Kayıt Ol

Kutsal Kase

Çevrimdışı darkguardian

  • **
  • 183
  • Rom: 6
  • tırı vırı yapmaya gerek yok dimi
    • Profili Görüntüle
Kutsal Kase
« : 02 Temmuz 2008, 17:20:13 »

Kutsal Kase efsanesi Batı Hıristiyanlığında en uzun soluklu efsanelerden biridir.



- Kutsal Kase sembolü. Kutsal Kase, Son Akşam Yemeği’nde İsa”nın içmek için kullandığı ve Arimatea’lı Yusuf’un çarmıha gerilen İsa’nın kanını doldurduğu kadeh olarak geçer. Kutsal Kase, İsa’nın kadehi olarak kabul ediliyor.İsa’nın kanının içinde bulunduğuna inanılan bu Kase efsaneye göre Arimatea’lı Yusuf tarafından asırlardır saklandığı İngiltere’ye götürülmüş ve etrafı boş arazilerle çevrili gizemli bir manastırda iyileşmeyen bir yaradan dolayı acı ve ıstırap çeken gizemli bir kral tarafından korunmaktadır.
Bu Kasenin bulunması Kral Arthur’un savaşlarının temel ilgi alanı olmuştur.

Ama tarihte Sangreal Belgeleri adıyla anılan belgeler de inanışa göre Kutsal Kase ile birlikte gömülü. Belgelerin bin yıllardır Tapınak Şövalyeleri adı verilen gizli bir örgüt tarafından korunduğuna inanılıyor.Belgelerin Tapınak Şövalyeleri’ne bunca güç vermesinin nedeni,sayfalarda Kase’nin gerçek tabiatının açıklanması.


Tapınak Şövalyeleri’ne göre Kutsal Kase bir kase değil. Kase efsanesinin yani ayinde kullanılan kadehin dahice düşünülmüş bir alegori olduğunu iddia ediyorlar.Kase efsanesindeki ayinde kullanılan kadeh,başka bir şeyin,çok daha güçlü bir şeyin mecazi hali. Kutsal Kase insanlık tarihinde en çok aranan hazine olmuş. Kase efsanelere, savaşlara ve bitmek tükenmek bilmeyen sorulara neden oldu.Dikenli Taç,Çarmıhta kullanılan Gerçek Haç,Titulus hepsi bin yıllarca arandı ama tarih boyunca aralarında en özeli Kutsal Kase olmuş.

Prieure de Sion tarikatında(Tapınak Şövalyelerinin diğer adı) gül sembolü kase için kullanılmış bir sembol. Gülü Kase sembolü olarak kullanmalarının nedeni ise gizlilik. En eski gül türlerinden biri olan rosa rugosanın, aynı Venüs yıldızı gibi beş yaprağa ve beşgen bir simetriye sahip olması güle, kadınlıkla güçlü ikonografik bağlar sağlıyordu. Bununla birlikte gülün ‘doğru Yön’ ve yol bulmak kavramlarıyla çok yakın bağları vardı.
Pusula gülü, aynı Gül Çizgisi gibi, seferilere haritalardaki boylamlara bakarak yön bulmakta yardımcı oluyordu. Bu yüzden dişi kadeh ve gizli gerçeğe götüren yıldız anlamındaki gül,pek çok açıdan gizlilik,kadınlık ve yön tayini olarak Kase’yi tanımlayan bir sembol olarak kabul edilmişti.


Kase aslında eski bir kadınlık sembolüdür. Kutsal Kase dişiyi ve elbette şimdi tamamen yok edilmiş olan tanrıçayı temsil eder. Kadının gücü ve onun hayat verebilme yetisi bir zamanlar kutsaldı ama erkek egemen bir toplumda tehdit oluşturuyordu.Erkek egemen bir dönemin de yaşanması bir gereklilikti. İlk çağlardaki medeniyetlerde kadın tanrıçalar egemen daha sonra şimdi de içinde bulunduğumuz erkek egemen dönem yaşandı. Şimdi ise bu karmakarışık gibi gözüken bilgilerle ikinin bir edildiği yeni bir dönemin ilk temelleri atılıyor. Yıkılmadan yapmak mümkün olmadığından bazı zihinsel ve entelektüel tartışmaların olması son derece doğal. Bu yüzden o dönemde kutsal dişi şeytanlaştırıldı ve ona günahkar dendi. Havva’nın elmayı yiyerek insan ırkını çöküşe uğrattığı ‘ilk günah’ kavramı alegorik bir anlatımdı. Bir zamanlar hayat veren kutsal kadın artık düşman olmuştu.

