Kayıt Ol

-Oluşum- Bölüm (-1-2-3-4-... )

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: -Oluşum- Bölüm -1-
« Yanıtla #15 : 20 Aralık 2009, 20:46:24 »
Konu itibariyle güzel bir yazı. Akıcı ve ilginç. Ama daha ilk bölümden sağlam bir yorum yazabileceğimi sanmıyorum. Bu yüzden tam yorumumu siz yeni bölümlerinizi koyunca yazacağım. Olayları ''Zamana bırakıyorum.''. :)
:) Zaman her şeyin ilacı..
May the force, be with you.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #16 : 22 Aralık 2009, 14:06:45 »
Öncelikle yazı rengini değiştirdiğin için teşekkürler. Böyle çok daha iyi olmuş.

Hikayeye gelecek olursak gerçekten de sürükleyici ve merak uyandırıcı olduğunu söyleyebilirim. Sarışın çocuk kim? Ya da Orta çağ İstanbul'undan kopup gelen, az daha olmayacak olan canından bahseden bu gizemli adam? Bunlar gerçekten de okuyucunun merakını kamçılıyor ve bir çırpıda yazılanları okuyup bitiriveriyor.

Eleştirmem gerekirse, aradaki birkaç yazım hatasından şikayet edebilirim. Örneğin "O çocuk bi hiç" (bir hiç olmalı) ya da "30 sn sonra" (saniye yazılmalı. hikaye tarzı yazılarda böyle kısaltmaların yeri yoktur) gösterilebilir. Dilerim eleştirilerimi mazur görürsünüz.

Sonuç olarak güzel bir başlangıç. Devamını da görürüz umarım.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #17 : 22 Aralık 2009, 17:35:50 »
Öncelikle yazı rengini değiştirdiğin için teşekkürler. Böyle çok daha iyi olmuş.

Hikayeye gelecek olursak gerçekten de sürükleyici ve merak uyandırıcı olduğunu söyleyebilirim. Sarışın çocuk kim? Ya da Orta çağ İstanbul'undan kopup gelen, az daha olmayacak olan canından bahseden bu gizemli adam? Bunlar gerçekten de okuyucunun merakını kamçılıyor ve bir çırpıda yazılanları okuyup bitiriveriyor.

Eleştirmem gerekirse, aradaki birkaç yazım hatasından şikayet edebilirim. Örneğin "O çocuk bi hiç" (bir hiç olmalı) ya da "30 sn sonra" (saniye yazılmalı. hikaye tarzı yazılarda böyle kısaltmaların yeri yoktur) gösterilebilir. Dilerim eleştirilerimi mazur görürsünüz.

Sonuç olarak güzel bir başlangıç. Devamını da görürüz umarım.
Değerli eleştirileriniz için teşekkür ederim, gerçekten de amaçladığımız şey buydu, insanı sıkmayacak bir eserimiz olsun istiyorduk. 

Belirttiğiniz imla hatalarını da hemen düzeltiyorum, bilgisayarda yazdığım için elim öyle "bi" filan yazmaya alışmış... Çok Teşekkür ederim ve beğenmeniz beni çok sevindirdi... :)
May the force, be with you.

Çevrimdışı knsptk

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #18 : 24 Aralık 2009, 14:01:38 »
:@
Ruhsuz bir insanın, bedensiz gözlerinden bakıyorum

Olur ya kargaşaya yenik düşer bu yorgun kalbim
Olur da durursa hiç sonu gelmeyecek gibi atarken
Ve ben ayrılırsam bir gün bu acımasız dünyadan
İşte o zaman bakıyor olacağım sadece
Size bakıyor olacağım o uzak diyarlardan
Ve ben bedenimi özlerken bir yerlerde
Bakıyorum olacağım bedensiz gözlerimden...

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #19 : 24 Aralık 2009, 18:29:10 »
Bende size bir dost tavsiyesi:
İki kişi yazmak göründüğü kadar kolay değildir (denedim) Bu yüzden yazarken beraber yazabileceğinizden emin olun. Yoksa bir zaman sonra bölünürsünüz. Bunu kendi tecrübelerimle sabitledim. Diana adlı arkadaşla beraber bir hikâye yazıyorduk. Sonra ayran gönüllü ben bırakmak zorunda kaldım. Bayağı zorluk çektik :)
(Hala yazıya devam etmedim)

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: -Oluşum- Bölüm -2-
« Yanıtla #20 : 26 Aralık 2009, 23:03:48 »
                


                                       
Oluşum – Bölüm 2
   
                                                                                                                           Doğan...


