Merhaba.. Uzun süreden sorna bir yazı yazıyorum tekrar, ama bu kez bildiğiniz tarzımı geride bıraktım ve daha küçükken kurduğum hayalleri buraya aktardım, bir absürd komedi tarzında olan yazıyı ciddiye alarak okumayınız!
Bunu yazarken, Otostopçunun Galaksi Rehberini düşündüm

Okuyanlara daha anlamlı gelebilir, ve bana esin kaynağı olan
Büyük Balık ve
Rüya Bilmecesi isimli filmleri de saygıyla anıyorum. Değer olarak fazla yüksek bir yaz olmadığını biliyorum ama ilk bölümü koyuyorum, işte. Ciddiye almadan okuyunuz.
1. Bölüm - Tanrı Küvetleri Korusun
Adil, kendini bir küvette buldu. Bu garip değildi ve söylenmesi gerekmezdi çünkü banyo yapmak için her zaman küvete girerdi ve az önce de bunu yapmıştı. Asıl garip olan, küvetin az önce olduğu gibi, banyonun içindeki bir kabinde değil, masmavi gökyüzünün altında bir ağaç dalında olmasıydı. Çünkü kesinlikle küvetini ağaca çıkarıp kovayla su taşıdığını hatırlamıyordu. Aslında, olay tamamen bir an içinde olup bitmişti, başını suya sokmuş, tam tıpanın önünde laylaylombadabombom demişti. Su içinde konuşmayı hep severdi, -ama bunun sebebinin atalarından birinin bir denizkızıyla olan ilişkisi olduğunu bilmiyordu- başını kaldırdığında kendini burada bulmuştu.
Bir ağaç dalına ışınlanmasından daha çok şaşırdığı şey, bir ağaç dalına su dolu bir küvetin içinde kıyafetleriyle birlikte ışınlanmasıydı. Çünkü küvete kıyafetlerle girmek hobileri arasında yer almıyordu, aslında o gerçek hayatta bile çıplak gezmeyi severdi, tabiki bir içgüdü. İşin daha da garip yanı, yeni aldığı beyaz Jump marka ayakkabıların ayağında olmasıydı.
Aklını bunlar kurcalarken bir ses duydu. Aşağıda birileri konuşuyordu.
“Her yerde otlar ve dişiler vardı, bir cennet gibiydi! Bu sefer bizi çağıran ne acaba?” dedi ses. Titrek ve kızgın bir sesti. Aslında bir geyiğin sesine hayli benziyordu. Adil aşağıya bakınca bunun şaşırtıcı olmadığını gördü, çünkü konuşan bir geyikti.
“Sanırım eşekler cennetine düştüm!” diye mırıldandı.
“Hayır dostum burası 6. Bölge’de bir park.” Dedi içten güçlü bir ses. Adil sesle birlikte sıçrayarak yere çakılmıştı ancak acı hissetmemişti.
“Merhaba çocuklar, Kral, derdimizin büyük olduğunu söyledi.” Dedi aynı ses, Adil başını kaldırdığında üstü açık kırmızı bir arabanın içine düşmüş olduğunu gördü. Konuşan siyah bir gorildi ve etrafa göz attığında, karşısında beyaz bir geyik, fazla gelişmiş bir ördek, bir Action-Man ve bir McGyvor gördü. Ve hepsi oyuncaktı.
“Konuşmanızı bölmek istemem beyler ama, kilerimdeki oyuncaklarla konuşmak biraz garip, bilirsiniz. Neredeyim ben?” dedi aceleyle, cevap veren geyik olmuştu.
“Merhaba genç adam, burası 6. Bölge, Oyuncak Parkı.”
“Yani, buradaki herkes oyuncak mı?”
“Aslında.. hayır.” Dedi geyik “Bizler azınlığız ve bu park aşağılık kompleksimizin bir ürünü, yani normaller öyle diyor. Bizim ayakaltında dolaşan gereksiz plastik parçaları olduğumuzu düşünüyorlar ve bizi toplumun her kesiminde aşağılıyorlar, Bu konuda şikayetlerimiz sürüyor elbette..” Sözünü kesen goril olmuştu.
“Tamam Geyik bu kadar yeter. Önceki hayatında Türkiye’de avukatlık yaptığını sanıyor da.” Dedi Adil’e hitap ederek.
“6. Bölge bulunduğum bu fantastik dünyanın bir adı mı?” Dedi Adil hevesle.
“Hayır aptal, 6. bölge bu bölgenin adı. Burası dünya, biz isim vermedik, Yerküre’den geliyorsun değil mi?”
“Evet,” dedi Adil arabadan dışarı çıkarak. “burada ne işim var benim.”
“Anlaşılan Ad’in kastettiği adam buymuş.” Dedi Action-Man tembelce. Goril yüzünü buruşturdu.
“Bir amaç için buradasın, Viper aç şunu!” Diye bağırdı.
Araba oflaya puflaya arka koltuktan bir televizyon çıkardı ve televizyon açıldığında üç başlı bir kadın ekrana yansıdı.
“Kanal S haber bülteninden iyi akşamlar sayın seyirciler, iki haftadır süren 6. Bölge krizi hızını azaltmadan devam ediyor, Soğan Haber Ajansının kaydettiği bu görüntüler, dün akşam saatlerinde yaşanan çatışmayı gösteriyor. Azınlıklar bir oyuncak imalathanesini bastı ve kargaşa yarattı, üç Bratz kızının yaralandığı çatışmada dört Cyborg’un öldüğü bildirilen gelişmeler arasında…”
Televizyon kapandı ve ekrana kocaman bir soğan geldi.
“İşte bunun için buradasın.” Dedi goril ekranı göstererek.
“Soğan yemek için mi?” diye cevap verdi Adil şaşkınca. Goril yüzünde dumura uğramış bir ifadeyle bir dakika boyunca bekledi, kendine geldiğinde sakindi.
“Hayır… Kaosu çözmek için!”