Kayıt Ol

Ölümün "Soğuk" Nefesi...

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ölümün "Soğuk" Nefesi...
« : 08 Ocak 2010, 23:06:58 »
Not : Geçen yıl bahar mevsiminde aramızdan ayrılan İlker için yazmıştım... Allah rahmet eylesin...

   
   15 yaşındayım, hayatımda ceset görmüşlüğüm bile yok... Ölüm denilince tırsardım üç hafta öncesine kadar çünkü yenememiştim nefsimi ve namaz kılmıyordum... Sonra annem "Namaz kılmazsan hakkım sana haram olsun" dedi... Bunun üzerine namaza başladım ve artık sektirmeden kılıyorum namazlarımı...

  Derken ben henüz namaza başlayalı bir yahut iki hafta geçmişken Pazartesi günü sabah servisi kaçırdım... Okula geç kalmıştım... Kızdım kendi kendime, hızlıca giyindim dolmuş ile gittim okula...

  Okula vardığımda tahminen ilk dersin ortalarındaydık... Her zamanki gibi girdim okula... Fakat bir gariplik vardı böyle olmamalıydı... Okul hiç olmadığı kadar sessizdi... Herkes yan yana oturmuş birbirine bile bakmıyordu.. Derken bizim arkadaşları gördüm.. Yanlarına gittim "Ders yok muymuş?" dedim... "Ne dersi ya saçmalama." dedi... "Niye ne oldu?" dedim... "Birazdan cenazeye gidiyoruz dedi..."  " Ne cenazesi yahu beni mi yiyosunuz." dedim...

  "İlker" öldü dedi... İnanmadım ilk başta güldüm geçtim sınıfa.. Sınıfta sadece üç kişi vardı... Ortada duran arkadaşıma ya "Duyduklarım şaka mı?" dedim. Oysa o olayın nasıl olduğunu anlatmakla meşguldü ve beni duymamıştı bile... Korktum.. Üzüldüm ağlamak istedim, ağlayamadım... Çünkü inanmak istemiyordu hala bi yanım... Daha geçen gün top oynuyorduk da top önüne kaçıyordu onun... "İlkeeeer..." diye hep bir ağızdan bağırıyorduk da getiriyordu topu...  "Keşke" dedim. "Keşke hep bir ağızdan bağırsak da gelse yine." Bunun olmayacağını bile bile hayal kurdum kafamda.. Gözümden bir damla yaş süzüldü...

   Sonra çıktım dışarı buldum yine bizimkileri.. Hepsinin yüzü asık, hepsi dokunsan ağlayacak gibiydi... Korktum. Ölmekten değil... Ölünce geride kalanların nasıl olacağını düşününce korktum... Kız arkadaşı vardı İlker'in.  Onu aradı gözlerim.. İlerde bi ağacın altında arkadaşları etrafında ağlıyordu... Hüzünlendim onu görünce, uzaklaştım...

   Derken saat 11.00 civarı gittik camiye.. Bizim okuldan çıkınca camiye gitmek için mezarlığın içinden geçmelisiniz.. Etrafa baktım... Sessizdi... Kuşların cıvıltıları vardı sadece... Çam ağaçları ve ölüler... O anda ayaklarımın altında yaşananları düşündüm... Azap çekenleri.. İniltileri düşündüm... Sinirlendim kendi kendime... Tam camiye geliyorduk ki İlker'in cesedini gördüm bir saniye dahi olsa... Yanlız ayağını görebildim... Hayatımda ilk defa gördüğüm bu cansız insan bedeni, üstelik de çok yakınımdan birinin dünyalık kıyafeti idi bu... Korktum... Bedenime baktım... Ölümün soğuk nefesine giderek yaklaştığımı fark ettim...

   Geldik camiye... İlker'in dedesini gördüm bi yandan... Ağlıyordu yaşlı başlı adam... "İlker'im." Diyordu... Yanında da kendisi kadar yaşlı iki adam teselli etmeye çalışıyordu... O yaşlı başlı adamın halini görünce gözlerim doldu... Tam bir damla yaş düşecek gözümden derken Mücahit'i gördüm.. Gözleri kıpkırmızı donuk bi şekilde bakıyordu... Aklıma nasıl da sebepsiz yere darıldık birbirimize dedim... Ya ölen o olsaydı? Vicdan azabı bitirirdi beni... Korktum.. Yanına gittim... "Ağlama." dediğim anda ağlamaya başladı... "Nasıl ağladığını görmedin mi? yaşlı başlı adam nasıl ağlıyor, yazık..!" diyordu.. Kolu kırıktı.. Sarılmak istedim... İtti beni.. dargındı çünkü... Yanına sokuldum yine de ama itti beni "Git." dedi. Gittim ben de

   İlker'in tabutunu getirdiler caminin önüne... Babası tabutun baş ucuna geçti... Üzeri iki kat örtülmüş tabutta İlker'in cansız bedeni önümde duruyordu... Ağlayasım geldi.. Babasına baktım.. Ağlamıyordu. O adamın güçlü iradesini görünce daha kötü oldum... Tabutun örtüsünün üstünden oğlunun başını şefkatle okşuyor, bir yandan da nasihat ediyordu vefat eden oğluna... "Mahşer meydanında bizi bekle oğlum, kalu beladan beri müslümanız unutma!" diyordu... İşte tam da o anda ölümün soğuk nefesini ensemde hissettim.. Korkmadım, sadece üzüldüm... İlker'in cansız bedeni önümde durdukça daha da kötü olacağımı hissettim.. Arkamı döndüm giderken babasının sesini duymaya devam ediyordum... "Nasıldı çocuklar iyi bi arkadaş mıydı?" Diyordu bi yandan da ağlamamak için kendini zor tutuyordu... Kimseden ses çıkmadı...


