Kayıt Ol

Karanlığın Tutsağı - Bölüm 2 - Koruyucular

Çevrimdışı jacobnessie

  • **
  • 56
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Karanlığın Tutsağı - Bölüm 2 - Koruyucular
« : 30 Eylül 2010, 23:50:13 »
                                                 KaranLık TuTsaĞı





  
~Tanıtım~


    Kötülük için çalışıyorsanız ve seçeneğiniz yoksa ne yapabilirsiniz ? Veya zaten ölüyseniz kendinizi nasıl koruyabilirsiniz ? Karanlığın tutsağıysanız nereye kaçabilirsiniz ?

    18 yaşındaki Niky küçük yaşta bir şeytanın yardımcısı olmuştur.Henüz iyilik ve kötülük kavramlarını bilmeyen Niky ' nin artık seçim hakkı yoktur.Hiç olmadığı gibi ... İyilik için çarpan yüreğini hiçe sayıp karanlığa hizmet etmektedir.Şeytanın en sadık hizmetkarı karanlığın tutsağıdır.Çıkışı olmayan karanlığın ...




                                                   ~ BöLüM 1 ~
                                                  --Tartışma--


      " Bencilin tekisin.Gerçi sen şeytansın ne beklenirki senden kötülük dışında !? "
      " Böyle yapma tatlım taştanda olsa sanırım bir kalbim var."

  Pis sırıtışı sinirlerimi bozuyordu.İçimden onu parçalamak geçiyordu ama düşüncelerimi dizginleyip kendime saklamayı tercih ettim.Ne de olsa karşımda bir akıl okuyucu vardı.

      " Düşüncelerini duymayı tercih ederim güzelim."
      " Gerçekten duymak istiyor musun ? O zaman şöyle söyleyeyim aptalın ve bencilin tekisin.Ayrıca o lanet ellerini yüzümden çek yoksa yanmış şekilde geri çekersin ! "
      " Güçlerinin hiç birinin benim üzerimde en ufak bir etkisi olmayacağını belirtmek isterim.Yıllardır yanımdasın ve hala öğrenememiş olman şaşırtıcı.Üstelik geceleri bana kurduğun komplolara rağmen."

   Neden etkilenmediğini ve her seferinde kaçış planlarımın suya düştüğünü şimdi anlıyordum.Lanet olsun gene yaptı ! Beynimin içinden çık seni sersem !

      " Düşüncelerini kontrol etme konusunda oldukça zayıfsın Nicole.Burdaki tek akıl okuyucu ben değilim bunu unutma.Düşüncelerin diğer odalardan bile duyulabilir."
    
     " Bana Nicole demeyi kes tamam mı ? Benim ismim Niky ! "
  
   Ellerini yüzümün üstünde dolaştrıp çenemden yukarı kaldırdı.Büyük kan kırmızısı gözleri alevlerle parlıyordu.Gözlerine daha fazla bakmak istemiyordum fakat kafamı çevirmeme engel oluyordu.Boğazını yavaşça temizledi ve en melakonik tınısıyla konuştu :
      
    " Ben sana Nicole ismini verdiğimi hatırlıyorum.Fazla asisin.Başına büyük işler açacaksın.Senin yerinde bir başkası olup bana bunları yapsaydı şu anda lav şehrinin içinde alevlerin tenis topuydu."

    Ellerini sinirlice yüzümden çektim ve dönüp arkamdaki koltuğa oturdum.Her zaman ki gibi gelip yanıma yerleşti.Ben yüzüne bakana kadar ses çıkarmadan bekledi.Bir şeytan için oldukça garip hareketlerdi bunlar.
    
    " İstersen kafanı kazıklara geçirip kanını içeyim ? Ne dersin ? Bir şeytan için doğal bir hareket olur mu ? "
 
    " Bunu yapacağını pek sanmıyorum.Bu güne kadar seninle çok uğraştım fakat daha elini kaldırıp bana vurmadın bile.Garipsin hemde çok garipsin.Şeytan diyemeyeceğim kadar iyi yüreklisin bana karşı.Anlamıyorum."

     Gözlerini gözlerimden çekti ve ellerine baktı.Yüzüne bakmaya çalıştım fakat yanağındaki yeni olduğu çok belli olan derin yara izleri beni ürküttü.İstemsiz olarak elimi onun yanağındaki o derin yaralara götürdüm.Tahmin ettiğimden çok daha derin ve acı verici duruyorlardı.Elimi yüzüne götürünce ürperdi fakat bir şey söylemedi.

