Kayıt Ol

Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”
« : 09 Mayıs 2008, 00:11:20 »
Bu yazıma başlarken, itiraf etmeliyim ki benim için üzerinde konuşurken tam anlamıyla objektif olamayacağım bir konu “Black Metal”. Bu yüzden konu hakkında mümkün olduğunca farklı kaynaklardan yararlanarak, yapabileceğim en açık şekilde “Black Metal” türünü , bu türün özelliklerini ve en önemlisi türün kökeninde varolan satanik temelleri aktarmaya çalışacağım.

Black metal, heavy metal alt türleri arasında karanlık yanları biraz ağır basan bir müzik türüdür. 1982 yılında Venom’un ikinci albümü “Black Metal” ile birlikte tüm dünya bu yeni müzikal anlayış ve bu yeni terim ile karşılaştı ve devam eden süreçte black metal inanılmaz bir hızla yayılarak tam anlamıyla bir fenomen halini aldı.

Şimdi türün müzikal karakteristiklerini inceleyerek black metal evrenine giriş yapalım. Black metal’de dikkati çeken unsurların başında gitarlar gelir. Daha öncede bahsetmiş olduğum üç ton aralı müzik yapısının(tritone) en çarpıcı biçimde kullanıldığı heavy metal türü hiç kuşkusuz black metal’dir. Sanırım bunda ortaçağdan bu yana tritone yapısına atfedilen şeytani tını yakıştırmasının, black metal’in felsefi temelini oluşturan satanik unsurlarla birebir örtüşmesinin büyük rolü var. Black metal’i, black metal yapan en önemli ögenin mistik atmosfer olduğu düşünülürse, bu atmosferi yaratma hususunda en büyük payın gitarlara ait olduğu görülecektir. Bu sebeple aşırı distorsiyonlu tritone yapının yanı sıra oldukça düşük ve orta frekanslarda bir nevi gaipten gelme gibi nitelendirilebilecek gitar tonları tercih edilir. Black metal şarkıların müzikal yapıları, temel alınan bir ton üzerine kromatik(seslerin yarım ton ara ile birbirini izlemesi) yapı kullanılarak biçimlendirilen ritimler üzerine inşa edilir. Böylece müzikal anlamda tedirgin ve rahatsız edici bir atmosfer yaratılmış olur.



Black metal’in müzikal yapısında göze çarpan bir diğer unsur davullarda sıkça kullanılan double bass(çift bas, çift kros, twin cross olarak ta bilinir), blast beat(davulda aynı elemana devalarca üst üste sertçe vurularak oluşturulan davul tekniği, genel olarak zil, trampet ve bas davula aynı anda hızlıca vurulması biçiminde karşımıza çıkar), D-beat(bu davul tekniği Britanya ve Avrupa kökenlidir. Hellhammer ve Venom grupları tarafından sıkça kullanılmıştır, hatta onlar tarafından keşfedilmiş diyebiliriz. Sabit olarak devam eden zil ve trampet ritminin içinde tek, çift biçiminde aksak olarak kullanılan bas davul nameleridir dersem yanılmış olmam sanırım) teknikleridir. Bu üç teknik black metal şarkılarının vazgeçilmezleridir ve black metal’in bir nevi imzası niteliğini taşır.

Vokaller konusuna geldiğimizde ise karşımıza gelen durum biraz karışıktır. Öncelikle boğuk ama death metal göre fazla aşırıya kaçmayan gırtlak nameleri black metal vokal tarzının ana hatlarını oluşturur. Ancak bunun yanı sıra bu türde karşımıza sıkça çıkan yüksek perdeli çığlıklar da black metal vokal karakteristiklerinden biridir. Bu noktada parantez açarak şunu da söylemeliyim, özellikle senfonik black metal grupları şarkılarında sık sık normal vokaller de kullanırlar.

Black metal şarkılarında sözler, türün müzikal anlamdaki mistik ve rahatsız edici havasına uygun olarak pagan(çok tanrılı dine mensup olan kimse; payen), okült(simya, büyücülük, astroloji, karabüyü vb doğa üstü inanışların genel adı; okültizm) ve satanik içeriklidir. Bu sözlerin temel hedefi Hristiyanlık başta olmak üzere tüm tek tanrılı dinlerdir. Öyle ki bazı black metal gruplarının şarkıları tek tanrılı dinlere ve o dinlerin takipçilerine karşı bir savaş ilanı niteliğindedir. Şeytanın savaşı, tek tanrılı dinlerin yandaşlarını alt edişi ve vampirik ögeler yine black metal şarkılarının ana temaları arasında yer alır.  Bu içerik sadece şarkılarla sınırlı değildir. Birçok black metal albümü bir temel hikaye üzerine inşa edilir ve albüm içindeki her bir şarkı bu hikayenin bir parçasını teşkil eder. Örneğin black metal üzerine araştırma yaparken bir kaynakta karşıma çıkan Enthroned’in bir albümü ile ilgili hikaye şöyleydi:

“Ortaçağ döneminde yaşayan bir adam, rüyasında eğer haçlı ordusuna katılırsa çok zengin olacağını görür ve sefere katılır. Haçlı ordusunun yağma tecavüz gibi dönemlerinin aktarılmasının ardından albümün sonunda, adamımız bırakın zengin olmayı cebinde meteliği olmadan evine geri döner. Ancak karısının ve çocuğunun vebadan öldüğünü öğrenir. Sonrasında tanrıya isyan eder ve şeytana tapmaya başlar.”



