Kayıt Ol

Pinokyo - Vampir Avcısı

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Pinokyo - Vampir Avcısı
« : 15 Temmuz 2016, 15:07:22 »

Yurtdışında oldukça popüler olan, karanlık peri masalı türündeki Pinokyo: Vampir Avcısı çizgi romanı, Çizgi Düşler tarafından dilimize kazandırılıyor.

Pinokyo: Vampir Avcısı, geçtiğimiz yıllar içerisinde yurtdışında en çok konuşulan çizgi romanlardan biriydi. Çizer Dusty Higgins’in öylesine çizdiği bir eskizden, uzayan burnunu kırıp onu bir kazık olarak kullanan Pinokyo fikrinden doğmuş kendisi. Higgins daha sonra bu fikrini senarist Van Jensen’e (Green Lantern Corps) açmış ve ikili birkaç beyin fırtınasının ardından Pinokyo: Vampir Avcısı fikrini ortaya çıkarmış.

Babası Gepetto’nun gözlerinin önünde vampirler tarafından öldürülmesinin ardından masumiyetini kaybeden, intikam almak için yemin eden ve burnunu kazı niyetine kullanan kuklamız böylece acımasız bir avcıya dönüşüyor. Karanlık peri masalı türündeki çizgi-romanın konusu şöyle:

Alıntı
Huzurlu kasaba Nasolungo, vampirlerin istilası altında ve onlara karşı savaşmaya istekli, hatta onların varlığına inanan tek kişi var. O da masallarla ünlenmiş, küçük tahta çocuk Pinokyo.

Ama… bu sizin hatırladığınız, bildiğiniz Pinokyo değil! Yalan söyledikçe uzayan, sonsuz kazık deposu burnu ve sevgili babası Gepetto’nun ölümünden sonra içini kavuran intikam arzusuyla, o artık kusursuz bir vampir avcısına dönüşmüş durumda…

Dilimize Çizgi Düşler tarafından kazandırılan çizgi roman toplamda üç ciltten oluşuyor. Farklı tatlar arayanlara ve çarpık masallardan hoşlananlara tavsiye olunur.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Pinokyo - Vampir Avcısı
« Yanıtla #1 : 15 Temmuz 2016, 15:07:52 »
Flix'in Don Kişot'undan beri okuduğum en "farklı" şeydi. Ki bunu iyi anlamda söylüyorum. Gerçi iki kitabın arasındaki benzerlikler ikisinin de siyah-beyaz olması ve bir roman kahramanını konu almasıyla sınırlı. Pinokyo'nun mizahi yanları daha sınırlı, hikâyesi daha karamsar ve karanlık masalsı.

Ünlü masalın nasıl sona erdiğini, Pinokyo'nun gerçek bir çocuğa dönüşüp babası Gepetto'yla sonsuza dek mutlu mesut yaşadığını hepimiz biliriz. Ama meğerse işin aslı hiç de öyle değilmiş, çünkü çizgi romanın senaristinin de hemen ilk sayfalarda belirttiği üzere masalın orijinali öyle bitmiyormuş aslında. Evet, Pinokyo babasıyla mutlu mesut yaşamaya yaşıyor ama hiçbir zaman gerçek bir çocuğa dönüşmüyormuş aslında.

Çizgi roman da Disney'in ünlü animasyon filmini değil, masalın gerçek yazarı Carlo Calodi'nin hikâyesini temel alıyor ve tam da onun bittiği yerden başlıyor. Tek bir farkla... Köyü vampirler basıyor. Yetmiyor, herkesi tek tek avlıyorlar. Yetmiyor, Gepetto'yu öldürüyorlar. Tahtadan bir çocuk olan Pinokyo ise kanını ememedikleri tek kişi. Ve yalan söylediğinde uzayan burnu en ölümcül düşmanları.

Pinokyo'nun bir yalan uydurup burnunu uzatması, ardından onu kırıp bir kazık niyetine vampirlerin kalbine saklaması gerçekten de çok hoş düşünülmüş. Masaldaki karakterler (yaşlı Mavi Peri, ihtiyar marangoz Cherry, cırcırböceği) de çok başarılı bir şekilde çarpıtılıp yedirilmiş hikâyeye.

Tek şikayetim olayların biraz fazla hızlı gelişmesi ve konunun sonlara doğru biraz klişe bir yöne doğru kayması. Yine de sonraki iki ciltte neler olacağını şimdiden hevesle bekliyorum. Farklı bir şey arayanlara şiddetle tavsiye olunur.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.