Kayıt Ol

Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ne anlıyoruz şu cın cın cın gitarlardan, ne anlıyoruz şu böğürtülerden? Niye kan yağmurlarından, parçalanan vücutlardan ya da insanlık tarihinin trajedilerinden bahsediyoruz? Neden şarkı sözlerimizde “do you want me girl?” yerine “she asked for it” geçiyor? Karlı ve puslu ormanlar, yağan yağmur ya da bir göle silüeti düşmüş eski bir kale neden bu kadar çok hoşumuza gidiyor? En ufak distortion'lı gitar sesi neden dikkatimizi çekiyor? Ne anlıyoruz bu müzikten, hatta bu da müzik mi hakikaten?

Burada bu müziğin geçmişinden, tarihsel öneminden, ne kadar iyi olduğundan ya da neden diğer tüm müziklerden ayrı tutulması gerektiğinden bahsedecek değilim. Bu yazı biraz kişisel, biraz da genel ifadelerle, bu müziğe ve bu müziğin insanlara yaşattıklarına/yaşatabildiklerine dair, daha çok içsel konulara değinmeye çalışan kendi çapında bir denemedir.

Pek çok insanda aynı etkileri gördüğüm için, gerektiğinde kendimden örnekler vermekte de pek tereddüt etmedim.

Zamanında omzuma inen saçlarım artık kısa. Metal gruplarının yer aldığı tişörtlerim bile en fazla iki, üç tanedir. Ve başlamadan önce belirteyim ki, eğer metalcilik buysa, ben bir “metalci” değilim. Ama konu bu müziğin bana hissettirdikleriyse, ben tam bir “metalciyim”.

Bu müziği dinleyen insanların, dinledikleri bu müziğe neden bu kadar çok sevgi, ilgi ve bağlılık gösterdiklerini açıkçası bilmiyorum. Belki genel duruşundan, belki ilgilendiği konuların gerçekliği ve çeşitliliğinden, belki de yalnızca cın cın gitarları çok sevdiklerinden. Olayı ilginç kılan, metal müziği gerçekten severek dinleyen insanların büyük bir kısmının dinledikleri bu müziği “öylesine” dinlememeleri ve bir şekilde -az ya da çok- araştırmaları, yeni grupları, türleri keşfetmeye çalışmalarıdır. Bu elbette her tür müziğin dinleyicisinde var olması mümkün olan bir durumdur. Ancak metal müzik, belki de sahip oluğu tavırdan dolayı, sanki biraz daha “benim müziğim” durumunu yaratır bir hal içerisindedir. Caz müzik dinleyen biri, bu yoruma “hadi ordan” diyebilir belki, ve haklı da olabilir. Ama sonuçta benim müziğim bu ve konuya subjektif bakmak da en doğal hakkım, öyle değil mi? Bu müziği dinleyen insanlar -çoğunlukla- müziklerini başka hiçbir müzikle kıyaslamazlar, buldukları yeni ve iyi grupları bu müziği dinleyen diğer arkadaşlarının da duymasını isterler, konser alanlarında bilet alacak parası olmadığı için başkalarından az da olsa yardım isteyen kişilerin bu isteklerinde -çoğunlukla- samimi olduklarını bilirler.

Kişisel konuşmam gerekirse, ben bu müziği ilk olarak 11-12 yaşlarımda duydum. Metal müziğin televizyon veya radyoda yaygın bir yayını olmadığından, o yaşlardaki çocukların bu müzikle tanışması genelde tesadüfler üzerine kuruludur. Bendeki durum da farklı değildi. İlk kez dayım sayesinde duyduğum metal müzik, 15 yaşıma gelene kadar sadece güzel bir müzik konumundayken, bu yaşımdan sonra her yönüyle ilgimi çeken bir hal almış ve en büyük hobim durumuna gelmişti. Sadece bu müziğe olan açlığım ve sevgim beni sabahın 6'sında bisiklet selesine oturtuyor ve kulağımda “…And Justice For All” ile yazlığımızın bulunduğu çevrede turlamaya götürüyordu. Sadece bu müziğe olan sevgim derste gömlek içinden walkman kulaklığını geçirip, elimle kulağımı kapatmak suretiyle “Countdown To Extinction” dinlememe yol açıyordu. Sadece bu müziğe olan sevgim beni, geceleri dinlerken uyuyakaldığım walkman'im için her sabah yeni pil almak zorunda bırakıyordu. Neden başka müzikler dinleyen arkadaşlarım bunları yapmıyordu? Bir ben mi deliydim? Neden zamanla benimle aynı şeyleri yapan arkadaşlarımın da benim dinlediğim türde şeyler dinlediklerini öğreniyordum? Metal müziğin benimsenmesi ve sahiplenilmesi olgusu işte burada ortaya çıkıyor.

