Kayıt Ol

Ecel'in Askerleri

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ecel'in Askerleri
« : 27 Ağustos 2012, 15:08:49 »
Giriş

Rüzgar serin esmekteydi, havada yağmur kokusu vardı. Atların dövdüğü kurak topraktan dışarıya böcekler fışkırıyordu. Küçük canlılar kendilerini nallardan koruyacak bir yerlere saklanmak için kaçıştırıyorlardı. Rüzgar ıslık çalarcasına bir ses çıkartarak Gardan Bardın'ın pelerinini havada dans ettirdi. Adam ürperdi. Bu havanın soğukluğunun ve rüzgarin etkisiyle havalanan pelerinin koruduğu bedeninin bir bölümünün açıkta kalması ve yine orayı bu lanet havanın dondurması ile alakalıydı.

''Orada duranlar kimler?'' diye sordu Nolastion. Küçük ve bir o kadar narin olan parmaklarıyla, sol çaprazlarında duran dağın zirvesindeki bineklerin üstünde bekleyen kel kafalı askerleri göstererek.
''Moesta'lar diye ,'' yanıtladı keskinlikle, arkalardan atını ön tarafa doğru sürmüş olan Wildar Vom. Gondebarg ordusuna verdiği emeklerin listesi yapılsa tüm dünyayı en az iki kere dolaşırdı. Kahverengi gözlerini, yine kahverengi saçları tamamlıyordu. Keçi sakalı gençliğinden beridir favorisiydi, ki, yaklaşık yirmi senedir keçi sakalı ile dolaşınca; ordu içindekilerde dahil olmak üzere, herkes ona ''Keçi Wildar'' diye hitap eder olmuştu. 'Keçi' lakabını o da çok seviyor olsa ki, kahverengi beygirinin adını 'Keçi' koymuştu zamanında.

''Binekleri biraz fazla garipmiş,'' diye devam etti Nolastion Conkon. Yolculuk herkesi yormuştu, en çok yorulan ise ordunun en zayıf ve en küçük halkasını oluşturan Nolastion'du. Yaşı olsa olsa on yedi civarlarıydı, bedeni orduda bulunan diğer askerler ile karşılaştırıldığında çelimsizdi. Bedenine, aklına, kollarına ve bacaklarına şekil vermesi için Wildar tarafından yetiştirilecekti. Lakin şimdiye kadar Keçi ile doğru düzgün bir muhabbet içersine girememişti, daha doğrusu kimse ile girememişti. Adamın kulakları ağır işitiyordu. Rivayet edilirdi ki Wildar'ın dört kuşak önce yaşayan büyükbabası Movdem Vom cüceler ile verilen savaşlar esnasında, cücelerin kutsal boruları tarafından çalınan şarkılar yüzünden sağır kalmış. İnsan ordularının büyük bölümü sağır olmuş, bir bölümü de Bomendum Devleti sınırlarında katledilmiş. Movdem Vom'dan kalan 'sağırlık' mirası, oğullarına 'az duyma' olarak devretmiş.

Atlarını neşeyle koşturarak yanlarından geçen Jongard ve Rovendarg'ın çıkarttığı seslerden cesaret alarak az biraz önce söylediklerini tekrar etti Nolastion.
''Binekleri biraz fazla garipmiş.'' Wildar bu kez yine keskinlikle cevapladı.
''Ah! Beyaz kurtlar, Moesta'lar atları sevmezler ve at binenlerden nefret ederler. Bineklerine dostça görünmek için saçlarını keserler. Onlar Moesta Muhafızları, sınırlarını gözlüyorlar. Sınırlarını parçalayışımızı göremediler!'' Muhafızlara bakarak gülümsemesini gönderdi, bu alaycı bir gülümsemeydi.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #1 : 27 Ağustos 2012, 19:22:17 »
Hoş olmuş ellerine sağlık . :)
"sol çaprazlarında duran dağın zirvesindeki bineklerin üstünde bekleyen kel kafalı askerleri göstererek." bu tamlama biraz uzun olmuş gibi geldi bana "sol çaprazlarında ki dağın zirvesindeki kel kafalı askerleri göstererek" ya da "sol çaprazlarında ki dağın zirvesindeki askerleri göstererek."  olabilir bir hata var demiyorum ama öyle yazılsa daha bir akıcı olur bence . :)
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #2 : 27 Ağustos 2012, 19:24:55 »
Hoş olmuş ellerine sağlık . :)
"sol çaprazlarında duran dağın zirvesindeki bineklerin üstünde bekleyen kel kafalı askerleri göstererek." bu tamlama biraz uzun olmuş gibi geldi bana "sol çaprazlarında ki dağın zirvesindeki kel kafalı askerleri göstererek" ya da "sol çaprazlarında ki dağın zirvesindeki askerleri göstererek."  olabilir bir hata var demiyorum ama öyle yazılsa daha bir akıcı olur bence . :)
Zamanınızı ayırıp, okuyup ve ardından yorumladığınız için teşekkür ederim. Nedense ben böyle uzun ve karmaşık cümleler kurmaya alıştım, zoru seviyorum sanırım. Ama haklısınız okuyucuyu zorlamamak gerek. :)
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #3 : 27 Ağustos 2012, 19:42:02 »
Yazılarınızı okumak hoşuma gidiyor tam istediğim gibi yazıyorsunuz buda beni çekiyor . :)

