Aslında daha çok şey yazmayı planlamıştım ama bu bölümde yeterince kafa karıştırdım.Bahsettiğim diğer şeyler diğer bölüme kaldı.En azından anlatımımı geliştirdiğimi ve daha uzun bölümler yazabildiğimi düşünüyorum.
Bölüm 4-Geçmişe Yönelirken
Bilinci tekrar yerine geldiğinde ise, kendini iğrenç zarımsı bir şeye bağlanmış halde buldu.Bunlar Western’ler olmalıydılar.Gördükleri de aklından geçenleri doğruladı.Bir insandan çok hayvana benzeyen iki yaratık ona doğru yaklaşıyorlardı.Eternia ise hala ortalıkta yoktu.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bilinenden önce,çok önce çoğu yokken onlar vardı.İnsanlar yoktu,savaş yoktu.Hepsi yeni bir yurt edinme çabası içindeydi hayat gençti,Dünya el değmemişçesine saftı.Benliklerine sımsıkı sarılmış,huzur ve refah içerisinde yaşıyorlardı.Yaşamın yasalarını onlar oluşturdular.Doğuştan orman yaratıklarıydılar.Ama bütün varlıkları algılayabilmiş,benimseyebilmişlerdi.İnsanlar Dünya’ya geldiklerinde çok hızlı çoğaldıklarını görünce bütün ırklar bir araya geldiler.İşte o an “Sözsüz karar”ı verdiler.Konuşmamışlardı ama olacakları anlamışlardı.İnsanlara karşı hep beraber savaşacaklardı.Ama Western’ler insanların bütün Dünya’yı ele geçirmek üzere olduklarını görünce bir köşeye sindiler.Sözsüz kararı reddettiler.Zamanla benliklerini de kaybettiler.Kişisel özellikleriyle beraber,fiziksel görüntüleri de değişti.Bataklıkları ele geçirdiler ve insanlardan intikam almaya yemin ettiler.Ama kardeşleri insanlar tarafından katletilirken hiç seslerini çıkartmadılar.Olanlara en sonunda Dünya kızdı.Zarar verenlerin hepsi mahşer tarafından yutuldu.Onlara “ölüm kesimi” dediler.Kana susamış,iğrenç yaratıklara dönüşmüşlerdi.Farklı bir yerdeydiler yeme,içme,gelişme gibi kavramları yoktu.Ancak bir Ses ile tekrar geri gelebilirlerdi.Yeni Dünya’ya ihanet eden,Ses’e kulak veren birisi ile...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Stenk Ormanları’ndaki Westernler atalarının intikamını yenilemiş,insanlara karşı diş bilemişlerdi.Ellerine geçen insanları yok ediyorlardı.İşte onlardan birini ele geçirmişlerdi.Diğerlerine katılması gerekliydi.
Assonan kendini savunamayacağını anlmış,kabullenmişti.Ancak o anda içinde bir şey oldu.İradesine söz geçiremiyordu.Zihninde bir patlama yaşandığını hissetti.Bir Ses duydu:
-Başaramayacaksın.Yaklaştığını hissettin.Çünkü ortaya çıkmasını sağlayacak olan sensin..Sen!
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gözlerini açtı.Eternia yanında duruyor,sorgulayan telaşlı gözlerle ona bakıyordu.
-Yaşıyorsun demek.Buraya girmememiz konusundaki ısrarını şimdi anladım.
Eternia’nın yüzünde hiçbir iz yoktu.Oysa kendisi yaralanmış,yüzü çizikler içerisinde kalmıştı:
-Seni kaybettim.Sonra yorgunluğa yenilip bayıldım.tekrar uyandığımda sen yanımda duruyordun.etrafında hiç bir şey yoktu ama savaşıyor gibiydin.Gözlerin kararmıştı.Sonra yere düştün.O anda sana ne oldu ?
Assonan anlamamış gibi Eternia’nın gözlerine baktı.Başını salladı sonra doğruldu:
-Sanırım ben senden daha fazlasını gördüm.Ne yazık ki hatırlayamıyorum.
Bu sırada acıktıklarını farkedettiler.Eternia’nın çantası yanındaydı ama Assonan’ınkisi yakalandığı sırada düşmüştü.Yemeklerini yerken sohbet etmeye başladılar.
Eternia, kendisiyle ilgili bazı şeyleri Assonan ile paylaşma isteği duymuştu.Ne olursa olsun beraber yolculuk ediyorlarsa bunu bilmeye hakkı vardı.
Eternia, Parson Birliği’ne aslında kendini rahatlatmak için girmişti.Benliği ve kendisiyle ilgili şüpheleri vardı.Eternia,anne ve babasını hiç görmemişti.Onların kim olduklarını bilmiyordu.Bu yüzden hangi ırka ait olduğundan emin değildi.Yaşadığı yer çok kalabalıktı kimse onu umursamıyordu.Kendisini yaşlı bir demirci yetiştirmişti.Demirci ölünce yaşadığı kenti terk edip farklı farklı insanların arasına katılmış en sonunda Parson Birliği’ne girmişti.Çocukluğunu pek hatırlamıyordu.Belki de hatırlamasını gerektirecek fazla bir şey yoktu.
Uzun uzun anlattı.Bu onu rahatlatmıştı.Şimdi anlatma sırası Assonan’daydı.Onun anlatacağı çok şey yoktu. O da anne babasını tanımamış başka insanlar tarafından yetiştirilmişti.Ama en azından ırkından şüphe duymasına gerek yoktu.Ama yanılıyordu,hem de çok yanılıyordu.Eternia gerçek bir insandı ama Assonan’ın yanıldığı çok şey vardı… Onun anlatacağı başka bir şey yoktu. Ama benim onun geçmişi hakkında anlatacağım çok şey var.