Kültablasında unutulmuş bir sigara gibiyim. Dertlerim, kaygılarım ve hayallerim kül biçiminde. Kimse küllerimi silkmeye yeltenmiyor. Bazen artık sönecek duruma geliyor, küllerimi öylece bırakıyorum tablaya. İşte o zaman biri çıkıp ufak bir nefes çekiyor.
Kültablası dünya masasında duruyor ise, masanın uzak bir köşesinden içmek isteyen çıkıyor sigarayı, uzanamıyor ama tablaya, kolu yetişmiyor. Bazen biri çıkıyor, bir fikse vurarak dağıtıyor külleri ama ağzına götürmekten çekiniyor, koyuyor tablaya geri. Bazısı çıkıyor, derin bir nefes çeksin istiyorum benden, sigarayı bıraktım diyor. Bazısı hayatında bir kez bile içmemiş. Sönmemecesine tütüyorum...