Kase kayıp tanrıçanın ya da dişil prensibin eril prensip yanında gerçek değerine ulaşamayışının sembolüdür. Kadim öğretilerin binlerce yıldır vurguladığı bilgilere göre kozmik düzene uygun olarak altın çağda yani kıyamet-uyanış sonrasında; dişil prensip eril prensiple birlikte bir bütünü oluşturarak, gezegensel anlamda yin-yang dengesini sağlayacak. Böylelikle birlik, bütünlük, uyum ve sevginin tüm yasaları evren ahengine uygun şekilde yeryüzünde belirecek. Kutsal kase alegorisi binlerce yıldır yanlış anlaşılmış, uğrunda savaşlar verilmiş, bölünmelere neden olmuş bir alegori. Bu kez umarız ki, yanlış anlaşılmaların ve bölünmelerin bir bütünde toplanacağı yeni sentezler en kısa zamanda yapılır.. Kase ya da kutsal kadeh sembolü, İsa’nın Magdalalı Meryem’le yakınlığına hatta Hıristiyanlığa karşı bir tavra dönüştürüldü ki, neden sadece sembollerin iyice anlaşılmamış ve açılmamış olması.

Kutsal Kase efsanesi ile ilgili ilk bilgiler Chretien de Troyes’in the Conte del Graal (1180) (Kase Efsanesi) adlı romanında bulunmaktadır. Bu romanın ardından 60 yıl içinde (1180-1240) bu efsaneyle ilgili çoğu Fransızca olmak üzere çeşitli Batı dillerinde pek çok roman kaleme alınmıştır. Bu romanlar efsaneyle ilgili aşağı yukarı aynı bilgileri ihtiva etmekteydi. Temelde bunlar ya Kutsal Kase’nin ortaya çıkarılması serüveni ve bu süreçte yaşanan olaylar ya da bizzat Kutsal Kase’nin tarihi ile ilgili bilgiler ihtiva etmektedir.


İlk önce Kutsal Kase’nin mahiyeti ile ilgili anlattığımız efsanenin bir an doğru olduğunu yani Kasenin İsa’nın havarileriyle yediği son akşam yemeğinde kullandığı ve çarmıha gerilişi esnasında akan kanının içinde bulunduğu Kase olduğunu varsayalım. Kutsal Kase’nin tarih boyunca çeşitli efsanelere, savaşlara ve bitmek tükenmek bilmeyen sorulara sebebiyet verdiği gerçeğinden hareketle onun basitçe sadece İsa’nın kullandığı veya kanının içinde bulunduğu bir kadeh olması mantıklı değildir.. Bu nedenle Da Vinci Şifresinde ifade edildiği üzere Kutsal Kase’nin bir kadeh değil, İsa’nın neslini rahminde taşıyan Mecdeli Meryem’in rahmi olduğunu düşünülüyor. Çünkü başta Roma Katolik Kilisesi ve diğer Hıristiyan Kiliselerinin iddiasının aksine Hz. İsa, Mecdelli Meryem ile evliydi ve muhtemelen bu evlilikten çocuğu vardı. Zira İsa’nın bekar olması mümkün değildi. Çünkü o bir Yahudi idi ve dönemindeki Yahudi geleneğine göre evlilik çağına gelmiş bir Yahudi’nin bekar kalması yasaktı. Eğer İsa, bu geleneğe aykırı davranarak evlenmemiş olsaydı İnciller mutlaka bundan bahseder ve normal olmayan bu bekarlığın açıklamasını yaparlardı.
Nitekim Kutsal Kase ilgili anlatılan bazı efsanelerde İsa, yakalanıp öldürüleceğini anlayınca kendinden sonra öğretisini devam ettirmek için eşi ve neslinin taşıyıcısı olan Mecdelli Meryem’i seçmiş ve ona gerekli talimatları vermişti. Ancak Petrus, bir kadının arkasında ikinci sırada kalmak istemediği için cinsiyet ayırımcılığı yapmış ve Mecdelli Meryem’in İsa ile evli olmadığını, onun gerçekte bir fahişe olduğu tezini yayarak İsa’nın kilisesini kurmak için onu değil kendisini seçtiğini iddia etmiştir. Bunun üzerine Mecdelli Meryem çocuğunu da beraberine alarak Fransa’nın Gaul bölgesine göçmüş ve orada Merovenj sülalesinin kurucusu olmuştur. Dolayısıyla bu efsaneye göre Kutsal Kase, aslında İsa’nın havarileriyle yediği son akşam yemeğinde kullandığı veya çarmıh esnasında kanının doldurulduğu kadehi değil, Mecdelli Meryem’i yani İsa’nın soylu neslini taşıyan kadını sembolize etmektedir.

