Kayıt Ol

MaNga

Çevrimdışı em_dan_rup

  • ****
  • 992
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
MaNga
« : 16 Şubat 2008, 13:08:21 »
Manga'nın albüm macerası 2002 yılının Ocak ayında Ferman'ın telefonla tüm grup arkadaşlarını arayıp "Toplanıp konuşalım bir yarışma varmış" demesiyle başladı.Bu telefon konuşmasının onları albüm sahibi yapacağına ihtimal vermedikleri gibi uzun yıllar müzikle ilgili hayalini kurdukları şeylerin gerçekleşeceğini birisi söyleseydi tahminen bunun imkansız olduğunu düşüneceklerdi.

Manga ilk olarak Yamyam'ın barlarda "cover" parçalar çaldıkları gruptan istediği müziği yapamamasından dolayı yolunu ayırması ile 2001 sonlarına doğru şekillenmeye başladı.Onun en büyük isteği kendi parçalarını çalan bir grup kurmaktı.Yapmak istediği tarzı da 95'ten beridir etkilendiği numetal ve hardcore tarzında gruplarla yavaş yavaş oluşturmaya başlamıştı kafasında.

Rock müzikle elektroniği, sert gitar riffleriyle rap vokalleri birleştirmek istiyordu.Bunu üniversiteden okul arkadaşı olan Orçun ile paylaştı ve onun da katılmasıyla Manga'nın tohumlarını atmış oldu.Daha sonra Özgür, Efe ve Ferman'ın da katılmasıyla ilk kadro tamamlanmış oldu ve büyük bir heyecanla çalmayı en çok istedikleri coverları ve bunun yanında kendi şarkılarını yapmaya başladılar.

İlk besteleri "Kal Yanımda" oldu ve bu besteleri yapıldıktan kısa bir süre sonra "Sing Your Song" yarışmasından haberdar oldular; fakat yarışmadan hemen önce Orçun özel nedenlerden dolayı grubu bırakmak zorunda kaldı.Bir süre bas gitar olmadan çalışmalarına devam eden Manga "Kal Yanında"yı yarışmaya hazırlamak için ciddi bir bas gitarist arayışına girdi.Ferman'nın daha önceden beraber çaldığı bas gitarist Cem'in yarışmaya gönderilecek şarkının kayıtlarına başlandığı gün gruba dahil olmasıyla Manga şu andaki yapısına kavuştu.

Beş ayrı karakteri ve beş ayrı müzik zevkini sergileyen Manga uzun yıllar sürecek albüm hayali için yola çıkmıştı artık.Beşlinin kesişim kümesi ise; Japon çizgi romanları olan "Manga" idi.

"Kal Yanımda"nın geniş çevrelerce çok sevilmesini ve yarışmada iyi bir derece alması, baş koydukları yolda emin adımlarla yürümeleri için iyi bir sebep oldu; böylelikle yeni besteler üretmeye başladılar.Bu dönem içinde "Bitti Rüya" ve "Yalan" gibi çok sevilen parçalarını yaptılar ve Ankara Limon Bar'da Metropolis grubunun da desteği ile bar programı yapmaya başladılar; fakat bekledikleri albüm haberi uzunca bir süre gelmedi ve umutsuzluğa kapıldıkları uzun bir dönem oldu.

Daha sonra tekrar stüdyoya giren grup beş şarkılık bir demo hazırlayarak tekrar İstanbul'a gitti.Ankara'ya döndükten bir süre sonra yarışma döneminden tanıdıkları prodüktörleri Haluk Kurosman'dan (6. Cadde, Gripin, Vega....) gelen bir telefon ile artık emeklerinin karşılığını alacaklarına inanmaya başladılar."Yapıyoruz arkadaşlar!" diyerek bu haberden sonra beste çalışmalarına ve konserlere ağırlık veren grup, Türkiye'nin dört bir yanına gidip elliyi aşkın konserle müziklerini paylaştılar.Hiçbir zaman unutamayacakları anılara ev sahipliği yapan ve Manga'nın belki de en önemli sahne tecrübesini kazandığı Limon Bar'da yaklaşık iki sene boyunca aralıksız çaldılar.

2002 yılı ortalarında Beyoğlu'nda bir kafede cereyan eden "Birgün bir şeyler yapacağız" konuşmaları artık gerçeğe dönüşmeye başlayacaktı Manga için ve her geçen gün Manga'yla beraber aynı yola baş koyan ve destek veren insan sayısının da arttığını fark etmek onları daha da umutlandırıyordu.

