Kayıt Ol

Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« : 29 Haziran 2015, 18:42:48 »
Oyun Sayfası

Seviye: 0

İsim: Azathoth Yibb-Tsll
Yaş: 37
Cinsiyet: Erkek
Bağlılık: Caballo Cumhuriyeti
Erdem ve Kusur: Fedakarlık/Hiddet
Karakter Tasviri: Kısa gri saçlı, yüzünde 3 adet uzunca bir yara izi var. 1.85 boyunda aşırı kaslı olmayan standart bir vücuda sahip.
Özgeçmiş: Denizci/Kaşif

Gemisi/gemileri:
Çılgın Sincap[*]Karavel[/*] - Kaptan Azathoth Yibb-Tsll
-

Subaylar:
-

İtibar:
Kerak Krallığı: +5
Hjotar Krallığı: -10
Einfergel Cumhuriyeti: 0
Ghaccio Düklüğü: 0
Caballo Cumhuriyeti: +10
Malhonette Krallığı: 0
Pendros İmparatorluğu: -5

Başarımlar:
-



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« Yanıtla #1 : 01 Temmuz 2015, 13:55:28 »
Artevez limanı, Caballo - 29 Haziran 758, saat 16.00

Artevez'deki ticaret bölgesi her zaman kalabalıktı; ancak böylesi bir kalabalık insanlık tarihi boyunca görülmemişti. Yeni kıtanın keşfi ve bu keşfi yapan kaptan Cortez'in ulusal kahraman ilan edilmesinin ardından neredeyse bütün Caballo denizcileri Cortez'in izinden gitmek için yarışıyordu. Eskiden kim olduğuna bakılmaksızın, bir gemisi ve tayfası olan herkes gereken izni alıp yeni dünyada kendi keşfini yapmak için yola çıkabilirdi ve çıkıyordu da.

Soylular meclisi, haberlerin diğer ülkelere yayılmasından önce mümkün olduğunca çok geminin Caballo bayrağı altında yeni toprakları bulması için güvenlik önlemlerini ve bürokratik işlemleri hızlandırma kararı almıştı. Bu karar sayesinde haberin ertesi günü onlarca gemi, arkalarında bağırarak tezahürat edip bayrak sallayan yüzlerce kişiyi bırakarak limandan ayrıldı, Cortez'in kayıtlarına göre yaklaşık iki ay süren zorlu yolculuğa yelken açtı. Ne bulacaklarını ya da yolculuğu tamamlayıp tamamlayamayacaklarını kimse bilmiyordu, yine de herkes o gün oldukça umutluydu.

Azathoth Yibb-Tsll denize açılmak için ilk güne yetişemeyen çoğunluktan biriydi; ancak acele giden ecele gider diye bir atasözünün varlığından da haberdardı. Çılgın Sincap'ta henüz bir subay yoktu ve bu böyle riskli bir yolculuğa çıkacak bir gemi için büyük bir eksiklikti. Şu anda yanında serdümeni Philippa Howard ile birlikte limandaki hanları gezip uygun bir subay arıyorlardı, bir süreliğine yolculuklarını ertelemişlerdi. Gemiye ne kadar erken iyi bir subay bulurlarsa o kadar erken yola çıkabileceklerdi.

Philippa oldukça garip bir kadındı. Tayfanın, kadın gemiye geldiğinde daha ilk günden sanki birileri tarafından uyarılmış gibi klasik erkek sululuklarına başlamadığını göz önünde tutarsak kadının oldukça garip olduğu bile söylenebilirdi. Kadın güzel olmasına güzeldi, tanıma fırsatını bulursanız zeki olduğunu da görebilirdiniz. Ayrıca normal bir insandan daha korkutucu da görünmüyordu. Yine de etrafına yolladığı keskin bakışlardan mı, yoksa konuşmalarındaki tınının gücünden mi bilinmez insanların korkup saygı gösterdiği biriydi.

Girdikleri beşinci binadan da biriyle anlaşamadan çıktıklarında kadın püfleyerek siyah saçlarını topladı. "Hava kararmadan birini bulursak şanslıyız." Gözlerini Azathoth'a dikip meşhur bakışlarından birini gönderdi. "Kaptan Azathoth, daha az nezih mekanları denemeyi tavsiye ediyorum. Koyu Şarap ya da Tornavida. Belki de Bozuk Balina'ya uğramalıyız."