13-14 yaşımda biri bana “neden bu gürültüyü dinliyosun, manyak mısın?” diye sorduğunda verdiğim cevap genellikle “sen anlamazsın” oluyordu. Şimdi bakıldığında belki anlamsız, kaçamak ya da desteksiz bir cevap olsa da, o yaşlardaki bir insan için bu son derece anlamlı ve geçerli bir yaklaşımdı. “Sen anlamazsın”, bu müziğin “benim” olduğunu gösteriyordu; belki de yaşattığı kelimelere dökülemeyecek hissin bir dışa vurumuydu. Bu durumun yalnızca benim için geçerli olduğunu sandığım o zamanlarda, elbette ki çok yanılıyordum. Çünkü bu müziğe benim kadar, hatta benden daha çok bağlı insanlar olduğunu görüyor ve zamanla aslında daha hiçbir şeyden haberimin olmadığını fark ediyordum. Ancak o yaşlarda bile farkında olduğum bir şey vardı: ben bir daha bu müzikten başka bir şey dinleyemezdim… haklıydım.

Neyse ki sınıfımda bu müziği az-çok dinleyen birkaç arkadaşım daha vardı ve böylece bu müziğin paylaşım yönünü de yaşama şansım oldu. Öğle teneffüslerinde hep bu müzikten konuşabiliyor, “Pantera diye manyak bi grup varmış” diye muhabbet edebiliyor, ders esnasında sırama hafifçe “datdara datdat datdat!” diye vurunca arka sıradan gelen yine aynı hafiflikteki “Blackened!” cevabını duyabiliyordum.

Örnekler çoğaltılabilir. Burada kendimi anlatmıyorum; bunları yaşayanın yalnızca ben olmadığımı biliyorum. Bahsettiğim bu hoş enstantanelerin benzerleri, biliyorum ki bu yazıyı okuyan ya da okumayan çoğu metal müzik dileyicisi için de geçerli. Zaten tüm olay bunu bilmekten geçiyor.

Farkındasınızdır, “neden metal müzik?” sorusuna şu ana kadar en ufak bir cevap verebilmiş değilim; bunu yapabileceğimi de sanmıyorum. Ama tek bildiğim, benim ve benimle birlikte milyonlarca insanın bu müziği başka hiçbir şeyde bulamadıkları hisleri, heyecanları, coşkuları ve hüzünleri bulmak için kullandıkları ve bunu asla başka bir şeyle değişemeyecekleri. Konserlere gidiyorum, saçları bembeyaz olmuş, arka taraflarda duran ve hiç hareket etmeden, yalnızca tebessüm ederek sahneye bakan amcalar görüyorum. İşte o zaman, sebebini bilmesem de ben de tebessüm ediyorum. Konserlere gidiyorum, bazen en önde oluyorum ve arkaya baktığımda kalabalığın üstünden adeta duman tüttüğünü görüyorum. Konserlere gidiyorum, sevdiği ve beklediği parça başladığı anda insanların ne kadar mutlu olduklarını, ağladıklarını görüyorum. Bir kez daha, bu her tür müzik için geçerli olan bir şey diye düşünüyorum. Ama yine de, “Bard Song” başladığında yükselen uğultuyu hiçbir şeye değişemiyorum. “Jotun” girdiği anda yanımda bayılan çocuğu unutamıyorum. “Master Of Puppets”ın girişiyle kalabalıkla birlikte bir anda stadyumun bir ucundan diğerine doğru savrulmamı aklımdan çıkaramıyorum. Arkadaşlarımla birlikte bir müzik dükkanına girdiğimizde, dükkanda bir heavy metal reyonu oluşunun ve bu yüzden de bir süre o dükkanda kalacak olmamızın arkadaşlarımın hoşuna gitmemesini seviyorum. Rafta almayı çok istediğim iki-üç albümü gördüğümde hangisini alacağım konusunda yaşadığım tereddütü, saçma da olsa seviyorum. Yaşı benden büyük birinin konserde delicesine headbang yapmasını seviyor, onun yıllar önce o parça eşliğinde neler hissetmiş olabileceğini az-çok tahmin edebiliyorum. Bu bağlılık, bu sadakat başka bir şey; pek çokları için adeta bir ihtiyaç.

