Kayıt Ol

Tanrım, her şeyi hayal edebilir miyim?

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Tanrım, her şeyi hayal edebilir miyim?
« : 30 Eylül 2009, 00:51:54 »
Ah, nice baş ağrılarım oldu ama bu hepsini yere serer. Zorlanmaz bile, samanları gövdeden alan orak gibi usulca. Hasta ruhlu bir baş ağrısı bu, sadist biraz sanki ama yaptığı işte bir profesyonel. Kimse onun eline su dökemez. Tabi bu sırada şu ses olmasa. Sanki ince yapılı bir yumruk sac bir levhaya vuruyordu. Seri ve kararlı, yine de güçten yoksun. Yeterince rahatsız edici değilmiş gibi baş ağrım bile mümkün olsaydı beni bırakıp ona giderdi. Sahi beni kim bırakmıştı? Sanırım neler olduğunu anlamak için önce göz kapaklarımı hafifçe aralamam gerek.

Hmm, bir ağaç ve hafifçe içe doğru burulmuş bir kaporta. Kendimi yoklamam gerek, tek parça gibiyim. Sesin kaynağına doğru kafamı döndürdüğümde "lütfen o olmasın" gibisinden bir iç ses yakardı sanki, tam emin değilim. Tüh, sadece annemmiş.

"Karşı komşunun bahçesinde ne yaptığını sanıyorsun Erinç?" Dedi sakince. Patlama öncesi volkan gibi değil ama kuşa fırlamadan önce gerinen kedilere benzediği iddia edilebilir. Ah o iç ses, baş ağrısı ve artık uzun manikürlü tırnakların tıkırtısına dönüşen o araba tavanında gezinen yumruklar. Hepsi içimde bir yerlerde spiraller yaptı sanki. Ugh! Kusmak hiç hoş bir his değil, ama özgürleştiriyor biraz. Şimdi daha iyiyim. Ağrım beni tebrik ederken doğruca annemin yüzüne bakıyoruz. Çoğul oldum şimdi, oysa ağrımdan başka dostum yok! Olamaz halen biraz sarhoşum.

Allah belanı versin gibisinden bir beyan kulaklarımda çınladığında onun en güzel sabah terliklerinde her zaman izi kalacak ve çeşitli alkollerden oluşan şık bir desen oluşturduğumu anladım. Görmeme gerek yoktu. Emektar Corolla'nın kaplaması yırtılmış koltuğunda arkama yaslandığımda ne baş ağrısı nede uzaktan bana bağıran sesler artık yoktu. Ah, sanırım her yeri yoklamamış olmalıyım, bacağımda hafif bir sıcaklık var. Sarhoşken kustuktan sonra kan kaybından şuur kaybı, hmmm paha biçilemez.

Gözler, açılın bakalım neredeyiz. Uyanmayı beklemiyordum esasında. Beyaz tavan? Beyaz çarşaflar? Öne eğilen hemşirenin beyaz südyeni? Neden eğildi ki, ben bu kadar şanslı değilim. Sanırım öldükten sonra herkesi hastanedeymiş gibi bir süre kekliyor olmalılar. Bence şahane bir şaka. Sanki ölmemiş gibi, sonra köşeden beriden zebaniler çıkıp "sizi şöyle alalım beyfendi" gibisinden götürüyor olmalılar. Gerçekten bunu bekledim, yemin ederim bunu bekledim.

Hemşire gözlerimi açtığımı farkettiğinde hiç bir tepki vermedi. Ah soğuk, tatlı, yaşam dolu dünyam. Ancak dünyada hemşireler sizin ölümden döndüğünüzü gördüğünde surat asar. Gittiğinde etrafıma bakınacak zaman buldum (açıkçası sudyenden sonra aklım malum bölgede takılmama sebep olmuştu). Sanırım yatağın yanındaki annemin kafası? Ahhh ne şirin yanımda uyumuş. Sanırım ona özür borçluyum... Sahi ne için? Ayakkabıları ile ilgili bir şeydi ama ne? Aman neyse zaten doktor da geldi, "Annenizin uyanmasına gerek yok" dedi usulca, "konuya direk gireceğim, kan kaybından geldiniz ancak orada olmaması gereken bir şeye rastladık. Genel bir E.M.A.R.dan sonra tüm vucudunuza yayıldığını söyleyebilirim. Nasıl bu kadar zaman yaşamınızı etkilemedi açıkçası çok şaşkınız. Kafadan tırnağa dezmoitfibron dolu vucudunuz. Tümör" dediğinde sanırım daha kötüsünü bekliyordum. Ne bileyim ömür boyu boynumdan aşağısı falan tutmaz ise daha pis olurdu. Şimdi ölmek zorundayım (geliyorum zebanili hastanem). Ben bunları düşünürken tabi o konuşmaya devam ediyordu, şuradan yakaladım; "...süre önemli, bu kadar hayatta kaldıysanız belki bir tür uyum sağlamış olabilirsiniz. Beyninizin yarısı bir tümörken beni sağlıklı şekilde dinlemeniz bir mucize" Sen birde onu baş ağrıma anlat. Geçmiyor, üstelik eskisinden de ağır konuşuyor. Hayır sevgili baş ağrım dün gece ondan ayrıldığımdan beri tek bir şey anımsamıyorum, bana anlatmaya kalkma çünki beni sinir ediyorsun. Doktorun sesi masal gibiydi, açılan gözler o denli kan kaybından sonra öylece duramaz tabi, uyumak şart.