    " İyileştirmemi ister misin ? "
 
    " Sanırım hayır.Böyle daha şeytani bir izlenim bırakıyorum gözünde." Şaşırmıştım fakat ses etmedim.Tekrar inatla sordum.
 
    " İyileştirmemi istiyor musun ? "

    " İnatçılığına hastayım fakat hayır istemiyorum.Dediğim gibi madem şeytan gibi görünmüyorum belki bu izler biraz olsun gözünde bir şekil oluşturur."

     Şimdi vicdan azabı çekmemi mi istiyordu ? Sanırım çoğu zaman olduğu gibi gene onun sözünü dinlemeyecektim.Elimi yaraların üstüne koydum ve gözümde canlandırmaya başladım.Onarımın başlamasına saniyeler kalmıştı.Elimi yüzünden çekmeye çalışıyordu fakat boşunaydı.İnatçı olduğumu biliyordu ve pes etti.Pek yapmadığı bir şeydi ama söz konusu kişi ben olunca işler biraz değişiyordu sanırım.Onarımı tamamlandığında yara yok olmuş ve eski haline dönmüştü yüzü.Bir anda ayağa fırladı ve küresinin yanına gitti.Yeraltı dünyasında  bir şeyler ters gidiyordu.Merakıma yenik düştüm ve kalkıp kürenin yanına gittim.Aslında ters değil oldukça iyi gidiyordu fakat bizler kötülerdik.Güzel giden her şey bizim için kötüydü.Sanırım şu kötülük meselesini biraz benimsedim bu sıralar.Düşüncelerimden sıyrıldım ve kürede oluşan holograma baktım.Şeytanın kardeşi Dartemiss Yeraltı dünyasınının içindeki karanlığı yok etmeye çalışıyordu.Şeytan homurdandı.Sinirle kapıya doru yürüdü.

   " Lethenia , Lorian çabuk ejderhaları alın ve Yeraltına gidin.Dartemiss 'i öldürmeden topraklarımdan çıkarın.Yaralanabilir ama sakın ölmesin ve dikkatli olun.Güçleri oldukça fazla.Sarı bir ışık elinde parlamaya başladığı an topuklayın.Üzerinize geldiğinde yaşama gibi bir şansınız olmaz.Sizi Nicole bile kurtaramaz.Acele edin ve gidin."
  
   " Peki efendim." Dedi Lethenia.
   " Anlaşıldı." Diye ekleyip peinden çıktı Lorian ' da.Bende koltuğuma geri döndüm.Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu ve uykum vardı.Koltuğun üzerine uzandım ve kendi kendime ninni söyledim.


      

Love of mine, some day you will die 
But I'll be close behind
I'll follow you into the dark 

No blinding light or tunnels to gates of white
Just our hands clasped so tight
Waiting for the hint of a spark 

I Will Follow You Into The Dark. <3

Çevrimdışı Ashitaka

  • *
  • 35
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Tutsağı
« Yanıtla #1 : 01 Ekim 2010, 00:12:11 »
Birkaç kelime dışında takılmadan okudum. Konu da güzel, devamını bekliyorum :)
Ancak şu kısma bir itirazım olacak ; "Veya zaten ölüyseniz kendinizi nasıl koruyabilirsiniz ?"
Lichler de ölüdürler ancak büyü sanatına diğer türlere kıyasla daha yeteneklidirler :D

Çevrimdışı dumaninoglu

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • dumaninoglu.tr.gg
Ynt: Karanlık Tutsağı
« Yanıtla #2 : 01 Ekim 2010, 10:57:39 »
Ellerinize fikrinze sağlık. Konu biraz klasik olsada gerçekten çok başarılı işlenmiş.

Umarım devamı gelir.

Sevgiyle kalın.

Çevrimdışı jacobnessie

  • **
  • 56
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Tutsağı
« Yanıtla #3 : 01 Ekim 2010, 18:06:33 »
Birkaç kelime dışında takılmadan okudum. Konu da güzel, devamını bekliyorum :)
Ancak şu kısma bir itirazım olacak ; "Veya zaten ölüyseniz kendinizi nasıl koruyabilirsiniz ?"
Lichler de ölüdürler ancak büyü sanatına diğer türlere kıyasla daha yeteneklidirler :D

Teşekkür ederim yorumun için.Benim orda ifade etmek istediğim biraz daha farklıydı.İlerleyen bölümlerde daha net ortaya çıkacaktır.Tekrar teşekkürler.

Ellerinize fikrinze sağlık. Konu biraz klasik olsada gerçekten çok başarılı işlenmiş.