Bunun sebepleri neler olabilir? Sert müziğin bizi çeken yanı acaba nedir? Bulutsuzluk Özlemi'nden Nejat Yavaşoğulları, Satanizm tartışmalarının yaşandığı o saçma sapan dönemlerde, Siyaset Meydanı programında şöyle demişti: “Metal müzik zeki insanların müziğidir. Metal dinleyen çocuklara bakın, çoğu cin gibi çocuklardır.” Aynı şeyi Moğollar'dan Cahit Berkay da demiştir: “Metal müzik, kafası çalışan adamların yaptığı zeki bir müziktir.” Gerek insan emeğine dayalı icrası, gerek kimi şarkı sözlerindeki felsefe denebilecek düzeylere ulaşabilen derinlik, gerek müzisyenlik ve enstruman kullanımı konusundaki ustalık, gerek de kimi konsept albümlerde yakalanan ve ortaya adeta bir sanat eseri çıkartan yaklaşım, bu müziğin sanıldığı gibi gürültü ve kafa sallama müziği değil, bilakis son derece entelektüel, elit ve akıl dolu bir müzik haline gelmesini sağlıyor. Saçma sapan konular, anlamsız albümler, gereksiz gruplar yok mu? Elbette var. Ancak seksenlerdeki thrash metal gruplarının sözlerini okuduğunuzda, kimi progresif metal gruplarının konsept albüm konularına baktığınızda, ya da örneğin bir Death'in insanın içini titreten riff'lerini dinlediğinizde, bu müziğe katılan zeka dozajının kimi zaman/çoğu zaman hiç de az olmadığını görmeniz mümkün.

İnsanların bu “müziklerine” karşı olan bağlılıklarına dair başka bir örnek mi istersiniz? Başka hangi müzik türü için binaların zemin katlarında, bodrumlarında stüdyolar açılıyor ve binlerce çocuk bu çoğu zaman havasız olan odacıklara para akıtıp kendilerini geliştirmeye çalışıyor, sevdikleri şarkıları çalıyor? Başka hangi müzik türünde insanlar güneşi ve kızları bırakıp Florida sahillerindeki evlerinin bodrumlarına kapanıyor, kıçlarından ter damlayarak şarkılar kaydediyor, saatlerce stüdyolara girip albümler yapmaya çalışıyor? Başka hangi müzik türünde insanlar yapacakları konsept bir albüm öncesinde gerekirse onlarca kitap okuyor, kütüphanelerde araştırma yapıyor?

Dediğim gibi, amacım metal müziğin avukatlığını yapmak değil. Bu müzik bazıları için öylesine yoğun duygular barındırır ki, dinledikleri bu müzik hakkında konuşmaktan, yorum yapmaktan bile kaçınırlar. O nedenle metal müziği daha fazla övmek ve gereksiz sıfatlarla boyamak istemiyorum. Hepimiz neyin ne olduğunu biliyoruz.

Yazının başlığında sorduğum soruya cevap bulamadığım, ve bulunamayacağını düşündüğüm bu yazıya burada son veriyorum. Bu yazı bir sayfa da olsaydı, cilt cilt ansiklopedilerden de oluşsaydı, yine de fark etmezdi; ben “Leper Messiah”ı on bininci kez dinleyişimde de aynı zevki alırdım, “Tornado Of Souls”u her dinleyişimde paltomun cebindeki ellerime hakim olamayıp hayali perdelere basardım; “Punish My Heaven” discman'imde her çalışında gece vakti yanan araba farlarında parlayan salyalarımı saça saça “paniş may hevıııııııın!” diye bağırırdım (tabi içimden bağırırdım, deli miyim yolun ortasında bağıracam).

Başkaları için bir anlam ifade etmese de, biz bu gürültüden çok şey anlıyoruz, ondan vazgeçemiyoruz. Bu müzikten hoşlanmıyorsanız boşuna uğraşıp da anlamaya çalşmayın.

