Kayıt Ol

Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 11- 2/2 | Seçimler ve Bedelleri | Final

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 3 | Doktor Ruxlow
« Yanıtla #30 : 25 Temmuz 2008, 15:59:39 »
"rüya okuyucusu – kaydedicisi" çok yaratıcıydı bu. :D Gene beğenerek okudum bölümünü, ellerine sağlık. :)

Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 3 | Doktor Ruxlow
« Yanıtla #31 : 28 Temmuz 2008, 01:31:45 »
Çok saol Onur. =)

Dördüncü bölüm gelmeden önce yine küçük bir şey. =) Ne diyorduk? Teaserdı sanırım. =)

Ya Bill’i görürsen? Oğlu biliyorsun değil mi?
“Kahretsin beni rahat bırakamaz mısın?”
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."

Çevrimdışı pleasant^^

  • ****
  • 1642
  • Rom: 12
  • bitch is back to the town.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #32 : 28 Temmuz 2008, 16:52:46 »
Edward sanırım teaserde konuşan.Diğer bölümü de ancak bitirdim,süperdi.Edward'ımı kimse öldüremeaağz.. :hemk

so you ride yourselves over the fields and you make all your animal deals and your wise men don't know how it feels to be thick as a brick.

Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #33 : 28 Temmuz 2008, 16:54:25 »
Bölüm 4
Karar

Loren elindeki karta şöyle bir baktı. Bütün gece bakmıştı aslında bu karta, hiç ama hiç uyuyamamıştı. Saat altıyı gösterip onu uyandırmak için bir çabayla çaldığındaysa ilk kez bir şey ifade etmemişti. Kafasındaki düşüncelerle öyle yoğundu ki zaten çaldığını bile duymadı bir süre. En sonunda, artık sinir bozucu olmaya başlamıştı, saatinin çaldığını fark etti ve kapattı. Kartı elinde çevirmeye devam ediyordu, bir süre sonra, nedensizce kartı burnuna götürdü ve yavaşça kokladı. Tıpkı düşündüğü gibi… Bir nefes daha aldı ve tütün kokusuyla doldurdu bedenini, o kadar çok içiyordu ki karta dahi sinmişti. İster istemez güldü;
“İçmemelisin”
Her halükarda Bill’i arayacaktı bunu biliyordu. Sonuçta nezaket gereği reddetse bile araması gerekirdi öyle değil mi? Hayır bunun için arıyor olmayacağına bahse varım. Dedi bir ses, ondan hoşlandığın o kadar belli ki çocuk sana beş metre uzakta olsa bile bunu anlardı.
“Tanrım! Defolur musun?”
Sinir bozucu ses yine konuştu, kafasının içindeydi sanki, hıh! Gerçekleri söylediğim için mi bu kadar tepki? Loren bir şey söylemedi, düşünceleri kovalamak ne kadar da zordu! Sinirle kafasını iki yana salladı ve telefonuna uzandı, aynı anda elektrik çarpmışçasına elini geri çekti. Saat daha altıydı, bu saatte aramak saçma ve kabalık olurdu. Nasıl bekleyeceğini düşündü ama bir yanıt bulamadı. Peki ne diyecekti? Yine sessizlik.
“İşim düştüğünde asla orada olmuyorsun değil mi!”
Yavaşça yataktan kalktı ve uyuşuk bir şekilde giyindi. Açtı ama şimdi yemese de olurdu, Edward  ona yiyecek bir şeyler ayarlardı mutlaka. O yaşlı adamın hakkını nasıl ödeyeceğini düşündü ama buna da bir yanıt bulamadı. Tanrım! Bugün çok boş bir insandı.