Umarım devamı gelir.

Sevgiyle kalın.

Teşekkür ederim.Devamını bugün 1 saat içinde koymayı düşünüyorum.Aksilik çıkmazsa 1 saat içinde sizlerle :)

Love of mine, some day you will die 
But I'll be close behind
I'll follow you into the dark 

No blinding light or tunnels to gates of white
Just our hands clasped so tight
Waiting for the hint of a spark 

I Will Follow You Into The Dark. <3

Çevrimdışı jacobnessie

  • **
  • 56
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Tutsağı
« Yanıtla #4 : 01 Ekim 2010, 22:22:09 »
                                              ~ BöLüm 2 ~
                                             ~Koruyucular~


~Niky~ 
    Karanlığın içinde kan kırmızısı iki çift gözün parladığını gördüm.Ürkütücü gözleri benim üzerimdeydi ve bir şeyler fısıldıyordu.Öylesine hızlı konuşuyordu ki kelimeler savruluyor , anlamları birbirine karışıyordu.Aklımı yitimek üzereydim.Beynimin içinde bir sürü ses dolaşıyordu ve hangi sesin kime ait olduğunu çözemiyordum.Kulaklarımı ellerimle kapattım fakat değişen bir şey yoktu.Hala sesler devam ediyordu ve git gide artıyordu.İmdat..!

     Gözlerimi açtığımda sadece bir kabus gördüğümü anlamam uzun sürmedi.Bu sıralar sürekli aynı kabusu görüyordum.Yattığım yeden biraz doğruldum ve puslu gözlerle etrafıma bakındım.Şeytan , odanın en köşesine gitmiş bir şeyler karalıyordu kağıdına.Merak etmiştim fakat kendimde kalkacak gücü bulamıyordum.Başım inanılmaz derecede ağrıyordu.Bu kabusların etkisinden kurtulmam biraz zaman alıyordu.Şeytan , uyandığımı görünce oturduğu yerden kalktı ve yanıma doğru geldi.Başımı ovaladığımı farkedince dikkatli gözlerle yüzüme baktı ve konuştu :

    " Bir şeyin yok ya ? "
   
    " Bir kaç gündür tuhaf kabuslar dışında bir şey yok."
 
   Gözlerini iyice açtı ve yüzüme bakmaya devam etti.Kısa bir sessizlikten sonra sordu :
   
    " Ne gibi kabuslar bunlar ? "

    Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım.Gözlerini gözlerimden hiç ayrımadan dinliyor arasıra yavaşça öksürüyordu.Uzun sarı saçlarım gözümün önüne geldikçe onları eliyle itiyor anlatmaya devam etmemi istiyordu.Sürekli gördüğüm kabusları en ufak detayına kadar anlattıktan sonra gözlerime dehşetle baktı.Fakat en ufak bir şey söylemedi.Yanımdan sessizce kalktı ve kapıyı çarpıp çıktı.Geriye çarpılmış bir kapı , bir oda ve ağzı şaşkınlıktan açık kalmış bir adet ben kalmıştım.


