Kayıt Ol

Ondskan-Şeytana Karşı

Çevrimdışı Bonthey

  • ****
  • 900
  • Rom: 15
  • Behtül
    • Profili Görüntüle
    • Kavuniçi Mavi
Ondskan-Şeytana Karşı
« : 09 Ağustos 2009, 16:07:58 »
Şeytana Karşı - Ondskan - Evil (2004)



Yapım: 2003 ~ İsveç
Tür: Dram, Macera
Yönetmen: Mikael Håfström
Oyuncular:
Andreas Wilson (Erik Ponti)
Henrik Lundström (Pierre Tanguy)
Gustaf Skarsgård (Otto Silverhielm)
Jesper Salén (Dahlén)
Marie Richardson (Anne)
Joban Rabaeus (Üvey Baba)
Linda Gylenberg (Marja)
Senaryo: Mikael Håfström, Klas Östergren, Hans Gunnarsson
Senaryo (Kitap): Jan Guillou
Yapımcı: Hans Lönnerheden, Ingemar Leijonborg
Görüntü Yönetmeni: Peter Mokrosinski
Müzik: Francis Shaw
Süre: 1 saat 55 dk

Jan Guillou nun skandal yaratmış otobiyografik romanına dayanan ve Håfström ün enerjik bir biçimde yönettiği, zulme dönüşme eğilimine sahip imtiyaz sistemlerinin öfke dolu bir eleştirisi olan ŞEYTANA KARŞI, sürükleyici yapısıyla farklı aşamalarda hem eğlendiren hem de huzursuz eden bir film… Erik Ponti nin yaşamı şiddet ve çatışmalarla etkilenmiştir. Evde sadist üvey babası tarafından sürekli dövülen 16 yaşındaki Erik, okul bahçesinde hiddet içinde, sert ve ani çıkışlar yaparak bu durumu telafi etmeye çalışır. Kavga ettiği için devlet okulundan atılınca kendini prestij sahibi yatılı bir özel okul olan Sjärnsberg'de bulur. Erik şampiyon bir yüzücü olarak üstün başarı gösterir ve oda arkadaşı, okulun en zeki öğrencisi olan Pierre le iyi bir arkadaşlık kurar. Bu sefer, işi yüzüne gözüne bulaştırmamaya kararlı olan Erik in tek isteği yalnız bırakılmak ve mezun olmaktır. Ancak kısa bir süre sonra bu kutsanmış okul odalarında kötülüğün iş başında olduğunu fark eder: okulun yıllardır süregelen gelenekleri , çaylakları korkunç şekilde suistimal etmeleri için büyük sınıfları cesaretlendirmektedir. Öğretmenler ise, dayağın yanısıra çeşitli küçük düşürücü törenleri de içeren, öğrenciler arasında olup bitenleri görmezlikten gelmektedir. Erik mücadele ederse, okuldan atılacaktır; bu nedenle taciz edilmeye ve bir süre sonra da arkadaşının işkence görmesine katlanması gerekecektir. Ancak buna ne kadar dayanabilecektir?..

ntvmsnbc haberi film için;

Delikanlılık çağının bildik karmaşasını yaşayan Erik Ponti için hayat pek çetin geçmektedir. Okulda öğretmenleri ve arkadaşlarıyla sorun yaşamaktadır. Ölesiye kavga etmek yaşantısıın rutin bir parçasıdır, daha da kötüsü eve geldiğinde kendisine fiziksel şiddet uygulamaktan hoşlanan üvey babasının gerekçesiz dayaklarına maruz kalmaktadır.      



Okulda karıştığı kavgaların birisinde çizgiyi aşan Erik okuldan atılır. Eğitim hayatı tehlikeye giren Eric’in annesi her türlü fedakarlığı yaparak Erik’i liseyi bitirebileceği pahalı bir yatılı okula yollar.
       Erik için evden ayrılmak başlangıçta kurtuluş gibi görünse de olaylar beklendiği gibi gelişmez. Erik çok geçmeden yeni okulunun, öğrenciler arasında acımasız bir kast sistemine sahip ve bu sistemin altındakiler için hayatın cehennemden farksız olduğu, öğretmenlerin bile öğrencilerin baskısının altında ezildiği bir hapishane olduğunu farkeder.    



Erik ‘ari ırk’, ‘ayrıcalıklı öğrenci’, ‘öğrenci mahkemeleri’ ve sorunların bire karşı iki kişi ile kavga ederek çözüldüğü ‘ring’ gibi kavramların bulunduğu yeni okulunda kendini ezdirmeden hayatta kalmaya çalışmaktadır. Ancak içine girdiği bu katı sistem, öğrencilerin dirençlerini kırmak için pek çok yol geliştirmiştir.
       Erik’in en küçük hatası, oda arkadaşının ölesiye dövülmesine ya da aralarında romantik bir ilişki geçen mutfak görevlisi genç kızın işten kovulmasına neden olmaktadır.



