Burada arz talep meselesi işin içine giriyor. Bazı şeyler sırf para için yapılıyor zaten, bir yerde Gecenin Kraliçesi adlı dizinin sırf Meryem Uzerli için çekildiğini duymuştum. Şöyle bir gerçek var, şu anda sizin bizim gibi okuyan, kendini geliştirmeye çalışan insanlar mesela eski dizileri daha çok sever. Hayat Bilgisi mesela, Çocuklar Duymasın'ın 2002'de çıkan o ilk versiyonu, Yılan hikâyesi vs... Örnekler çoğaltılabilir. Bundan on yıl önce bu konuda her şey çok daha iyiydi, ama burada sadece televizyon suçlanmamalı. Ülkede genel olarak bir sıkıntı var. Her konuda bir düşüş var ama sinema konusunda size katılamayacağım, şu ara zevkle seyrettiğim yerli filmler çıkıyor benim. Ayrıca Netflix konusunda da pek katılamayacağım maalesef çünkü televizyon izleyicisiyle gerçekten kaliteli işler izlemek isteyenler arasında artık uçurum var. Gerçekten kaliteli bir şeyler izlemek isteyen izleyici her önüne geleni izlemez, izleyeceği şeyi kendi seçer. Ama o kaliteli yapımlar bu sistemde çürüyor. Geçen aylarda başlayan Kırk Altı Yok olan çok beğenilmişti, ki oyuncu kadrosu mükemmeldi, bitti. Onur Ünlü'nün yazdığı Beş Kardeş keza güzel bir diziydi, raiting bahane edilerek kaldırıldı. Sonuçta gerçekten eğlenceli veya farklı içerik üretmeye çalışan senaristler ve yapımcılar bir şey yapamıyor çünkü fabrikasyon yapımların arasında kayboluyorlar. Bunun sebebi de kaliteli izleyicinin çoğu içeriği televizyondan değil de internetten izlemesi. Ayrıca, bu tamamen benim görüşüm olmakla birlikte, dört yıl önce değişen sistemle beraber raitinglerle oynandığını düşünüyorum.