    Sadece araştırma ödevimin olduğuna sevinmeli mi yoksa üzülmeli miyim bilmiyordum. Fizik ile ilgili konular her ne kadar ilgimi çekse de, üzerinde bu kadar kafa yormak beni hiç olmadığı kadar sıkıyordu.Hem bütün günün yorgunluğu, hem de yaptığım araştırmalar sonucu oluşan yorgunluk hissi beni iyice halsiz bırakmış olmalıydı ki, yatağıma bir aslanın avına sessiz ve hızlıca yaklaşması gibi sessiz ve hızlı yürüdüm.Gözlerim yorgunluğuma yenilip yavaşça kapanırken, tek algılayıp, hatırlayabildiğim şey saatin 00:30’u göstermesiydi.

    Gözlerimi açtığımda karşımda siyah, bulanık bir cisim duruyordu. Koyu renk mobilyaların, etrafa dağılmış siyah elbiselerimin ve solgun,beş rengi duvar boyasının bulunduğu odamda hemen ilgimi çekti.Gözlerimi hızlıca birkaç kez kırptım ve o bulanık cismin her uyanışımda karşımda beliren saatim olduğunu fark ettim.Halsiz  ve durgun vücudumun tüm enerjisini kollarıma vererek, ani bir hareketle sıçradım ve saatime hiç olmadığım kadar yaklaştım.Saatin 7:45’i gösterdiğini görünce, okkalı bir küfür savurdum.Şaşkınlığımın beynime yolladığı sert sinyaller beni ayıltmaya yetmişti.Acele ve endişe içinde dar,uzun koridorda ilerleyip elimi,yüzümü yıkadım.Son günlerde yaşadığım olaylar beni iyice düşündürmeye başlamıştı.On beş , yirmi dakika kestirmek için beş dakika önce gözlerimi kapadığıma yemin edebilirdim.Ama aradan saatler geçmişti.Bu nasıl olabilirdi ki?

    Ya yavaş yavaş deliriyordum, ya da beynim tahmin edemeyeceğim şekilde gelişen garip olaylar veya olmasını istemediğim şekilde bir dizi tesadüftü yaşadıklarımın hepsi…
Bunları düşünürken kaybettiğim on dakika ve araştırma ödevimin son kısmının hala bitmemiş olması yetmiyormuş gibi, birde okula geç kaldığımı düşünürsek fizik öğretmenimin bana karşı yönelteceği iltifatları tahmin bile edemiyordum.Üstümü giyinip, çantamı hazırlamam ilk defa bu kadar kısa sürmüştü.Okula geç kalmanın yarattığı endişe ve beraberinde biraz adrenalin hormonunun etkisi bile bu kadar çabuk hazırlanmama yardım edemezdi.Ya saatim benim inadıma bir ileri, bir geri gidiyor yada şu garip tesadüflerden birisi daha oluyordu…

    Servisle okula gitmek içimdeki asi ve özgür çocuğa uygun olmadığı için aileme okula servisle gitmek istemediğimi söyledim. Ama böyle bir zamanda hiçte fena olmazdı…
Liflerimdeki problemden dolayı bacaklarımı fazla zorlayamadığım için, iki dakika koşup, beş dakika yürüdüm. Bu arada canım bir hayli sıkkın olduğundan etrafı incelemek gibi anlamsız davranışlar sergiledim. Sokağın köşesinden döndüğüm de karşılaştığım eski, ahşap köşk, az ilerisinde onca yüksek binanın arasında göze batan bir gecekondu. En ilgi çekici olan ise okulun iki sokak aşağısındaki bir köşk! Bu köşkün yarısı tamamen yepyeni, bakımı yeni yapılmış gibi parlayan ahşap kaplamasıyla tüm güzelliğini korurken, diğer yarısı sanki yıllardır hiç bakım yapılmamış, kirli ve eski duruyordu. Beni en çok şaşırtan daha önce o köşkte kimseyi görmezken, şimdi bodrumunda bir karaltı olmasıydı…
Evin önünde ufak bir penceresi olan bu bodruma bir tek buradan ışık vuruyordu. Biraz duraksayıp içerde biri olup, olmadığını öğrenmek isterdim ama daha fazla geç kalamazdım. Yirmi dakika içinde okula vardım.Herkes çoktan içeri girmiş, ders başlamış ve hatta ilk ders bitmek üzereydi…

