Küçük kız koşarak babasının yanına geldi. Adam en sevdiği şarkıyı izliyordu, bileklerinde ritim bantları vardı. Kızın tişörtünün önüne süslü incecik bir led levha yerleştirilmişti; içinden alelacele, çarpık harfler aktı:
“bba bk bbnnm bna n vrdi!”
Adam kızın ellerindeki renkli ve düz nesneye baktı ve gömlek cebinin altındaki ledin içinden harfler yavaşça geçti:
“yvş yz kzm okymyrm > ndr o elndki?”
“1 ktpmş ama kğttn > bbnnm vrdi”
Adam şaşırdı; gerçek bir kitabı en son, gençken gittiği bir “Svştn Önc” müzesinde görmüştü. Kitabın üstündeki etikette dedesinin ismi yazıyordu. Kitabı aldı, şöyle bir baktı ve kızına yazdı:
“svş öncsi ktplrdn > nrdys 100 yllk 1 msl ktbı > snrm bnm ddm ait”
Kız heyecanla yazdı:
“bu ktba byldm bba > kksu ağçlr gibi > rsmlri d dha cnlı ama yzlrı okymyrm”
Sayfaları çevirince tahmin ettiği gibi aşina sözcüklerle karşılaştı adam ama yine de rahat okuyamıyordu. Ne olduğunu biliyordu ve yazdı:
“bu ktp eski imlyla yzlmş kzm > byk svştn önc szcklr dha uznmş”
“ndn?”
Harfler eskisinden daha kararsız geçti adamın göğsünden:
“syl bklm kç dymz vr?”
“grm, tat, dknma ve kku > 4 tne”
“afrn kzm > eskdn İŞİTME dy 1 dymz dha vrmş”
“nsl yni?”
“blmyrm kzm > ama svş o dyyu yk etmdn önc frklı 1 şkld iltşm kryrmşz”
“frklı mı?”
Adam derin ve sessiz bir nefes alıp yazdı:
“İŞİTME dymz yk olnca brbrmz yzmya bşlmşz > hr sfrnd dha çk şy yzblmk içn d szcklri kçltmşz”
Küçük kız, dudaklarını büküp omuzlarını silkti ve hevesle yazdı:
“pki sn bu ktbı okyblr msn bbcğm?”
“snrm”
“o zmn bna yzr msn ltfn”
“tbi yzrm kzm”
Kız gözlerini sevinçle babasının gömleğine dikti. Adam sözcüklere tekrar göz gezdirdi ve yavaş yavaş yazmaya başladı:
“1 vrmş 1 ykmş > evvl zmn içnd”
Bülent Özgün, Temmuz 2012Not: Öyküyü okuduktan sonra gizlenen görsele bakınız, benim yazarken hayal ettiğim buna benzer bir şeydi, umarım siz de aynı şeyi görmüşsünüzdür okurken, aksi takdirde iyi anlatamamış sayacağım kendimi.