Kayıt Ol

Sakal Hırsızı

Çevrimdışı 13. Havari

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Sakal Hırsızı
« : 23 Ekim 2014, 02:49:02 »
BÖLÜM-I RANDEVU

Arkadaşları ona kızıl derdi. Bunun  sebebi tahmin edebileceğiniz üzere, saçının ve sakalının kızıl olmasıydı. Tabi ki tek sebep bu değildi. Teninin beyazlığı ile saçı ve sakalı  efsunlu gibi parıldardı.
Hemen hemen her zaman sarhoştu. Açıkçası ayılmayı sevmezdide. Fakat bu sefer o kadar da içmediğine emindi. Şey, yani emin gibiydi. Eh, biraz emindi işte. Tamam tamam zil zurna sarhoştu. Fakat bu defa gerçek olmasını ümit ediyordu.


 Psikiyatristle randevusu vardı. Hastanenin yolunu tuttu. Güneş batmak üzereydi, belki de en kızıl halini almıştı. Güneşin batışını izledi ve yeniden kızıllığına aşık oldu. Hastaneye vardığında randevusuna beş dakika kalmıştı. Merdivenleri çıkıp ruh sağlığı polikliniğine girdi ve gördüğü boş bir koltuğa oturup, Doktorla olan randevusunu beklemeye başladı. Başını kaldırıp hastaları göz ucuyla süzdü. Başını ellerinin arasına almış, bir ileri bir geri sallanıp, bir şeyler  mırıldanan  bir adam, gözleri tavana kilitlenmiş, hareketsiz vaziyette duran bir çocuk. Kendi derdini unutup onların dertlerine yandı. Neredeyse yarım saat geçmişti. Tam da gidip bir şeyler içmeyi düşündüğü sırada kapı açıldı, bir kadın belirdi ve  "Baytar Sağlam" diye iki defa seslendi. Evet, Kızıl'ın gerçek adı buydu. Kızıl ayağa kalktı ve içeri girdi.


Nazik bir sesle; "Buyrun, oturun Baytar Bey" dedi Doktor.

"Evet, dinliyorum şikayetiniz nedir?"

Kızıl, uzun kızıl saçlarını eliyle geriye attı ve derin bir nefes aldı.

"Gerçek olmasına kimseyi inandıramayacağım şeyler gördüm doktor. Umarım deli olduğumu düşünmezsiniz." dedi Kızıl.
Doktor gülümseyerek Kızıl'ın gözlerine baktı ve,
"Hangimiz görmedik ki? Bana gördüklerini anlatabilir misin?"

"Benden sakallarımı istedi. Karşılığında bir hayalimi gerçekleştireceğini söyledi. Ah, O kadar güzeldi ki doktor. O kadar güzeldi ki... Ortalama bir erkekten daha uzundu, ve görüp görebileceğiniz bütün kızlardan daha güzel ve narindi. Kanatları vardı. Evet, kanatlar. Kelebekleri kıskandıran muhteşem kanatlar... "

 Bir kahkaha attı Kızıl. Yüzünde bir tebessüm yer etti ve hiç istifini bozmadan devam etti.

"Ah, tabi ki o kadar küçük değillerdi. Neredeyse yere değecek kadar uzun ve geniştiler."

Odaya bir sessizlik çöktü. Doktorun kulakları her ne kadar bir psikoloğa ait olsalarda ilk defa bu kadar garip bir hikayeye tanıklık ediyorlardı. Ortada bir gariplik varmışcasına Kızıla bakıyordu. Nitekim ortada bir gariplik vardı.

"Öyle bakmayın bana. Hayır delirmiş falan değilim."

Doktor kahvesinden bir yudum aldı.
"Olay gecesi alkol veya uyuşturucu aldınız mı?"

Kızıl bir süre düşündü.
"Sarhoş olacak kadar içtiğimi sanmıyorum. Hem ben asla sarhoş olmam!"

Doktor, Kızıl'ın hastaneye bile akşamdan kalma geldiğini fark etmişti.
"Delirdiğinizi düşünmüyorum Baytar bey. Alkollü olduğunuzu söylemiştiniz. Tam da bu sebeple aslında var olmayan şeyler gördünüz. Merakımdan soruyorum, siz ne dediniz ona? Şeye, şey."

Kızıl bir süre düşündü ve aslında onun ne olduğunu kendisininde bilmediğini fark etti.
"Ne olduğunu bilmiyorum. Sakal Perisi, Sakal Cini, Sakal Hırsızı. Artık ne demek isterseniz." dedi.