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« Yanıtla #2 : 03 Temmuz 2015, 14:40:09 »
"Koyu Şarap mı? Hayır demem doğrusu! Heh heh heh!" diyerek güldü Azathoth. Philippa Gülmüyordu. "Öff tamam tamam, girelim buraya." dedi sonrasında homurdanarak.

Mekan her deniz kenarı mekanı gibi doluydu. Günlerdir denizlerde olan insanların karaya ayak basmalarıyla buldukları sevinç her yeri dolduruyordu. Sadece turistlerin sevinçleri değil, hırsızlar da bu yeni yabancılardan bir şeyler kapabilme düşünceleriyle mutluydu.

Azathoth şimdiye kadar bir subaya verecekleri parayı düşünmemişti. İki subayın yanında bir de gözcü, aşçı, katip ya da mühendis arıyordu. Hepsini burada bulsa çok mutlu olurdu. Dördünden biri iyi iş görürdü ama hangisini seçeceğini bir türlü bulamamıştı.

"Sence bizim gemimize en çok hangisi işe yarar Philippa? Gözcü, aşçı, katip, mühendis? Hadi ben yemek yapmasını biliyorum, aşçı için biraz daha düşük istekli olabilirim... Neyse, buralarda bize yakışır iki subay görüyor musun? Senin hislerine güvenirim biliyorsun." Azathoth'un beğendiği çok fazla kişi yoktu burada. Gözüne kestirdiği iki masa vardı sadece. Birinde ikiz kız kardeşler oturuyordu. Onları gördüğünde göz ucuyla bir Philippa'ya baktı. Kadınlar en az Philippa kadar sertti. Diğer masada ise burada bulunan en sert içkileri yudumlayan bir erkek ve bir kadın vardı. En az diğer iki kadın kadar sert görünüyorlardı. Bir çok kez denize açıldıkları ve büyük savaşlar atlattıkları yüzlerinden okunuyordu. Ancak üzgün görünüyorlardı. Azathoth gözlerini onlardan alamadım. Philippa'ya bakmadan; "Eee? Ne diyorsun?" dedi.
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« Yanıtla #3 : 03 Temmuz 2015, 17:46:23 »
"Sence bizim gemimize en çok hangisi işe yarar Philippa? Gözcü, aşçı, katip, mühendis? Hadi ben yemek yapmasını biliyorum, aşçı için biraz daha düşük istekli olabilirim... Neyse, buralarda bize yakışır iki subay görüyor musun? Senin hislerine güvenirim biliyorsun."

Kadın, Azathoth'un bu yorumuna soğuk soğuk "Teşekkürler kaptan." dedi ve etrafa bakınmaya başladı. Koyu Şarap, Caballo standartlarına göre ucuz bir handı; ancak daha ucuz mekanlar gibi bir pislik yuvası da değildi. İçeride bir şeyler yediğinizde akşama karnınızın ağrımayacağını bilirdiniz en azından. Masaların çoğu boştu, öğle yemeğini yiyenler gitmiş akşam yemeğini bekleyenlerse henüz gelmemişti. Yine de dolu masalar vardı ve bunlardan bazıları Azathoth'un aradıklarıyla dolu olabilirdi.

İçkilerinin gelmesini beklerken Philippa etrafı süzdü, işi bitince kaptana dönüp adaylarını açıkladı. "Birkaç işe yarar kişi görüyorum. Şu ikizler, arenada gösteri dövüşlerine katılıyorlar. Patty ve Selma. Kendi çaplarında meşhurlar." İkizlerin birinin belinde iki kılıç, diğerinde gürz ve hançer vardı. İki kılıçlı olan siyah saçlarını at kuyruğu yapıp beline kadar uzatmıştı, diğerinin saçları kulakları hizasında kesilmişti. Fazla konuşmadan oturuyor, birbirini yıllardır tanıyan insanların yaptığı gibi bakışlarıyla iletişim kuruyorlardı. Azathoth'un kızları incelediğini gören Philippa "Kaptan, ikizlerin ayrıldığını hiç görmedim. İkisini birden kiralamamız gerekebilir." diye ekledi.