Gözlerimi karanlığa açtığımda tanrı bilir gecenin saat kaçıydı. Sahi tanrıyı ne zamandır düşünmüyordum. Sevgili tanrı son iki gündür başıma gelenleri nasıl değerlendiriyorsun? Kim olsa aynısını yapardı demekle olmuyor tabi ama affetmeni beklerim sanırım. Yani her gün insanın karşısına şeytanın kızlarından biri çıkmıyor. Ben nereden bileyim onun sadece oğullarının olmadığını. Lanetliler kitabında öyle yazmışlar (onu okuduğum için biraz handicapım var biliyorum) ama yani suç bende mi güzeller güzeli bir kız bana yanaştığında onu geri çeviremem. Sanırım hatam onu olduğu gibi kabul etmemek oldu. İblis miblis seviyorsan arkasında duracaksın, ayrılmakla olmaz ki. Karmam bozuldu ve babamın arabasını komşunun ağacına çarptım. Karma bonusum var sanardım oysan ben hep. Okulda yardımcı falan olurum millete hani... hatırlatlatmak ile olmuyor biliyorum ama çaresizim. O kız beni lanetlemiş olmalı, düne kadar hiç bir şeyim yoktu şimdi hastanede ayağımda koca bir alçı ve vucudumda 72 tümör ile ölmeyi bekliyorum. Şahane.

Peki son bir şey söyleceğim; Tanrım, her şeyi hayal edebilir miyim? Yani yaşanacak çok şey var ama benim elimde sadece hayaller kaldı. Kalkıp gidemem bu yataktan...

Ve oğlanın baş ağrısı onu cevapladı, "Evet ama acele et..."

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tanrım, her şeyi hayal edebilir miyim?
« Yanıtla #1 : 30 Eylül 2009, 12:52:48 »
Gerçekçi bir konu ve akıcı bir anlatım...

Okurken ilk aklıma gelen bunlar oldu. Bir nörologadan, beyninin yarısı tümör olduğu halde uzun yıllar yaşayan yaşlı kadın bir hastasını dinlemiştim, bu hikaye bana onu anlattı. Kadın dışarıdan oldukça sağlıklıymış ve doktorlar yaşamasına hayret ediyormuş.

Psikoloji burda bir etmen sanırım. Eğer hikayedeki hastamızda hayata sıkı sıkıya tutunmuş biriyse bu şekilde yaşaması muhtemel.

Yalnız alkolik mi yoksa kafasındaki aprıyı dindirmek için mi içiyor bu soru kafama takıldı.

Her şeyi hayal etmesi için az zamanı olsa da, insanlar hayalleriyle var olurlar

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: Tanrım, her şeyi hayal edebilir miyim?
« Yanıtla #2 : 30 Eylül 2009, 16:49:50 »
Aslında o benim de kafama takıldı. Yazarı olarak bilmediğim bir şey. Benim daha çok şu şeytani kız ile alakalı olduğunu düşündüğüm bir durum var burada. Tam emin değilim ama tekinsiz bir hatun ile karşılaşmış Erinç kişisi. Aklında baş ağrısı sandığı şey ise tanrının sözleri vs gibisinden bir dinsel dogma da olabilir, bilemiyorum... God knows.

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Tanrım, her şeyi hayal edebilir miyim?
« Yanıtla #3 : 24 Şubat 2011, 17:17:58 »
Bittiğinde direk "Vay be..." dedim. Nihbrin, ilk defa Düşler Limanı bünyesinde bir yazını okuyorum ve çok hoşuma gitti ellerine sağlık. :)

O baş ağrısı kendisinden habersiz tanrıyla iletişime geçip de vaktinin az kaldığını söylemiş gibi geldi bana... :)
May the force, be with you.