Kayıt Ol

Mitolojide Atlar

Çevrimdışı Rah-Ka

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Mitolojide Atlar
« : 01 Şubat 2015, 16:35:49 »
Merhaba,

Tefekkür tarihinde insanın kendisinden sonra en fazla yer verdiği canlı atlardır. Milletlerin tevdi ettiği değerler neticesinde atlar küheylan, bukafelos, düldül, unicorn, tulpar, pegasus, war horse... gibi sayısız güzel isimler alırlar. İnsana en yakın hayvan attır. Bu nedenle en meşhur mitolojik yaratık da sentorlardır.

Bu konu başlığı altında dünya mitolojisinde atları ve sembolik anlamlarını paylaşmayı düşünüyorum. Sizlerin de katkıları olacağını ümit ederek...

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #1 : 02 Şubat 2015, 12:26:34 »
Dediğiniz gibi insana en yakın ve uygarlığın gelişmesine en fazla katkı sağlayan canlılar Atlar olsa gerek. Zarifliğiyle ve gücüyle her zaman ilgimi çekmiştir. Cana yakındırlar ve dostturlar, bu nedenle tarihte ve mitolojide yerlerini almışlardır. Bilmek isteriz
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı u.aslan

  • **
  • 101
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #2 : 02 Şubat 2015, 12:32:21 »
Konunun yararlı olacağı fikrindeyim bende. Mitolojilere meraklı biri olarak paylaşımınızı takip edeceğim.

Çevrimdışı Rah-Ka

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #3 : 04 Şubat 2015, 21:27:57 »
En tanınmış 10 mitolojik at (İçlerinde Türk atı da var):

http://www.toptenz.net/top-10-mythical-horses.php

* Üzgünüm ama link İngilizce. Vaktim olursa çevirisini yaparak sizinle paylaşmak isterim.

Çevrimdışı u.aslan

  • **
  • 101
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #4 : 04 Şubat 2015, 21:31:37 »
En tanınmış 10 mitolojik at (İçlerinde Türk atı da var):

http://www.toptenz.net/top-10-mythical-horses.php

* Üzgünüm ama link İngilizce. Vaktim olursa çevirisini yaparak sizinle paylaşmak isterim.

Teşekkürler ancak ben urlden öte bu konuda paylaşılacak bilgiler olur diye düşünmüştüm.

Çevrimdışı Rah-Ka

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #5 : 06 Şubat 2015, 23:14:09 »
En tanınmış 10 mitolojik at (İçlerinde Türk atı da var):

http://www.toptenz.net/top-10-mythical-horses.php

* Üzgünüm ama link İngilizce. Vaktim olursa çevirisini yaparak sizinle paylaşmak isterim.

Teşekkürler ancak ben urlden öte bu konuda paylaşılacak bilgiler olur diye düşünmüştüm.

Konuyu takip ettiğiniz için ben size müteşekkirim. Aslında ben de biraz sizden bilgi bekliyordum. :)

Necip Fazıl'ın At'a Senfoni kitabının mitolojide at bölümünde de özgün bilgilere ulaşabiliriz.
http://www.n-f-k.com/ustadin-kitaplari/ata-senfoni

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #6 : 07 Şubat 2015, 10:17:37 »
Atlar gerçekten mükemmel hayvanlardır. Tarihleri uygarlık tarihimiz kadar eskidir. İster bizim tarihimiz olarak alın isterseniz yükselen uygarlıklar imparatorluk olarak bakın Atlar bizim vazgeçilmez dostumuzdur. Muhteşem varlıkları izlemekten keyif aldığımı söylemeliyim. İnanın fırsat buldukça okuyacağım yazdıklarınızı ve izniniz olursa eklemeler yapacağım.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #7 : 02 Mayıs 2015, 00:41:45 »
Gemuda, Karaçay Nart Destanlarında kahraman Karaşavay'ın atı.

Karaçay mitolojisine göre, Mingitav (Bengü Dağ, ebedi dağ. Elbruz.) çift zirvelidir, zira Gemuda dağın üzerinden zıpladığında toynağı zirvesine çarpmış ve orayı parçalamıştır.

Sleipnir, Odin'in sekiz bacaklı atı.