"Arkada tek başına oturan kadın. Cüppeye benzeyen elbisesi olan. Caldeum akademisinden biri, boynundaki kolyeye bakarsak," gözlerini kısıp dikkatini o yöne çevirdi "Tarih, edebiyat ve dil bilimleri hakkında çalışmış." Philippa'nın bildiği, Azathoth'unsa yeni öğreneceği üzere Caldeum'dan mezun olanların bazıları özel sembollü kolyeler taşıyarak hangi alanlarda bilgi sahibi olduklarını dünyaya gösterirdi. Buna gösteriş merakı diyen de vardı, dürüstlük göstergesi olarak gören de. Cüppeli kadın içki ısmarlamıştı ancak bardağı doluydu, içmek yerine önündeki kağıt yığınlarını karıştırıp sürekli bir şeyler yazıyordu.

Onlar kadına bakarken yandan bir sürahinin kırılma sesi geldi. Herkes irkilerek o yöne döndü, ayakta iki kişi gördüler. Zengin denebilecek kıyafetler içinde, önüne şarap dökülmüş ve kızıp bağıran bir adamla mahcup görünüşlü, özür üstüne özür dileyen sarışın genç bir adam. Genç olan ayağı takılıp düşmüştü, düşerken de bir masaya vurmuştu. Masadaki şarap sürahisi de adamın üstüne devrilmişti. Genç adam eline bir bez alıp diğerinin üstündeki şarabı silmeye çalışıyordu ama nafile. Sonunda özürlerden bıkan adam diğerini başından savdı, masanın üstüne bir kese fırlatıp handan ayrıldı.

Azathoth olayı izlemeyi bitirip kendi masasına döndüğünde, şu ana kadar görmediği ve bundan sonra da çok ender görebileceği bir manzarayla karşılaştı. Philippa gülümsüyordu. Büyük bir gülümseme değildi bu, sadece dudakları biraz yukarı kıvrılmış, gözlerinin yanları biraz kırışmıştı ama bu Philippa için kesinlikle bir gülümseme sayılırdı. "Deminki çocuk," diye girdi söze, "Üstüne şarap devirirken çaktırmadan adamın para kesesini boşalttı. Hancı hesabın ödendiğini sanıyor ama çok yanılıyor. Eğer böyle birini arıyorsan bu çocuğa bir şans ver."



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« Yanıtla #4 : 09 Temmuz 2015, 23:51:45 »
Azathoth Philippa'nın gülümsemesi karşısında şaşırdığı kadar da sevinmişti. "Bak ne diyeceğim. Bu çocuk finans işlerinden iyi anlıyor olmalı. Senin de hoşuna gittiğine göre neden gidip onunla konuşmuyorsun? Ne kadar kurnaz olsa da seni kandıramaz. Gemimize gelmesi konusunda pazarlık yap onunla." sonrasında fısıldayarak "hatta şu çaldığı para kesesini de yürütsen fena olmaz, heh heh heh" dedi. "Ben de şu ikizlere bir bakayım!" der demez de Philippa'nın yanından ayrıldı.

İkizler Azathoth'un birden masalarına damlaması ile şaşırmıştı ancak onlar şaşıradursun, daha kendilerine gelemeden konuşmaya başladı; "Ahoy gençler! Nasıl gidiyor? Ben Çılgın Sincap'ın kaptanı Azathoth Yibb-Tsll." Arkasını işaret ederek "şurda gördüğünüz, şey, kadın da serdümenim Philippa. Bana sizi o önerdi esasen. Söylemem gerek ki esaslı insanlar olduğunuz 10 kilometre öteden anlaşılıyor. Lafı fazla uzatmayayım. Gemime iki subay arıyorum ve siz tam aradığım kişilersiniz. Gördüğüm kadarıyla hayatınız bizim gibi savaşla geçmiş. Philippa'yı çok beğeneceksiniz. Hatta kendinizi onunla sınıyabilirsiniz. Kısa süre sonra denize açılacağım ve emin olabilirsiniz ki savaşacak ve gücünüzü gösterecek çok şey bulacaksınız. Ödemelerimi de asla geciktirmem. Bunun karşılığında sizden tek istediğim sadakat. Gemime adım attığınızda bir ailenin üyesi olacağınızı unutmayın. Ey? Ne diyorsunuz?" Azathoth yüzünde candan bir gülümseme ile sözünü bitirmişti.
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« Yanıtla #5 : 11 Temmuz 2015, 15:40:05 »
Spoiler: Göster
Azathoth'un ikizleri ikna çabası, zorluk seviyesi: DC6, iki başarı.
Azathoth sosyal 2, ikna 3. 5d10 atıldı. Gelenler: 7, 1(-1 başarı), 8, 2, 9
2 başarılı zar var.


