Kayıt Ol

Kayıp Elf Ordusu

Çevrimdışı Legolas

  • ***
  • 810
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Kayıp Elf Ordusu
« : 27 Nisan 2008, 14:22:53 »
(Başlamadan önce bir açıklama yapayım. Bu hikaye Y.E. serisinin hiçbir bölümüyle ilgili değildir. Bu yüzden yüzde yüz yeni bir yaratımdır.)

Günler değişmeye başlamıştı. Karanlık Mordor'dan taşmaya başladığında Lindon'daki Gil-Galad'ın endişeleri artıyordu. Eregion'dan bir haberci geldi. Hırpalanmış bir zırhı, çentik bir kılıcı yarılmış bir miğferi vardı. Kent düşmüştü ve orklar her yeri yağmalıyordu. Celebrimbor, Sauron tarafından öldürülmüştü. Elçinin elinde bir paket vardı. Ölümünden önce Celebrimbor'un verdiği bu paketin ne pahasına olursa olsun Krala gitmesini istemişti.

Haberci gittiğinde bu haberler kralı düşündürüyordu. Moria kapıları kapatılmıştı. Durin'in bahadır halkı dahi cesaretle direnemişti. Birden boru sesleri duymaya başladı. Kulenin penceresinden baktığında Limana koca bir donanmanın geldiğini gördü. Hayretle ve sevinçle Numenore ordusunu karşılamaya koştu. Ordu gelip geçti. Çok kalablıklardı ve Elflerin gelmesine gerek olmadığını söyleyen Tar-Palantir tarafından doğuya götürüldü.

Gil-Galad'a Sauron'un yenildiğini ve esir edildiği haberleri ulaştığında o derin düşüncelere daldı. Bu bir kurnazlık olabilirdi. Sauron daha önce de onun halkını kandırmıştı. Ona hiç mi hiç güvenmemişti ama şimdi insanlığın kalbine, Armağan Edilen Ülkeye götürülüyordu. Yeni bir alevle tutuşan Numenoreanlar Gil-Galad'ın öğütlerine kulak vermediler. En sonunda bu kendi felaketleri oldu.

Numenore adası yıklmış, Elendil ve oğulları kaçıp Orta Dünya'ya yerleşmişti. Krallıklarını kurdular ve büyüdüler, büyüdüler ve büyüdüler. Ordularının görkemi, yıkılışndan önceki Numenore'yi andırıyordu. Ama Sauron da harekete geçmişti. Durmadı, uyumadı, izledi,çalıştı. Barad-Dûr'a ordularını biriktirdi. Orklar sinekler gibi ürediler.

Tehlikeyi hisseden Gil-Galad orduya toplanma emri verdi. Henüz saldırmayacaklardı. İkl hamleyi Sauron'un yapması gerekiyordu. Çünkü onun gücünü tahmin edemiyorlardı.

Herşeyin sonunda Gondor Kralı İsildur, bozguna uğrayarak kuzeye kaçti. Son İttifak oluşturuldu ve hazırlıkların sonunda yola çıkti.

Hithaeglir'in(Dumanlı Dağlar) batısına geldiler. Sauron bu topraklardan sökülüp atılmıştı. Yeniden harekete geçtiler.

Gil-Galad'ın çok sevdiği bir komutanı vardı. Mareldar'dı ismi. Başlangıçta Aule'nin maialarından biriydi. Sonradan İlkdoğanların arasına katıldı ve gücünün bir kısmı kendisinden alındı. Arda'ya ilk geldiğinde Valar'a yakın bir güce hükmediyordu. Sonraları Melkor ve Sauron ile olan savaşlrında elflere dost oldu. Bilgelği ve irfanı fazlaydı ama asla Olorin kadar değil.

Ordu ilerlerken Mereldar ve ordusu Hithaeglir'in pusları içinde kayboldu ve bir daha halklarının arasına dönmedi. Gil-Galad bu kayba çok üzüldü. Çünkü halkı çok bahadırdı Mereldar'ın. Kendisi de büyük bir güce sahipti. Denir ki Barad-Dûr kuşatmasının gecikmesinin nedeni de bu kayıp ordunun savaşmamasıydı.