Eğer Kutsal Kase, İsa’nın soylu neslinin taşıyıcısı olan Mecdelli Meryem’in rahmini temsil eden bir sembol ise o zaman bu sembol Hıristiyanlık tarihinde niçin hep bir sır olarak kalmaya devam etmiştir? Bu sorunun yanıtını günümüz Hıristiyanlığının mimarı olan Pavlus’un teolojisinde ve Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğunun resmi dini olarak kabul edildiği 4. yüzyıldan itibaren yaşanan gelişmelerde aramak gerekir.
Kutsal Kase’nin aslında İsa’nın soylu neslinin taşıyıcısı olan Mecdelli Meryem olduğu sırrı, Kilisenin ilan ettiği ilahın aslında ölümlü nesiller dünyaya getirdiğinin fiziksel ispatı oluyordu. Bu da İsa’nın aslında Kilisenin iddia ettiği gibi Kutsal Teslisin ikinci şahsı olan Oğlu Tanrı değil, bir beşer olduğunu kanıtlamaktadır. İsa’nın evli ve çocuk sahibi olması Kilisenin varlığını da sona erdiriyordu. Çünkü Kilise (Roma Katolik Kilisesi) Petrus’a nispetle kurulmuş ve kendini onun halefi olarak görmektedir. İsa’nın neslini sürdürecek çocuğunun olması durumunda onun öğretisini ona kan bağıyla bağlı olanların sürdürmesi söz konusu olacağı için bu durum kendini Tanrının krallığına girmenin ve dolayısıyla da kurtuluşa ermenin yegane yolu olarak gören Kilisenin varlığını tehlikeye sokacaktı. İşte bu tehlikeden dolayı başta Roma Katolik Kilisesi olmak üzere diğer Hıristiyan Kiliseleri devamlı surette Kutsal Kase’nin basitçe İsa’nın kullandığı ve içinde kanının olduğu bir kadeh olduğunu ileri sürerek İsa’nın aslında bir beşer olduğu gerçeğini ima edecek en önemli delili karartmak istemişlerdir.
Kutsal Kase’nin aslında İsa’nın havarileriyle yediği son akşam yemeğinde kullandığı ve içinde kanı olan bir kadeh değil, onun aslında Mecdelli Meryem ile evli olduğu ve bu evlilikten de çocuğu olduğu gerçeğini temsil eden bir sembol olduğu noktasından hareketle kutsal kasenin bir define veya hazine değil, ancak onlardan çok daha değerli bir gizli bilgi olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle kasenin peşinde olan define avcılarına bu kasenin kendilerine milyonarca dolar kazandıracak bir antika kadeh değil, Hıristiyanlığın yapı taşı olan İsa’nın aslında Kutsal Teslisin ikinci şahsı olan Oğlu Tanrı değil, bir beşer olduğunu ispat eden bir kanıt olduğunu hatırlatmak istiyoruz

İlk kuruluşu itibariyle Templiers-Tapınak Şövalyeleri belli bir zamana kadar saklı tutulması gereken, dişil prensibin eril prensiple birleşmeden evrensel bütünlük olamayacağı gerçeğini sakladılar. Belli bir noktadan sonra Masonlar ’la birleşme izleniyor.
Kayıp Kase’yi arayan şövalye efsaneleri, aslında kayıp kutsal dişinin arandığını anlatan yasak hikayelerdi. ‘Kadehi aradığını’ iddia eden şövalyeler, kadınlara boyun eğdiren, tanrıçaları dışlayan, inanmayanları yakan ve paganların kutsal dişiye saygı göstermesini yasaklayanlardan korunmak için şifreli bir biçimde konuşuyorlardı. Onlara göre taşıdığı sır öyle güçlü ki, açıklandığında pek çok şeyi temelinden sarsabilirdi.


