Kayıt Ol

Nox (2.Bölüm-Kardeş, Bir yol arkadaşı)

Çevrimdışı Intoxicate

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Nox (2.Bölüm-Kardeş, Bir yol arkadaşı)
« : 05 Mart 2011, 11:09:18 »
Bölüm 1-Evden Uzakta...

               Buçukluk uyandı. Bilinci henüz açılmıştı, kafasına aldığı darbeden olsa gerek başı ağrıyordu. Etrafına bakındı, dondurucu bir soğukluk vardı ve her yer karla kaplıydı. Civardaki tek canlı Buçukluk Rufus’du. Düşündü, evden uzakta olmalıydı. Yoksa Dünyanın Omurgası’nda mıydı?
              
               Cüceler dediklerini yapmışlar mıydı? O sözleri hala unutmamıştı
“Taşı ver ya da seni sürgüne göndeririz!”
Hemen hançerini eline aldı ve kabzasının altındaki gizli kapağı kaldırdı, taş oradaydı, rahatladı.
   
               Onu aramışlardı, ama bulamamışlardı “Aptal cüceler” dedi içinden. Hançerine bakmamışlardı, sonra cüceler uyuduğunda oradan kaçmıştı. Rufus için kolay olmuştu. Ama fazla kolay olmuştu, bu kadar basit olmamalıydı. Çadırdan çıkınca hatırladı, kapıdaki cüceler, onları unutmuştu ve onlar yeterince ayıktı.
Kafasına darbeyi o zaman almıştı ve burada uyanmıştı. O taş başına gelen belaların nedeniydi beyaz parlak bir taş, sadece bir taş, o zaman ne kadar çekici gelmişti, Rufus’da dayanamamıştı, çalmıştı.
   
               Cüceler neden bu kadar kızmışlardı ki ona altı üstü bir taş ne özelliği olduğunu bile bilmiyordu, beklide sıradan bir taştı, ama öyle olmamasını istiyordu, bu kadar bela başına boşa gelmemişti ya?

               Yürüdü, acıkmıştı ve üşümüştü saklanacak bir yer bulmalıydı elinde taşı incelemeye başladı, taşla bir canlı gibi konuştu
“Sana bir isim vermeliyim, böyle güzel bir taşın ismi olmalı, Hım…” düşündü ve bulmuştu.
“Nox’a ne dersin, bence mükemmel!”
Taş kıpırdanmıştı ya da ona öyle gelmişti
“Ah! Sıcak bir yer bulsam iyi olacak soğuk beynimi dondurdu, şuna bak gözlerim bile şaşıyor!” dedi.
Birden önüne bir ren geyiği zıpladı, sevindi, sırtından yayını çıkardı, acıkmıştı.



İlk denemem düzenlemeleri yaptım.

Çevrimdışı Akrin

  • **
  • 59
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Nox
« Yanıtla #1 : 05 Mart 2011, 11:52:02 »
Hmm... İlk deneme için fena değil ama çok fazla noktalama yanlışlıkların var. Noktalama eksiklikleri ve yanlışlıkları öykünün okunmasını ve anlaşılmasını çok zorlaştırıyor.

Onun dışında bana kalırsa dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri betimleme. Betimleme eksiklikleri görüyorum.

Çok fazla yorum yapmak için kısa bir yazı. Bence devam etmelisin. Devam ettikçe kaleminin güçleneceğine inanıyorum.
Yarınlar hep güzel olacak denir. Oysa bugünler, dünün yarınları değil midir?

                                                               
V.Hugo

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Nox
« Yanıtla #2 : 05 Mart 2011, 12:02:07 »
Merhabalar,

Öncelikle foruma hoş geldiniz. Yeni üyeler ve yeni yazar adayları görmek her zaman güzel. "Laf salatasını bırak da, yoruma geç" dediğinizi duyar gibi oluyorum, o yüzden kısa keseyim. :)

Hikayeniz hakkında genel bir yorum yapmak şimdilik zor çünkü henüz çok başlardayız ve elimizdeki metin genel bir yorum için kısa. Fakat ortada gözle görülür bir eksiklik var; noktalama işaretleri. Nokta, virgül ve saz arkadaşları önemsiz gibi görünse de öyle değil. Anlamayı ve anlatmayı önemli ölçüde etkiler.

İlk satırlarınızdan örnek vermek gerekirse;

"Buçukluk uyandı. Bilinci henüz açılmıştı, kafasına aldığı darbeden olsa gerek başı ağrıyordu.
Etrafına bakındı. Dondurucu bir soğukluk vardı ve her yer karla kaplıydı. Civardaki tek canlı Buçukluk Rufus'du. Düşündü, evden uzakta olmalıydı. Yoksa Dünyanın Omurgası'nda mıydı?"

tarzında bir yazım çok daha kolay anlaşılıyor sizin de göreceğiniz üzere. Bu noktalara dikkat etmenizi tavsiye ederim.

Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Intoxicate

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Nox
« Yanıtla #3 : 05 Mart 2011, 12:10:50 »
Teşekkürler,
Sözlerinizi dikkate alacağım. :)

Çevrimdışı Intoxicate

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Nox (2.Bölüm-Kardeş, Bir yol arkadaşı)
« Yanıtla #4 : 06 Mart 2011, 00:42:45 »
Bölüm 2 – Kardeş, Bir yol arkadaşı
   
               Ren geyiği Rufus’dan kaçarken Rufus sakinlikle yaya bir ok taktı, yayı gerdi, geyiğe nişan aldı ve bıraktı, ok havada ıslık çalarak hedefini buldu, geyikten acı bir ses duyuldu, yere yığıldı, debelendi son nefesini verdi. Rufus geyikten oku çıkardı, temizledi ve geri koydu. Bir okun bile değeri vardı, kim bilir belki bir ok hayatını kurtaracaktı? Hançerini çıkardı, geyikten bir parça et aldı eti sardı çantasına koydu “Bu bana iki gün yeter fazlası beni yavaşlatır” diye düşündü.
              
               Arkasından bir ses geldi, ona ismiyle seslenmişti “Rufus!” sesi tanımıştı hızla arkasını döndü bu Bill’di Rufus’un kardeşi. Rufus’a çok benziyordu kahverengi düz saçlı, kahverengi gözlü, bir metreden biraz kısa boyu vardı, Rufus’dan tek farkı saç rengiydi Rufus siyah saçlıydı.
“Burada ne arıyorsun!” diye kızdı Rufus.
“Ne yapmalıydım? Başın beladaydı seni o kokuşmuş orklar buraya getirirken gördüm.” Dedi Bill
“Ne? Yoksa beni cüce kampından beri izliyor musun?” Diye yeniden kızdı Rufus, kardeşini de bu belaya sarmak istemiyordu.
“Hayır Rufus, avlanırken orkların sesini duydum, seni taşıyorlardı.”
“Ama nasıl cüceler ve orklar ne zaman birlikte iş yaptı ki ?” Dedi Rufus
“Ne cüceleri? Anlatsana, ne istediler senden?”
Yürümeye başladılar, hem Rufus başına gelenleri anlatıyordu hem yürüyorlardı.
              
               Hava kararmaya başladı, Rufus ve Bill buldukları bir mağaraya girdiler. Bill dışardan çalı toplamaya gitti dakikalar geçtikçe çalı bulmak zorlaşıyordu, hava kararıyordu. Bill yerde kan izlerini gördü, izleri takip etti yirmi tane barbarın yerde cansız bedeni yatıyordu kim yapmıştı bunu, neden yapmıştı barbarlara? Anladı, sorularının cevabını burada bulamayacaktı. Mağaraya dönecekken yerdeki izler gözüne çarptı büyük ayak izleri ork olmalıydılar ama etrafta hiç ork cesedi yoktu orkların sayıları çok olmalıydı ve barbarlar köşeye sıkıştırılmış. Hemen abisinin yanına dönmeliydi, burası tehlikeliydi.
              
               Mağaraya döndüğünde Rufus elinde Nox’u inceliyordu Bill’e anlatmıştı, ama ikiside taşı çözememişti.
“Dışarıda cesetler buldum yirmi tane insan, muhtemelen orklar öldürmüş” dedi Bill üzüntülü bir ifadeyle.
“Nerede gördün neden yapmış olabilirler ki?” diye sordu Rufus.
“Yaklaşık 400 adım ileride, beklide sadece eğlencesine öldürmüşlerdir?”
“Sanmam, bilemem ama karnım çok aç ve üşüdüm ateşi hemen yakalım bugün burada dinlenelim, sabah güneş doğmadan yola çıkarız” dedi Rufus.
Çalıları koydular, ateşi yaktılar. Rufus çantasından eti çıkardı ateşte pişirdi. Ateşin dinlendirici sıcaklığı, etin güzel tadı başına gelenleri unutturdu, rahatlattı. Nox, orklar, cüceler dopdolu bir gün olmuştu. Kardeşine çantasını verdi başını koysun diye kendisi bir taşa yatıp da uyuyabilirdi ama kardeşi için daha zor bir gün olmuştu Dünyanın Omurgası’na kadar yürüyerek gelmişti ama Rufus Baygındı orklar taşımıştı. Düşündü, sabah yola çıktıklarında nereye gitmeliydiler kime güvenmeliydiler evine dönemezdi, kesinlikle dönemezdi cücelere gözükmemeliydi.