Çevrimdışı Legolas

  • ***
  • 810
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Elf Ordusu
« Yanıtla #1 : 27 Nisan 2008, 14:23:46 »
Mareldar ve ordusu Puslu Dağların kanlı zirvelerinden dışarı çıktıklarında nerede olduklarını bilmeden uzun bir süre yol aldılar. Haftalar boyunca yürüdüler lakin Orta Dünyanın her yerinden görülebilen Gölge Diyarı'nı bulamadılar. Dağlar her taraflarında yükselmişti. Doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde her yerde dağlar vardı. En sonunda Mordor'a vardıklarında Mandos karşılarına çıktı ve şöyle konuştu:


- Sizler şimdilik savaşmayacak olanlardansınız. Tıpkı dağlara sıvışıp kaçan insanlar gibi. Onlarla aynı cephede savaşacaksınız. Ancak onlar çürümüş bedenleriyle siz ise Aman ışığının ateşiyle. Çünkü sizler Eldarsınız. Yüce Elfler, yıldızların halkı. Şimdilik kendinizi Eru'nun genç çocuklarından saklayın. Zamanınız gelinceye kadar güç toplayın. Son İttifak bir zafer kazandı.Lakin bu kati bir zafer değildir. Gölge sadece kuluçkada Sizler sekiz yıl boyunca bir uykuya yatırıldınız. Bunun faydasını İsildur'n varisi görecektir. Ve sen Mareldar. Düşmanına nail olduğunda kendine hakim olmalısın. İçine yerleştirilmiş çok büyük bir ateş var ki bu seni de tutuşturmasın. Feanor'u hatırla. Sen de oradaydın. Bedeninin nasıl da kül olduğunu hatırla. Hüküm böyle verildi.

Mandos bunları söyledikten sonra gitti. Onu dinleyen kulaklar bu sözlerin dehşetiyle oldukları yere çakılı kaldılar. Mandos hükmü bildirmişti. Şimdi gizlenmeleri gerekiyordu insanlardan. Neden olduğunu şimdi anlayamayacaklardı. Sonradan Gondor'un gelişen gücü bile onların farkına varmadı.

Gondor'un gücünün tükendiği zamanlar...Haradrim dalga dalga saldırıyordu. Gondor'un ulu bir reisi vardı. Bir komutan. İsmi édorani idi. Bu yeni saldırı çok şiddetli bir darbe olmuştu kuvvetlerine. En gözde bölüğünün çoğunu kaybetmişti. Süvarileri yarmalar yapıyor. Yine de düşman bozguna uğratılamıyordu. Böyle bir saldırı daha önce de olmuştu. Tam yenilecekleri bir anda düşmanları birden çekilivermişti. Haberciler gece bir savaş olduğunu ve düşmanlarının çok ağır kayıp vererek çekildiğini söylemişti. Yerde düşmanlarını bozguna kimin uğrattığına ilişkin hiçbir kanıt yoktu. Yine böyle bir andı. Bu sefer Mumaklar yoktu ama çok kalabalık bir insan ordusu ile karşı karşıya idiler. her an geriye Osgilliath'a çekilebilrlerdi. Ancak orada güçlü bir savunma oluşturulması için en az iki gün gerekiyordu ve düşmanlarını iki gün boyunca oyalamalrı imkansızdı.

Gece bir ara uyandı. Askerleri düşmanlarının olduğu tarafa bakıp bağrışıyorlardı. Binlece meşale ışığı aynı anda hareket ediyor ve telaşla koşuşturuyor gibiydi. Artık gizli müttefiklerinin kim olduğunu anlaması gerkiyordu. Hızla atına atladı. Komutayı devrettikten sonra askerlere katiyen yaklaşmamaları gerektiğini tembihleyerek hızla atını sürdü ve geri dönmedi.

Gözlerini açtığında elleri ve ayakları bağlanarak bir yere götürülüyordu. Bunlar Haradrime benzemiyordu. Yüzlerine bakmaya doyamıyordu insan. Tam da o anda kafasına yediği bir sert bir cisimle bilincini yitirdi.

Çevrimdışı Legolas

  • ***
  • 810
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Elf Ordusu
« Yanıtla #2 : 27 Nisan 2008, 14:24:56 »
Edorani gözlerini açtığında bir ordu kampındaydı. Düşman değildi bunlar. Elf olduklarını hemen anladı. Ama bu kadar kalabalık bir Elf ordusu hakkında hiçbir bilgi yoktu. Aniden reisleri olduğunu düşündüğü uzun boylu Elfin kendisine yaklaştığını farketti.


