Kayıt Ol

Oligarşi

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Oligarşi
« : 14 Ağustos 2011, 05:17:12 »
Oligarşi

Giriş

Kuşların ötüşünü tavandaki pencereden yansıyan ışıkla birlikte iliklerine kadar hissediyordu.

Yüzyıllardır girme izni olmadan buraya giren herkes bir ömür gibi gelecek uzun süreler boyunca içeriye hapsedilmişti.  Aslında burada kimse yokken girmenin hiçbir anlamı yoktu çünkü mekânı değerli kılan tek şey içeride konuşulanlardı.

Kapıya dayanmış açmaya çalışmaktan yorulmuşken, bulunduğu yerin seslerini dinlemeye başladı. Ufak bir birikintiye damla damla düşen suyun sesiydi duydğu.  Adeta kutsal bir mekân addedilerek konuşulanların asla dışarıya çıkmadığı bu yerde duyulması en normal sesti aslında bu. Bir kaç demet halinde içeriye giren güneş ışığını bir bulut örtünce iyice karamsarlığa büründü. Dayandığı kapının öbür tarafından işittiği sesler onunla alay edip dalga geçerken, onun tek düşünebildiği burada konuşulanları dinlemek için bir dahaki girişinde ne yapabileceğiydi.

Lavaboların altlarını, yan yana duran kapıların üstündeki tavanla birleşmeyen duvarların üstünü, aynaların önündeki rafları ve pencere kenarını göz ucuyla tararken zamanının tükendiğini biliyordu.

Kendi cinsi için kendinden vazgeçmeyi planlıyordu. Hayatının en büyük fedakarlığını yaparak belki kendi arkadaşları tarafından bile aptal ilan edilecekti ama bütün işi bittiğinde bir karşı sistem kurmayı ve incelediği sistemden öğrenebildiği bütün bilgileri gelecek nesillere gizlice aktararak bu yapıyı çökertmeyi değil, çalışma biçimini öğrenek kendi lehine kullanabilmeyi amaçlıyordu.

Birkaç dakika sonra kapıyı açıp kendisine bakan karşı cinsin mensuplarının aşağılayıcı kahkahalarıyla birlikte, umursamaz görünmeye çalışarak çıktığı kapıya dönüp bir kez daha baktı. Kapının üstündeki tabelada, "Kızlar Tuvaleti" yazıyordu.


Mehmet Berk Yaltırık
Muhammed Alperen İmamoğulları
May the force, be with you.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Oligarşi -1-
« Yanıtla #1 : 15 Ağustos 2011, 08:04:33 »
-1-

Okulun ince uzun koridoru güneşin arkasında saklanmakta ısrar eden bulut yüzünden loş ve uğursuz görünüyordu. Karşılıklı dizilmiş kapılar, duvarlarda kim bilir nelere şahit olmuş tarihi kişilerin tabloları, sınıflardan gelen ders sesleri arasında yalnız başına kendi adımlarının sesini dinleyerek ilerliyordu.

Nasıl olmuşta bu karanlığa bulaşmıştı? Dahası neden bir çıkış yolu bulamıyordu?Başlangıçta her şey önemsiz görünen bir ayrıntıyı kafasına takmasıyla başlamıştı. Tesadüfler veya tesadüf zannettiği olaylar bu noktaya getirmişti. Behzat Gezgin. her şeyin başlangıcında sıradan bir lise öğrencisiydi. Günleri ders ile teneffüs arasında, sınavların geçmesini, denemelerden iyi sonuç gelmesini bekleyerek, her yazılıyı bir ders dahi olsa erteletmek kardır diye düşünerek geçiren, her liselinin sorunlarıyla uğraşan bir gençti. O güne kadar…

Sıradan bir gündü. Koridorlarda birinin ucunda, üst sınıflardan birinin yine üst sınıflardan bir kıza çıkma teklifi ettiğini görmüştü. Lise de her an görülebilecek sıradan bir olaydı. Üstelik teklif eden çocuk diğerlerine göre daha eli ayağı düzgün, sınıf arkadaşlarının arasından sıyrılabilecek bir tipti. Kız ise vasat bir tipti, kabul etmesine kesin gözüyle bakıyordu. Nitekim kız kabul etmişti bile. Haberi gidip koridorun öbür ucundaki iki kız arkadaşıyla paylaşmıştı. Kızların haberi duyduğunda yüzleri asılmıştı. Kadim Yunan tapınaklarındaki cadı tasvirlerine benzemişlerdi. Bir şeyler olmuş ve kızla birlikte tuvalete girmişlerdi. Arkalarından sanki telepatiyle anlaşmışçasına birkaç kız daha tuvalete gelmişti. Ne olmuş ne bitmiş bir süre sonra kızlar geri çıkmışlardı.

O, teklifi güle oynaya kabul eden kız, sahte bir üzgünlük belirtisiyle çocuğun yanına gitmiş ve teklifini tekrar düşündüğünü, duygusal bir ilişkiye hazır olmadığını hem kendisini bir arkadaş olarak gördüğünü söyleyerek olayı başlamadan bitirmişti. Çocuğun yüzü ne olduğunu anlayamadığı şeylerden ötürü şaşkınlık ve sinirle asılırken, kız arkadaşlarının yanına döndüğünde yüzlerini görmüştü kızların. Zafer kazanmış gibi bir halleri vardı. Bu gördüklerini tesadüfî bir an kabul ederek sınıfına döndüğünde ders zili çalana kadar vakit öldürmeye devam etti.

