“Bir paket camel soft alabilir miyim?” dedi tezgahın arkasında oturan adama. Adam rafa uzanarak kahverengi sigara paketini aldı ve uzattı. Fiyatının altı lira olduğunu söyleyerek elini uzattı. Dudak bükerek cüzdanından bir beşlik çıkarıp, adamın eline değil masaya bıraktı. Cebinin derinliklerinde bir lira buldu ve onu da beşliğin üzerine bıraktı. Kafasını kaldırıp adama baktı. Başıyla selam vererek arkasını döndü ve ufak tekel bayiinden çıktı.
Acaba birada mı alsam diye düşünürken dükkanın önüne bir araba yanaştı ve içinden genç bir kadın indi. Paketi açıp ağzına bir dal sigara koyana kadar kadın yanına kadar geldi. Yanından geçip dükkana girerken bir an başını çevirip beni burada bekle diye fısıldadı kulağına. O kadar hızlı ve ani olmuştu gerçekliğinden emin olamadı bir saniye. Acaba hayal mi ettim diye düşündü. Ama hayır basbaya söylemişti. Bu seferde kendisine söylediğinden emin olamayınca salak salak etrafına bakınmaya başladı. Kadının indiği arabada başka kimse yoktu. Civarda da başka bir canlı yoktu. Kimse bu sıcakta dışarı çıkacak kadar salak değildi. Kesinlikle ona beklemesini söylemişti kadın.
Sigarasını yaktı ve boğazını yakan derin bir nefes çekti. Gazetelerin durduğu rafımsı şeye bakmaya başladı. Merak etmişti. Her gün bir kadın ona beklemesini söylemiyordu. Kadın onu birine mi benzetmişti yoksa ondan hoşlanmış mıydı? Beklemeden bilmesinin imkanı yoktu. Bir nefes daha aldı sigarasından. Yakmadı bu sefer boğazını. Keyifle başını kaldırıp üfledi havaya.
Sigarası bitmek üzereyken dükkandan çıktı kadın. Gözlerinin içine bakarak ona doğru geldi ve yanından geçip gitti. Gri arabasına binip motoru çalıştırdı. Ve hızlıca uzaklaştı oradan. Elinde rüzgarın içtiği sigarasıyla kalakalmıştı orada. Ne olduğunu anlamadan son bir nefes çekip yere hızlıca attı. Üzerine hunharca basarak “Siktir” dedi. “Niye bekledim ki mal gibi” dedi kendi kendine. Ama emindi duymuştu. “Kendi kendine konuşuyordu herhalde o da benim gibi” diye mırıldandı.
Dükkana geri girip, iki kutu Becks aldıktan sonra, evine doğru gitti. Sitenin kapısından henüz girmişti ki kapıcının ona doğru geldiğini fark etti. “Naber lan?” dedi kapıcı. Tiksiyle bakarak “İyidir sağ ol” dedi ve yürümeye devam etti. Gariptir ki kapıcıda aynısı yapmaya başladı. Gözleri elinde ki siyah torbadaydı. “Alışveriş mi yaptın? Ne aldın?” dedi kapıcı merakla. Durdu ve kapıcıya döndü. Yüzüne bakarak burnunu çekti ve “Sana ne?” dedi. Şaşkın kapıcıyı öylece bırakarak evine gitti. “Hay sikeyim ne boktan bir gün” dedi ilk kutuyu açarken.