Kayıt Ol

Sir Zeyn

Çevrimdışı Vinrael

  • **
  • 114
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Sir Zeyn
« : 11 Kasım 2009, 20:58:54 »
                                            I.   Lanet

 ‘Herhangi bir zevk aldığın her an kan emici bir canavara dönüşecek ve sevdiklerine saldıracaksın Sir Zeyn! Seni lanetliyorum!’ dedi yaşlı kadın. Sir Zeyn bir kötlük yapmıştı ona. Suçsuz oğlunu asmıştı. Ve tek nedeni de paraydı. Tabii Sir Zeyn bunu önemsememişti. Ona her gün binlerce insan arkasından lanet ediyordu. Çünkü o acımasız ve kötü kalpli bir insandı. Ama bu seferki lanet gerçek bir lanetti. Ve bunu anlaması fazla zaman almayacaktı. Çünkü dünyada onun kadar rahat ve şöhret içinde yaşayan bir başka insan yoktu.

 Sir Zeyn at arabası ile malikanesine gitti. Yorgundu ve açtı, her bakımdan. Hizmetçileri yameğini metresleri yatağını hazırladı. Yemeğini bir çırpıda bitirdi. Çünkü asıl açlığı yeni başlıyordu. Banyosuna gitti ve hizmetçileri onu yıkadı. Rahatlamıştı ve anlaşılmaz açlığı giderek artıyordu. Başı dönmeye başlamıştı. Kendini odasına metreslerinin yanına bıraktı...

 Güneş ışıkları gözkapaklarının arasından gözlerine girdi. Gök mavisi gözlerini araladı. Etrafta acayip mide bulandırıcı bir koku vardı ve yatağı sıcak, ıslaktı. Yatağından doğruldu. Birden içini bir korku saldı. Etrafında parçalanmış kadınlar! Ve her yer kan! Sir Zeyn ne yapacağını şaşırdı. Korkuyordu ve karnı toktu. Aynaya bakmaya karar verdi. Ağır ve korkak adımlarla ilerledi. Ağzı yüzü kan içindeydi! Korktu çığlık attı. Delirmek, çıldırmak üzereydi. Önüne gelen herşeyi yıktı, döktü, kırdı. Hizmetçileri anında kapısına dayandı: ‘ Efendim iyi misiniz!?’ ‘İyiyim siz işinize bakın!’ Sir Zeyn hizmetçilerine odasına girmemelerini emretti. Yıkanıp üstüne yeni kıyafetler geçirdi. Kendini dışarı attı. Adamları olmadan, korumasız. Yaşlı kadına gidiyordu. Bir yandan korkuyor bir yandan da öfkeleniyordu. Kilometrelerce yürüdü. Yorgunluğunu hissetmiyordu. Bir anda kendini yerde buldu. Yaklaşık on köylü delikanlıydı onu yere atanlar. Yüzlerinde alaycı bir sırıtma ve öfke vardı. O öfke ile neler yapacakları hiç belli olmazdı. Sir Zeyn başını çamurların içinde buldu. Daha da öfkelendi. Kontrolünü kaybetti...

 Aradan belli bir müddet sonra yine aynı koku ve yine aynı sıcaklık vardı. Artık o bir canavardı. Kanla beslenen ve asla sinirlenmemesi gereken ve asla zevk almaması gereken bir canavar. Bunun farkındaydı. Her zaman daha güçlü olmak istemişti fakat bu farklıydı. Bir canavardı artık...

                                       Devam Edecek...
Meacla of the House of Fëanor

Çevrimdışı dirock

  • ***
  • 608
  • Rom: 1
  • Ghost of Darkness
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #1 : 11 Kasım 2009, 22:35:48 »
gayet iyi, birazda bana vampirle görüşme'yi anımsattı.
Nefret'e Sevgiden Daha Çok Güvenirim..Çünkü Nefretin Sahtesi Olmaz

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #2 : 12 Kasım 2009, 00:09:19 »
Sende gelişme var ama geçişlerinde hala problem var ;) azim azim azim
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı Vinrael

  • **
  • 114
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #3 : 12 Kasım 2009, 15:53:02 »
 Teşekkürler :)
Meacla of the House of Fëanor

Çevrimdışı Vinrael

  • **
  • 114
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #4 : 15 Kasım 2009, 14:01:15 »
                                               II. Dönüşüm

  Yerde yatan genç delikanlılara ve bir de kendine baktı zalim canavar. Artık bu görüntülere yavaş yavaş alışmaya başlamalıydı. Fakat onun durumu zordu. Artık çift kişiliği vardı onun. Bu kişilik mantığa bakmayan tam tersine duygularla hareket eden bir kişilikti. Ama hareketleri abartılı ve açtı, duyguya açtı, AŞKA! ÖFKEYE! Yani onun üstündeki lanet asla duygularının olamamasıydı. Ve bu durumu bozabilmek için bir karar verdi Sir Zeyn. O yaşlı cadıyı öldürmek.

 Sir Zeyn yoluna devam ediyordu. Kararı kesindi. O yaşlı cadının canına okuyacaktı. Uzun bir süre dağlar dereler aştı. Akşam olmuştu. Cadının evi uzakta belirdi. Mide bulandırıcı iğrenç kokusunu aldı cadının. Artık sinirden delirecekti Sir Zeyn. cadının evine doğru inanılmaz bir hızla koştu. Tam o sırada bulutların arasından DOLUNAY belirdi.

