Kayıt Ol

Punisectram'ın Doğuşu

Çevrimdışı Lucidity

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Punisectram'ın Doğuşu
« : 14 Mart 2017, 21:12:45 »
Monasticium'un yüz kırkıncı katında, cam salonun taş masasında oturuyordu. Üzerinde hem mürekkep hem de kan lekeleri olan nadir masalardandı. Oylama üzerine masadaki tüm eller kalkmış, gözler de Patria'nın eline takılmıştı. O ise, nasırlaşmış elini masadaki bir kılıç darbesinin üzerinde gezdiriyordu. Beklendiğinin farkındaydı. Zira O, iki yüz elli sene beklemişti. Biraz da onlar bekleyecek.
Cam pencereden yansıyan gün ışığı kitabı Natura'ya vuruyordu. Sigarasından üflediği dumanın gün ışığında masaya doğru ilerlemesini seyretti. Duman, masadaki Somnium komutanlarının yüzlerindeki gergin ifadeyi gizledi. Sadece bir an için.
"Ellerinizi indirebilirsiniz." Yorgun bir sesle buyurdu Patria. Eller indi. Bakışlar dinginleşti. "Punisectram krallığına savaş ilanı için kaldırdığınız ellerinize bakıyorum da... Tertemiz. Belli ki yumuşacık. Kılıcınız o kadar alışmış ki kınına... Siz ki ulu Somnium'un şanlı komutanları..." Sırıttı.
Oval taş masanın arkasındaki, camdan duvara boyanmış resme baktı. En az on asker bir punisectram askerine kılıçlarını saplamış, diğer elleri havada, gökyüzüne zafer çığlığı atıyorlardı. On asker ve hiç komutan yok diye geçirdi aklından. On zırhlı asker ve bir çıplak Punisectramlı... Arkasında yanan Somnium binaları...

"Oyumu kullanmadan önce size, ilk Punisectramlı Punicei'nin hikayesini okumak isterim. Nasıl kral olmuş, nasıl öldürülmüş ve yeniden doğmuş, size neden saldırmış, neden kan ister olmuş... Bunları Natura'dan okuyacağım. Bunu da yazan, sizin varlıklarına inanmadığınız on iki Senoi'den biridir." Komutanlar birbirleriyle bakıştı ve sonrasında dikkat kesildiler.
Patria, sardığı tütünden son bir nefes çekip, söndürdü. Uzamış sarı saçlarını gözünün önünden çekti ve Natura'yı eline aldı. Hiç tıraş görmemiş yüzünün önüne kaldırıp, havada bıraktı. Natura süzülerek sayfalarını hışırdattı. Dalgalanan sayfalar, bir an durdu ve kitap havada sabitleşti. Patria, tablasından bir tane daha sigara çıkarıp, yaktı. Derin bir nefes çekti. Gözleri yeşile boyandı.

Çevrimdışı Lucidity

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Punisectram'ın Doğuşu
« Yanıtla #1 : 14 Mart 2017, 21:15:45 »
Merhaba Arkadaşlar;

Bu hikayenin kısa bir girişiydi. Sonrasında Punisectram'ın hikayesini paylaşacağım Patria'nın ağzından. Daha önce Spatyum Günlüklerini yazıyordum fantastik edebiyat. com sitesinde. Belki tanıyanlar vardır diye not düşüyorum. Kilgarvan vardı hatırladığım :)

Saygılar efendim.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Punisectram'ın Doğuşu
« Yanıtla #2 : 15 Mart 2017, 00:27:50 »
Merhaba,

Tadında bir giriş bölümü. İlk başta "...cam salonun taş masasında..." ifadesini okuyunca, dalgınlıktan "Salon hepten cam mı?" yanılgısı oldu :D Anlatım ilerleyince jeton düştü  :D

İki cümle kafama biraz takıldı:

"Oval taş masanın arkasındaki cam duvara boyanmış resme baktı."

Cam üzerine yapılmış resimden bahsedildiği ilk okumada hemen anlaşılamıyor.

"Sakaldan görünmeyen yüzünün önüne kaldırıp, havada bıraktı."

Karakterin yüzü sanki alnından başlayarak sakalla kaplamış gibi bir imge oluştu.

Çevrimdışı Lucidity

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Punisectram'ın Doğuşu
« Yanıtla #3 : 15 Mart 2017, 07:13:28 »
Yorum için çok teşekkür ederim.  :) Daha uygun olmak üzere değiştirdim cümleleri. Sonra okuyunca ben de fark ettim; anlatım bozukluğu olmuş. Yazarken hayalindeki görüntüyü o cümle karşılayacak diye düşünüyorsun ama her zaman öyle olmuyor tabi.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Punisectram'ın Doğuşu
« Yanıtla #4 : 15 Mart 2017, 22:46:45 »
Geri dönüp önceden yazdığım mesajı tekrar okuyunca, içime sinmeyen cümleler kurduğumu fark ettiğim oluyor :)