Kayıt Ol

Tomcat

Çevrimdışı andien

  • *
  • 29
  • Rom: 1
  • Meditating Frog
    • Profili Görüntüle
Tomcat
« : 02 Haziran 2011, 06:09:43 »
Normalden daha derinlere çektiğim, ciğerlerimi doldurup sinüslerimi dolaşarak yavaşça burnumdan dışarı çıkan mentollü duman hafifçe gözlerimi yaşarttı. Bahane.

Bir Tom Waits şarkısında boğulabilirim sanırım.
Ve bir gün bir Tom Waits şarkısında boğulacağım sanırım.

Suratına ekmek tahtasıyla vursan daha düz olamayacak kadar düz bir gündü. Ve bu salak klişe kadar klişe.

Mavi, soğuk, nemli.

Sıradanlığın rahatlatıcı rutinliğinden yararlanamayacak kadar zeki, ama yapışkan teslim alıcılığından kurtulamayacak kadar güçsüzdüm o gün. Hayır, isteksiz.

Tek istediğim biraz gerçeklikti. Zihnimin istekleri ve bedenimin verebildikleri arasında olabildiğine gergin ruh halimle ortalıkta dolanırken kendimi bütün hissetmemi sağlayacak herhangi bir şey. Beni ısırmasını istediğim köpek ve üzerlerine yürüdüğüm tinerciler muhtemelen bir tekme yiyeceklerini düşündükleri için benden kaçmışlardı. Halbu ki kovalasalardı beni gerçekten mutlu edeceklerdi. Böyle şeyleri nedense isteyemiyorsun.

Bütün gün soğukta gezinmiştim, duygularım donsun diye. Hafif bir yağmur da vardı bir ara. Biraz keyiflenmiştim açıkçası. Amacım serserilik falan değildi. Tepeden bakmayan insanların vereceği mütevazı dersler istiyordum. Tabii ki öyle bir şeyin olmadığını bir kez daha gördüm. Akşam olmuştu ve yine bir otobüs durağında oturmuş geçen tıka basa dolu otobüslere bakıyordum. Oradan oraya ve oradan da başka bir yere. Hepsi de deniz kenarında denize arkalarını dönüp oturan ve otobüste ayakta beklerken kendilerini bulan İstanbullular.

Yarı şeffaf, renkli karanlığın içindeki noktalar titriyorlardı yavaşça ve sakin sakin büyüdüler, ifade ettikleri şekilleri kaybettiler. Günün son saatlerinde boğazın mavisinin içinde eridiler. Ve sonunda martı sesleri tüm renkleri bastırdı. Gözlerim kapanmıştı. Akşamın soğuk çiği titrememe neden oluyordu.

"Piyano içiyordu, ben değil" bile diyemiyorum. Çünkü evde piyano olmadığı gibi içilebilecek bir şey de yok. Bu şekilde malumun ilamını yaptıktan sonra amaçsızca onu düşlediğimi düşlemeye çalışıyorum. Ve hiçlikte kayboluşunu izliyorum. Watch her disappear çalıyor. Sıra Closing Time a geldiğindeyse gözlerim kapalı. Ne yapabilirdim ki? Tam vakti.