Leonardo da Vinci de, kardeşliğin Büyük Üstat’ı olarak 1510 ve 1619 yılları arasında bu mezhebe başkanlık etmiştir. Yaşayan üyelerin kimliklerinin son derece gizli tutulduğu kardeşliğin simgesi ise P.S ve fleur-de-lis.


 
вєLuм ηaм aямσηтh, ηaм aямσηтh ωićтσяia
σηє daяк aFтєяησσηLiкє a Shadσw i FLєwтhяσuqh тhє яaiη тhaт FєLL Sićк wiтh Laмєηт
тσ тhiS hσuSє σF iηćєSт
Fσя whєη wє uηdяєSSєd вLaSphємiєS aqaiηSт ωєηuS wєяє яєηт тhσuqh a SiSтєя яємσωєd hєя whiтє вσdγ appяσωєd
тhє paяadє σF мγ hєaωєηLγ quєSтSγєт, aLL тσηquєS aяє ησт тяuє Sσмє aяє Fσякєd σя aSкєw Liкє aη uηćiωiL Sєяpєηт'S aт вєSт Fσя σuSтєd Fяσм єdєη i FauSтєd aLL яєaSση hσσк iη мσuтh Liкє Saiηт pєтєя paη тσ hauηт Faiяγ qяσωєS
aηd hσт ωiяqiη ćσωєS whєяє iη тhє pяσмiSćuσuS Swaм
i єLєćтєd LσωєяS aηd яєjєćтєd σтhєяS мaтhiSтяiSSєS тhaт dση'т qiωє a daмη

вuт Fσя тhσSє тhaт SтiLL dσ
мγ dєєp iηтєяєSт qяєw
тhє яiSє σF тhє тяuє pєηтaqяaм!

Blackthron Society

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: kutsal kase
« Yanıtla #1 : 02 Temmuz 2008, 17:41:09 »
şahsen ben de dan brown gibi düşünen cinstenim çoğu insan  hala kutsal kasenin bildiğin bardak çanak gibi bişi oldugunu düşünür.. kadın erkek sembolleri gibi (ters üçgen dik üçgen) birleşimlerden odlugunu düşünüyorum ve magdalalı meryemin hamile oldugunu isanın da cocuğu oldugunu düşünüyorum.. niye yani o peygamber falan diye cocuğu olamaz mı... magdalalı meryem f***** die yapamazmı neyse :P
she's back!!

Çevrimdışı Nefertari

  • ****
  • 1517
  • Rom: 6
  • Bla bla böö
    • Profili Görüntüle
Ynt: kutsal kase
« Yanıtla #2 : 02 Temmuz 2008, 17:46:59 »
Bende açıkcası dan brownda tanıdım kutsal kaseyi sonra merak ettim araştırdım.Bencede neden çocuğu olmasın ki ? (bkz:Hz. Muhammed'in var.) Ki zaten o kitapta çok güzel sırlarda veriyordu.

Çevrimdışı ...Allen C.P...

  • **
  • 137
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: kutsal kase
« Yanıtla #3 : 18 Ağustos 2009, 19:05:37 »
Ben Melekler ve Şeytanlar,Da Vinci Şifresini okuduktan sonra detaylı öğrenmiiş oldum...Paylaışım için tşkkürler....
...İmza ve avatarlarım bana aittir!(Kesinlikle almayınız!)

damn_girl

Ynt: kutsal kase
« Yanıtla #4 : 18 Kasım 2009, 17:57:52 »
Bunu ilk Da Vinci Şİfresi nden öğrenmiştim ama araştırmak da işime gelmemişti hani :D Bu kadar detayını da yeni öğreniyorum haliyle...