"Ahoy gençler! Nasıl gidiyor? Ben Çılgın Sincap'ın kaptanı Azathoth Yibb-Tsll. Şşurda gördüğünüz, şey, kadın da serdümenim Philippa. Bana sizi o önerdi esasen. Söylemem gerek ki esaslı insanlar olduğunuz 10 kilometre öteden anlaşılıyor. Lafı fazla uzatmayayım. Gemime iki subay arıyorum ve siz tam aradığım kişilersiniz. Gördüğüm kadarıyla hayatınız bizim gibi savaşla geçmiş. Philippa'yı çok beğeneceksiniz. Hatta kendinizi onunla sınayabilirsiniz. Kısa süre sonra denize açılacağım ve emin olabilirsiniz ki savaşacak ve gücünüzü gösterecek çok şey bulacaksınız. Ödemelerimi de asla geciktirmem. Bunun karşılığında sizden tek istediğim sadakat. Gemime adım attığınızda bir ailenin üyesi olacağınızı unutmayın. Ey? Ne diyorsunuz?"

Azathoth bir cevap beklerken kadınlar bir süre bakıştı, sonunda saçları at kuyruğu olan konuştu. "Ne dersin Patty?" diye sordu ikizine. Kısa saçlı olan cevap verdi. "Eğlenceli bir adama benziyormuş şu kaptan Yibtisil, derim Selma." Azathoth'a döndü. "Selma ve ben beraber çalışırız, yani ikimizi birlikte işe alman gerekiyor."

Sonra Patty sustu, ikizi Selma konuştu. "Yani çulsuzun biriysen seninle işimiz olmaz. Ayrıca isimlerimizin karıştırılmasından da hoşlanmayız." Kısa saçlı olan, Patty sözü devraldı. İkizler birbirinin sözlerini tamamlamayı seviyordu anlaşılan. "Evet, hoşlanmayız. Kelle başı 350 altının varsa kaptan Yibtisil, seninle çalışabiliriz."

Spoiler: Göster
Philippa'nın gittiği çocuğu şimdi yazmıyorum, iki subay olarak ikizlerle anlaşırsan zaten onu alamayacaksın. İki subayınız olabiliyor maksimum. Bunlarla anlaşamazsan Philippa'dan devam ettiririm öbür hamlede.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marius - Azathoth Yibb-Tsll / Caballo
« Yanıtla #6 : 11 Temmuz 2015, 17:13:07 »
Azathoth kocaman güldü. Neşeyle "350 altın! Anlaştık o halde!" diyerek elini ikizlere uzattı. Saygı ifadesi olarak ilk önce hangisine uzatacağını bilemeyerek elini bir Selma'ya bir Patty'e doğrulturken en sonunda kafa karışıklığıyla "Neyse!" diyerek iki elini de uzatarak omuzlarına yavaşça pat pat vurdu.

"Bu arada adım Yibtisil değil, Yibb-Tsll. Yibtsil olarak söyleniyor. B ile t'yi birleştiriyorsun ama t harfini biraz yutup sonraki i harfini söylemiyorsun. O kadar önemli değil gerçi ama dünyayı dolanıp ismini tam olarak doğru söyleyen birini bulamayınca insan üzülüyor doğrusu." diyerek biraz surat astı. "Neyse efendim, sabırlı olanım ben! Elbet biri bulunur." diyerek arkaya döndü. "EY! Philippa! İşimiz tamam, gel de arkadaşlarımla tanış!" diye bağırdı Azathoth. Philippa gelirken Azathoth ikizlere döndü. "Philippa'nın ne iş yaptığını size anlatmıştım." Geldiğindeyse ikizleri Philippa'ya tanıttı.

"Hoş geldin Philippa!" diyerek bir sandalye çekti ona. "Yeni subaylarımızla tanış. At kuyruklu olan Selma. Kısa saçlı olan Patty." Kızlara dönerek "Eh, Philippa'yı tanıyorsunuz zaten." Selamlaşmaları bittikten sonra "Philippa, sana daha önce de sordum. Gemimize bir kişi daha almamız gerek ama hangisinin daha önemli olduğuna karar veremedim. Hazır yeni subaylarımız da buradayken hepinize soruyorum; Gözcü, katip, mühendis... uzun denizlere açılacağız. Sizce hangisini almalıyız? Daha da önemlisi, nerede buluruz bunlardan birini?"
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.