Güvenlik görevlisi hiç şaşırmamıştı. Her zamanki el ve mimik hareketleriyle “Nerede kaldın? Çabuk gir içeri!” cümlesini hiç zorlanmadan anlatabilmişti.Kapıyı açtı ve içeri girmem için elini okula doğru uzatıp “Hadi!” dedi.Kendimi tutamayıp güldüm.”İri yarı,şişman ve göbekli birine o kadar dar üniforma giydirilir mi?“ diye düşünmeden edemedim.Yavaşça içeri girdim.Karşımdaki soluk yeşil,üç katlı okulu süzdükten sonra beş-altı adım yürüdüm..Kafamı bahçeye doğru çevirince, banklardan birinde oturan birini gördüm.O anda okyanus mavisi kıyafetleri, ten renginin solgunluğu değil, buz gibi ve korkusuz bakan gözleri ilgimi çekmiş olmalı ki, kafamı çevirir çevirmez göz göze geldik.
Ne zamanın bir önemi kalmıştı o an, nede yaşadığım endişe duygusunun. Bir an olsun zamanın benim için hiçbir öneminin kalmaması öyle hoşuma gitmişti ki gözlerimi hiç kaçırmak istemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama birden gözlerini gözlerimden çekti. Gökyüzüne baktı ve yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Son bir kez yüzüme bakıp aynı hızla arkasını dönüp, ağaçların arkasına doğru yürüdü. Biraz duraksadıktan sonra arkasından koştum ama bahçede kimse yoktu. Bunun üzerine de bir on dakika daha kafa yorarsam neler olur düşüncesiyle kendimi toparlayıp, hızlı adımlarla okula yürüdüm.
May the force, be with you.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #21 : 27 Aralık 2009, 12:16:41 »
Şu aralar 3. bölümü yazıyorum... Ama hiç yorum gelmemiş :s yoksa hiç beğenilmedi mi?
May the force, be with you.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #22 : 27 Aralık 2009, 12:21:19 »
Yo, güzel olmuş. İlk bölüm kadar ilgi çekici değil ama güzel. Daha okumaya yeni fırsat bulabildim kusura bakma.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #23 : 27 Aralık 2009, 12:34:51 »
Yo, güzel olmuş. İlk bölüm kadar ilgi çekici değil ama güzel. Daha okumaya yeni fırsat bulabildim kusura bakma.

Ne kusuru estağfurullah... Bu arada diğer arkadaşım bundan sonra yazamayacağını söyledi ve romana tek başıma devam ediyorum... Duyurmak istedim yani ikinci bölüm arkadaşımın yazdığı son bölüm olarak kalabilir... :) 

Yorumlarınız için teşekkürler...
May the force, be with you.

Çevrimdışı diana

  • ***
  • 513
  • Rom: 16
    • Profili Görüntüle
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #24 : 27 Aralık 2009, 15:18:34 »
İlk bölüm kadar iyi olmasada yinede güzel.Ben haladır hikayenin ilerleyen bölümlerde çok daha güzel olacağını düşünüyorum.Ayrıca devamınıda bekliyorum...

Çevrimdışı Castiello

  • *
  • 45
  • Rom: 1
  • Spartacus: Blood and Sand
    • Profili Görüntüle
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #25 : 27 Aralık 2009, 15:29:50 »
Güzel ben sevdim. Evet ilk böölüm gerçekten güzel ama bölümler kısa. Diğer bölümleri uzun yazarsın sanırım.

Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #26 : 02 Ocak 2010, 22:22:10 »
Oldukça güzel, akıcı ve etkileyici. Gerçekten beğendim. :)
İlk bir-iki bölümde içeriği çok olan bir yorum yapılması zor gibi. O yüzden evet, en iyisi gerçektende zamana bırakmak. :D
Fakat merak uyandırıcı. İleride daha da heyecanlı olacağını düşünüyorum? :)
3.Bölümü bekliyorum. :)
İleri ki bölümlerde de biraz daha uzun yazmanı diliyorum. :)


Haykırmak mı istiyorsun karanlığa?
Öyleyse seni tutan ne?
Avazın çıktığı kadar bağır karanlığa,
O, herkesten çok daha iyi anlar seni aslında...

Çevrimdışı Elerki

  • ***
  • 441
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #27 : 02 Ocak 2010, 22:29:20 »
aNTiSePTiK,

Kısa bir geçiş bölümü olmuş. Daha önce yaptığım yorumu yineleyerek ilgi çekici gittiğini söylemek isterim fakat aksiyonu az olan bu tarz bölümler kısa tutulup bir de 'diyaloglar' gibi, genelde daha sevilerek okunan kısımların olmaması da -öyle gerekse bile- doğal olarak bir 'yavaşlama' hissi veriyor.

Bu bir hata değil. Olması gereken bu. Geçiş bölümleri böyle işte... Olmazsa olmuyor.

Aklıma -alakasız olacak ama- Zaman Çarkı'nda Egwene'in olduğu kısımları okurken Mat'in bölümünün gelmesini sabırsızlıkla beklediğim geldi. :)

Devamını bekliyorum kısacası. :)
Let the Dragon ride again on the winds of time.

Çevrimdışı diana

  • ***
  • 513
  • Rom: 16
    • Profili Görüntüle
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #28 : 04 Ocak 2010, 22:22:33 »
Şimdi nerede bunun devamı demek geldi içimden.Hayır zaten içimden gelmesede diyecektim. ;D

Ne zamandır foruma her girişimde bakmama ramen bir türlü yeni bölüm gelmiyor.Yeni bölümünü istiyorum ben bunun. ;D

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« Yanıtla #29 : 05 Ocak 2010, 12:37:18 »
diana, çok uğraşıyorum 3. bölüm için şu anda yarım yamalak bir şey var... İstersen bu akşam bitirip koymayı denerim...:)
May the force, be with you.