Hazırlandı, çantasını aldı ve dışarı çıktı. Kitapçıya giderken dün Bill’le oturdukları yerin önünden geçerken çocuğun gülümseyen yüzü canlandı zihninde. Hah! Hiç çıkmış mıydı oradan? Sırıttı ve hızlı adımlarla ilerlemeye devam etti. Kitapçıya geldiğinde kapı kilitliydi, Edward yine uyuyakalmış, diye düşündü ve ön camdan içeriye baktı. Gerçekten de Edward elinde bir bezle koltukta uyuyordu, bu görüntü çok tanıdıktı aslında ama bir gariplik vardı. Elinde bez değil kurabiye olmalıydı. Loren sırıtarak camı tıklattı, yaşlı adamın uyanmasını bekledi ama uyanmadı. Yaşı ilerledikçe daha derin uyur olmuştu ve Loren bir daha uyanamayacağından korkuyordu. Sabırla cama bir kez daha, daha güçlü bir şekilde vurdu. Adam yine uyanmayınca bu sefer Loren’in etrafını bir panik dalgası sardı. Hızla çantasını taradı, nefes alıyor muydu?, anahtar buralarda olmalıydı ama çantası hep gereğinden fazla dolu olurdu. Tanrım ölmüş olmasın!. Neredeydi şu kahrolası anahtar! En sonunda anahtarı bulduğunda kalbi çok hızlı atıyordu. Loren bir an kalbinin çıkacağını düşündü ve anahtarı kilide sokmaya çalışırken yere düşürdü. Sinirle anahtarı yerden aldı ve kapıyı üçüncü deneyişinde açtı. İçeri girer girmez çantasını bir kenara atarak Edward’a koştu. Artık düşünceleri sesli bir şekilde dudaklarından dökülüyordu;
“N’olur bir şey olmasın, lütfen!”

Yaşlı adamın yanına geldiğinde bir an durdu. Adamın göğsü inip kalkıyordu, belki biraz yavaştı ama o da yaşlı bir adamdı, bu normal olmalıydı. Derin bir nefes aldı, çok korkmuştu. Ellerini yavaşça beline koydu (böyle tıpkı bir cadaloz gibiydi) ve bağırdı
“Edward!”
Edward birden koltuğunda sıçradı, beklemediği bir anda vurmuştu kız onu. Korku dolu yaşlı gözleri hızla etrafını taradı. Loren onun bu boş anını kaçırmadı ve söylenmeye başladı;
“Tanrım! Korkudan ölüyordum! Öldün sandım!”
Yaşlı adam hala şaşkınlıkla bakıyordu ama şoku atlatmıştı;
“Ve nefes aldığımı görünce beni korkutarak öldürmeye karar verdin?”
İkisi arasında bir anlık sessizlik oldu ve sonra ikisi de gülmeye başladı. Edward daha sonra bir şey hatırlamışçasına;
“Ah!” dedi “Dün gece neler oldu bile—“ ama birden sustu. Kızın yüzünde bir şey vardı, gözleri bir başka parlıyordu ve garip sırıtışı tüm yüzünü kaplamıştı. Üzerinde bir şey var sandı ve
“Ne?!” dedi, hızla üstünü taradı “Ne gördün?”
Loren heyecanla derin bir nefes aldı ve hızlı hızlı konuşmaya başladı
“Dün buraya gelen adam! Bill Ruxlowmuş! Bilirsin Doktor Ruxlow’un oğlu”
Ama bu isim Edward’a bir şey ifade etmemişti, şöyle bir düşündü, hayır kesinlikle bilmiyordu. Soru soran yaşlı gözleri kıza baktı, Loren de bu bakışlara inanamaz bakışlarla cevap verdi. Hayal kırıklığına uğramıştı.