Doktor alaylı alaylı gülerek:
"Ah tabi, Sakal Perisi. Peki ne dediniz ona? "

Kızıl şaşkın bir edayla doktora baktı.
"Her zaman hastalarınızla kafa bulur musunuz doktor? Ne diyeceğim, tabi ki defolup gitmesini söyledim.  Yeryüzündeki hiçbir zenginlik sakallarımdan değerli değil. Benim sakallarımı sevdiğim kadar bir anne çocuğunu seviyor mudur? Emin değilim."

Çevrimdışı safir

  • **
  • 57
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sakal Hırsızı
« Yanıtla #1 : 27 Ekim 2014, 17:10:55 »
       Ne güzel okuyordum ki, pat diye bitiverdi. Yarım kalmış gibi, ama sanırım devamı yok. Olsa güzel olur aslında.
       İmla kurallarına biraz daha dikkat etmelisiniz. Yine de çok rahat okudum. Sadece doktorun isminde takıldım. Bence o olmasa da olurmuş. İsim kullanmak yerine doktoru betimleyerek anlatabilirdiniz örneğin. 
      Elinize sağlık. Umarım başka yazılarınızı da okuyabiliriz.   

Çevrimdışı Stormholder

  • *
  • 46
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sakal Hırsızı
« Yanıtla #2 : 30 Ekim 2014, 00:15:23 »
Bu kadar kısa bir yazıyı bölümlere ayırmanın bir gereği yok bence. Zaten ikinci bölüm birincinin hemen ardından geliyor, herhangi bir konu veya zaman değişimi yok. "İkinci bölüm" senaryo gibi olmuş sadece konuşma var. Biraz tasvir biraz da konuyla alakalı üçüncü kişinin anlatımıyla zenginleştirebilirsiniz.

Genel bir yanlış anlaşılmayı da burdan belirteyim. Bu yazıya özgü bir yorum değil sadece. Psikologlar (phd yapmadıkları sürece) psikologtur. Genelde psikiyatrist ile karışıtırılırlar ki bu kişiler tıp doktorudur.

Çevrimdışı 13. Havari

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sakal Hırsızı
« Yanıtla #3 : 04 Kasım 2014, 22:25:58 »
       Ne güzel okuyordum ki, pat diye bitiverdi. Yarım kalmış gibi, ama sanırım devamı yok. Olsa güzel olur aslında.
       İmla kurallarına biraz daha dikkat etmelisiniz. Yine de çok rahat okudum. Sadece doktorun isminde takıldım. Bence o olmasa da olurmuş. İsim kullanmak yerine doktoru betimleyerek anlatabilirdiniz örneğin. 
      Elinize sağlık. Umarım başka yazılarınızı da okuyabiliriz.   

Devamı var aslında, sadece şu aralar yoğun olduğum için yazamıyorum. 10 bölüm kadar yazıp bitirmeyi düşünüyorum. Absürd bir kurgu oluşturmak istemiştim fakat forumda ilgi çekmediğini görünce saçmaladığımı düşünmüştüm :) . Yorumunuz beni çok mutlu etti, teşekkür ederim. İmla kurallarına özen göstermeye çalışacağım. Eleştiriniz için de ayrıca teşekkür ederim :) .

Bu kadar kısa bir yazıyı bölümlere ayırmanın bir gereği yok bence. Zaten ikinci bölüm birincinin hemen ardından geliyor, herhangi bir konu veya zaman değişimi yok. "İkinci bölüm" senaryo gibi olmuş sadece konuşma var. Biraz tasvir biraz da konuyla alakalı üçüncü kişinin anlatımıyla zenginleştirebilirsiniz.

Genel bir yanlış anlaşılmayı da burdan belirteyim. Bu yazıya özgü bir yorum değil sadece. Psikologlar (phd yapmadıkları sürece) psikologtur. Genelde psikiyatrist ile karışıtırılırlar ki bu kişiler tıp doktorudur.


Eleştiriniz için çok teşekkür ederim, dikkate alacağım. Verdiğiniz bilgi için de ayrıca teşekkür ederim :) .



Çevrimdışı 13. Havari

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sakal Hırsızı
« Yanıtla #4 : 01 Mart 2015, 01:04:06 »
Spoiler: Göster
Hepinizden özür diliyorum. Yazmaya zamanım olmuyordu denemez :D tembel olduğum için yazmadım herhalde :D Tekrardan özür diliyorum.