Dersin ardından çıktığı teneffüs anında gördüğü bir başka tesadüf kafasını soru işaretlerini ısırıp suyunu çıkarmaya çalışmasına neden olmuştu. Geçen teneffüste gördüğü kız grubundan biri o reddedilen çocukla kol kola gezmekteydi. Sevgili değillerdi bildiği kadarıyla. Çünkü sevgili olsalar geçen teneffüste diğer kıza çıkma teklif etmezdi. Peki bu durum neydi? Kızların beynini uzaylılar ele geçirmiş, kovan sistemi gibi gruplarının seçtiği kişiyle mi eşleşiyorlardı?

Sonraki teneffüslerde ve günlerde daha fazla dikkat etmiş ve görmüştü ki, tuvalette toplanmaları, sanki gizli bir yapının parçasıymış gibi hareket etmeleri muazzam bir düzen içerisinde işliyordu… Acaba bu durumun bir tarifi var mıydı? Psikoloji kitaplarını bakmış, akran baskısı yahut yönlendirmesini okumuştu, makalelere bakmıştı. Erkeklerde de kızlarda da o yaşlarda görülebilen kavramlardı kendi gruplarını oluşturması. Ama erkekler neden tuvaletlerde bu kadar toplanmıyorlardı? Neden kendi aralarında bir kovan sistemi yoktu? Ya da teneffüste bahçede kol kola girmiş hızlı hızlı yürüyen o sır taşıyan kızlar gibi neden esrarengiz durumlara bürünmüyorlardı?

Yaptığı psikoloji araştırmaları sonuç vermeyince bir dönem toplumu ve medyayı kasıp kavuran Satanizm tarzı bir örgütlenmeden şüphelendi. Gözlemlediği kadarıyla iki üç gotik özentisi hariç hiç birinde bir işaret göremeyince Satanizm ve uzaylı teorilerinden vazgeçerek gizli örgütler kısmına eğildi. Mantıklı gelmeye başlamıştı. Suskunluk, kendi iç kanunları ve gruplaşmaları, sırlı halleri gizli örgüt yapılanmalarını andırıyordu.

Kızlar tuvaletinin sırrı neydi?  İçeride neler dönüyordu? Hiçbir kitapta bir bilgiye rastlamamıştı. Masonlardan, İlluminatiden, Tapınak Şövalyeleri’nden, Gül ve Haç Kardeşliğinden, Haşhaşilerden, Mafiadan bahseden çoktu. Ama kızlardan bahseden hiçbir yayına denk gelmemişti.
Buna karşın tesadüf sandığı olaylar artmıştı. Sanki olanları kontrol eder gibi bir halleri vardı. İşte bunu çözmek için cesaretini toplamış ve aslanın yuvasına girerek olayı aydınlatmaya karar vermişti.

Mason locasının tehlikeli olup olmadığının tartışıldığı böylesine günlerde çok daha tehlikeli ve organize bir yapıyı fark ettiğini anladığında kendini evrenin sırrını çözmüş gibi hissetmesi gerekiyordu. Ama öyle olmadı.

İnsan beyninin her zamanki işleyiş biçimi aynıydı işte, ipin ucunu yakalayan insanlar, ipin diğer ucunun nereye gittiğini merak ettikleri sürece büyük keşifler yapabilirlerdi. Yeni cevapların her zaman yeni sorular olduğunu fark etmişti.

Kullanacağı dinleme cihazını almak için hayatında ilk defa para biriktirdi. Haftalar sonra cihazı alabildiğinde, bu çok değerli hazinesini sağlama almak için ilk çılgınlığını yaptı. Kızlar tuvaletine girmeye karar verdi.

Mehmet Berk Yaltırık
Muhammed Alperen İmamoğulları
May the force, be with you.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Oligarşi
« Yanıtla #2 : 15 Ağustos 2011, 12:30:14 »
Bu yazıyı sınıfından bir kız tesadüf eseri okursa yandığının resmidir Wanderer.

Olayların nasıl fantastiğe bağlanacağını merak ediyorum şu an için ama asıl merak ettiğim şey kızlar tuvaletini bu denli fantastik bir yer olarak gösterdikten sonra o konuşmaları neye göre yapacağın. Konuya yorum yapmak istemiyorum şimdilik çünkü ilginç ve hoş bir şey çıkabileceği gibi öldürülmene de sebebiyet verebilecek bir tema seçmişsin. Her türlü, farklı olduğu kesin. Farklılık iyidir.

Şimdi düşündüm de gerçi, liseden daha fantastik neresi var ki?
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Kanashii Uchiha

  • **
  • 99
  • Rom: 9
  • Melek sesli iblis ve kan damlaları...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Oligarşi
« Yanıtla #3 : 15 Ağustos 2011, 13:06:45 »

Şimdi düşündüm de gerçi, liseden daha fantastik neresi var ki?

Şu satırlarda gördüğüm kadarıyla , Bayanlar tuveleti Liseden de, üniversiteden daha ilginç galiba dahada fantastik ^^

Dip not:Oranın tüm sırrını çözmüş seçilmişlerden biri olarak, merakla bekliyorum *.*
Tutunabilecek her şeyin yok olduğunda var olursun...Gerisi sadece suretlerin karmaşası!

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Oligarşi
« Yanıtla #4 : 23 Ağustos 2011, 22:04:10 »
Dip not:Oranın tüm sırrını çözmüş seçilmişlerden biri olarak, merakla bekliyorum *.*

Yazının var olan bütününe ve özellikle alıntıladığım şu cümleye bakarak bu zamana kadar yanlış yeri kullanmış olduğumdan şüphe etmedim değil.

Çünkü kirli aynalar önünde rujlarını yenileyen hatunlar dışında pek göze çarpan birşeylere rastlamadım ben.

Henüz.

Spoiler: Göster
Beklemedeyim.