Kayıt Ol

Şaka mı, Şeker mi?

Çevrimdışı milenya

  • **
  • 260
  • Rom: 6
  • Belki de Tanrı bize inanmıyor!
    • Profili Görüntüle
Şaka mı, Şeker mi?
« : 27 Kasım 2016, 02:02:43 »

Voodoo bebeği için elinde istediği kadar kaynağa sahip değildi henüz. Bir saç teli edinebilmişti lakin küçük bir bebeğe sarılacak tek bir tel, biraz ağrıya sebep olmaktan öteye geçmezdi. Cadılar Bayramı’nın ilk günüydü ve her ne kadar ölümlüler bilmese de ruhani enerjinin tavan yaptığı bu günler onun emeline ulaşması için harikaydı. Karşı komşusu Bayan Hanımhanımcık’tan kurtulması gerekiyordu. Paslanmış eski iğneleri masasına özenle dizerken aklına birden bebeğini yapıp, ruhunu parçalamak istediği kadın gelmişti.

Bayan Hanımhanımcık, tüm mahallenin sevdiği ve etrafında pervane olduğu bir şirinlik abidesiydi. Topladığı bu sempati onun ruhunu katbekat zenginleştirmişti. Kızıyla tek başına yaşayan bu dul kadın zamanın aşındırıcı zorluklarına da koca bir gülümseme ile karşı gelmiş ve kızını da kendi gibi delirtici bir tatlılıkla büyütmüştü. Annesinin sağlayacağı gençlik bir yana kızınınki çok daha göz doldurucuydu. Şimdilik elinde sadece bir saç teli vardı ama bugün daha fazlası için birkaç şey düşünmüştü.


Bayan Hanımhanımcık kızının garip kostümünü dikmek için üç gün uğraşmıştı. Ona bakıp hala nasıl böyle bir şey istediğine şaşırıyordu fakat zamane çocukları çok daha zengin bir hayal gücüne sahipti ve bu kendini biraz yaşlı hissettirmişti. Kızı Şirinmişirin ondan bir öpücük istedi ve annesinin düşüncelerini dağıtıverdi. Şeker sepetini alıp dış kapıya çoktan varmıştı.

“Mahalleden çok uzaklaşma tatlım,” dedi annesi, kapıda kızının kostümüne son rötuşları yaparken.

“Merak etme anne,” diye güvence verdi Şirinmişirin ve doğruca en yakındaki komşusunun kapısını çalmak için yola koyuldu.


Kapısı çalındığında beceriksizce dikmeye çalıştığı bebeğin başından kalktı ve asırlardır bu işte nasıl hala bu kadar vasat olabildiğini düşündü. Kapıyı açar açmaz gözlerinin dibinde bir sepet ve hemen ardında bunca yıllık hayatında ona şok etkisi yaratan nadir şeylerden birini gördü.

“Şaka mı, şeker mi?” diye sordu küçük kız.

Şirinmişirin’i karşısında tuhaf, içi yün ya da elyafla doldurulmuş garip kostümle görünce zihninin en karanlık köşelerinde bulunan dişliler harekete geçmişti. Kızın sadece ağzını açıkta bırakan kostümün göz yuvalarında birer düğme, boynundan aşağı inen çapraz dikişlerin yerli yersiz tüm vücudu boyunca boy gösterdiği ve kalbinin olduğu yerde yarısı kostüme girmiş gibi gözüken pofuduk dev bir çivi olan bir kostümdü bu. Kız tam anlamıyla nefes alan bir voodoo bebeğine dönmüştü.

“İyisi mi, sen içeri gel ben de sana biraz şeker çıkartayım,” dedi ve masum bir tebessüm kondurdu yüzüne. Talih kuşunu görür gibi olmuştu.

Her şey bir yana, daha büyük bir iğneye ihtiyacı vardı.
Spoiler: Göster