Kayıt Ol

Rüya

Çevrimdışı Quad

  • *
  • 28
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • Other World
Rüya
« : 16 Ocak 2013, 00:10:03 »
Kadın balkonun soğuk demirine dirseklerini dayadığında, içindeki ateşi söndürmeyeceğinin farkında idi belki de. Sokak lambasının altında çöplüğü karıştıran kedinin hışırtısı, yağan yağmurun aynı sokak lambasının ışığının etkisiyle muhteşem bir görsel şölene dönüşmesi ve suyun tekerleğin içinde kayışına istinaden çıkardığı feci derecede kafa dinleten sesi… Dikkatini dağıtmıyordu kadın. Sırtında battaniyesi ile elindeki sıcak kahvesine bakarken, gökyüzünün kime ağladığını merak ediyordu..Ne için kim için, neler anlam taşırdı ki ve o anlamların ne derece kimi ilgilendirdiğini düşünüyordu şimdi..Aslında kadın bakışlarını kilitlediği yerde olanlarla ilgilenmiyordu ve tüm hissettiği göğsünün üzerindeki ağırlıktı.. Dirsekleri halâ da soğuk demirlerde idi. Bir kaç yağmur tanesinin kahvesinin içine umarsızca damlaması bile sinirleniri bozmuyordu. ”Neden“diyebildi sadece, içinden geçirdiği düşüncesi dudaklarına yansımıştı. Oysa önceki gün, ondan önceki gün ve önceki günler, dudaklarını mühürlediğini ve asla konuşmayacağını söylemişti. Gece güzel bir etki yaratır insanda, hele birde yağmur yağıyorsa, yağmur suyunun ızgaralardan kanalizasyona  akarken çıkardığı ses ile birleşince damlaların kardeşlerine ulaşması, Mozart’ın senfonisini bile etkisiz kılıyordu…Nihayet kahvesini yudumlamak için elini kaldırdığında demirlerden, ağırlığın devam ettiğinin farkına varmıştı kadın..Yalnız olmanın verdiği sıkıntı değildi ki bu, “Daha öncede yalnızdım” dedi kendi kendine.Gitmesini istediği kaç kişi vardı ve kaç git denildiğinde kalmayı dilemişti ki. Yağmur devam ediyordu vurdumduymaz bir tavırla..Gözleri çöp kutusuna ilişti yine..Oradaydı hâla kedicik.Yalnız olsa da gündüz aynı şeyi yapamadığından gecesini birleştirmişti amacıyla.Kendi amacını düşündü, neden gelmeyeceğini ve neden halâ beklediğini, ne için beklediğini ve gelirse neler yapabileceğini düşündü. “Gelmeyecek” dedi..İçeri geçmek isterken, sokak lambasının altında bir karartı gördü kadın.Umursamadı ama kalbi çok hızlı atıyordu.Sırtından battaniyesi düşerken koşarak kapıyı açtı, elinde fincanı duruyordu. Ayakkabı terlik giymekle uğraşmadı, yalın ayak koştu karartıya. Kim olduğunu bile bilmediği karartıya doğru acımasızca götürdü onu ayakları..Yarım kalan kavgalarını sevdalarını düşünmeden koştu. Karşısında dikilmişti karartının, elinde kahvesi duruyorken gözyaşlarına karışıyordu yağmur damlaları. Hareket etti karartı ona doğru. Yüreği çıkacak gibi oldu yerinden. Konuşmayacak mısın halâ” dedi. Mühürlü dudaklarını açmalıydı, “Geldin mi?” dedi ağlayan gözlerle… “Hiç gitmedim ki” cevabını aldığı zaman hıçkıra hıçkıra ağlamaktan utanmıyordu..Omuzlarına düştü yanağı adamın.Elleri sırtında dolaşırken, gözyaşları yağmurdan daha çok ıslatıyordu adamı..Sıkıca sarıldı yüreğine, bir daha bırakmamak üzere yeniden ve bir daha sarıldı.. “Teşekkür ederim” diyebildi sadece, uyanmadan önce o rüyadan…