“Siz anlamazsınız”.



kaynak: metal-pit.com'dan Brainworm yazısından alıntıdır.
she's back!!

Çevrimdışı Mithrandir

  • *
  • 43
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #1 : 24 Nisan 2008, 00:28:46 »
niye metal dinlerim? metal bende nasıl bir etki bırakır?

öncelikle hayatımdan bahsediyim. hayatımda zor zamanlar geçirdim ve zor zamanlar geçiriyorum. bu zor zamanlarda bana en iyi ilaç müzik oldu. ve dinlediğim müziklerde de sürekli sertleşme oldu. önce kornla başladım. sorna kuzenimin önermesiyle daha sert gruplara geçtim ve metalle tanışmam bu şekilde oldu.
metal bana ne yapar? metal beni sakinleştirir. ne kadar sert olursa ve müzik ne kadar güzel olursa ben o kadar sakinleşiyorum, rahatlıyorum, huzur buluyorum, mutlu oluyorum. kendimi dünyadaki herkesten herşeyden daha özgür hissediyorum. kendimi dünyadan uzaklaştırıyorum. ve bu dünyadan uzaklaşabilmek için elimden geleni yapan birisiyim.metal benim duygularımı yansıtıyor. bana yaşama sevinci veriyor. sabahları okula giderken mp3ümden dinlediğim metal, okula gitmeme rağmen beni mutlu ediyor.(okula gitmek hiç de mutlu olduğum bişey değildir) beni benden alan beni benden uzaklaştıran şey metaldir. metali seviyorum ve asla kopamıyorum. hangi ruh hali içinde olursam oliyim yine de dinliyorum, mutluyken dinlemek harika oluyor, üzüntülyken dinlemek bana üzüntümü unutturuyor, normal haldeyken dinlemek beni mutlu ediyor, kızgınken dinlemek sinirimi alıyor...  örnekleri çoğaltmak mümkün. metali erzaman ve heryerde dinlemek isterim.
okulda arkadaşlarla bazen tartışıyoruz. sınıfta metal dinleyen sanırım tek ben varım. 1 arkadaşdaha var ama onunla samimi değilim. arkadaşlarım rap veya rock dinliyorlar ve soft rock seviyorlar. onların dinlediği müziğe göre sözler çok önemliymiş. tamam sözler önemli ama müzik pop müziği olduktan sorna ritm hiç değişmedikten sorna o gitarın sesini duymadıktan sorna hep aynı ritm olsa ne önemi var ki. bunu 1 türlü anlayamıyorlar. rap müzik nedir ki? hep aynı ritimde devam eden söyleyenin mıymıy birşeyler mırıldandığı ki birşey de anlaşılmıyor, pop müziğin 1 başka versiyonu.
benm düşünceme göre müzik dediğimiz şeyde ilk önce MÜZİK gelir, sonra sözler gelir. sözler elbette önemlidir ama eğer söz duymak istiyorsanız şir okuyun şiir dinleyin derim. ama eğer müzik dinliyorsanız ilk önce müziği hissetmelisiniz.
hepinize bol metalli günler :)

Çevrimdışı roach

  • **
  • 218
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #2 : 24 Nisan 2008, 03:25:43 »
guzel yazıymıs fakat takıldıgım bikac nokta var. birincisi turkiyede metal dedigimiz olgu hergun gectikce kendini yerden yere vurmakta. bazı bazı grup ozentilikleri bazı bazı kisilik bozukluklarından kaynaklanıyor olsa gerek, insanlar vucutlarında mumkun oldugunca fazla delik actırıp mumkun oldugunca abest gorunerek "metal" dedigimiz tarzı yansıtabileceklerini dusunuyorlar. kesinlikle yanlış. bakın "bence" demiyorum bu gercekten yanlış. bir tur karalama politikası olarak bile algılayabilirim bunu. ha şu olsa tamam "abi benim tarzım bu metalle bi alakam yok.." ama nerdee.. gidin gorun bunu gurur duyarak yapan pek cok insan six feet under dan yada ne bileyim slayerdan falan etkilenmemişse (ornekler cogaltılabilir..) gelin bulun beni... sonrası size kalmış..