Kargo'nun solisti Koray Candemir, Vega, Göksel ve Kanadalı rapper Unknown Mc onlara ilk desteği veren müzisyenler oldu o dönemde.Artık albüm çıkatmak için hazırlardı ve Grgdn-Sony Music Türkiye etiketli olan ilk albümleri için 2004 yazına doğru stüdyoya girmeye başladılar ve Aralık 15'te Manga adlı ilk albümleri artık tüm Türkiye'ye açılmaya hazırdı.

Farklı müzik zevklerine sahip olan ve birbirinden tamamıyla farklı beş karakterin ortaya çıkarttığı müzik doğal olarak farklı farklı tatlar barındırıyordu.

Ferman, uzun bir zaman dinlediği metal kökenli müziklerin dışında yeni yeni sevdiği, rap müziğinde içinde olduğu bir vokal arayışı içindeydi.Efe'nin kalbi hiphop ve elektronik müzik için atıyordu.Yamyam'ın peşinde olduğu şey duygularını notalarla ifade etmekti.Özgür, caza, R&B'ye ve funka meraklı olduğu için Groove'un peşindeydi.Cem ise elektronik müziğe aşıktı.Böylelikle Manga'nın sert gitarlarda, rap-melodik vokallerden ve elektronik altyapılardan oluşan müziği ortaya çıkmış oldu.

Efe, Manga'nın müziği için "Beşimizin dinlediği farklı müziklerin aynı potada eritilmesidir.Hepimiz alternatif rocktan hoşlanıyorduk, aynı zamanda herkes elektronik müziği de özümsemişti; hiphop ve rap vokaller de bizi heyecanlandırmıştır." diyor.

Zaman zaman aşkı derinden hissettiler, zaman zaman bulundukları şehrin klostrofobik yapısının verdiği duygu patlamalarını yansıttılar, zaman zaman aynaya bakıp yaşam tarzlarına ironik yaklaşımlar getirdiler.Her zaman doğdukları, büyüdükleri ve yaşadıkları coğrafi bölgenin duygu yoğunluğunu ve kültür birikimini içlerinde taşıdıkları gibi bu değeri müziklerine de yansıtmaya çalıştılar.Bazı parçalarda kendi yaşadıkları ortamı ve kendi jenerasyonlarını da eleştirdiler.Örneğin Yağmur'un Bar'da çalarken kendi jenerasyonunu tüketim kuşağı olarak gözlemlemesi grubun "Libido" isimli parçalarını yapmalarına önayak oldu.

Manga'nın kurulduğu günden beri en büyük hayali farklılık yaratıp, son dönemlerde Teoman, Duman, Vega, Mor ve Ötesi, Kurban, Athena ve Kargo gibi isimlerin genişlettiği ve yürüdüğü yolu birazcık daha genişletmek oldu.Özgür bunu "Bizi hayatta en mutlu edecek şeylerden biri bu yolda bizlerden daha iyi yeni grupların çıkması olur." diyerek ifade ediyor.

Nitekim Manga 2004 Aralık'ında çıkardığı albümüyle hayallerini gerçekleştirmek konusunda önemli adımlar attı.Grubun inandığı müziğe dinleyicilerden gelen büyük destekle Manga bir yıl içinde Türkiye'nin değişik illerinde toplam yüzü aşkın konser verdi ve yüksek albüm satışlarıyla Altın Plak sahibi oldu.Bunların yanında Manga; Altın Kelebek "En İyi Çıkış Yapan Grup"; Jetix Tv, Future dergisi ve Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından ise "En İyi Grup" ödüllerine layık görüldü.Grubun çıkış şarkısı "Bir Kadın Çizeceksin" ise Easports'un Fifa 2006 oyunu soundtrackine dahil edildi.
Geri mi dönücem :P

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #1 : 23 Mayıs 2009, 19:29:56 »
Şu son albümleri Şehri Hüzün oldukça beğendiğim bir çalışma oldu. Heleki "Dünyanın sonuna doğmuşum" parçasını sabah akşam dinliyorum helal valla, güzel bir çizgide ilerliyor.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #2 : 23 Mayıs 2009, 19:36:10 »
Şehr-i Hüzün harika bir albüm olmuş. Dünyanın Sonuna Doğmuşum güzel, Beni Benimle Bırak müthiş, diğer şarkılar da çok iyi. Piyano kullanmışlar 3 5 şarkılarında çok iyi olmuş. Diğerinden daha iyi.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Khazidhea

  • ***
  • 515
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #3 : 23 Mayıs 2009, 19:37:41 »
Evet son şarkıları gerçekten eskilerine göre daha iyi .
You can win thousand fights, but you can only lose one!

