Kayıt Ol

Sigara

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Sigara
« : 07 Temmuz 2011, 15:22:00 »

“Belki de uyumalısın” dedi kız, o aynı dingin sesiyle. “Belki de uyumalıyım” dedi adam, ne söylediğinin de farkına varmayan hülyalı bir tonla. “Ateşim dindi gibi. Hadi, sen de dinlen. Yarın işe gideceksin.” Dedi kız kendi halini umursamadan. Adam kaşlarını çattı, “Seni böyle bırakıp bir yere gidemem. Dinlenmeye çalış, beni de kafana takma.” Dedi.
Kız, kabusları için bekçilik edecek yorgun adamın gölgesi altında uykuya daldı. Adam sürekli bir işi olmayan ve niteliksiz biriydi. Fakat yatağın başında beklerken, gölgesi dağ gibiydi. Sıcak ve koruyan, güven veren ve ertesi sabah uyandığında hasta kızın kaybolmadığını göreceği güçlü bir dağ.

Eskiden böyle biri değildi. Elbette eskiden de yeteneksizdi ve bir işte iki haftadan fazla çalışmışlığı da yoktu fakat geçmişte çok ama çok küçük bir adamdı. Kız onun ne kadar değiştiğini hiç bilmiyordu. Belki de asla bilmeyecekti. Kızın gözünde adam, herhangi bir erkeğin olabileceği en üstün babaydı.

Onun uykusunu izlerken önceleri aynı gecenin bu saatlerinde, her gece, üstüne çöken yalnızlığın artık musallat olmadığını biliyordu. Kendi karanlığında kendisi ile bir başına değildi. Her biri ötekinin aynı günlere kısılıp kalma hissine nasıl dayanabilirdi biri? Tüm o günler boyunca yaşamak için en iyi sebebi, yaşamamaktan daha kötü olmasının çok da muhtemel görünmüyor olmasıydı.

Ya da en azından “Ağzın kokuyor, sakalın çok uzun, kambursun ve sıradansın” cümlesini işitene kadar böyleydi. Adamdan başka kimse bu cümleyi duyduğunu anımsadığında onun kadar mutlu olamazdı. Yetim kız onun başına kaldığında her şey dağın tepesinden kopup yuvarlanan bir kaya parçasını andırmıştı.

Öyle çok uzun zaman olmadı yuvarlanmaya başlayalı ama aklında ve kalbinde şimdiden dev gibi bir kar topu olduğunu sanıyordu. Kızın yorganını düzeltip geri çekildi ve kendi sallanan koltuğuna oturdu. Büyük bir ev değildi onlarınki ama o seviyordu. Sandığı üzere kız da her ne kadar tatminsizliğini belirtse de nefret ediyor değildi. “Kar topu benzetmesi biraz soğuk olmadı mı?” dedi kendisine fısıldayarak.

O anda odada bir başkası olsaydı adamın çehresinin değiştiğini söyleyecekti. Gözlerinin daha farklı baktığını veya kamburunun düzeldiğini bile iddia edebilirdi ve büyük olasılıkla haklı da olurdu. Fakat bilemeyeceği şey aslında başka bir adama bakıyor olduğuydu. “Nasıl biri olmak istiyorsun?” dedi aynı fısıltı devam edercesine. Elinde yakmak isteyip de yakamadığı sigarası ile “O balkonda bulduğun terk edilmiş bir yavru kuş değil, bir insan.” Dedi sonra da azarlar gibi.

“Çünkü yapabilirim.” Dedi adam tekrar kambur pozunu alırken. Sandalye de birkaç defa sallandı ve devam etti, “İkimiz de birilerine değer vermek ne demek bilmiyoruz. Ancak ben, artık sanki, biraz tahmin edebiliyorum. O gün ileri çıkıp sırf diğer akrabalardan daha üstün olduğunu kanıtlamak için sefilliklerini yüzlerine vurmasaydın bu yavru kuşu da sahiplenmek zorunda kalmazdık. Ona bakmak zorunda kalacağın için ne kadar da telaşlanmıştın. Ne ölen ve onun varlığından bahsetmeyen babasından ne de ötekilerden bir farkın yoktu. Bana hırlama, ben senin aksine onunla çok rahatım.” Dedi fısıltısına cevap verirken.

“Seninle benim farkım; ben ölürken ardımda üzülecek birilerinin olmasını istiyorum. Sen ise onun başına bir iş gelirse umursayacak herhangi birinin olması ile mutlu olabilirsin.”

“Sanki küfrediyormuş gibi çıkıyor sesin, rahatla, bu iyi bir şey. Sonuçta, artık yalnız değiliz. Biraz gülümse ve yak şu sigarayı artık. Merak etme, duman ona zarar vermez.”

Adam kendi kendine kızardı ve sallanan koltuğunda uyuya kaldı.

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Ynt: Sigara
« Yanıtla #1 : 07 Temmuz 2011, 15:29:41 »
Hoşuma gitti, özellikle adamın "genel yaşantısını" anlattığın kısım çok güzel olmuş.