O cümleyi okurken şöyle bir durum oldu hikaye devam ediyor orada bir olay var akıyor fakat o tamlamada bir ekran girdi gözümün önüne  sol çapraz => dağ=> zirvesi => binek=>üzerindeki adam => kelliği bu kadarcık bir tamlama bile beni hikayenin içinden soyutladı ve bitince geri soktu .

Bilmiyorum abartıyorsun diyebilirsin kabul ederim çünkü hangi yazı olursa olsun okurken orada oluyorum dış dünya orası oluyor ve kopmak istemiyorum. :)
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı kalemistik

  • *
  • 45
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #4 : 28 Ağustos 2012, 11:42:43 »
Bir Türk'ün, yüzde yüz yabancı isim kullanarak öykü yazması samimiyetsiz geliyor bana; birazda kompleksli! Tabi bu öykünün kalitesini değiştirmemiş. Hoş bir giriş!..

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #5 : 28 Ağustos 2012, 13:55:44 »
Özel isimlerde yabancı yerli ayırımı olmuyor diye biliyorum ben acaba yanlış mı ?
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #6 : 28 Ağustos 2012, 14:32:45 »
Bir Türk'ün, yüzde yüz yabancı isim kullanarak öykü yazması samimiyetsiz geliyor bana; birazda kompleksli! Tabi bu öykünün kalitesini değiştirmemiş. Hoş bir giriş!..
Ben isim türetmeye çalışıyorum mesela İngilizler'de Arthur varsa ben gidip kahramanımın adını Arthur koymam. Dikkat ederseniz bazı öykülerimde Manas var, yine bu öyküde de Türkçe kökenli bir isim olacaktı. Çok çabuk yorum yapmış oldunuz. :)
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Ejderfelaketi

  • **
  • 359
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #7 : 28 Ağustos 2012, 15:34:02 »
Hoş olmuş ellerine sağlık . :)
"sol çaprazlarında duran dağın zirvesindeki bineklerin üstünde bekleyen kel kafalı askerleri göstererek." bu tamlama biraz uzun olmuş gibi geldi bana "sol çaprazlarında ki dağın zirvesindeki kel kafalı askerleri göstererek" ya da "sol çaprazlarında ki dağın zirvesindeki askerleri göstererek."  olabilir bir hata var demiyorum ama öyle yazılsa daha bir akıcı olur bence . :)
Zamanınızı ayırıp, okuyup ve ardından yorumladığınız için teşekkür ederim. Nedense ben böyle uzun ve karmaşık cümleler kurmaya alıştım, zoru seviyorum sanırım. Ama haklısınız okuyucuyu zorlamamak gerek. :)

Benim de en sevdiğim kısım tasvirlerdir. Durup düşünmemi ve hikayeden tat almamı sağlıyor.

Bir Türk'ün, yüzde yüz yabancı isim kullanarak öykü yazması samimiyetsiz geliyor bana; birazda kompleksli! Tabi bu öykünün kalitesini değiştirmemiş. Hoş bir giriş!..

Doğru diyorsunuz Türkçe isimlere yer vermek gerekir. Ama bence bütün isimler ya da bir grubun isminin Türkçe olması hoş olmaz. Azar azar her dilden ve kendi ürettiklerinizden orantılı olarak her gruba dağıtılmalıdır. Süleyman-William adlı iki kardeş çok güzel olurdu. :D

Midkema senin yazdıklarını çok seviyorum ve şuaralar kitap okuyamıyorum-Kitapalrım bitti ve laika 1 eylüle kadar tadilattaymış bu yüzden satış yapmıyormuş- ve senin kısa hikayelerin merhem gibi geliyor.
Kumarı sadece oynatanlar kazanır sadece oynatanlar

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #8 : 28 Ağustos 2012, 16:03:22 »
Öncelikle hikayeyle ilgili yorumumu katayım. Başlık ilgi çekici olmuş bana göre. Kurguya da pek bir şey diyemem. Fena değil. İlerlerse daha iyi olacağını düşünüyorum. Biraz aceleye getirilmiş gibi bir hali var sanki yazının. İsimleri, hitapları, konuşmaları italik yazmışsınız, güzel bir hava katıyor. ''Moesta'lar diye yanıtladı,'' burada "diye yanıtladı" kısmının dışarıda olması gerektiği gözden kaçmış anlaşılan. Genel olarak iyi. Devamını dilerim Midkema.

