Kayıt Ol

Mutluluğun Kısa Hikayesi

Çevrimdışı kusad

  • ***
  • 487
  • Rom: 5
  • Kendimi Kaybettim!Hükümsüzdür!
    • Profili Görüntüle
Mutluluğun Kısa Hikayesi
« : 21 Aralık 2009, 16:01:27 »
Bildiğimiz gibi mutluluğun resmi çizilemez.Hatta hikayeside yazılamaz çünkü değişir bende sizden mutlu olduğunuz bir hikaye yazmanızı istiyorum örnek;
Arkasına yaslanmış tek katlı,ilhamı sadece orda gelen,köy evinde tam karşısındaki şöminenin yüzüne vurduğu aşırı sıcağa aldırmadan elinde tuttuğu prestijli bir gazetenin bestseller sıralamasındaki üst sıralardan birinde kendi adını görmenin verdiği gururla elindeki kağıdı indirdi ve hemen arkasındaki Türkiye'nin en kaliteli okullarından birinden aldığı( reklama hayır :)) "Uluslararası Hukuk" diplomasını gördü.Ufak bir gülücükten sonra hemen yanında duran 4 yaşından küçük olan çocuğunun sürekli gülümseyen gözlerinin içine baktı ve kendi mutlu çocukluğunu hatırlayarak hiç bitmemesini istediği derin bir düşe daldı.Çok sevdiği karısı kendileri için,ıhlamur getirirken,şehirde otursa olmayacağına inandığı müthiş komşuluk bağlarından dolayı ağlayacak durumda olmasının yerini kocasının yüzüne bakınca hafif bir gülümseme aldı.
İşte bunun gibi birşey ama daha farklı. :D (ne reklamıydı bu ya?)

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: Mutluluğun Kısa Hikayesi
« Yanıtla #1 : 21 Aralık 2009, 19:40:36 »
Hoşuma gitti fikir. Aklımda iki mutluluk anı senaryousu ola gelmiştir kısa hayatımda. İkinci ve daha güçlü olduğuna inandığımı yazacağım.

Hava sıcaktır, nemlidir. Ancak dört bir yanda egzotik kuşların ve nice hayvanın uğultusu raks ederken dingin bir nehir kaynağında sık ağaçların arasından yeni sıyrılmış dev cüssesiyle bir fili izlemekteyimdir. Elimde eskiz defteri ve kömür. Fil öyle mutlu ki onu izlerken ben de mutluyum. Belki birazdan suya yanaşacak ve ferahlayacak. Bilmiyorum, önemli değil. Güneşte yeşil curcunalin tepesinden inmek üzere ancak o ancak su bulabilmiş; yüzü gülüyor. Yanımda ufak tefek erzak dışında eşya yok. Kıyafetler yöresel. Param yada ailem yok, geriye dönüp bakmamı gerektirecek tek önemli ve beni bağlayan sorumluluğum yok. Orada nehir kenarında ölsem kalsam sadece tanrı ve fil bunu bilecek. Ancak öyle huzurluyum ki çizgdiğim eskize yansıyor ve yaptığım işin tatmini ile mutlu oluyorum. Bilmiyorum, belki fil kalbimi tartıyordur.


Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mutluluğun Kısa Hikayesi
« Yanıtla #2 : 22 Aralık 2009, 19:19:02 »
''Başını yağmurlu gökyüzüne doğru kaldırdı. Yağmur yavaş yavaş yüzünü yıkarken günahlarından da arındığını hayal etti. Yağmur damlalarının arasına bir kaç damla gözyaşı karıştı. Hayır hayır, üzgün değildi. Ki o yağmurlu havalarda mutsuz olamazdı. Sevinç gözyaşlarıydı bunlar. Gözlerini tekrar gökyüzüne dikti. Zaten mutluluğu insanlar yerde ararken o gökte buluyordu. ''

En fazla bu kadar mutlu olabiliyorum :)

Çevrimdışı kusad

  • ***
  • 487
  • Rom: 5
  • Kendimi Kaybettim!Hükümsüzdür!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mutluluğun Kısa Hikayesi
« Yanıtla #3 : 29 Ocak 2010, 10:13:02 »
Hoşuma gitti fikir. Aklımda iki mutluluk anı senaryousu ola gelmiştir kısa hayatımda. İkinci ve daha güçlü olduğuna inandığımı yazacağım.

Hava sıcaktır, nemlidir. Ancak dört bir yanda egzotik kuşların ve nice hayvanın uğultusu raks ederken dingin bir nehir kaynağında sık ağaçların arasından yeni sıyrılmış dev cüssesiyle bir fili izlemekteyimdir. Elimde eskiz defteri ve kömür. Fil öyle mutlu ki onu izlerken ben de mutluyum. Belki birazdan suya yanaşacak ve ferahlayacak. Bilmiyorum, önemli değil. Güneşte yeşil curcunalin tepesinden inmek üzere ancak o ancak su bulabilmiş; yüzü gülüyor. Yanımda ufak tefek erzak dışında eşya yok. Kıyafetler yöresel. Param yada ailem yok, geriye dönüp bakmamı gerektirecek tek önemli ve beni bağlayan sorumluluğum yok. Orada nehir kenarında ölsem kalsam sadece tanrı ve fil bunu bilecek. Ancak öyle huzurluyum ki çizgdiğim eskize yansıyor ve yaptığım işin tatmini ile mutlu oluyorum. Bilmiyorum, belki fil kalbimi tartıyordur.
Burası neresi ola ki.  ;) Okurken ben mutlu oldum.

''Başını yağmurlu gökyüzüne doğru kaldırdı. Yağmur yavaş yavaş yüzünü yıkarken günahlarından da arındığını hayal etti. Yağmur damlalarının arasına bir kaç damla gözyaşı karıştı. Hayır hayır, üzgün değildi. Ki o yağmurlu havalarda mutsuz olamazdı. Sevinç gözyaşlarıydı bunlar. Gözlerini tekrar gökyüzüne dikti. Zaten mutluluğu insanlar yerde ararken o gökte buluyordu. ''

En fazla bu kadar mutlu olabiliyorum :)
Ohoo ya sen yada hayalgücün ölmüş.Edebi yönünden iyi ama mutlu olmak için iyi mi bilmiyorum? :D

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Mutluluğun Kısa Hikayesi
« Yanıtla #4 : 29 Ocak 2010, 11:23:39 »
Çikolata reklamıydı galiba.. =)
May the force, be with you.

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mutluluğun Kısa Hikayesi
« Yanıtla #5 : 29 Ocak 2010, 13:39:32 »
Ohoo ya sen yada hayalgücün ölmüş.Edebi yönünden iyi ama mutlu olmak için iyi mi bilmiyorum? :D
Hayal gücüm ölmedi ama ben ölmüş olabilirim :)

Çevrimdışı hanne

  • **
  • 326
  • Rom: 4
  • maybe one day...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Mutluluğun Kısa Hikayesi
« Yanıtla #6 : 31 Mart 2010, 20:24:58 »
Artık yaşaması gereken her şeyi yaşamış yapması gereken bütün görevleri tamamlamıştı.Şimdi rahatlayabilirdi. Gözlerini dünyaya kapayıp sonsuzluğa açmaya hazırlanıyordu..''Artık herşey bitti'' dedi kendi kendine.Sonra yanıldığını anladı aslında  her şey şimdi başlıyordu...Mutlu olması için gereken her şey...
....Sanki bir erik ağacına çıkmıştım da orada üzüm yiyordum  ama bahçe sahibi gelince cevizleri neden yediğimi sormuştu....