“Beni hiç dinlemiyorsun değil mi? En az yüz kez anlattım sana. Doktor Ruxlow!”
“İnan bana yüksek sesle söyleyince de değişen hiçbir şey olmuyor”
Loren pes etti
“Rüya okuma - kaydetme uzmanı”
Edward hatırlıyor gibi olmuştu;
“Haa! Şu kaçık heriften bahsediyorsun”
“Edward!”
Yaşlı adam sırıttı, ön dişlerinden ikisi düşmüştü ve Loren arkada da pek çok çürük olduğuna emindi. Tanrım Edward tam bir kurabiye canavarıydı buna şaşmamak gerekirdi. Adam sırıtışını hiç bozmadan konuştu;
“Şu (sesini incelterek Loren’i taklit etti) “Beni hiç dinlemiyorsun yüz kere anlattım!” meselesine gelince” hafifçe omuzlarını silkti “Ben kurabiye yerken anlatmış olmalısın. Bilirsin dikkatimi pek yoğunlaştıramam o sıralarda”
Loren sırıtarak başını salladı;
“Sanki yemediğin bir zaman varmış gibi konuşma Edward. Çünkü yok!”
Bunları söyledikten sonra fark etti, Edward ona bir şey söyleyecekti ki konu birden değişmişti.
“Bir şey söyleyecektin Edward?”
“Hı?”
Edward çoktan unutmuştu bile, çok önemli olmasa gerekti. Bir rüya anlatacaktı ama… Pek hatırlayamıyordu. Kurabiyelerle ilgiliydi sanki ama emin olamadı. Omuz silkti ve;
“Hımm bilmem” dedi sonra Loren’in henüz fark etmediği cam kırıklarını gösterdi “Dün gece uyurken tabak birden kırıldı belki de bunu söyleyecektim”
Kız birden masaya döndü ve tuzla buz olmuş bir tabakla karşılaştı. Bu bezi de açıklıyordu.
“Sanırım temizleyecekken uyuya kalmışım” diye tamamladı cümlesini.
Yine biran bir duraksama oldu, Edward sanki bir şey hatırlamaya çalışıyormuş gibi kaşlarını çatmıştı
“Söyle bakalım… Dur neydi? Hımm Doktor Rukslaw—“
“Doktor Ruxlow!”
“Evet evet her neyse. Eee ne istiyormuş şu Doktor Ruxlow?”
Aslında bunu alaycı bir tavırla sormuştu ama Loren fark edemeyecek kadar heyecanlıydı
“Bana yardım etmek istiyormuş, merke—“
Sözünü tamamlayamadan  Edward araya girdi;
“Dur bakalım! Sen de bir sorun yok ki?”
Loren güldü;
“Ben de başta böyle sanmıştım ama aslında yardımdan kastettikleri o tarz bir yardım değil. Kitabım için” kafasını hafifçe yana çevirdi ve çok çok alçak bir mırıltıyla ekledi
“Ve onun bilimsel çalışması için”
Başarılı olmuştu çünkü Edward onu duymamıştı;
“Senin zaten bir kitabın var?”
Bunu Loren de biliyordu
“Devamı için.. Yani neden devamı olmasın ki? Ucunu açık bırakmıştım” Sonra sinsice ekledi
“Aaa ama bilmemen doğal çünkü sen okumadın”
Edward duymazlığa gelerek konuyu değiştirdi;
“Bilemiyorum… Bütün özelini bir doktora açmış olacaksın. Rüyalardan pek anlamam ama bilinç altımızın yansıması olduğunu bilecek kadar okudum”
Loren bir süre düşündü, haklı olabilirdi. Ya görmesini istemediği rüyalar görürse? Ya Bill’i görürsen? Oğlu biliyorsun değil mi?
“Kahretsin beni rahat bırakamaz mısın?”

Adam şaşkınca ona baktı.
“Ne ben mi?”
Loren bu karışıklığı düzeltirken kapı açıldı ve içeri telaşlı bir kadın girdi;
“Geç kalmadım değil mi?”
Kadının kıvırcık saçları dağılmıştı ve çok terlemişti. Loren koştuğunu düşündü ama sonra vazgeçti. Biraz irice biriydi, kiloları yüzünden terlediğine karar verdi;
“Hayır Rebecca tam vakti!”
Bu kadın şu “yeni” olandı. Edward’a yardın etmesi için buradaydı, özellikle Loren yokken. Gerçi Edward bundan pek memnun değildi. Kadının sürekli bir şeylerin yerini değiştirdiğini söyleyip duruyordu. Loren ve Rebecca içinse bu “yer değiştirme”nin adı “etrafı toparlamak”tı. Loren Güldü ve Rebeccaya göz kırparak;
“Bugün yine bir şeylerin yerini değiştirmen gerekebilir Rebecca” dedi.
Edward’ın gözleri bir anda büyüdü;
“Beni kendimle baş başa bırakın!”
Ve kurabiyelerinle diye düşündü Loren.
“Benim şimdi gitmem gerek, bir röportajım var. Söylediklerini düşüneceğim Edward” dedi. Yaşlı adam onu dinlemiyor söylenip duruyordu.
“Sen kadın! Sakın ama sakın hiçbir şeye dokunma!”
Zaten Loren de yalan söylüyordu. Şu anda farkında değildi ama yakında anlayacaktı. Çantasını alarak kitapçıdan çıktı.
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."