~Şeytan~

 
    İşler git gide karışıyordu.Sinir bozucu durumlar üst üste geldikçe çileden çıkıyordum.İlk olarak Dartesmiss topraklarımı istila etmeye kalkışmıştı ve şimdide sevdiğim kızın aklını çelip kendi tarafına çekmeye çalışıyordu.Madem kural dışı oynuyorduk bende çok şey yapabilirdim.İlk olarak ondan daha büyük olmam benim avantajımdı.Onun aklının bile almayacağı iksirler , büyüler biliyordum.Ayrıca güçlerim kat kat fazlaydı.Fakat onuda küçümsememem lazımdı.Gerçekten yaşı küçük olmasına rağmen oldukça tecrübeli görünüyordu.Yaklaşık son bin yıldır davranışlarını izliyordum.Fakat genede eksikleri vardı tabii.En büyük eksiklerinden biriside ordusuydu.Koruyucuların pek bir güçleri yoktu.Bazılarının bir - iki kaydadeğer gücü vardı onların dışındakiler sadece kalabalıktı.Sayıları oldukça fazlaydı fakat tek başıma halledebilceğim güçteydiler.Tek sorun Dartemiss ' in biçim değiştirme gücüydü..! İstediği herkesin kılığına kolaylıkla bürünebilirdi.Ve eğer benim kılığıma girer ve buraya gelmeyi başarırsa işte o zaman tam bir felaket olurdu.Her şeyden önemlisi Nicole ' ü kaybedemezdim.Evet , onun yüzünden çok şey kaybetmiştim mesela artık mantık diye bir kavramım yoktu.Ama nefesimi kesiyordu.Beline gelen uzun sarı saçları ve aşırı açık mavi gözleriyle baktığında içimi yakıyordu.Uzun boyluydu ve çok güzel bir fiziği vardı.Her konuda aşırı bilgisi ve aceleciliğiyle oldukçada şirindi.Bir saniye yerinde durmayan sizlerin tabiriyle ' hiperaktif ' bir insandı.Hızına yetişmek nerdeyse imkansızdı.Ayrıca çokda güçlüydü.Çeşit çeşit güçleri vardı.İyileştirme , elektrik akımı geçen elleri , duygu kontrolü , imgeler görmesi , çeşitli zihin kalkanlarıyla saldırıları geri çevirmesi bunlardan sadece bir kaçıydı.Ve artık zihinde okuyacaktı.En yakın zamanda düşüncelerine perde çekmeyide öğretmem gerekiyordu.Artık çok güvensiz olmuştu kendi sınırlarım.Odaya geri dönmeyi düşündüm fakat oldukça kaba davranmıştım ona karşı.Hiçbir şey söylemeden çıkmıştım ayrıca birde kapıyı çarpmıştım.Zavallı kızcağızın hiçbir suçu yoktu ve şuanda kendinde bir suç arıyordu bunu hissediyordum.Sanırım gönlünü almam gerekecekti.Ama lanet olsun ki çok haklıydı bir konuda.Ben şeytan gibi davranmıyordum.Normalde sürekli kötülük yapmam gerekirken ben bir kızın peşi sıra koşuyordum.Yaptığı tüm seviyesizliklere rağmen susuyordum.Anlamadığım bir his ona kötü davranmamı engelliyordu.Düşünceleri beynime üşüştü.Küçük yaşta onu ailesinden ayırdığım için bana kızıyordu.Fakat bilmediği çok şey vardı.Mesela Ethan ' ın kızı olduğunu ve damarlarında gerçekte kötülük dolaştığını bilmiyordu.Ethan ' ın ve Rochel ' ın öldüğünü o yüzden insanların elinde büyüdüğünü bilmiyordu.Gerçi o zaman beni kendisi seçmişti.Henüz altı yaşındaydı ve oldukça meraklı bir kızdı.Aynı şimdi olduğu gibi.Geceleri odasına gidip konuşuyordum onunla.Arkadaşım olmuştu.Yani öyle davranıyorudum.Benimle gelmek ister misin karanlığa küçüğüm ? Dediğimde evet diyip elini uzatmıştı.Karanlık biraz kendi seçimi birazda benim baskımdı.Son zamanlarda kaçmaya çok çalışıyordu ve açıkcası olduğunu sandığım kalbimi kırıyordu.Seçimlerine sağdık kalmalıydı.Hemde beni kendisine böylesine bağlamışken...!


                                 

Love of mine, some day you will die 
But I'll be close behind
I'll follow you into the dark 

No blinding light or tunnels to gates of white
Just our hands clasped so tight
Waiting for the hint of a spark 

I Will Follow You Into The Dark. <3

Çevrimdışı dumaninoglu

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • dumaninoglu.tr.gg
Ynt: Karanlık Tutsağı - Bölüm 2 - Koruyucular
« Yanıtla #5 : 02 Ekim 2010, 12:36:13 »
Güzel ilerliyorsun, monolog yazım şeklini ve farklı bakış açılarını kullanmanı çok sevdin genç arkadaşım. Ellerine sağlık hikayenin sonu nereye varacak gercekten merak ediyorum. Ellerine fikrine sağlık.

Çevrimdışı jacobnessie

  • **
  • 56
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Karanlık Tutsağı - Bölüm 2 - Koruyucular
« Yanıtla #6 : 02 Ekim 2010, 15:45:47 »
Güzel ilerliyorsun, monolog yazım şeklini ve farklı bakış açılarını kullanmanı çok sevdin genç arkadaşım. Ellerine sağlık hikayenin sonu nereye varacak gercekten merak ediyorum. Ellerine fikrine sağlık.

Teşekkür ederim.Hoşunuza gittiyse ne mutlu bana o zaman =)  Bu güzel yorumunuz çok sevindirdi beni.Tekrar teşekkürler (=


Love of mine, some day you will die 
But I'll be close behind
I'll follow you into the dark 

No blinding light or tunnels to gates of white
Just our hands clasped so tight
Waiting for the hint of a spark 

I Will Follow You Into The Dark. <3