hee bir başka noktada.. ben şu cuyum bu cuyum dusuncesine karsıyım. yani neden kendini sınırlandırırsın ki? "ben metalciyim arkadaaaaaaaş bana oyle alternatif falan teeeers olmaaaaz.." dersen basit ve 2 kelimelik bir cumleyle cevap veririm "hadi.... len....!" egerki dogru olan oysa o zaman sorun bende. sorunun ne oldugunuda soyleyem "sizofrenim" cunku yeri geldiginde metalde dinleyebilirim yeri gelir (bazı dış etkenlerden dolayı) blues dinlerim (ama bundan keyif alırım tabii) yeri gelir post rock a takarım vitesi yokuş aşşşaaaaaa.. herneyse..

demek istedigim kendini ifade edebilmek guzel birsey.. eh begenmek ve hatta yanlış bi tabir olmasın fakat tapmakta guzel birsey ama bana sorarsanız "söz konusu muzik oldugunda gerisi teferruattır". haydi selametle
Just an act
An impossible divorce
That put the life in to you
It’s too late to abort

Çevrimdışı Michael Evans

  • **
  • 309
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #3 : 24 Nisan 2008, 10:05:09 »
kesinlikle roach'a katılıyorum...

ben metal müzik dinlerim... grupları takip etmek için özel çaba sarfetmem ama yeri geldiğinde de coşmasını bilirim.

fakat müzik ruh haline göre değişen bir şeydir... yani metal dinleyen biri "ben ne zaman müzik dinlesem metal dinliyorum. mutlu olduğumda, sinirli olduğumda, üzgün olduğumda... hiç fark etmez..." diyorsa büyük yanılgı içindedir. Farklı müzik türleri farklı ruh hallerine hitap eder ve yeri geldiğinde hepsi dinlenir. (Rap ve arabesk dinlemem orası ayrı ama dinleyenlere de saygım var tabi =))

sonuç olarak metal müzik yapanları akıllı olarak nitelendirmek -böyle kastetmeseniz bile- diğer müzik türlerini icra eden sanatçıları akılsız olarak nitelendirmektir. Bu da sonuna kadar yanlıştır...

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #4 : 24 Nisan 2008, 11:50:50 »
konuyu koyan tipi tip olaraktan ben yazayım bide


müziğe 9-10 yaşımda boybandlerle başlamış bir tiptim (öncesinde inekliyodum) 11 yaşımda $eboyla rock'a geçtim gothictir metaldir alternatiftir vs vs'dir her çeşidini dinledim... ama hiç arabesk rap pop r&b dinlemedim yani dinlemedim derken mtv'de şurda burda müzik dinlerken cıktığında (mp3-m4 yokken) mecbur dinliyodum... ama beni bulmamı sağlayan şey rock oldu bu death metal alt/rock punk/rock emo goth vs vs hepsi oldu tek birşeyde bulmadım kendimi rock'ın tüm alanlarında beni anlatan şarkılar oldu çoğunluğu ruhsal durumum sağlıyodu baştan aşağı death metal metal şu bu da oldu ... ben kendimi böyle buluyorum ark. cok sinirli oldugumda açıyorum bazılarına göre zımbırtı kulak gıcırdatıcı sinir bozucu olan müziğimi transa giriyorum (kötü örnek olmak istemem ama) sigaradır içkisidir kesmesidir caniliğidir, kendime geliyorum üzgün oldugum zaman açıyorum daughrty 3 doors down lost prophets (4am forever) santana falan onları dinliyorum mutlu olduğumda canım delirmek çıldırmak istediğinde ise dans edebilceğim coşup delircğeim şeyler dinliyorum...

hayatı belirleyen, ruhsal duruma göre müzik zevkini seçen dinleyen biziz sen götiksin sen rappersın sen müslüm babacısın ayırım yapmam (sevmem o ayrı konu ama ayırmam) nede olsa zevkler renkler.... kısacası .... kısacası yok toplayamadım durumu :D neyse anlamışsınızdır heralde....olmadı sonralarda yazmaya devam edicem
she's back!!

Çevrimdışı roach

  • **
  • 218
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #5 : 24 Nisan 2008, 17:51:19 »
(Rap ve arabesk dinlemem orası ayrı ama dinleyenlere de saygım var tabi =))

ben pop dinleyenlere pek saygı duyamıyorum ya xD kişisel algılamayın :P
Just an act
An impossible divorce
That put the life in to you
It’s too late to abort

Çevrimdışı Spectre

  • ***
  • 632
  • Rom: 3
  • CatafaLque <3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #6 : 24 Nisan 2008, 17:57:49 »

benm düşünceme göre müzik dediğimiz şeyde ilk önce MÜZİK gelir, sonra sözler gelir. sözler elbette önemlidir ama eğer söz duymak istiyorsanız şir okuyun şiir dinleyin derim. ama eğer müzik dinliyorsanız ilk önce müziği hissetmelisiniz.


