Kayıt Ol

Dört Duvar Ardında

Çevrimdışı Ferhat

  • *
  • 12
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Dört Duvar Ardında
« : 26 Ağustos 2017, 23:06:35 »
Bundan yaklaşık 5 sene önce yazdığım bir öyküyle başlayayım dedim. Eskiye göre çokça yol katettiğimi düşünüyorum ama hani derler ya ilk göz ağrıları... :)

Paslanmaya yüz tutmuş demir kapının sinir edici gıcırtısıyla gözlerini açtı. İçeriye giren floresan lambasından gelen ışık gözlerini kamaştırmış, elindeki yemek kabını yere koyan gardiyandan başka bir şey görememişti. Yılların rutubetiyle sararmış, süngeri fareler tarafından kemirilmiş olan yataǧından doğrularak kapının eşiğindeki kahvaltısına uzandı. Kapının tam karşısındaki demir parmaklıklarla destekli pencereden içeri giren gün ışığı ortalığı az da olsa ferahlatıyordu. Yemek kabında haftalarca bekletilmiş, rengi sararmaya başlamış bir dilim peynir, taze yoǧurt, buruşmuş bir kaç zeytin ve ılık bir çay vardı. Peynirden aldığı küçük bir parçayı aǧzına atar atmaz yüz ifadesi deǧişerek ağzındakileri yere tükürdü. Çay ile yoǧurdu afiyetle yerken zeytine dokunmadı. Oturduğu yerden, okuduğu Suç ve Ceza kitabını eline aldı. Önce kapağındaki kabartmalı yazıları yokladı sonra da pencereden içeri sızan gün ışığında, geriye kalan son otuz dört sayfayı tek solukta okuyup bitirdi. İki gün sonraki hesaplaşmayı düşündükçe kendini daha da yalnız hissediyordu. Bu düşünceleri bir kenara atarcasına ayaklandı ve yüksekteki pencereye ulaşmak için çatlamış klozet kapağına basıp parmaklıklara tutunarak kendini yukarıya çekti.

Avluda yılların bıkkınlığıyla volta atanlar, ellerindeki tesbihleri büyük bir sabırla çekiyorlardı. Ellerindeki jop ile çevreye korku saldıklarını varsayan bir kaç gardiyan ellerini kollarını sallaya sallaya, sert bakışlarla mahkumları süzüyorlardı.

Avluyu kendi halinde bırakıp gökyüzünü seyretmeye koyuldu. Çok uzaklarda noktalar halinde üç uçurtma gördü. Bir an onlar gibi hür, gökyüzünde rüzgara karşı direnmeyi diledi. Birkaç saniye sonra hayat belirtileri görülen yüz hatları tekrardan gerildi. Uçurtma ne kadar hür görünse de ipi onu yapanın ellerindeydi. O nereye isterse oraya götürecekti. İpin kopması halinde ise bu sefer rüzgara boyun eǧip onun istediǧi istikamete doğru yol alacaktı. Rüzgardan kurtulduǧu vakit ise hızla düşüşe geçip paramparça olacaktı.

Gözleri bu sefer iki buçuk metreye varan duvar sütunlarının üst kısmındaki dikenli tellere ilişti. Kanadı tellere takılmış küçük bir serçe gördü. Kanatlarından akan damla damla kan, korkusunu körükleyerek daha hızlı ve sert çırpınışlara sebep oluyor, yaraları iyice deşiyordu. Bugün için fazlasıyla şey görmüştü. İçindeki kor umut taneleri de sönmüş, derinlerden fısıldayan bir korku tüm bedenini sarmaya başlamıştı.

Parmaklıkları bırakıp yavaşça geriledi. Hücresi artık daha küçük ve karanlık gibiydi. Alnında biriken soğuk ter damlaları tane tane dökülmeye başladı. Hemen sağındaki lavaboda elini yüzünü yıkayıp tekrardan pencereye ulaştı. Kuşun kanlar içindeki cansız bedenini görmeyi bekliyordu ama tellerde kanlarla desenlenmiş bir kaç tüy dışında bir şey göremedi. Duvar boyunca gözlerini ayırmadı ve soldaki uç noktada yaralı kuşu gördü. Kanadını açmış, gagasıyla küçük darbelerle tüylerindeki kanı temizliyordu. Kendini boşluǧa bırakıp kanatlarını hızla çırparak gözden kayboldu. Karanlık köşede bulunan yatağına uzanarak umut rüyalarına dalmak için gözlerini kapadı.

İki gün sonra avluda hazırlanan dar ağacında iki büklüm, gözleri ağlamaktan kızarmış eşinin ve mahkumların önünde hırıltılı nefes alışverişi eşliğinde kapanan gözleri bir daha hiç açılmadı.


Çevrimdışı milenya

  • **
  • 260
  • Rom: 6
  • Belki de Tanrı bize inanmıyor!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dört Duvar Ardında
« Yanıtla #1 : 29 Ağustos 2017, 02:11:22 »
Eh öykücük desek yeri, kısacık ama içi dolu... İlk göz ağrılarından biri buysa ne güzel, benim ilk göz ağrılarım şimdi dönüp okusam baş ağrılarına sebep olur. Kısa bir öykü için oldukça akıcı ve dayatma bilgilerden arındırılmıştı. Kaleminize sağlık.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Ferhat

  • *
  • 12
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dört Duvar Ardında
« Yanıtla #2 : 29 Ağustos 2017, 12:51:31 »
Teşekkür ederim.  :) Evet, aslında öykücük daha doğru. Diğer uzun öykülerle tekrar görüşmek üzere :fight:

Çevrimdışı yavanna

  • **
  • 109
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dört Duvar Ardında
« Yanıtla #3 : 29 Ağustos 2017, 13:27:26 »
Tadı damakta kalıyor :/

Çevrimdışı Ferhat

  • *
  • 12
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dört Duvar Ardında
« Yanıtla #4 : 29 Ağustos 2017, 20:21:29 »
Teşekkürler.