"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #8 : 27 Mayıs 2015, 09:27:53 »
   İnsanoğlu gezegenin tek hakimi üstün tür olmaya başladığında kendine dostlar edindi. Köpekler, sığırlar, tavuklar, domuzlar ve diğerleri. Çoğunu kendi ihtiyaçlarımız için acımasızca kullandık. Her ne kadar bu dostluğu kendi lehine kullanmış kullanıyor olsa da bazı durumlarda dostlukları sımsıcak devam etti ve hala devam ediyor. Örneğin köpekler, atlar bazı kuşlar vb. Burada atlarla olan dostluğumuzu ve bu dostluğun tarihi kökenlerine özellikle de Mitolojik örnekleri üzerinde durmaya çalışacağım. Ama önce Atları tanımaya çalışalım.
At; Tek toynaklılar takımının Atgiller familyasından otçul memeli türü. Toynak nedir derseniz ayaklarındaki en uç parmağını saran kemiksi yapı. Ansiklopediler böyle bahsediyor bizim en eski dostlarımızdan birinden. Bakmayın öyle kendi kurduğumuz ve adına kent dediğimiz hapishanelerimizde çevremizde olmamasına. Birkaç nesildir uzak durduk kendilerine. Ama doğaya çıkarsanız ve esiri olduğumuz teknolojiyi geride bırakmayı başarabilirseniz kendilerine ne kadar ihtiyacımız olduğunu anlarsınız.  
Atlar yine aynı ansiklopedilere göre köpeklerden ve sığırlardan daha sonra evcilleştirmişiz. Ama bu atlarla dostluğumuzu etkilememiş. Kendisine çoğunlukla barınacak yer ve diğer vahşi doğadan korunma imkanları vermemize rağmen o kalender hayvanlar yüksünmeden bizlere yardım etmeye başlamış. Tarla sürmekten ekinleri taşımaya, savaşlarda bizimle kader birliği etmekten arabaya koşup posta veya yük taşımaya kadar hep yanımızda yöremizde olmuşlar. Sadece canlıyken mi uzak atalarımız kendileriyle dost olmadan yüzyıllar önce eti için avlamışız kendisini. Öldükten sonra kemiklerinden derisinden kılından yararlanmışız. Kendisine bu kadar borçlu olduğumuz bu güzel hayvanları efsanelerimize tarihimize de ortak etmişiz.

Kırat : Anadolu ve orta Asya’da adı efsane olmuş, asıl adı Ruşen Ali olan ve babası seyis Yusuf’un Bolu beyine armağan olarak seçtiği çelimsiz tayın adıdır. Seyis Yusuf’un tayı Fırat kenarında köpükler içinde bulduğu söylenir. Gördüğü cılız attan dolayı kendisiyle dalga geçildiğini düşünen Bolu Beyi Seyisinin gözüne mil çektirerek kör etmiştir. Efsanevi bir gücü olduğu söylenir. Bazı kaynaklara göre bu köpükler ölümsüzlük suyuna ait olduğu için Kırat ve Köroğlu’nun ölümsüz olduğunu söylerler. Uzun maceralarının sonunda yanında birilkte olduğu adamlarına “artık bu dönem kapandı diyerek dağılmalarını söyledikten sonra sırra kadem basmıştır. Destan Anadolu’da Kafkaslarda Azerbaycan’da hatta Türkmenistanda yaygın olduğu söylenir.

Tulpar: Başkurt inançlarında geçer. Kanatlı attır ve kanatlarını kimse göremez. Kanatlarını her zaman açmaz. Karanlıkta ve gerektiğinde yani uzun yollar veya büyük engeller aşacağı zaman açar. Biri Tulparı kanatları açık olarak görürse Tulpar kaybolur.

Sleipnir: Kuzey efsanelerinde adı geçen büyük Tanrı herkesin babası Odin’in atıdır. Diğer efsanelerden farklı olan özelliği sekiz bacaklı olmasıdır. Karada, denizde ve havada gidebilir. Dünyadaki tüm atlasrdan daha hızlıdır ve daha akıllıdır.

Pegasus: Medusa’nın kanından doğmuş kanatlı bir attır. Babasının Poseidon olduğu söylenilir. Önce Perseus’un binitiydi. Sonra Korintos kralının oğlu ve Sisifos’un torunu Belleropontes tarafından ele geçirildi ve onu başarıdan başarıya koşturdu. Ancak binicisi göğe kadar yükselmek isteyince Pegasus onu yere attı. Ardından Zeus’un binek hayvanı oldu.

Unicorn (Tekboynuz) : Alnından tek bir boynuzun çıktığı var sayılan mitolojik attır. Kanını ölümsüzlük getirdiğine ama öldürmenin felaket ve uğursuzluk getirdiğine inanılırdı. Yanına yalnızca bakire kızlar yaklaşabilirdi.

Kentauros:Eski Yunanistanda adı geçen efsanevi yaratıklardır Kentaurlar. Heredota göre karşı konulmaz bir güce sahip vahşi bir ırktı. Bazı tarihçilere göre ise at ile binicisini ilk defa gören insanların karşılarına çıkan varlığı tek bir beden gibi görmelerinden ibaretti.

Düldül : Peygamberimiz Hz Muhammed’in beyaz katırının adı. Kirpi anlamına geldiği söylenir. Ölümünden önce Hz Ali’ye bağışladığı söylenir. Oda Halifeliği döneminde bütün savaşlara hep Düldül ile katıldı. Manevi değeri nedeniyle özenle bakılan bu katır Muaviye döneminde Yenbu’da öldü.

Burak: Peygamberimizi miraca çıkaran hayvanın adıdır. Beyaz renkli katırla eşekle bir yapıya sahip, uzun kulakları olan ve uyluklarına bitişik kanatları olduğu bilinen varlık. Rivayete göre kanatları sayesinde gözünün eriştiği yere şimşek gibi varmaktadır.