Ya burda sana gerçekten katılıyorum. Buna örnek olarak Burzum var. ŞarkıLarında çoğunluk olarak sadece müzik var. Ve metaL türü bu konuda bazen sadece müzikten ibaret oLsa biLe müzikseverlere kendini dinlettiriyor ve sözler olmadan da birşeyler hissettiriyor (:


Elımde yarına bırakacagım bırkac satır soz
Gozlerımden yuregımın tentesıne damlayan bırkac damla yas
Gıtmek dusundugumden de zormus bılıyorum
Ama elımden bırsey gelmezmıs bîcare gıdıyorum.
Ölecegımı bıle bıle o yola yuruyorum.. ~

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #7 : 24 Nisan 2008, 20:16:14 »
Tornado Of Souls ve Holy Wars The Punishment Due dinlerken bende oynatırım hep elleri :D

öncelikle yazı için saol. sonralıkla:

Metal'i saçma bir müzik türü, paso gürültü, metal dinleyeni de satanist olarak adlandıran insanlar mevcut. Sevmem onları ancak kendini metalci sanan, metal ile piyasa yapıp metalden bir dışkı çakmayan genellikle nu'cu arkadaşlara hepten gıcık olurum. Bi de onlar demez mi metali hor görüyorlar falan. cık cık cık

Metal içimizde saklı kalan hayvanı ucu paslı bir mızrakla dürtüp içimizde onu ayaklandırmaktır, pandora'nın kutusunda saklı olan sadizm, mazoşizm, cinsellik gibi dürtülerimizi ağır distortion ve twin pedalla kutuyu patlatıp içimize salmak ve bundan ilginç bir zevk almaktır ve müziği kapattığımızda onları kutunun içine geri atmaktır. Birikmiş stresi headbang ile sağa sola savurmaktır metal. Evet, metalden bir şey anlamayan tiplerin dediği gibi metal bir gürültüdür ancak o gürültüden zevk alabilmektir aynı zamanda. O durmadan farklı şekillerde çıkan gürültünün, aptal pop ritmleri gibi hep aynı şekilde gitmediğini, orijinal olduğunu ve bir anlam taşıdığını fark edince metalci diye tabir etmeli kendini insan. Metal altlardadır, metal piyasa müziği olmamalıdır asla. Metal birbirine tezat duyguları aynı anda yaşamakta olabilir elbet. Linkin Park'ın solistinin gırtlağını kesmek, limp bizkit gitaristlerinin bileklerini koparma isteği de olabilir metal, sevgiliye kavuşma isteği de, intihar dileği de, şeytana olan özlem de olabilir metal yada bir kadını parçalara bölüp cinsel organını yeme isteği... Aynı şekilde güzel bir bahar günü, kırlara uzanmak ile ilgili de olabilir metal.

Özetlemek gerekirse yaşayamadığımız, ayıp olarak gördüğümüz, yasakladığımız eylemleri gitarlar susana kadar yaşayıp bu tehlikeli istekleri bünyemizden atıp rahatlamaktır!

Norveç Black'inin satanizmi, Finlandiya Death'inin öfkesi, Amerikan Grind'inin sado-mezo cinsel arzuları, Glam'in yumuşaklığı, Thrash'in savurganlığı, Alman Folk'unun özlemi, Piyasacı Amerikan Nu'sunun hoplayalım zıplayalım biz kralız havası metal....

Alex Webster (Cannibal Corpse bas gitaristi)'ın distort bassı, Jeff Hanneman ve Kerry King' (Slayer gitaristleri)in soloları, Pete Sandoval (Morbid Angel davulcusu)'ın twinleri, Chris Barnes (Six Feet Under solisti)'ın brutali, Varg Vikernes (burzum solisti)'in screami yada James Heitfield (açıklamama gerek yok heralde :P)'ın cleani olabilir metal. Tüm tezatlıkları aynı anda barındırmak olabilir metal. Gürültüdür yani, bir karmaşa. Bu yüzden kimse anlayamayabilir! Herkes kaldıramayabilir! Zorlamamak lazım...
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!



selin.

Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #8 : 26 Nisan 2008, 19:56:37 »
bu yazı facebook.ta yazıyodu ve cok begenmıstım..burda olmasna da cok sevındım..gercekten okunması gereken bi yazı..ck baska bişey metal müzik gercekten..siz anlamazsınız ;)

FurnuncuLus

Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #9 : 26 Nisan 2008, 20:20:25 »
Okurken gözlerim yaşardı desem inanmazsınız herhalde..? O kadar eleştiriden sonra doğru yolda olduğumu anlamak kadar huzur verici bir şey yok..

Harika bir yazı.. Teşekkürler. :)

Çevrimdışı harrypottergirl

  • **
  • 169
  • Rom: 1
  • The Rebellion Begins...
    • Profili Görüntüle
    • HPNarnia's LiveJournal
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #10 : 27 Nisan 2008, 19:41:39 »
kesinlikle yazılan herşeye %100 katılıyorum.. metal müzik dinlemenin nasıl bişey olduğu anlatılmaz yaşanır bence

Çevrimdışı PhoenixMan

  • ****
  • 919
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #11 : 28 Nisan 2008, 16:31:21 »
ahh ahh keşke babamla aramda geçen tartışmalarda söyleyecek iki kelimem olsa diye düşündüğüm zamanlarda üzülmeseymişim meğer herkesin hisleri böyleymiş kimse yanıt veremiyormuş... ben de metalciyim bunun iyice farkına vardım... Ayrıca metale nu-metalle (her ne kadar metal diyemesek de buna)  başladım sonradan sonraya metale döndüm bir süre sonrada kendi çapımda metallica manyağı olup çıktım ve şimdi nu dinleyemiyorum... Bu arada duracell ile bir anlaşma yapsak da şu pilleri indirimli alsak bayağı güzel olurdu ;D mp3ün pili bitti annemler de bu yüzden bana para vermiyorlar artık şarjlı piller de bnm mp3ü ayakta tutamıyorlar yenilemek gerek... offff offff :hemk :hemk :hemk ;D ;D

Çevrimdışı R

  • **
  • 140
  • Rom: 0
  • before twilight ,you must fly..you can be ash..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #12 : 07 Mayıs 2008, 16:58:02 »
sanırım insanın doğasıyla örtüşen bi müzik ...ama sewmedim sevemiyorum ;D ;D

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #13 : 07 Mayıs 2008, 22:07:35 »
sevilmezmi ya :P herkesin karakterine bağlı olarak dinlediği bir türü bulunabilir :D herkes en az bir türünü sever, garip bir müzik türüdür ne diyim ;D
#rekt

Çevrimdışı vampireLLa

  • ****
  • 1273
  • Rom: 11
    • Profili Görüntüle
Ynt: Neden Metal Müzik? (Ne anlıyoruz bu gürültüden?)
« Yanıtla #14 : 07 Mayıs 2008, 23:28:12 »
Alıntı
Zamanında omzuma inen saçlarım artık kısa. Metal gruplarının yer aldığı tişörtlerim bile en fazla iki, üç tanedir. Ve başlamadan önce belirteyim ki, eğer metalcilik buysa, ben bir “metalci” değilim. Ama konu bu müziğin bana hissettirdikleriyse, ben tam bir “metalciyim”.

buraya sonuna kadar katılıyorum ben tekrar tekrar okudukça daha iyi oluyorum... eğer gothic'lik metalcilik emo culuk  sadece kıyafetlerle olunuyorsa ve insan ona göre yargılanıyorsa ozaman durucaksın orda siyah giyinip de eline kedi alınca seni satanist sanan tişörtün biyerinde ufak bi pembe görüldüğünde hayrola cici kızmı oldun diyen tiplere sinir oluyorum... bi insanın kişiliği müzik tarzı vs'si tamamen ama tamamen kıyafetlere yansıtılmamalıdır... misal ben toplantılara gittiğimde mecbur grand tuvalet tarzı giyinmek zorunda kalıyorum ama oraya gidene kadar mp4ümde apo.'sudur haggardı'dır metallicasıdır sebo'sudur dinlerde giderim ... hadi tamam pespembe rüküş allı pullu seyler giyinip metal dinleyen death metal dinleyen görmedim ama herşeyde kıyafet değildir... 