-Kendinize geldiniz mi? Uzun süredir istirahat ediyorsunuz.
-Efendim, Minas Tirith'deki savaş kontrolden çıktı. Haradrim, Orklar ve korsanlarla savaşıyoruz. Son zamanlarda korsanların saldırısı epey azaldı. Lâkin Orklar...
-Korsanları bizler bozguna uğrattık. Haradrimi de öyle. Siz Haradrim'in sadece bozgundan kalan kısmıyla savaştınız. Bu hep böyle oldu. Güney'in insanları gerçekten çok kudretlidir ve çoktandır Sauron'un boyunduruğundalar.
-Peki ya Orklar. Onlar Mordor'un asıl ordusudur. SAuron her an son darbeyi vurabilir. Komutan Faramir Osgilliath'da direnmeye çalışıyor. Bizler sadece düşmanın küçük bir bölümüyle savaşıyoruz.
-Küçük dediğiniz Muhafız Kulesi'nin tüm ordusunun iki katıdır.
-Ama diğerlerine göre yine de daha az.
-Biraz dinlenin. Artık bizden ayrılamazsınız. Gizliliğimiz çözülürse Sauron bizi ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Artık savaşa hazırız. İsildur'un Varisi Palantiri kullandı. Artık Dimholt'ta. Şimdi Morgul Vadisi'ne gidiyoruz. Bir ordu oradan saldıracak. Onları alaşağı etmemiz lazım geliyor.
-Bırakın gideyim. Halkımın yanonda savaşayım.
-Aslında siz bizi bırakın. Burada sizin için varız. Güçler emretti. Savaşıp ölemiyoruz. Öldükçe daha çok sayımız artıyor. Aman'a gitmek istiyoruz.Ölümsüz topraklara.

Bu konuşmanın sonunda ordu harekete geçti. Edorani'yi henüz bırakamazlardı. Valar'a karşı gelmekten korktular ve gecenin karanlığında, yıldızların ışığında meşalesiz olarak ilerlediler. Aynı Büyük Batı Yürüyüşü gibi. Hepsi atının üzerinde bir Vala gibi duruyordu. Hızlı ilerliyorlardı. Sonunda o kokuşmuş Vadi'nin önlerine geldiklerinde kapıları tokmakladılar. Kapılar, boruların çığlığıyla sarsılıyordu. Ama Mareldar akıllıydı. Geçmişte Fingolfin'in yaptığı gibi orduyu vadiye yaydı ve karşılık bekledi.

Lakin savaş istenildiği gibi gitmeyecekti. Kanatlı Haberci gelen orduyu haber vermiş, Angmar'ın Büyücü-Kral'ı da hazırlığını yapmıştı. Mareldar savaşı kazanmak için gitmiyordu. Tek Yüzük'ten haberi vardı. Yüzük yoldaşlığı ve İsengard'dan da. O yüzden ordunun bir bölümünü kuzeye yollmaıştı. Şimdi azalan ordusuyla Morgul ordusunu bekliyordu. Tam kapılara bir saldırı düzenleyeceği sırada çığlık çığığa indi Cadı-Kral. Savaş meydanının orta yerinde uzun boyuyla dikildi ve Mareldar'a ismiyle seslendi.

-Asırladır bugünü belkiyordum. Çık karşıma ve benimle döğüş.
Bunun üzerine Mareldar iradesine yenilerek ortaya çıktı. Atının üzerinde Ringil'i çekmiş Fingolfin'e benziyordu. Yüce kılıcı Morang'ı, Kara çeliği, çekti. Düşmanın ölümsüz derisine ancak böyle büyülü bir kılıç zarar verirdi.
-Sonun geldi kral. Seni yokedecğim.
Bunu diyerek gölgenin karşısına çıktı. Böyle bir çarpışma Orta Dünya'nın hiçbir yerinde yoktu. İki ordu gibi birbirlerine hiddetle saldırdılar. Kimin galip geleceğini kimse bilemezdi..."

Benim çok hoşuma giden bi hikaye bence okumalısınız.Yazan arkadaşı tebrik ediyorum

Kaynak:yuzuklerinefendisi.com

Çevrimdışı Berke

  • **
  • 124
  • Rom: 1
  • Rock'n Roll ...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Elf Ordusu
« Yanıtla #3 : 28 Nisan 2008, 18:29:31 »
Saol Legolas hepsini okudum baştan sona kadar ve çok etkileyici geldi.Adından belliydi zaten güzelliği.Araştırıp paylaştığın için teşekkürler. :)

Çevrimdışı fake*

  • **
  • 354
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Elf Ordusu
« Yanıtla #4 : 28 Nisan 2008, 19:20:52 »
yaa ben sondan başlamışım sonunda fark ettim :S

yeşilboncuk

Ynt: Kayıp Elf Ordusu
« Yanıtla #5 : 07 Mayıs 2008, 08:35:27 »
ben de sadece bir bölüm var sanmıştım,farkedince okudum ...güzel...paylaşımın için saol...

ADANMIŞ

Ynt: Kayıp Elf Ordusu
« Yanıtla #6 : 02 Nisan 2009, 17:52:33 »
Çok güzel  ;)