Bay Ergen, Bayan Abartı ve Arkadaşı
Sadece kot pantolonunu giymiş, üstü çıplak ergen aynada kendisini izledi. Saçları dağınık, suratı sivilceli, vücudu pek bir çelimsizdi. Suratına yerleştirdiği bir gülümsemeyle tekrar kendisini izledi ve giyinmeye gitti. Ergen bu ritüeli hergün en az 1 saat yapıyordu. Ergen kendisini yakışıklı sanıyordu, bu yüzden bir kız arkadaşı olmamasına anlam veremiyordu. Olayın sadece dış görünüş olmadığını bundan seneler sonra, üniversiteye gittiğinde, fakülte kantininde oturan pek de güzel bir kızın yanındaki dallamayı görünce anlayacaktı. İlginçtir, saçına şekil vermeyi bıraktığı gün aynı güne denk gelmekteydi.
Ergen saçını yapmış, üzerine "komik yazılı t-shirt"ünü giymiş, ağır bir parfüm sürmüştü. Hazırlanma süreci yarım saati aşmıştı ama O artık hazırdı.Annesine bir gezip geleceğini söyledi ve dışarı çıktı. Hedef elbette şehrin en işlek caddesiydi.
Caddede bir oraya bir buraya koşturan insanların aksine ergenin gözleri vitrinlerde değil, insanlardaydı. İnsanlardan kasıt elbette kızlardı. Ergen için insanlık onlardı. Bu onun için çok normaldi. İlginçtir, ergen bu durumun tamamen hormonal olduğunu asla öğrenemedi. Ya da anlamadı. Neyse.
Fazlasıyla abartılmış bir kahkaha, sağ tarafa yönelmesine neden oldu ve bir an için kendi yaşlarında bir kızla göz göze geldi. Kız bakımlıydı, allıkları ve ruju biraz abartıydı. Kahkahası da abartıydı, ergen o kızı tanıyor olsa kızın vurgularının ve tepkilerinin de abartı olduğunu farkedecekti. Bayan Abartı yanındaki arkadaşıyla beraber cadde boyunca yürümeye devam etti. Tabi, ergen de.
Heyecanlı takip bir kitapçıda son buldu. Ergen klasikler bölümüne doğru yönelmiş, eline üst raflardan bir kitap almış ona bakıyordu. Görmüyordu ama bakıyordu. Gözleri kitaptaydı belki ama göz ucuyla kızları inceliyordu. Çok geçmeden Bayan Abartı, ergenin yanına geldi ve klasikler bölümünden kitapları incelemeye başladı. Bu bir işaret miydi? Ergenin kalbi tam gaz atıyordu.Turgenyev yazdığı kitabın, tamamen bir kıza yazmak için kullanıldığını gördüğü için mezarında takla atıyordu. Kız ise kitapları incelemeye devam ediyordu. Neden sonra oradan ayrıldı ve kasanın yanındaki kalemleri denemeye başladı. Ondan da sıkılmış olacak ki, arkadaşını da alarak kitapçıdan ayrıldı.
Ergen ise klasikler arasından yavaşça sıyrıldı, Bayan Abartı'nın kalemlerin ordaki kağıda birşeyler yazdığını görmüştü. Kalbi tempoyu arttıradursun, ergen kağıda baktı. Her harfin oldukça abartılı bir şekilde kıvrımlı olduğu bir yazı vardı karşısında; "Zeynep".
Ergen, yatağına uzandığında o görüntüyü düşünüyordu. Kız da ondan hoşlanmış olacaktı ki, ona adını söylemişti, dolaylı da olsa. Belki de kız yarın da o kitapçıya gidecekti. Evet evet, ergen yarın da o kitapçıya gidip kızı bekleyecekti. Belki birşeyler olurdu.
------------------------------------------------------------------------------------
Zeynep ve arkadaşı alışveriş yapmak için dışarı çıkmışlardı. Tabi alışverişten kasıt, her dükkana girip hiçbişey almadan çıkmaktı. Girdikleri 32. dükkandan da hiçbirşey almadan çıkmışlar, sınıflarında olan olaylardan bahsediyorlardı. Zeynep arkadaşının anlattığı şeyi dinlemiyordu, o sırada sol tarafındaki vitrinlere bakıyordu, ama arkadaşına nasıl tepki vermesi gerektiğini çok iyi biliyordu. Müthiş bir zamanlamayla kahkaha atmaya başladı, biraz abartı olmuştu ama problem değildi.
Amaçsızca girdikleri ve yine birşey almada çıkacakları sıradaki dükkan bir kitapçıydı. Zeynep daha şimdiden sıkılmıştı ama etrafta bir kaç insan vardı. "Kitap okuyan kültürlü genç" imajı için ideal bir bölüm olan klasiklere yanaştı. Adını daha önce hiç duymadığı yazarların, yine pek bir garipsediği başlıklara sahip kitaplarını çok biliyormuşcasına inceledi. Birkaç kitaba daha bakacaktı ki keskin bir parfüm onu rahatsız etti. O da kitabı yerine bırakıp renkli renkli kalemlerin yanına gitti ve pembe renki bir kalem aldı. Geleneği bozmayarak gördüğü ilk boş kağıda adını yazdı, arkadaşını da alıp kitapçıdan ayrıldı. Gezecek daha çok yer vardı.
------------------------------------------------------------------------------------------
Ergen bir hafta boyunca o kitapçıya gitti ve gününün tamamını orda geçirdi. Sonra kızı unuttu ve caddede arayışlarına devam etti.Herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümünden mezun olduktan sonra bir özel şirketin alım satım bölümünde, bilgisayara alım-satımı girmekle görevli herhangi bir çalışan oldu. Annesi vefat edene kadar annesiyle beraber yaşadı. Annesinin vefatından 3 yıl sonra, bir kutu ilacı içerek intihar etti. Ölmedi.
Bayan Abartı özel bir üniversitenin herhangi bir bölümünden mezun olduktan sonra üniversitede tanıştığı zengin gençle evlendi ve mutlu bir hayat yaşadı. Çocukları özel okullarda rahat rahat okurken, kendisi arkadaşlarıyla ev gezmelerine gitti. Abartılı kahkahası hiç dinmedi.
Bayan Abartı'nın arkadaşı, bu hikayede olduğu gibi ömrü boyunca silik bir insan oldu. Bilmiyorum noldu.
Not: Zamanında blog sayfası için yazdığım, eski bir yazı.