Kayıt Ol

Renklerin Laneti!

Çevrimdışı Atacan

  • *
  • 8
  • Rom: 0
  • Şşşt ! Mayam kuruyor !
    • Profili Görüntüle
Renklerin Laneti!
« : 05 Mayıs 2013, 00:40:19 »
 Aniden “Renklerin Laneti!” dedi görünmeyen, insanı cinnete sokacak kadar lanet bir ses! Bu ses, tüm Dünyalı yaratıklar tarafından neredeyse aynı anda duyulmuştu, ama bütün Dünyalı yaratıklar bu sese bilinçaltından gelen bir tür paranoya gibi davranmıştı. Ufff… Çok geçti. Artık bu boyutta da renkler deli dana olmuş bir mandanın deli dana olduğunu anladığında yaptığı hareketler kadar bilinçsiz bir şekilde hareket edecekti
Ahmet, Çağatay’a baktı. Ama onu seçemedi. Hatta onun insan olup olmadığına bile kanaat getiremedi. Renkler tanrının onlara yapmış olduğu psikolojik baskıdan kurtuldukları için serbestçe akıp gidiyordu. Öyle ki Çağatay’ın teninin rengi ceketinin yarısına akmış, gözünün beyaz rengiyse dudağına yapışmıştı. Ahmet çığlık attı. Sanki cehennemde gibiydi. Yok, yok, cehennemdeydi. Çağatay’a iyi olup olmadığını sormadı, çünkü bu sorunun ona yapacağı etkileri bilmiyordu. Oradan kaçmak istedi ama kapının rengi duvarın içine geçtiği için kaçamadı. Mutlak cehennem ufukta gözüküyordu.
Aniden gözünün önüne bir renk geldi ve Dünyayı tozpembe görmeye başladı. Nesnelerin yeri değişmiyordu, fakat renkler öyle saçma bir şekilde hızlı hareket ediyordu ki onları nesnel hızla yakalamak mümkün değildi. Gözünü kapadı ama maalesef kazağından gelen bazı renkler gözkapağının altına çoktan girmişti. Bu yüzden şimdi gözlerini kapadığı halde etrafı kahverengi saten mat renkli bir kapının görünüşünden daha mat gördü.
Etraf karma karışıktı. Bu karmaşadan yararlanan Veysel hemen camdan aşağı atladı. Ahmet, Veysel’in aşağı atlarken attığı çığlıkları duydu ama Veysel’in aşağı atlayıp atlamadığını anlayamadı. Çünkü çok yapay çığlık atmıştı.
Bir süre sonra aşağıdan “Baaam!” diye bir ses geldi ve Ahmet Veysel’in atladığını ancak anlayabilmişti.
Ahmet durdu ve düşünmeye zorlanmış bir şekilde düşündü. Renkler beynini öyle derinlemesine kemirmişti ki birden kör olmayı istedi. Fakat kör olsa bile bu renk cümbüşünü göreceğini tahmin edebilecek kadar zeki değildi. Sonra aklına alt kattaki resim atölyesine gitme fikri geldi.
Çağatay, bu karmaşada müzik çalarından Linkin Park’ın “Lying from you” adlı parçasını dinlemeye çalışıyordu. Tam müziği açacakken yine o cinnet geçirtici ses bu sefer “Frekanssal lanet!” dedi ve ardından müziğin tüm ezgileri birbirine girdi ve rasgele bir şekilde ölümcül, kafa patlatıcı bir müzik oluştu. Çağatay, orada can verdi.
Ahmet Çağatay’a “Çağatay, iyi misin?” demeye çalıştı ama dediklerini kendi bile anlayamadı.”hzçşbdmışhıkybş” demişti. Yine bir çığlık attı ama dışarıya “Anne süt istiyorum” diye yansıdı. Evvet! Mutlak cehenneme yaklaşıyorlardı.
“Düşüncesel lanet” dedi o aynı intihar ettirici ses!
Ahmet şimdi daha da vahim bir durumdaydı.
Kafasındaki resim atölyesine gitme fikri aniden Havai adasında güzel kızlarla çıkma fikrine dönüştü.