Bir Türk'ün, yüzde yüz yabancı isim kullanarak öykü yazması samimiyetsiz geliyor bana; birazda kompleksli! Tabi bu öykünün kalitesini değiştirmemiş. Hoş bir giriş!..

Anladığım kadarıyla bu öykünün kurgusu yaşadığımız dünyada geçmiyor. Farklı bir diyardır bu öyküye konu olan. E böyle olunca da Türkçe isim kullanmak çok saçma olur. Veya İngilizce bir isim kullanmak. O yüzden tamamen kurgusal isimler kullanılmalıdır fantezideki gerçekliği koruyabilmek için. Midkema kesinlikle doğru olanı yapmış hayal gücüyle isimler türeterek. Orta Dünya'da Rohirrim'le at koşturan bir Ali'yi bir Veli'yi düşünmemeye çalışın derim.
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake

Çevrimdışı Ejderfelaketi

  • **
  • 359
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #9 : 28 Ağustos 2012, 16:05:44 »
İsim kurgulayabiliyorsa ne mutlu kurgulasın. Ama ben isim üretmeyi beceremem ve hep bir ismin çakması olur bu yüzden hakiki isimleri kullanmak bana daha kolay geliyor.
Kumarı sadece oynatanlar kazanır sadece oynatanlar

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #10 : 28 Ağustos 2012, 16:19:22 »
"senin kısa hikayelerin merhem gibi geliyor."

Demişsin tamamen katılıyorum . :)
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #11 : 28 Ağustos 2012, 20:48:51 »
Ejderfelaketi ve Scyther kısa öykü yazamıyorum. Çok detaya giriyorum ve bir kısa öykü için çok fazla uzun, karmaşık cümleler kuruyorum. Yorumlarınız beni kısa öykü yazmaya teşvik etti şu an, hemen bir şeyler karalamak istiyorum.

Gilderoy, ah, nasıl kaçırmışım ben onu! Gece yazdığımdan herhalde, şimdi gözünden kaçmamış, düzeltmek sana saygısızlık olur. Değerli yorumun için teşekkür ederim.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Ejderfelaketi

  • **
  • 359
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #12 : 28 Ağustos 2012, 21:14:25 »
Kısa öyküler her ara tek solukta okunurken yazdığın uzun öyküler ve peş peşe gelen bir kaç bölümü okumak içinş sakin bir kafa gerekiyor. uzun öykülerin kısa öykülere karşı eksiği bu.
Kumarı sadece oynatanlar kazanır sadece oynatanlar

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #13 : 29 Ağustos 2012, 00:56:30 »
Haklısın Ejderfelaketi sakin kafa gerekiyor peş peşe gelen bölümler için hele ki bölümlerin arasına yorum falan katıldığında yazılardaki bütünlük bozulduğunda eziyete dönüşebiliyor.

Midkema detaya girmeyi çok seviyorsun kısa öykü yazmaya da heveslendin bence sen kısa öyküde çok detaya girerek bile güzel bir yazı yazabilirsin ve bunu yazman bence enteresan ve güzel olur . :)

Kısa ve detaylı bir öyküde bence asla klasik detayı yazma klasik detay ne dersen tamamiyle kendi terimim :) şöyle diyebiliriz;
"Elindeki kısa bıçağı arkasındaki soluk sesine doğru fırlattı . Bıçak dönerken kestiği havayı bile hissedebiliyordu ve son durak arkasındaki adamın gırtalğıydı." (Cümle devrik falan olabilir özür dilerim biraz yorgunum da.) bu tür cümleler kısa öyküde ki tat duyusunu tam veremez . Cümle şöyle olsa "Elindeki kısa bıçağı arkasındaki soluk sesine doğru fırlattı. bıçak dönerken kestiği havayı bile hissedebiliyordu  ve son durağı adamın gırtlağı olarak beklerken çıkan tek ses duvardaki bir kedinin son sesiydi." ben " Vay be adamdaki kafaya bak ! " derim. :)

Mesajları çok uzatıyorum başka konulara çekiyorum ama kusuruma bakmayın karakterim böyle . :D
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Ecel'in Askerleri
« Yanıtla #14 : 29 Ağustos 2012, 13:27:07 »
Selamlar;

Karakterlerin başarıya tanıtıldığı güzel bir girizgah olmuş ellerinize sağlık. İsim konusuna takılmamanızı tavsiye ederim. Yani, evet. Ben de hikayelerimin çoğunluğunda Türkçe isim kullanmaya gayret ediyorum ama tamamen kendi kurgunuzla oluşturduğunuz bir dünya da yine kendi kurguladığınız isimleri kullanmanızda hiçbir sakınca yok bence.

Kaleminize sağlık...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.