Kayıt Ol

Kaydet

Kaydet
« : 16 Aralık 2013, 13:43:25 »
Umarım doğru yerde paylaşıyorumdur bunu arkadaşlar. Yazılarımın tamamı bana aittir.

Sevgilisinin, horlamasına artık dayanamadığını söyleyip onu terk etmesinden sonra tıbbi yardım almaya karar vermişti. Ertesi güne doktor için randevu alırken aklına bir fikir geldi; o gece uyurken kendi sesini kaydedip, horlamasının gerçekten de bir insanın ondan ayrılmasını isteyecek kadar kötü olup olmadığını görecekti. Ses kayıt cihazını kurduktan sonra yatağına girdi, çok geçmeden uykuya dalmıştı.

Ertesi sabah uyandığında ilk iş kayıt cihazını kapatıp ses dosyasını bilgisayarına atmak oldu. Dizüstü bilgisayarını mutfak tezgahına yerleştirdi, arka planda kendi horlamasını dinleyerek tavaya birkaç yumurta attı. Kızgın yağda patlayan su kabarcıklarının öfkeli seslerine rağmen horlama seslerini duyabiliyordu, gerçekten de horlaması gecenin sessizliğinin de etkisiyle adeta gök gürültüsü gibiydi.

Kahvaltısını yaparken, ses kaydının artık yarım saat kadar ilerlemiş olduğunu gördü. Kulaklarını tırmalayan horultularından kendi bile bıkmıştı. Durdur tuşuna basmak için fareye uzanırken birden beklemediği bir ses çıktı bilgisayarının hoparlöründen. Her gün istisnasız olarak günlük hayatının bir parçası olarak duyduğu, ancak kayıtta olması imkansız olan bir sesti. Belki kayıttan değil de, dışarıdan gelmiştir diye düşünerek birkaç saniye geri aldığında ise, tekrar duydu. Ses kesinlikle kayıttan geliyordu.

Duyduğu, yatak odasına ait kapının yavaşça açılırken çıkardığı hafif gıcırdama sesiydi.
"The woods are lovely, dark and deep,  
  But I have promises to keep,  
   And miles to go before I sleep,  
    And miles to go before I sleep."

Sentetik Distopya tüm kitap sitelerinde mevcuttur a dostlar. (Ayrıca, daginikoda.com'a bir bakın derim)

Çevrimdışı Sayhh

  • **
  • 189
  • Rom: 15
  • Her şey başladığı yere döner.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kaydet
« Yanıtla #1 : 22 Aralık 2013, 03:50:33 »
"Az çoktur." sözünün karşılığı olmuş bu öykü.  :)

Henüz üç öykünüzü okudum ve en başarılı bulduğum buydu. Kişisel kanaatim öykülerinizin kısaldıkça daha güçlü ve vurucu olduğu yönünde şimdilik.

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Kaydet
« Yanıtla #2 : 22 Aralık 2013, 14:21:19 »
Benzer öyküler okumuştum daha evvel; ama bu durum öykünüzü sıkıcı bulduğum anlamına gelmiyor tabi. Güzel bir diliniz var, öykü de etkileyici, elinize sağlık.

Ynt: Kaydet
« Yanıtla #3 : 22 Aralık 2013, 18:31:32 »
Diliniz oldukça sade ve etkileyici bence. Elinize sağlık. Gerçekten çok beğendim ben.
"Geçmişini doldur ki geleceğini inşa edebilesin."

Ynt: Kaydet
« Yanıtla #4 : 23 Aralık 2013, 00:28:34 »
"Az çoktur." sözünün karşılığı olmuş bu öykü.  :)

Henüz üç öykünüzü okudum ve en başarılı bulduğum buydu. Kişisel kanaatim öykülerinizin kısaldıkça daha güçlü ve vurucu olduğu yönünde şimdilik.

İltifat ediyorsunuz, teşekkür ederim. Gerçekten de öyle bir şey varsa bile, muhtemelen benimle ilgisi söylediğinizden azdır. Bilmem bilir misiniz, dünyanın en ürpertici hikayelerinden biri iki cümleden oluşur:

"Dünyada hayatta olan son adam odasında tek başına oturuyordu. Birden kapı çaldı."

Genel olarak kısalar daha etkili oluyor gibi, öyle değil mi? :)

Benzer öyküler okumuştum daha evvel; ama bu durum öykünüzü sıkıcı bulduğum anlamına gelmiyor tabi. Güzel bir diliniz var, öykü de etkileyici, elinize sağlık.

Teşekkür ederim efendim, gözünüze sağlık.

Diliniz oldukça sade ve etkileyici bence. Elinize sağlık. Gerçekten çok beğendim ben.

Bu şekilde düşünmeniz beni çok mutlu etti, zira bazen okuduklarımın sade olması bana daha çekici, daha sürükleyici gelmiştir. Ben de buna uğraşıyorum bu tür hikayelerde. Teşekkür ediyorum efendim, gözünüze sağlık.
"The woods are lovely, dark and deep,  
  But I have promises to keep,  
   And miles to go before I sleep,  
    And miles to go before I sleep."

Sentetik Distopya tüm kitap sitelerinde mevcuttur a dostlar. (Ayrıca, daginikoda.com'a bir bakın derim)