Ahmet şaşırdı. Niye böyle düşünüyorum diye düşünmeye çalıştı fakat aniden Britney Spears’ın yediği haltlar geldi aklına. Ahmet artık çığlık atmayı bile düşünemiyordu.
Mutlak cehenneme bir adım kalmıştı.
O gizemli, lanet ses, söyleyeceği sözün acı boyutunu tam anlamıyla biliyordu fakat yine de o lanet sözleri sarf etti: “Varoluşsal lanet!”…

Çevrimdışı duhan

  • **
  • 284
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Renklerin Laneti!
« Yanıtla #1 : 05 Mayıs 2013, 17:35:06 »
hikaye de, hikayede anlatılan karmaşa gibi allak bullak. anlamak için yorucu bir çaba gerekiyor ki, bunda hikayeyi paragraflara bölmeden tuğladan duvar gibi yapıştırmanızın payı büyük. zihni ve gözleri çok yoran bir hikaye. daha doğrusu giriş ve sonuç bölümü olmadığı için biz direk gelişme bölümünü okuyoruz

hikayedeki kişilerin sürekli isimleriyle işaret edilmesi de sıkıntılı. sürekli isimleri yerine, şahısları belirtecek sıfat ve zamirleri kullansanız akıcı olabilirdi ama , kahramanlarımızı da hiç tasvir etmediğinizden bunu yapmanız mümkün değil. ( ahmet yerine, genç çocuk yada ne bileyim sarışın çocuk vs vs kullanabilirdiniz ama ahmet sadece ahmet olarak kalmış hakkında hiç fikrimiz yok)

Renklerin karmaşası ilginç bir hikaye ama anlatımı sıkıntılı olmuş biraz. şahsi düşüncemdir, eleştirimdir, asla kırıcı olmak maksadıyla yazılmamıştır.

Çevrimdışı Atacan

  • *
  • 8
  • Rom: 0
  • Şşşt ! Mayam kuruyor !
    • Profili Görüntüle
Ynt: Renklerin Laneti!
« Yanıtla #2 : 28 Ekim 2013, 18:51:51 »
yorumlarınız benim için önemli elbette ve de haklısınız çoğu noktada. bu hikaye, hayatımda yazdığım ilk hikaye denemelerimden biriydi, o yüzden aklımda hikaye yazmaktan daha çok fikrimi kağıda aktarmak vardı. hikayeyi ilginç bulmanız benim için yeterli oldu açıkçası :)

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Renklerin Laneti!
« Yanıtla #3 : 14 Ocak 2014, 19:40:12 »
Pragraflar ve yazım konusunda duhan'a katılıyorum. Hatta güzelim konu biraz heba olmuş diyebilirim.

Hikaye ilginçten de öte aslında çok güzel bir temele sahip. Çok uzun bir öykü dizisi çıkarmış bu konudan. Sırf yaşanan üç lanet bile birer bölümde anlatılabilirmiş mesela. Fakat konu çok fazla hoşuma gitse de, ne yazık ki kurgu çok zayıf kalmış.

Yazmaya devam edin ve anlatımınızı geliştirin. Hatta bu öyküyü tekrar düzenleyip yazmanızı bile isterdim şahsen. Üzüldüm ciddi ciddi bu konunun böylece işlenmesine :) Elinize sağlık.

Çevrimdışı Atacan

  • *
  • 8
  • Rom: 0
  • Şşşt ! Mayam kuruyor !
    • Profili Görüntüle
Ynt: Renklerin Laneti!
« Yanıtla #4 : 21 Şubat 2014, 14:39:25 »
Daha iyi işlemeye özen göstereceğim teşekkür ederim :)