Black metal’in tarihsel gelişim sürecini inceleyecek olursak, black metal hareketinin temelde iki dalga olarak ilerlediğini görürüz. Birinci dalga İngiltere’de Venom grubu ile başlar. Venom ilk yıllarında müzikal olarak az önce yukarıda bahsettiğim yapıdan ziyade thrash metal’e daha yakındır. Ancak içerik açısından kesinlikle ilk black metal gurubudur ki black metal teriminin kaynağıda Venom’un ikinci albümü olan “Black Metal(1982)”dir. Yine birinci dalga içinde bahsedilmesi gereken önemli bir grupta İsveçli Bathory’dir. Bathory’nin asıl önemi İskandinavya’ya ait mitolojik ögeleri şarkıları içinde kullanan ilk grup olmasından gelmektedir. Bathory’nin bu tutumu aynı zamanda “Viking Metal” kavramının doğuşuna vesile olmuştur. İkinci dalga 90′lı yıllarda Mayhem, Darkthrone, Emperor, Burzum, Satyricon, Immortal ve Enslaved gibi Norveç ve İskandinav kökenli gruplar ile şekillenmiştir. Bu tarihten itibaren başta Norveç olmak üzere tüm İskandinav ülkeleri black metal’in tartışmasız ana vatanı haline gelmiştir.

Yine bir parantez açalım. Eminim çoğumuz Sam Dunn’ın “Metal: A Headbanger’s Journey” isimli belgeselini izlemişizdir. İzlememiş olanlarınız var ise şiddetle tavsiye ederim. Burada kısaca bahsedecek olursak, Sam Dunn sıkı bir metal müzik hayranı ve aynı zamanda bir antropolog. Sam yıllar boyunca akademik anlamda farklı kültürler üzerine araştırmalar yaptıktan sonra çeşitli metal müzik türleri, grupları ve bunların bağlı oldukları topraklardaki kültürle olan ilişkisi incelemek adına böyle bir projeye imza atmış. Los Angeles, Birmingham ve nihayetinde Norveç’e giderek bu merkezlerde çeşitli araştırmalar yapmış(Sam Dunn’ın belgeseline benzer farklı araştırmalar olup olmadığı konusunda bir bilgim yok, ancak onun kendi belgeselinde herkes tarafında da kabul edilen birçok noktayı ifşa ettiği de bir gerçek). Neyse, Sam’in tespitlerine göre Norveç’te ve diğer İskandinav ülkelerinde black metal’in bu derece popüler olması direkt olarak Viking kültürüyle ilişkili. İskandinavya’nın hristiyanlaştırılması sırasında kendi mitolojik ve epik kültürel miraslarından ayrılmak zorunda bırakılan ve birazda kötü muameleyle karşılaşan Norveç halkı içindeki bazı aşırı uçlar, 1000 yıl önce ekilen bu kin tohumlarını black metal vasıtasıyla açığa vurdular. Sonuç olarak bugün nüfusunun yaklaşık %87’si Luteryen mezhebi mensubu olan Norveç’te 1992 ve 1996 yılları arasında birçok tarihi kilise kundaklandı. Ve az önce isimlerini zikrettiğim ikinci dalga black metal gruplarından hiçbiri bu olayları yanlış bulmadı, hristiyanların bunu çoktan hak ettiğini söyleyenler bile oldu. Hatta “Varg Vikernes” gibi bazı müzisyenler bizzat bu kundaklama olayları içinde bulundu.



Black metal hususunda bilinmesi gereken bir diğer konu da “Corpse Paint” denilen, siyah ve beyaz boyalar kullanılarak yapılan ve yapanın çürümekte olan bir cesede benzemesine yol açan özel bir makyaj biçimi. Bu makyaj tarzı black metal grupları ve hayranları arasında oldukça popülerdir. Ayrıca baltalar, kılıçlar ve birçok kesici silah, çivili bileklikler Viking kültüründen beslenerek zaman içinde black metal ile özdeşleşmiş aksesuarlardır. Neredeyse hemen her black metal grubunun bu tarz savaş araçlarıyla çekilmiş fotoğraflarını bulmak mümkündür.

