Kayıt Ol

O

Çevrimdışı Death Symbol

  • **
  • 67
  • Rom: 0
  • Dare to...
    • Profili Görüntüle
O
« : 19 Haziran 2014, 00:55:19 »
Kolluklarıyla ve bir mühim sandaleti tek ayağında, çırılçıplak duran, o ihtiyatlı yüz ifadesiyle kara bir çocuk. Hayalleri basmakalıp döner dururdu aklında, zere pek de mutsuzdu. Aklı alelacele süslenmiş bir fahişe gibiydi. Pek kirli bir işi gizlercesine makyaj takınmıştı tüm düşünceleri. Ona olumlu olan hiçbir şey mantıklı gelmezdi ve olumsuz hiçbir şey uygulamaya geçirilecek kadar mantıklı değildi.

Çocuk fazla yaşlı gibiydi. Zihninin bedenine tekabül edişi öyle korkunçtu ki, aklı şer herkes onun bir insan olmadığını bilirdi. Elbet bir hayvan da değildi, ya da uzaydan gelmemişti en az bir yaratık olmadığı kadar. Nitekim hiçbir fantastikliği de yoktu.

Adı yoktu. Var olan hiçbir isim ona addedilemezdi. Fazla olağan ama fazla tuhaf. Fazlaca aşık ama bir o kadar ihtiyatsız. O, o kara siluet, herkesin ortak olduğu şey, herkesin kendinde biraz bulabileceği şey. Ziyadesiyle kuşkulu ama güvenilir olan bir varlık. Herkesin farkında olduğu ama sadece zor zamanlarında bilgeliğinden faydalandığı bir hediyeydi. Pragmatizme de hiç itirazı yoktu.

Bugün kaç aşığa, kaç katile, kaç vicdan azabıyla kahrolan soğuk yüreğe dokunmuştu kim bilir. Kimisinin acısını almış kimisinin çoğaltmış ama kendi hep mutsuz olsa da sonunda birilerine hep bir faydası dokunmuştu.

O insan vücudunda düşünebilme yetisine sahip üçüncü şeyin fiziksel evrende vuku bulduğu gerçeklikti. Belki de en önemlisi ama en az ihtiyaç olunanıydı. Beyin ve üreme organı arasındaki boşluğu masumiyetle kapatabilecek bir duygu yaratmıştı. İntikamını da böyle almıştı. İntiharlara ve tüm olumsuzluklara hep onay verirdi. Sızlamayacağın bildiği sürece, durmayı bile göze alabilecek, dünyanın en cesur şeyiydi.

Ve o, kaldırımda öylece otururken bir av tüfeği ile vuruldu. Parasızlığın hırsızlıkla, öfkenin öldürme arzusuyla, yasaların çıkarcılıkla, dinin ardında sığınılarak yapılan tüm ayrımcılıklarla, hormonsal ya da biyolojik ve psikolojik olarak farklı olanların anlaşılamamasıyla, ten rengi sosyal statü halini aldığında, küresel ve çevresel değişimlere itiraz gelmediği her saniye. O, kutu kadar bir odaya yirmi bin tavuk sığdırıldıktan sonra reklamlarda tek bir tavuğun çayırda otlanırken gösterilmesiyle öldürüldü. Yalan ve hırsla, kendi dışında her şeyi sıradan görmekle, mal, toprak, cinsiyet kavgalarıyla, sexist düşünce anlayışları ve milliyetçi entegrasyonlarla, tüketim ve üretim dengesini lüks için bozduğumuzda, tanklarla, tüfeklerle, nükleer yıkım silahlarıyla, soykırımlar olurken toplu tecavüz yapma fırsatından yararlanabilen eli tüfek tutan her bir askerle öldürüldü.

Gerçekleşmeyen arzularıyla yıkımı yaratan her bir soğuk düşünce ile.
'cos everybody hurts, sometimes.