Çevrimdışı pleasant^^

  • ****
  • 1642
  • Rom: 12
  • bitch is back to the town.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #34 : 28 Temmuz 2008, 17:02:05 »
Kopar bizi Edward. :P Çok komik diyalogları ya mükemmel yazmışsın.Loren doğru kararı verebilecek mi bilmiyorum,gerçi doğru kararın hangisi olduğunu da bilmiyorum,ama umarım onu verir. :P Bana pek güvenilir gelmedi şu rüya okuma - kaydetme meselesi. :hemk Ama kabul edecek sanırım,Bill'den hoşlandı.. :P Yeni bölümü bekliyorum. :D

so you ride yourselves over the fields and you make all your animal deals and your wise men don't know how it feels to be thick as a brick.

Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #35 : 28 Temmuz 2008, 17:03:35 »
Hahah :P Bakalım... :D Ayrıca bir sonraki bölümde size bir sürpriz yapıp iki bölüm birden yayınlayabilirim. :D Ya da birer gün arayla yayınlayabilirim. =)
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."

Çevrimdışı Jejune

  • ***
  • 658
  • Rom: 1
  • *LucillaClarté'm. ~
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #36 : 28 Temmuz 2008, 18:07:19 »
ahah evet benimde gülerek okuduğum bi bölümdü. =) Şu tabak olayını merak ettım nasıl kırılmıs, Edward'ın rüyası neydi falan =P ayrıca Loren'in iç sesi falan çok hoş olmuş :P neyse yine güzel bi bölümdü, ellerine sağlık. =)

Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #37 : 28 Temmuz 2008, 18:10:57 »
Teşekkürler =)

Edward'ın rüyasını bölüm ikide yazmıştım. :D
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."

Çevrimdışı Jejune

  • ***
  • 658
  • Rom: 1
  • *LucillaClarté'm. ~
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #38 : 28 Temmuz 2008, 18:13:43 »
He o rüya :D Ben başka bi rüya olduğunu düşündüğümden sormuştum =) Neysem şimdi de tabak kırılma olayına kafa yoralım o zaman biraz. =P bekliyorum diğer bölümü merak ilen.  :P


Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #39 : 28 Temmuz 2008, 18:16:28 »
He o rüya :D Ben başka bi rüya olduğunu düşündüğümden sormuştum =) Neysem şimdi de tabak kırılma olayına kafa yoralım o zaman biraz. =P bekliyorum diğer bölümü merak ilen.  :P

Anladım =) tabii iki farklı zaman olduğu için karışmış olabilir biraz. :D Bakalım size küçük bir spoiler verebilirim aslında.... Hımmm bu rüyayı unutmayın diyeyim şimdilik. =)
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."

Çevrimdışı Elizabeth~

  • **
  • 272
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #40 : 28 Temmuz 2008, 18:36:31 »
Kızımız yavaş  yavaş aşık mı oluyo ne :D Edward ile Loren'in diyaloglarını çok iyi yazmışsın gerçekten.

“Sen kadın! Sakın ama sakın hiçbir şeye dokunma!” ;D ;D

Çevrimdışı Arlinon

  • ***
  • 456
  • Rom: 14
  • Savaş ve Ateş
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #41 : 28 Temmuz 2008, 19:17:53 »
Şu aralar okuduğum en güzel amatör hikaye, gerçekten güzel. Devam et, bravo! helalll!

Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #42 : 28 Temmuz 2008, 19:20:57 »
Çok teşekkürler arkadaşlar, yakında -çok yakında- beşinci bölüm burada olacak. =) :D
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."

Çevrimdışı Elizabeth~

  • **
  • 272
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #43 : 28 Temmuz 2008, 23:04:53 »
Şu aralar okuduğum en güzel amatör hikaye, gerçekten güzel. Devam et, bravo! helalll!
Benim bu zamana kadar okuduğum en güzel amatör hikaye bile diyebilirim,çok iyi gidiyosun  ;)

Çevrimdışı Loren_Summers

  • **
  • 156
  • Rom: 3
  • Sütlü Kahve...
    • Profili Görüntüle
    • Ejderha Yurdu
Ynt: Hayaller ve Kabuslar | Bölüm 4 | Karar
« Yanıtla #44 : 28 Temmuz 2008, 23:07:43 »
Benim bu zamana kadar okuduğum en güzel amatör hikaye bile diyebilirim,çok iyi gidiyosun  ;)

Ehehe çok teşekkürler arkadaşlar, utandırıyorsunuz. =) :D Daha güzel bölümlerle devam edeceğini umuyorum. =)
Hayaller ve Kabuslar
"Kırmızı gözleri hem korkutucu, hem de büyüleyiciydi..."