Kayıt Ol

Silahlar Var Olduğu Sürece

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Silahlar Var Olduğu Sürece
« : 03 Aralık 2012, 15:58:03 »
''Anlatılırdı oğul,'' dedi yaşlı ve kurumuş bir ses, mavi ve sevimli battaniyeler içerisindeki çocuğun kulağına doğru. ''Rivayet edilirdi. Dalga halinde oradan oraya savrulurdu hikaye. Dalgalar katlanarak büyürdü ve anlatıldıkça değişime uğrardı,'' derin bir nefes aldıktan sonra kırışık işgaline uğramış elini soğuk su bardağına doğru uzattı. ''Belki de o dönemler anlatılanlar şimdiki halinden daha basit ve abartısızdı.'' Dede Hasan torununa gülümsedi. Tolga'nın yüzünde şaşkın bir gülümseme doğmuştu. En fazla sekiz yaşındaydı. Fakat yaşıtlarını kıskandıracak cinsten bir dinleyiciydi.


''Merak ediyorum,'' dedi Tolga. Dışarıda rüzgar esmekteydi ve pencere ardına kadar açıktı. Bundan etkilenen çocuk 'ediyorum' derken titremeye başlamıştı. Hasan Dede yerinden kalkmış ve var gücüyle pencereyi kapamıştı. ''Ne zor kapatılıyor yahu!'' dedi yatağın köşesine, eski yerine otururken. ''Hadi dede, merak ediyorum!'' diye bağırdı Tolga. ''Peki evlat,'' dedi gülümseyerek Hasan Dede, Tolga ve kendisinin gözleri aynıydı. Yeşil gözlerde parlama görünce çocuğun gerçekten de merak ettiğini anladı.


''Şeytan’ın bir hayali varmış,'' diye başladı Hasan Dede. ''Şeytan kendisine ait bir silah olsun istemekteymiş. Tanrı hiçbir meleğin silah kullanmasına iyi gözle bakmıyormuş. Şeytan çok ısrar etmiş. Zaten ölümlü melekler olmaları sebebiyle sorunlar yaşamakta ve olaylar çıkarmaktaymış. Melekler ölmezmiş. Ruhları sonsuza denk yaşarmış. Lakin zamanları geldiğinde de beden değiştirmeleri gerekmekteymiş. Tanrı bu kuralı, onlara inanan ve yardımcılık eden diğer küçük melekleri yanıltma amacıyla getirmiş derler. Kendisi sırtından vurulmak istemezmiş. Meleklerin teşkilatlanarak ona baş kaldırmalarıyla da uğraşmak istemezmiş. Uğraşmak istemezmiş çünkü; onun gücü ve kudreti sonsuzmuş ve meleklere bir bakışı onları paramparça etmeye yetermiş. Onlara kıyamazmış. Yok etmek istemezmiş. Teşkilatlanmalar ve ayaklanmalar olursa yıkılmaktan korkmazmış. Şeytan bir gün milyarlarca dünyadan birisi olan bir yeryüzüne inmiş. Burada kendisi için bir silah yapacakmış. Nitekim yapmış. Oluşturduğu silah halen yanında durur, kırmızı kıyafetinin altından sırıtırmış: Üç Dişli Mızrak.


''Tanrı bunu duyunca çok kızmış. Şeytan'ı sürgünlemiş. Silahını yanına vermiş ve ne yapacağını görmek istemiş. Yeryüzünde dolaşan Şeytan günlerden bir gün çok açıkmış ve dolaştığı yörenin bir yerlisini mızrağıyla delerek öldürmüş. Onu yemiş derler. Şeytan ilk katil olmuş. Ölümü sağlayan silahıysa ilk silah ve cinayet silahı olarak bilinir. Seneler ilerledikçe dünyada ve başka yerlerde yeni silahlar üretilmiş, geliştirilmiş. Bunların tamamı insan aklının ve elinin birleşimiyle meydana gelmiş. Bunları icat eden ve geliştiren insanlar, bunlarla insanlar öldürüldüğünde bundan rahatsızlık duymamışlar. Öldüklerinde ilk silahın yaratıcısı Şeytan'ın arkasına takılarak kötü huylu cinler olarak adlandırılmışlar. Mermiler, daha doğrusu silahlarla ölen insanların ruhları hiç acı çekmemişler. Ruhları ve hayat sıvıları akarak Şeytan ve onun arkadaşlarının güçlerine karışmış. Güçlenmişler derler, halen de güçlenmekteymişler. Silahlar var olduğu sürece Şeytan hayatına devam edermiş.''
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Ryld Argith

  • ****
  • 879
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silahlar Var Olduğu Sürece
« Yanıtla #1 : 03 Aralık 2012, 20:20:32 »
Çok güzel olmuş eline sağlık. Baştan sona zevkle okudum. :)

'Sürgünlemiş' fiilini ilk defa görüyorum. Belki yerine başka bir fiil gelebilir ama onun dışında çok iyi olmuş :)
"Ben neysem oyum Regene. Sen nasıl ışığın bir parçasıysan, ben de karanlığın bir parçasıyım. Bence biri diğerinden daha iyi veya daha kötü değil"
Kara Dalamar

Çevrimdışı Buzmavisi

  • **
  • 136
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silahlar Var Olduğu Sürece
« Yanıtla #2 : 04 Aralık 2012, 17:01:29 »
Çok güzel olmuş eline sağlık. Baştan sona zevkle okudum. :)

'Sürgünlemiş' fiilini ilk defa görüyorum. Belki yerine başka bir fiil gelebilir ama onun dışında çok iyi olmuş :)

İlk defa görüyorsunuz doğrudur zira öyle bir fiil yok. Sürgün etmiş olacak...
Yepyeni bir fantastik serüvene hazır mısınız?
Anatolya Efsaneleri İlk iki bölüm pdf:http://www.mediafire.com/?uadhvz1vcgmqkct

Yeni Töre'nin ikinci yasası:
Umutlar, inançlar ve dilekler içlerinde bir parça mantık barındırmıyorlarsa hayatları kolayca mahveden boş yalanlara dönüşürler.

Çevrimdışı KingKiller

  • ***
  • 519
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silahlar Var Olduğu Sürece
« Yanıtla #3 : 19 Ocak 2013, 07:57:54 »
Ağızda güzel tat bırakan bir yazı olmuş. Bu tür yazıları severim. Bir de Daarlan Gardan farkı var tabi :D

Eline, kalemine sağlık.
“Ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım” ( Don Vito Carleone)