 Zaman zaman seyircisini zorlayan şiddet sahneleri de içeren ‘Şeytana Karşı’, aileden, okula her kurumu saran şiddetin fotoğrafını çeken, stilize bir yapım.
       Yönetmen Hafstrom filmin her karesini ayrı bir özenle çekmiş. İsveç’in en ünlü yazarlarından birisi olan ve zaman zaman açıklamalarıyla ülkesinin politik gündemini de ziyadesiyle meşgul eden Jan Guillou’nun ‘Ondskan - Evil’ adlı romanından uyarlanan film, İkinci Dünya Savaşı sonrası İsveç’i ile ilgili olarak da pek çok şey söylüyor.
      
YÖNETMENİN AĞZINDAN ‘ŞEYTANA KARŞI’

       Son yirmi yılın en çok okunan İsveç romanının sinemaya uyarlamak, çok zor bir iş olmasına rağmen Mikael Håfström, bu fırsata gözünü kırpmadan atlamış. Jan Guillou’nun 1982 basımlı otobiyografik romanı “Şeytana Karşı” (Ondskan) hakkında, “Filmi çekmeye başlayana kadar romanın bu kadar popüler olduğunun farkında değildim.” diyor 40 yaşındaki yazar-yönetmen Hafstrom.



  “Ondskan’ı, kitap üzerine bir televizyon dizisi çekme projesine gelinceye kadar okumamıştım. Okuduğumda farkettim ki kitap hayata dair çok temel şeyler hakkında: dostluk, aşk, özgürlük ve büyümek... Beni kitaba çekenler bunlar oldu, kitabın popüler olması değil.”
       “Bu hikayenin içine girmek için Jan Guillou hakkında hiç bir şey bilmeniz gerek yok” diyor Håfström, “Bu çok evrensel bir öykü.”
       Dizi projesi hiçbir zaman hayata geçmese de, Håfström kitabın sinemaya uyarlanması fikri ortaya çıktığında yapımcı Hans Lönnerheden’in ilk aklına gelen isim olmuş. “Hemen çalışmaya başladık ve Hans Gunnarsson ile senaryoyu yazmaya koyulduk.” diye anlatıyor Håfström “Bunun Guillou için çok kişisel bir konu olduğunun farkındaydım, fakat o yaptığımız şeye saygı gösterdi ve film için kitaptaki bazı şeylerin değişmesi gerektiğini kabul etti. Sonuç olarak, senaryoyu sevdi ve kitabını mahvetmişiz gibi hissetmedi.”    



 Nicholas Ray’in ‘Rebel Without a Cause - Asi Gençlik’ filmine açık bir gönderme yapan filmde, 50’lerin pop kültürü ve kıyafetleri Ingmar Bergman ve Bille August ile yaptığı çalışmalarından tanıdığımız tasarımcı Anna Asp sayesinde mükemmel bir şekilde yakalanmış.
       “Şeytana Karşı’ya bir kostüm filmi olarak yaklaşmak çok ilginç oldu” diyor Håfström.
       “50’ler çok sinematik yıllar. Kıyafetler ve arabalar muhteşem görünüyor. Yatılı okulları Amerikan ve İngiliz filmlerinden tanıyoruz. Fakat ilk defa bu filmde yatılı bir okulu bir İsveç filminde mekan olarak görüyoruz. Oradaki çocuklar hiç bir zaman tam anlamıyla normal olmadılar. Bu yatılı okullar zengin çocuklarına ayrılmış kapalı dünyalardı” diye ekliyor İsveçli yönetmen.



Hafstrom ve ekibi son yılların en heyecan verici çalışamalarından birisine imza atarak ülkelerine bir Oscar adaylığı kazandırdılar. Şu sıralar konusu ‘Şeytana Karşı’yı andıran yine bir yaılı erkek lisesinde geçen hayalet öyküsünü filme çeken yönetmen, çekimlerin ardından derhal Amerika’ya uçacak. Zira yönetmenin en iyi ihtimalle 2005’te izleyeceğimiz filmi için Hollywood’da imzalar çoktan atılmış bile.


Filmin künyesini oldukça detaylı tuttum çünkü gerçekten bence her sinema tutkununun ya da daha basite indirgersek insanın izlemesi gereken bir film.
Gerçekten çok etkileyici bir kült çalışma.
Bulabilirseniz izleyin derim.


Not to mention the pincers...