda Marte bir şeylerin yerli yerine oturduğunu hissetti.Rosine ondan bir şeyler saklamıştı.Demek ki bu Sonsuzluk Metni denilen şey hakkındaydı sakladıkları.Ve ona Marine Adalarına gitmesini söylemişti.Bunu Knuckturn bilmemeliydi.

"Hayır bilmiyorum."Marte cesurca söylemişti bu kelimeleri.
 Knuckturn derin bir nefes aldı.Parmağıyla Marte'nin daha önce orada olduğunu fark etmediği cılız, kel bir adamı gösterdi.

"Ona doktor deriz.Ağzından ne isterse çekip alır.Onun da ünü benimki kadar parlaktır.

Marte nefesini tuttu.Bu adamı biliyordu.Daha doğrusu onunla ilgili söylentiler duymuştu.Bu Knuckturn'un işkencecisiydi.Karaiplerin en cani adamı.
Doktor sakince Marte'ye gülümsedi.Marte diretti.

"Bilmiyorum."

Knuckturn korkutucu bir bakış attı.
"Sen bilirsin."
Sonra da arkasına doğru seslendi.İri yarı iki adam gelip Marte'nin kafesini açtılar.Kollarından tutup onu kafesten çıkardıktan sonra ortada duran bir direğin önüne getirdiler.

Doktor elinde büyük bir torbayla geri döndü. İçinden yaklaşık bir metrelik çivilerle bezeli bir kırbaç çıkardı.
Knuckturn son defa konuştu.
"Bir şey biliyorsan şimdi söyle."

Marte ağzını sımsıkı kapatarak başını iki tarafa salladı.Knuckturn başıyla doktora işaret verdi.

Şaakk...

İnen ilk darbe genç adamın gömleğini parçalamış, sırtında boydan boya kan sızdıran yaralar açmıştı.Marte irkildi dudaklarından bir inilti döküldü.
"Hala bilmediğine emin misin?"
"Bi-bilmiyorum."

Şakk...

Bu sefer darbe daha şiddetliydi.Dişlerini sıkmaktan çenesi feci şekilde zonklayan Marte zorlukla soluyordu.
"Hala mı?"
"Hayır!"

Şakk...

Genç adamın görüşü hafifçe kızıllaşmıştı.Sırtından akan kanlar gömleğini sırılsıklam etmişti.Knuckturn bu sefer sorusunu bile soramadan Marte "Hayır!" diye bağırdı.

Şakk...

Çiviler derisine iyice saplanmıştı.Knuckturn'un soruyu sorduğunu duyamadı Marte kendini yerde buldu.Nefes aldıkça göğüs kafesi ciğerlerine batıyordu.Birisi onu sürükleyip fırlattı.Knuckturn'un sesini kulağının dibinde duydu.

"O çocuğa da aynısını yapmamızı ister misin?"

Genç adam panikle "Hayır'" diye haykırmak istedi fakat dudaklarından sadece kırık dökük bir fısıltı döküldü.

Knuckturn devam etti.
"O zaman bize istediğimizi söyle.

Marte içini bir korku kapladığını hissetti."Ma..Marine!" dedi güçlükle.

Knuckturn'un güldüğünü duydu.Sonrasında büyük bir acı burgacı içinde belleğini kaybetti.
Spoiler: Göster