   Sonra abdesti olmayanlarla birlikte abdest almak için mezarlığın içindeki abdesthaneye doğru ilerledim... Annesi hemen yolumuzun üstünde bi banka oturmuş ağlıyordu... "İlker'ime ne yaptınız, nerede oğlum aranızda değil mi..?" gibisinden bir şeyler söyledi... Gözlerim yine doldu... Hemen abdestimi aldım.. Geri döndüm ağlayanların arasına... Herkes ağlıyordu herkes... Babası hala oğlunun başında nasihatler ediyordu... İçim sızladı... İyi birisiydi ve vefat etmişti.. "Allah rahmet eylesin"  diyebildim sessizce... İmam namazı kıldırdı Mücahit'in hemen yanında safa durdum...

   Kıldık namazı.. Tabut omza alınmış defnetmek için götürülüyordu... Yine elimi Mücahit'in koluna attım... Bişey demedi bu sefer... Beraber gittik defnetmeye... Hanımlar bir tarafa, erkekler ise mezarın başına toplanmıştı... Bir tarafta da hoca kuran okuyordu...  İnnalillahi ve inna ileyhi raciun ayetleri geldi aklıma... Dönüş ancak O'nadır... Fatihalar okundu İlker'in ruhuna... Kalpten okuduk hepimiz... Ailesi bir tarafta arkadaşları bir tarafta gözleri dolu mezara atılan toprakları izlediler bir süre... Sıra sıra toprak attı arkadaşları... Ben elimi sürmedim ki yakın arkadaşları atabilsin... Topraklar tamamen kaplayınca mezarın üstünü... Artık "Ölmedi" diyenler de anladı artık herşeyin bittiğini... Her şey geride kalmıştı artık... Bitmişti hayat... Tırın altında motor ile sürüklenmişlerdi... O anı gözümün önüne getirdim fakat sadece bir saniyelik düşünmem bile acı bir hıçkırık ile bir damla gözyaşı düşmesine neden oldu gözlerimden...

   Ya Hülya binti İlker dedi hoca... Rab'bin bir Kitap'ın bir... Telkin de bittikten sonra son bi kez baktım o kara toprağa... İlerde, bilmediğim bir anda beni de yanına alacak olan o toprağa... Kimine cennet bahçelerinden bahçe kimine ise bir cehennem kuyusu olacak o kara toprağa... "Mezarın cennet bahçelerinden bir bahçe olsun." diyordu babası... Amin dedim sessizce ve herkes susmuştu artık... Biten bir hayat geride tatlı anılar bırakmıştı sadece... Mekanın Cennet olsun İlker... Kalbimizde tatlı anılarda yaşamaya devam edeceksin... Dilerim öbür tarafta da bir Cennet Bahçesinde yeniden karşılaşırız... Allah rahmet eylesin...
May the force, be with you.

Ynt: Ölümün "Soğuk" Nefesi...
« Yanıtla #1 : 10 Ocak 2010, 19:12:41 »
Çok güzel olmuş... Tek kelimeyle. Ne düşüneceğimi, ne diyeceğimi bilemedim.
Bu tür şeyler her zaman duygulandırmıştır beni, çünkü çok fazla yaşamışlığım vardır...
Arkadaşına da Allah rahmet eylesin...
Dediğim gibi, nasıl bir yorum yapabilirim bilmiyorum bile.
Sadece... çok güzel olmuş işte. :)


Haykırmak mı istiyorsun karanlığa?
Öyleyse seni tutan ne?
Avazın çıktığı kadar bağır karanlığa,
O, herkesten çok daha iyi anlar seni aslında...

Çevrimdışı diana

  • ***
  • 513
  • Rom: 16
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ölümün "Soğuk" Nefesi...
« Yanıtla #2 : 10 Ocak 2010, 19:33:23 »
Ufff cidden çok güzel olmuş.
Duygulandırdın beni.
Bende bundan iki yıl önce sınıf arkadaşımı kaybettim...
Aklıma o geldi bir an...

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Ölümün "Soğuk" Nefesi...
« Yanıtla #3 : 10 Ocak 2010, 20:19:09 »
Çok güzel olmuş... Tek kelimeyle. Ne düşüneceğimi, ne diyeceğimi bilemedim.
Bu tür şeyler her zaman duygulandırmıştır beni, çünkü çok fazla yaşamışlığım vardır...
Arkadaşına da Allah rahmet eylesin...
Dediğim gibi, nasıl bir yorum yapabilirim bilmiyorum bile.
Sadece... çok güzel olmuş işte. :)

Teşekkürler...
Ufff cidden çok güzel olmuş.
Duygulandırdın beni.
Bende bundan iki yıl önce sınıf arkadaşımı kaybettim...
Aklıma o geldi bir an...

Ben de başka bir yerde ölümle ilgili bir yazı okuyunca aklıma geldi bu yazım... Sonra da buraya koydum öylece... Teşekkür ederim...
May the force, be with you.

Çevrimdışı Berre

  • ****
  • 1340
  • Rom: 34
  • Güle güle fermuar!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ölümün "Soğuk" Nefesi...
« Yanıtla #4 : 11 Ocak 2010, 22:26:33 »
Allah rahmet eylesin....
Yazını değerlendirmeyeceğim çünkü bu tip yazıların -anıların- sahibine özel anları vardır; başkasının fark edemediği...

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Ölümün "Soğuk" Nefesi...
« Yanıtla #5 : 11 Ocak 2010, 22:54:07 »
Çok haklısın.. Saol...
May the force, be with you.