Çevrimdışı

  • *
  • 23
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: kutsal kase
« Yanıtla #5 : 21 Aralık 2009, 14:50:15 »
İndiana Jones ta mı öle bi filmde vardı oradan biliyorum bende :D
Divine Bronze

Çevrimdışı Ropinie Hystria

  • **
  • 171
  • Rom: 10
  • Aut viam inveniam aut faciam
    • Profili Görüntüle
Ynt: kutsal kase
« Yanıtla #6 : 26 Mayıs 2010, 09:12:56 »
Gerçekte Sadece Antika Bir Kadeh mi?

Kutsal Kase, Son AkşamYemeği’nde Hz. İsa’nın içmek için kullandığı ve Arimatealı Yusuf’un çarmıha gerilen Hz. İsa’nın kanını doldurduğu kadeh olarak bilinmekteydi. Kutsal Kase, Hz. İsa’nın kadehi olarak kabul ediliyordu.

Tarihte “Sangreal Belgeleri” adıyla anılan belgeler de inanışa göre Kutsal Kase ile birlikte gömülmüştü. Belgelerin bin yıldır Tapınak Şövalyeleri tarafından korunduğuna inanılıyor. Tapınak Şövalyeleri’nin sahip olduğu kudretin kaynağı olarak Kutsal Kase gösteriliyor.

Tapınak Şövalyeleri’ne göre Kutsal Kase bir kase değil. Kase efsanesinin yani ayinde kullanılan kadehin dahice düşünülmüş bir alegori olduğunu iddia ediyorlar. Belki de Kutsal Kase efsanesindeki ayinde kullanılan kadeh, başka bir gücün cisimleşmiş halidir. Kutsal Kase insanlık tarihinin en çok aranan hazinesidir. Efsanevi Kase hikayelere, savaşlara ve bitmek tükenmek bilmeyen sorulara neden olmuştur.

Hz. İsa, Tanrı’nın oğlu değil bir peygamberdi. İmparator Konstantin, Roma iktidarının gücünü pekiştirmek için Hz. İsa’yı Tanrı’nın oğlu konumuna yükseltti ve Yeni Ahit’i bu tanrılaştırma tezini destekleyecek bir şekilde hazırlattı. Hz. İsa, Magdalalı Meryem ile evliydi ve çarmıhta can verirken, Meryem, Hz. İsa’nın çocuğuna hamileydi. Kutsal Kase’yle simgelenen, Hz. İsa’nın son yemekte kullandığı kase değil, aslında Magdalalı Meryem’in rahmiydi. Hz. İsa’nın fiziksel bir soyu vardı ve bu soyun, kimliğini gizleyerek günümüze dek varlığını sürdürdüğü ve Tapınak Şövalyeleri tarafından korunduğu iddia edilmekteydi.


Kutsal Kase’nin yeri bulundu mu?

İngiliz şifre uzmanları, Staffordshire bölgesindeki küçük bir anıtın üzerinde bulunan esrarengiz yazıttan yola çıkarak İsa’nın ‘Kutsal Kase’sinin yerini belirlediklerini iddia ettiler.
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların şifreleme makinesi ‘Enigma’yı çözen Bletchley Park adlı merkezde görevli uzmanların bu keşfi yakında açıklamaları bekleniyor.

İngiliz uzmanlar, Staffordshire bölgesinde bulunan ‘Çobanın Anıtı’nın üzerindeki harflerin sırrını çözebilmek için mayıs ayından beri çalışıyor. Anıtın üzerinde ‘D OUOSVAVV M’ harfleri bulunuyor ve bu harflerin taşıdığı gizin insanları Kutsal Kase’nin yerine götüreceğine inanılıyor. Yaklaşık altı aydır bu harflerin sırrını çözmeye çalışan Bletchley Park’ın şifre kırıcılarının 250 yıllık gizi çözdüğü düşünülüyor. Anıtın bulunduğu bölge, turist akınına uğrarken, dünyanın dört bir yanından deneyimli ve deneyimsiz şifre çözücüler de bu şifreyi çözebilmek için uğraşıyor.

-Alıntı-