Kayıt Ol

Tık tık

Çevrimdışı Son

  • *
  • 35
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Tık tık
« : 01 Kasım 2011, 17:12:07 »
 Bazen saatin tıklamasını duyarım. Sessizdir ortam genelde. Onun tık tık atışı bana varlığımı hissettirir. Sanki son beş dakika uykusu gibi. Gözlerim ağırlaşır ve iç kavgam ateşkes haline girer bir süre. Sonra ben saat olurum saat de ben. Kalbimin tık tıkı saatinki ile birleşir. Kısa süren bu an benim için herşeydir. Herşeyden kopraım çünkü. Sorumluluklarım, varlığım, insanlar... Yaşadığımız acı dünya ayrı kalmaz tabii.
 
 Ağırlaşan gözler koklamak ister. Burun koklar ve anlatır gözlere. Ne bu? Kahve. Gözler canlandırır kahveyi ve kokusu ile ağız da tatlanır bir başka. Saat de sever bizi biz de severiz saati. Birbirimize muhtaç kalırız belki de sadece biz. Rahatlamayı bekleyen o kadar duyu vardır ki anlayamam hiçbirini. Sanki isyan ederler sessiz ol da duyalım şu saati diye. Tık tık. Ta ki sessizliği bozan bir varlık gelene kadar. O zamanki gürültü ise bir rock konserini bastırır benim için. Ağrımaya başlayan baş stres yapar ve öldürür yavaşça. Saat bağırır tık tık. Ama duyamaz hissedemez ben. Ve devam eder tık tık.