Çevrimdışı

  • *
  • 27
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rüya
« Yanıtla #1 : 17 Ocak 2013, 13:28:47 »
Anlatımınızı güzel bulmakla birlikte, öykünüzün konusunu oluşturan durumu ve betimlemelerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
Yalnız...
Üç nokta kullanmayı seven biri olarak söylüyorum ki; yazınızda bu durumu biraz abartmışsınız gibi geldi bana. Yanlış virgül kullanımlarınız da anlatımınızın etkileyiciliğini bazı yerlerde bozmuş.

Ayrıca paragraflara ayırmanız yazınızın daha okunaklı ve daha seri olmasını sağlayacaktır.

Kaleminize sağlık..
bir fincan fala kimse hayır diyemez.. :)
meraklısın meraklıyız---da.. bilirsin! fazla merak iyi değildir.
bazen meraktan değil de merak edilenden gelir iyi olmayan şeyler, sen sen ol fazla merak edip kurcalama benden sana söylemesi...

Çevrimdışı Quad

  • *
  • 28
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • Other World
Ynt: Rüya
« Yanıtla #2 : 17 Ocak 2013, 13:59:46 »
Haklısınız Menekşe Hanım. İlk yazdığım dönemlerdi. Hep aynı tepkiyi aldım neredeyse. Değiştirmeye niyetli değilim aslında. Hatalarım sürekli önümde olsun istiyorum.

Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.

Çevrimdışı KingKiller

  • ***
  • 519
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rüya
« Yanıtla #3 : 17 Ocak 2013, 21:56:37 »
Anlatımınız akıcı. Menekşe hanıma katılarak keşke iki paragrafa ayırsaydın. Bir de üç nokta bana da biraz fazla gibi geldi. Ellerinize sağlık. Böyle yazılarınızın devamını bekliyorum.
“Ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım” ( Don Vito Carleone)

Çevrimdışı Quad

  • *
  • 28
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • Other World
Ynt: Rüya
« Yanıtla #4 : 17 Ocak 2013, 22:08:11 »
Teşekkür ederim sayın KingKiller.

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rüya
« Yanıtla #5 : 18 Ocak 2013, 19:58:06 »
Anlatımda sıkıntın yok gibi ama paragraf boşluğunun nerde bırakılacağını bilmiyor gibisin. Ayrıca Türkçede tek nokta ve üç nokta vardır ama iki nokta yoktur. Olmayan noktalama işaretleri uydurmayınız lütfen.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rüya
« Yanıtla #6 : 18 Ocak 2013, 22:30:18 »
Sanırım kişisel hakaretler yeterince edildi. Bundan sonraki "kişisel" saldırılarınızı özel mesajla sürdürebilirsiniz.

Quad adlı arkadaşımız bir konu açmış ve bunu edebi açıdan yorum almak için başlatmış. Yazacaklarınız "şu andan itibaren" bu amaçla olmadığı sürece onları tek tek silmeye başlayacağım, bilginize. Sonra kimse kalkıp bana yok mesajım silindi, yok ben orada şunu diyecektim, demesin.

Anlayışınız için teşekkür ederim. Rüya adlı yazıyı yorumlamaya devam edebilirsiniz.


Alıntı
Hele ki benim yakınım olan birisine karşı saygısızca konuşursan olay çok daha farklı boyut alır.

O farklı boyutu "özelden" hallediyoruz işte. Öyle tehditlere falan mahal vermiyoruz biz forumca. Gerçekten. Kabadayılığa lüzum yok. Kişiyle bir derdiniz varsa gözdağı vermek için forum sayfası kullanılmasın.


Özetle: Nokta. Şimdi ana konu olan hikayeye dönelim.

Edit: Tartışma mesajları konudan saptırıldığı için silinmiştir.