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: MaNga
« Yanıtla #4 : 23 Mayıs 2009, 19:39:18 »
"Dünyanın sonuna doğmuşum"  parçasına ben de aşık oldum. Gayet başarılı. Özellikle sözleri dikkatle edilesi.

Çevrimdışı Sophié

  • ***
  • 836
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
    • Sinek Alkışı
Ynt: MaNga
« Yanıtla #5 : 23 Mayıs 2009, 21:40:22 »
Dünyanın sonuna doğmuşum kesinlikle iğrenç. Bu düşüncemi de kimse değiştiremez. Tamam toplumun büyük bi kısmı moronlaşmakta ve gerizekalı gibi yaşamakta, ki bunu çevremdeki çoğu insan için düşünüyorum, lakin şöyle bişey var ki eleştiri adamın gözüne gözüne sokarak yapılmamalıdır bence. Bi bakalım Mor ve Ötesine mesela, çoğu şarkısı sistemi eleştirir, toplumu eleştirir falan. Ama incedir eleştiri ve yumuşak dokundurur, anlamını anlamak isteyen anlar. Bi değeri vardır falan. Sen dilini basitleştirir ve basit olanın seviyesine inersen, en düzgün böyle denir heralde, bi anlam taşımaz o yaptığın bana göre ve basit olan diğeriyle aranda bi fark kalmaz. He ama bu kadar şeyi bi şarkı için yazdım evet. Diğer şarkılarını klibi olmadığı müddetçe dinlemiceğime de eminim. Çok dolmuştum :P.

Ayrıca Emre Aydın'dan daha emo biri varsa o da Manga'nın solistidir heralde :P.

too much sugar 
tb

Çevrimdışı Khazidhea

  • ***
  • 515
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #6 : 23 Mayıs 2009, 21:47:55 »
Peki hiç şöyle düşündünmü acaba :
Adamlar belkide yapacakları şeyi incelediler ve önceleri mor ve ötesi gibi hafif değinmek istemiş olabilirler ama benim düşünceme göre toplum artık öyle bir seviyeye geldi ki kusura bakmayın ama insanlar hayatlarının yarısını tv başında yada bilgisayar başında geçiriyor ve belkide MaNga' da buna uygun hareket edip ağır bir şekilde eleştirip anlamak istemeyenleri, oradaki anlamı görmek istemeyenlere bile o anlamı göstermek ve onları uyandırmak istedikleri hiç aklına gelmedimi . Ve bence şarkılarını gerçekten çok ağır yorumlamışsın hiçte iğrenç bir tarafı yok .
Hatta bazen bir konuyu insanların gözüne gözüne sokmak hayırlı bir şeye dönüşebilir.
(Yanlış anlama bunlar benim düşüncelerim sana muhalefet olduğum falan yok sadece aklına gelmeyen bir şey olabileceğini söylüyorum :D)
You can win thousand fights, but you can only lose one!

Çevrimdışı Sophié

  • ***
  • 836
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
    • Sinek Alkışı
Ynt: MaNga
« Yanıtla #7 : 23 Mayıs 2009, 22:11:58 »
Yoo ben hepsini düşündüm. Ama şimdiye kadar gördüğüm de şudur ki insanların üzerine ağır ağır gidersen kaçarlar. Çağırıcaksın "bak kardeşim, bak güzel abim" diye anlatıcaksın. Bu sahiden işe yarıyo denedim, gördüm. Ama o diğer insanlar anlamıyosa zaten yeterince moronlaşmıştır. Çarkın dişlisi olmuştur. Onlara hakaret etmek, bana göre, "heh bana cevap veremiyo yaşasın" gibi bi içsel şeyle ego tatmini yapmaktır. Zaten anlamıcakları yeterince açıkken terbiyeyi bozup, seviyesizlemeye gerek yoktur.