Alıntı
13-14 yaşımda biri bana “neden bu gürültüyü dinliyosun, manyak mısın?” diye sorduğunda verdiğim cevap genellikle “sen anlamazsın” oluyordu. Şimdi bakıldığında belki anlamsız, kaçamak ya da desteksiz bir cevap olsa da, o yaşlardaki bir insan için bu son derece anlamlı ve geçerli bir yaklaşımdı. “Sen anlamazsın”, bu müziğin “benim” olduğunu gösteriyordu; belki de yaşattığı kelimelere dökülemeyecek hissin bir dışa vurumuydu.

bende cok duydum hala duyuyorum hala otobüste kıs şunu diyip şoförün dinlediği türkçe pop rap arabesk parçalara "aç abii şunun sesini" diyen insanlarla birlikteyiz... ben açınca terbiyesiz oluyorum onlar açınca hiç.. cevap verince gene ben terbiyesiz oluyorum.. neyse...  evet "sen anlamazsın" dinledin mi ki bir kere. bir kere kulağına takmaya çalışınca "bune bangır bangır bağırıyo manyakmısın cocğum sen sağır olcan" deniliyor... bu "benim müziğim ben sana ne desemde sen an-la-maz-sın"

Alıntı
Farkındasınızdır, “neden metal müzik?” sorusuna şu ana kadar en ufak bir cevap verebilmiş değilim; bunu yapabileceğimi de sanmıyorum. Ama tek bildiğim, benim ve benimle birlikte milyonlarca insanın bu müziği başka hiçbir şeyde bulamadıkları hisleri, heyecanları, coşkuları ve hüzünleri bulmak için kullandıkları ve bunu asla başka bir şeyle değişemeyecekleri. Konserlere gidiyorum, saçları bembeyaz olmuş, arka taraflarda duran ve hiç hareket etmeden, yalnızca tebessüm ederek sahneye bakan amcalar görüyorum. İşte o zaman, sebebini bilmesem de ben de tebessüm ediyorum. Konserlere gidiyorum, bazen en önde oluyorum ve arkaya baktığımda kalabalığın üstünden adeta duman tüttüğünü görüyorum. Konserlere gidiyorum, sevdiği ve beklediği parça başladığı anda insanların ne kadar mutlu olduklarını, ağladıklarını görüyorum. Bir kez daha, bu her tür müzik için geçerli olan bir şey diye düşünüyorum. Ama yine de, “Bard Song” başladığında yükselen uğultuyu hiçbir şeye değişemiyorum. “Jotun” girdiği anda yanımda bayılan çocuğu unutamıyorum. “Master Of Puppets”ın girişiyle kalabalıkla birlikte bir anda stadyumun bir ucundan diğerine doğru savrulmamı aklımdan çıkaramıyorum. Arkadaşlarımla birlikte bir müzik dükkanına girdiğimizde, dükkanda bir heavy metal reyonu oluşunun ve bu yüzden de bir süre o dükkanda kalacak olmamızın arkadaşlarımın hoşuna gitmemesini seviyorum. Rafta almayı çok istediğim iki-üç albümü gördüğümde hangisini alacağım konusunda yaşadığım tereddütü, saçma da olsa seviyorum. Yaşı benden büyük birinin konserde delicesine headbang yapmasını seviyor, onun yıllar önce o parça eşliğinde neler hissetmiş olabileceğini az-çok tahmin edebiliyorum. Bu bağlılık, bu sadakat başka bir şey; pek çokları için adeta bir ihtiyaç.

ah ahhh bayılıyorum bu hisse dükkana girince kulaklığı takıp etrafa aldırış etmeden sarkıya eşlik etmeyi, sırf o konser için yapmak zorunda oldugun işleri ve sonunda konser başladığında gözlerini kapatıp kolunu kaldırıp müziğin ritminde headbang yapmayı ve herşeyi unutmayo, dinlediğinde aldığın his, mutluluk, hüzün hepsi hepsi ayrı bir tat ifade edilemez bir duygu bu ya... neyse aslında tek tek her satırı alıp yazmak yorumlamak lazım kendine göre ama suanda pek yapamıycam yavas yavas artık [ne de olsa yaşlandık :D ]
she's back!!