Bölüm -II Karmaşa

Kızıl sinirlenmişti. Doktorun tavrına, gördüğü sarhoş muamelesine sinirlenmişti. Oysa ki söylediklerinin gerçek olduğuna adı kadar emindi. Aniden hayal görmüş olabileceğine ihtimal verir gibi oldu. Yoksa doktor haklı mıydı? Gördüklerinin sebebi sarhoşluk muydu? Ya da daha kötüsü, deliriyor muydu yoksa. Doktorun odasından yarı öfkeli yarı endişeli karmaşık bir duyguyla çıktı. Koridor bomboştu kimsecikler kalmamıştı. Birden iliklerine kadar üşüdüğünü hisseti, oysa ki biraz önce oluk oluk terliyordu. Bu his çok tanıdık geldi Kızıl'a. Evet evet aynı şeyi o gece, o periyi gördüğü gece de hissetmişti. Öfkesinin yerini aniden korku alıverdi. Sanki akasında bir canavar varmış da onu yakaladığında lime lime edip yiyecekmiş gibi koşmaya başladı. Koştu, koştu ve koştu neredeyse 1 saattir koşuyordu. Beti benzi atmıştı, tir tir titriyordu. Her zaman takıldığı, çoğunlukla sabahladığı ara sokağa girdi. Etrafı kolaçan etti kimsecikler yoktu. "Sadece hayal görmüş olmalıyım." diye sayıkladı birkaç kez. Bira almaya karar verdi. Ne zaman bir şeye kızsa ya da başı belaya girse veya  korksa sarhoş olana kadar içerdi.

Biraları almış ve aynı ara sokağa varmıştı. Korkudan ve birazda öfkeden  biraları arka arkaya içmeye başladı. O da nesi? Yeniden aynı ürpertiyi hissetti. Yerden sopayı kaptı ve etrafı kolaçan etmeye başladı.

"Hey! Kim var orada?"

Etrafta kimsecikler yoktu. Arkasını döndü ve korkudan kaskatı kesildi. Bu oydu. Sakal perisi. O kadar güzeldi ki, herhalde Dünya da onun kadar güzel bir çiçek açmamıştı. Elinde altın bir hançer tutuyordu. Kızıla doğru iki adım attı.

"Hayır! Vermem! Sakallarımı alamazsın benden!"

Peri hafif bir tebessüm ile konuştu.

"Vermene gerek yok zaten."

Kızıl üzerinden tonlarca yük kalkmış gibi rahatlamıştı ve korkusundan da eser kalmamıştı.

"Öyleyse ne için geldin?"

"Sakalların için."

Korku Kızıl'ın vücudunda yeniden filizlenmişti.

"Ama... Ama sakallarımı istemediğini söyledin. Lütfen..."

"Hayır. Sadece vermene gerek yok dedim. Senin ki gibi bir sakal benim için en kıymetli hazinedir Kızıl."

"Hayır alamazsın! Çünkü bir hayalimi gerçekleştirmek zorunda olduğunu söylemiştin. Ve ben dilek tutmuyorum. Şimdi git lütfen!."

Peri güldü ve gülüşü Kızıl'ın gözlerini kamaştırdı.

"İşin acı tarafı da bu Kızıl. Senin hiç hayalin yok ki."

Peri elindeki hançeri avucunun içine aldı ve bir şeyler fısıldadı, hançer aniden toza donustu. Peri avucunu kaldırıp üfledi ve toz zerreleri uçuşup Kızıl'ın yüzüne yapıştı. Kızıl avazı çıktığı kadar bağırıyordu.

Ve çığlık çığlığa uyandı. Rüya olduğu için o kadar sevindi ki neredeyse ağlayacaktı. Elleriyle yüzünü yokladı. Gitmişti. Tek tel sakalı dahi yoktu. Jilet gibi olmuştu. Öyle bir çığlık kopardı ki duvarlar titredi.


Çevrimdışı zaujas

  • **
  • 204
  • Rom: 3
  • "Gölgesiz Bulut"
    • Profili Görüntüle
    • Kenan Demir Blog
Ynt: Sakal Hırsızı
« Yanıtla #5 : 01 Mart 2015, 22:07:48 »
Enteresan bir hikaye ve karakter, eline sağlık. Sadece eleştirim hikayenin modern zamanda geçiyor olması, bu adam eski bir korsan felan olsaydı tadından yenmezdi :)
Söz sessizlikte, ışık karanlıkta...

Çevrimdışı 13. Havari

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sakal Hırsızı
« Yanıtla #6 : 02 Mart 2015, 13:57:14 »
Enteresan bir hikaye ve karakter, eline sağlık. Sadece eleştirim hikayenin modern zamanda geçiyor olması, bu adam eski bir korsan felan olsaydı tadından yenmezdi :)

Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim :) . Bahsettiğiniz şey güzel olabilirdi aslinda, ama bu hikaye tamamen absürt bir hikaye yazayım bari diyerek giriştiğim bir hikayedir. Çok ani gelisti, her bölümü yaklaşık 20-30 dakikada kurgulayıp yazıyorum. Tekrardan güzel yorumunuz için teşekkürler :)