Ve şey bana göre Manga'nın şarkıları yaz şarkıları gibi. Yani kalıcılığı yok falan. He evet çoğu grup veya şarkıcı, ama bak şarkıcı dedim sanatçı ya da müzisyen demedim, öyle bu da bi gerçek. Bi değer taşımıyo zaten. Buna bağlı olarakta "bence" iğrenç, benim lügatımdaki iğrencin anlamını çözebilmiş değilim çoğu şey için bunu kullanabiliyorum aslında, ama öyle. Bi de muhalefet olmanda sorun değildi, saygı, sevgi ve anlayışla karşılayabilirim. Bu derece pozitifim yani. Sonuçta "bence" olayı :P.

too much sugar 
tb

Çevrimdışı Khazidhea

  • ***
  • 515
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #8 : 23 Mayıs 2009, 22:15:46 »
Alıntı
Zaten anlamıcakları yeterince açıkken terbiyeyi bozup, seviyesizlemeye gerek yoktur.
Valla ben şarkıda tebiyesizlik adına bir şey bulamadım ama...Bana söylersen sevinirim :D
You can win thousand fights, but you can only lose one!

Çevrimdışı Sophié

  • ***
  • 836
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
    • Sinek Alkışı
Ynt: MaNga
« Yanıtla #9 : 23 Mayıs 2009, 22:23:13 »
Şarkının sözlerindeki ifadelerin büyük bi kısmı argoda kullanılan ancak böyle çok sıkı kanka muhabbetinde geçebilcek tarzdan olduğuna inanmaktayım. Beni tanımıyosun ama, argo konuşmayı seven bi insanımdır, lakin sadece çok sıkı olduğum arkadaşlarımla falan ama bunun da orada kalmasına özen gösteririm. Buna rağmen rahatsız edici buldum. He belki de çok 80'ler-60'lar kafasındayım, olabilir seve seve kabul ederim :P.

too much sugar 
tb

Çevrimdışı Khazidhea

  • ***
  • 515
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #10 : 23 Mayıs 2009, 22:36:24 »
Başka söze gerek yok harika bir gözlemcisin :D
You can win thousand fights, but you can only lose one!

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #11 : 23 Mayıs 2009, 23:41:37 »
Hafif yapmak için yapılmış olsa da sözleri güzel elbet şarkının. İşe yaramayacağını elbet biliyoruz, insanlar fight club'dan çıkıp starbucks'a giderken, bir şarkının, filmin, kitabın onları uyandırabileceğini düşünmek zaten mantıklı değil. Yine de güzel bir sistem eleştirisi. Hafif "cahil farkındalığa" kaçsa da iyi.

Onun dışında Hayat Bu İşte isimli şarkıyı dinlemeni öneririm, piyanoyla güzel bir şarkı çıkarmışlar diğerleri bunun gibi değil, albümün en değişik şarkısı Dünyanın Sonuna Doğmuşum. Diğerleri müzikal açıdan daha iyi. Evdeki Ses dinlenmez ama.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Rectain

  • **
  • 90
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #12 : 24 Mayıs 2009, 00:12:39 »
Şehri Hüzün - adlı albümleriyle saygımı kazandılar valla. Önceden Linkin Park özentisi olarak görüyordum ama son albümleri gerçekten iyi

Çevrimdışı Lunacy

  • ***
  • 435
  • Rom: 8
  • ₪₪
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #13 : 24 Mayıs 2009, 13:02:19 »
Dünyanın sonuna doğmuşum u dinledim nihayet. sözleri yanlış değil, ama sophié ye katılmaktaym ben de. kendileri de çok basit bi seviyeye inmişler ve insanların bundan ne anladığını bilemem ama o şarkıyı bağıra bağıra söyledikten sonra aralarında büyük bi heyecanla dizi muhabbeti yapan gayet "tikky" insanlar var- şekil 1-A bizim sınıfın kızları !
₪ Hail to the Thief ₪

Çevrimdışı Lucilla Clarté

  • ****
  • 935
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: MaNga
« Yanıtla #14 : 24 Mayıs 2009, 20:34:54 »
Şehri Hüzün - adlı albümleriyle saygımı kazandılar valla. Önceden Linkin Park özentisi olarak görüyordum ama son albümleri gerçekten iyi

Dimi ama şimdi. 'Hepsi bi nefestir gerisi boştur.' derken anladım ben bu albümde farklı olduklarını. Haklarını yememek lazım özellikle de yazdıkları sözleri düşünürsek. Hem kimin dinlediği de pek önemli değil kanımca, neyse şimdi mesele o değil. 28 saat aralıksız dinleyebildiysek bi otobüs insan olaraktan kısaca denir ki; hoş olmuş tebrik ediyoruz Manga sizi. :P