Aerion : Bakireliğiyle övünen Demeter Büyük Tanrıça Hera’yı, kızdırır. Denizler Tanrısı Poseidon'nun aklına Demeter ile birlikte olma fikrini sokar. Demeter yanına gelen tanrıyı görünce bir kısrağa dönüşüp kaçmaya çalışır, ama Poseidon bir aygıra dönüşüp onu yakalar ve birlikte olurlar. Bu birleşmeden at Arion doğar. İnanılmaz bir şekilde hızlı koşabilir ve konuşabilir.

Diomedes'in Kısrakları: Kontrolleri mümkün olmayan vahşi dört at. Ares’in oğlu Trakya Kralı dev Diomedes’e aittirler. Ancak Herkül tarafından durdurulabilmişlerdir. Ve tabii kendi sahiplerini de parçalamışlardır. Herkül sevgilisi Abderus ve arkadaşları yardımıyla bu atları ele geçirir ve Atina’ya götürür. Kısraklar Zeusa kurban edilmek üzere armağan olarak Olimpos’a götürülmek istenmesine rağmen Zeus bu armağanları kabul etmemiş ve öldürmeleri için Kurtlar ve aslanlar göndermiştir. Bu bize Hıristiyanlıkta adı geçen mahşerin dört atlısını anımsatmaktadır.

En çok hangisinden etkilendin derseniz Kırat derim...
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #9 : 07 Eylül 2015, 15:25:29 »
Rahş:
Kralların Destanı yani şehnamede adı geçen bir attan söz etmek istiyorum. Ama önce şehnameden söz etmeliyim… Şehname bir fars destanıdır ve yazarı Firdevsidir. Doğunun Homerosu diye bilinir. İnsanın yaratılışından Arap islam egemenliğine kadar olan iran tarihini efsaneler şeklinde anlatır. Kalabalık bir kahramanlar topluluğundan söz eder. Cemşit,Dahhak, Demirci Gave, Feridun, Zal, oğlu Rüstem, Sohrab, Turan hükümdarı Efrasiyab (AlperTunga), Keykavus, Keyhüsrev, İsfendiyar, Zerdüşt, Dara, İskender vb. ben burada 35 yılda tamamlanmış 60 bin beyitlik ve dört ciltte toplanmış bir eserden söz etmeyeceğim. Bu eserde adı geçen kahramanlardan birinden ve onun seçkin atından söz edeceğim. Zal oğlu Rüstem ve atı Rahş (Yıldırım).
   Bembeyaz saçlarıyla doğduğu için babası tarafından dağlara ölüme terk edilen ve Anka Kuşu tarafından büyütülen  Zal’ın oğlu Rüstem doğduğunda kendisine bakmak için on bakıcı gerekiyordu. Sütten kesildikten sonra beş adamın yediğini yiyordu. Bir gün savaşa katılabilmek için ata ihtiyacı olduğunda babası Zal, oğlu Rüstem’e bir tay seçmesini istedi.  O kendisine taylıktan yeniçıkmaya başlamış ve üzerine binilebilecek yaşa gelmiş ama henüz kimsenin binmeye cesaret edemediği bir hayvanı seçti. Rüstem kendisinden başkasının söz geçiremediği bu gül renkli atı uysallaştırdı, adına Rahş (Yıldırım) dedi.  Rahş, esir olan orduyu kurtarmak için başkalarının altı ayda geçtiği yolu kestirmeden ve binbir tehlikeye katlanarak yedi günde geçti.  Bir gece kırda bayırda pişirdiği yemeğin kokusuna gelen aslanı sahibi uyurken dişleriyle ve çiftleriyle öldürmeyi başardı. Bir başka gece üzerlerine saldıran ve Rahş kişneyince ortadan kaybolan yetmiş metrelik ejderhayı birlikte yendiler. Düşmanları Rahş’ı kaçırdı ama Rüstem onu kurtardı. Hatta bir keresinde Rüstem atını kaçıran kralın kızıyla evlenmek zorunda bile kaldı Sonradan bu kızı çok sevdi ve Sohrab adında bir oğlu oldu.
   Son söz olarak Şehname’nin  son zamanlarda baskısı yapıldı mı bilmiyorum ama Firdevsinin bu dev eserini almak ve okumak istediğimi söylemeliyim.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı Gadd

  • *
  • 27
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #10 : 01 Nisan 2016, 00:24:46 »
Sentorların Türkler olduğunu düşünenler de vardır

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #11 : 11 Nisan 2016, 12:41:38 »
Böyle bir coğrafya da efsanelerin birbirine karışması bence çok normal ama Yunan Mitolojisinde Sentorların olduğu zamanı düşünürsek Türklerle veya Moğollarla Hunlarla vb. bir bağlantı kurmak için fiziki mesafenin çok fazla olduğunu düşünüyorum.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı Gadd

  • *
  • 27
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mitolojide Atlar
« Yanıtla #12 : 16 Nisan 2016, 20:27:47 »
Sadece bir teori tabii ancak karşılaşma olmuş olabilir. Çok seyyah var. Ve Konar göçer millet o zaman Türkler. Atı ilk eğiten de biziz. O dönem at üstünde en iyi kılıç sallayan, ok atan da biziz. Mantıklı tarafı var sanırım.