 Sir Zeyn'in tırnakları kalınlaşıp sivrileşti. Acı çekiyordu. Kendini istemsiz olarak yerden yere atıyordu. Vüzudundan orantısız biçimde uzun tüyler çıkmaya başladı. Tırnakları ile  kendi derisini yırtmaya başladı. Dişleri uzadı, kafa yapısı değişip çene ve burun kısmı uzadı. Kasları gelişti ve boyu uzadı. Tıpkı bir KURT gibi. Etrafındaki canlıların kokusunu alıyor, algılıyor ve hissediyordu onları. Leziz kanlarının kokusu. Ay'a doğru kenetlenip ulumaya başladı. Tıpkı bir kurt gibi...

                                      Devam edecek...
Meacla of the House of Fëanor

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #5 : 15 Kasım 2009, 15:42:08 »
Güzel bir öykü. Hiç fena değil hatta. Ama birinci kısım ile ikinci kısım arasında çok büyük bir boşluk var.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı diana

  • ***
  • 513
  • Rom: 16
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #6 : 15 Kasım 2009, 16:13:38 »
Çok güzel.Devamını merakla bekliyorum.

Çevrimdışı dirock

  • ***
  • 608
  • Rom: 1
  • Ghost of Darkness
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #7 : 15 Kasım 2009, 18:18:34 »
mit'e katılıyorum bence de arada çok büyük bir boşluk var.
Nefret'e Sevgiden Daha Çok Güvenirim..Çünkü Nefretin Sahtesi Olmaz

Çevrimdışı Vinrael

  • **
  • 114
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #8 : 15 Kasım 2009, 21:29:56 »
 Peki şimdi nasıl oldu?
Meacla of the House of Fëanor

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #9 : 16 Kasım 2009, 11:19:02 »
Şimdi daha iyi ;) Böyle ayrıntılara dikkat etmen gerek. İki bölüm arasında olan olayları anlatmak istemiyorsan bir önceki bölümü mantıklı bir yerde bitirmen gerekli. Mesela ilk bölümün sonunda cadıyı bulmak için yola çıksaydı ikinci bölümün başında da cadının yaşadığı yere yakın bir yerde olsaydı okuyucu bunu yadırgamazdı. Aradaki boşluğu kendi doldurabilirdi en azından... Bu haliyle çok daha iyi.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı BerkeB

  • ***
  • 494
  • Rom: 7
  • Onu bulan herşey'i bulur
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #10 : 16 Kasım 2009, 12:13:49 »
boluk konusunu zaten arkadaşlar söylemişler birde şu cümlede bir düşüklük yokmu sizcede var demiyorum ama gözüme garip geldi..

Çift bir kişiliği vardı onun
Bakmayın şiir yazdığıma romantik değilim :).

Çevrimdışı dirock

  • ***
  • 608
  • Rom: 1
  • Ghost of Darkness
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #11 : 16 Kasım 2009, 19:16:32 »
boluk konusunu zaten arkadaşlar söylemişler birde şu cümlede bir düşüklük yokmu sizcede var demiyorum ama gözüme garip geldi..

Çift bir kişiliği vardı onun

Evet bencede o cümlede bir anlatım bozukluğu var.
"Artık o çift kişilikli idi" gibi birşey olabilirdi.
Nefret'e Sevgiden Daha Çok Güvenirim..Çünkü Nefretin Sahtesi Olmaz

Çevrimdışı Vinrael

  • **
  • 114
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #12 : 17 Kasım 2009, 19:40:21 »
 Daha çok bir de şiirsel bir anlatım yapmak istedim devrik cümlelerle. Belki daha hoş dedim ama düzeltirim.
Meacla of the House of Fëanor

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #13 : 18 Kasım 2009, 12:02:05 »
Bence sakıncası yok. Arada devrik cümleler iyi gider. Çok fazla olmaması kaydıyla elbette...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Vinrael

  • **
  • 114
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sir Zeyn
« Yanıtla #14 : 21 Kasım 2009, 17:46:42 »
                                         III  Tuzak

 Sir Zeyn inanılmaz derecede acı çekiyordu düştüğü nemli toprakta. Zihnini yavaş yavaş kaybediyordu. Olacakları tahmin etmeye başlamıştı bile. Yaşlı cadının iğrenç vücudunu yiyip parçalayacaktı. Şimdiden midesi kalkmıştı. Ve zihni yine kayboldu...

 Sir Zeyn kendine geldiğinde anlamsız bir uyku sersemliğiyle etrafına bakıyor nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sonradan farketti ki etrafta hiç kan yok. Bu duruma şaşırmıştı. Hem vahşi cinayetler işleyip hem de temizlik yapmayı da mı öğrenmişti? Ayağa kalkmayı denedi ki ayağına bir şey takıldı. El yordamı ile kalkacaktı ki eline de bir şey takıldı. Kafasını çevirmeyi denedi olmadı bir tasma geçirilmişti iri boynuna. O zaman anladı ki gerçekten güçlü bir düşmanı vardı...

 Bir ışık aralandı. Sebebinin kapının aralanması olduğunu farketti bir süre sonra. Karanlığa alışmış gözlerini acıyla kırpıştırdı. Kendine doğru yaklaşan bir karartı vardı. Yorgunluğuna yenik düşüp tekrar bayıldı...

                                                 Devam Edecek...

 
 
Meacla of the House of Fëanor