Yazımın başında belirttiğim gibi black metal çok kısa bir zaman zarfında hızla etki alanın genişleterek bir heavy metal alt türü olmanın ötesinde tam anlamıyla bir fenomen haline gelmiştir. Bu hızlı gelişim süreci beraberinde tür içinde belli başlı bazı alt türler ortaya çıkmasına vesile olmuştur;

Total Black Metal
War Black Metal
Odium Black Metal
Occult Black Metal
Neo Black Metal
National Socialist Black Metal
Symphonic Black Metal
Viking Metal
Unblack Metal

Bu alt türler hakkında uzun uzarıya karalamak gibi bir niyetim yok ancak ilerleyen günlerde hepsini kısaca ele alacağım bir yazı yazmayı da düşünüyorum. Şahsen ben iyi bir black metal dinleyicisi değilim ki müzikal anlamda senfonik black metal grupları hariç beni cezbeden black metal grubu yoktur diyebilirim. Özellikle black metal grupları tarafından her daim dillendirilen satanik, pagan ve okült söylemleri de kesinlikle tasvip etmiyorum. Ayrıca bu söylemleri gerçek anlamda kendi düşüncesi olduğu için aktaranlar olduğu gibi, bu unsurları bir reklam aracı veya daha fazla para kazanmak adına bir yardımcı vasıta olarak gören black metal gruplarıda yok değil. Ama bütün bunlar black metal’in varlığını ortadan kaldırmıyor.


kaynak: sinepena~ rocksomnia
she's back!!

Çevrimdışı Hezarfen

  • **
  • 389
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”
« Yanıtla #1 : 23 Haziran 2008, 19:05:36 »
Alanında Dark Funeralı tek geçerim, Open the Gates parçasına biterim, Konserlerdeki görsel şovları apayrı bir olaydır ...
rüya görmek nasıl bir anlıksa hayalde öyle bir anlıktır. rüyadan uyanmak nasıl bir şeyse hayal kurarken rahatsız edilmek öyle birşeydir.. Rüya nasıl gün içindeki düşünce yorgunluğunu zihinden atmanın yoluysa .. hayal de o düşüncelerin çöplüğe dönmesini engelleyen araçtır..  ~hezarfen

Çevrimdışı Nirnaeth

  • ***
  • 848
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”
« Yanıtla #2 : 23 Haziran 2008, 22:21:22 »
Beni Black Metal'e çeken tek şey şarkılardaki o mistik, gizemli, karanlık havadır. Alıp götürür bu dünyadan..

Çevrimdışı Hezarfen

  • **
  • 389
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”
« Yanıtla #3 : 23 Haziran 2008, 22:24:37 »
Beni Black Metal'e çeken tek şey şarkılardaki o mistik, gizemli, karanlık havadır. Alıp götürür bu dünyadan..

Dark Funeral'ın konserden önce yaptığı ayinde ki sesler insanı gerçekten uçurabilir. Tabi ayine katılmamanızı hiddetle tavsiye ederim malum şeytanın 99 adını saydıktan sonra kan gövdeyi götürebiliyor (bkz: tel aviv konseri )
rüya görmek nasıl bir anlıksa hayalde öyle bir anlıktır. rüyadan uyanmak nasıl bir şeyse hayal kurarken rahatsız edilmek öyle birşeydir.. Rüya nasıl gün içindeki düşünce yorgunluğunu zihinden atmanın yoluysa .. hayal de o düşüncelerin çöplüğe dönmesini engelleyen araçtır..  ~hezarfen

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”
« Yanıtla #4 : 24 Haziran 2008, 22:48:03 »
Güzel yazı olmuş ancak bence Black Metal'in İskandinav kökenli olmasının sebebi vikinglerin savaşçı kimliklerinden öte halkının çoğunun eskiden pagan olması. Ve paganların kesilip biçilmesi. Hatta çoğu Black Metal grupları örneğin İmmortal ki babalarından sayılır yani satanist değil pagandır. Oldukça sevdiğim bir türdür. Anlamayan adamı bulunmaz, çakma blackçi az bulunur zira adam ya blacki sever yada sevmez nefret eder, seviyomuş gibi yapan adamın, poz kesen adamın kestaneyi çizerler.

Darkthrone, İmmortal ve Carpathian Forest favori gruplarımdandır. Marduk da iyidir güzeldir. Türk Metal gruplarını sevmem çakmalardır bence. Dimmu Borgir mi dediniz? Benimle t..şk geçmeyin! Cradle of Filth mi? Bas git adamım... :P

Sonra yoğun distortionlu gitarlardan öte bence ortama mistik havayı katan kilise orglarından bozma klavyeler ve piyanolardır. Gitarlar nispeten saç kurutma makinası efekti veriyolar :D
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!



Çevrimdışı Arago

  • *
  • 40
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rock Müziğin Soy Ağacı: “Black Metal”
« Yanıtla #5 : 25 Haziran 2008, 11:04:34 »
o bu diilde logoları çok berbat ya  ;D