Kayıt Ol

Tılsım-ı Kudret

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Tılsım-ı Kudret
« : 04 Kasım 2010, 14:58:15 »

Fantastik edebiyatta taşları yerinden oynatacak tarihi bir roman.

Ozanın Şarkısı’ndan sonra birkaç senelik sessizliğe bürünen Göktuğ Canbaba, son romanı Tılsım-ı Kudret ile okurlara tekrar merhaba diyor!

Uzun bir çalışmanın ürünü olan roman, okuyanı eski çağlardan günümüze korku ve heyecan dolu bir yolculuğa çıkaracağa benziyor. Birbirinden farklı ve etkileyici karakterleriyle, gizemli tarihsel motiflerle işlenmiş atmosferiyle, okuyanı etkisinde bırakan diliyle; eskiyi ve şimdiyi, hatta cenneti ve cehennemi kendi içinde harmanlayan Tılsım-ı Kudret, adından uzun süre söz ettireceğe benziyor.

Kayra Keri Küpçü’nün editörlüğünde ve Ertaç Altınöz’ün kapak illüstrasyonuyla Laika Yayınları’ndan çıkan roman, Tüyap kitap fuarında da okurlarını bekliyor.

Alıntı
   Kulağınıza fısıldanan efsunlu sözcükleri dinleyerek yaklaşın; adımlarınızı attığınız yerde Tılsım-ı Kudret sizi bekliyor olacak…

Ayrıca önümüzdeki cumartesi günü Tüyap Kitap Fuarı Laika Yayıncılık standında yazarın imza günü düzenlenecektir!

Kitabın tanıtım yazısı ve künye bilgilerine ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.



Yazarın forumumuzdaki diğer eseri:

-Ozanın Şarkısı
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #1 : 05 Kasım 2010, 19:38:48 »
İkinci Tüyap Seferim'in sebeplerinden birisidir kendisi. "Ozanın Şarkısı" pek olumlu yorumlar almadı; ama ben bu kitaptan çok umutluyum. Gerek konusu, gerekse üslubuyla epey ilgi çekici. Göktuğ Canbaba sessizliğini yırtıcı bir çığlıkla bozmayı başarmış gibi gözüküyor.

Ertaç Altınöz de harika bir kapak resmi çıkartmış hani...

Gönül, bu cumartesi de gidip imza gününe katılabilmeyi isterdi; ama başka sefere artık. :)

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #2 : 12 Kasım 2010, 22:00:45 »
Geçen haftaki 2. Tüyap çıkartmamda imzalı aldığım kitap olur kendileri. Konusu çok ilgi çekici, tarih ve fantastiğin aynı tabakta sunulmasını her zaman sevmişimdir zaten. Beklentilerimi karşılayacağını umuyorum.

Edit:İmza alırken fotoğrafımı çekmişler, facebookta yayınlamışlar. Mutlu oldum bir an :)
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Bardes

  • **
  • 210
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #3 : 03 Aralık 2010, 00:15:12 »
Düne kadar kitap hakkında fazla bir bilgiye sahip değildim, sadece kapak resmi dikkatimi çekmişti. Dün tesadüfen karşıma ön okuması çıkınca "Neymiş bu bir bakayım." deyip başladım okumaya. Gecenin kör bir vakti olmasına rağmen uykuma kıyıp mevcut olan tüm sayfaları okudum. Böyle deyince de zorla okumuşum gibi oldu ama öyle değil tabi :).

Fantastik kurgu, eski zaman hikayeleri üzerinden olunca pek bir seviyorum şahsen. Tılsım-ı Kudret'in de ilk 45 sayfasına bakarsak, bu havanın gayet başarılı bir şekilde okuyucuya ulaştığını düşünüyorum. Genel bir yorum yapmam şu an için mümkün değil ama oldukça güzel başladı. En kısa zamanda alıp bitirmem gerek.

Not: Kitabın ön okumasına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #4 : 20 Aralık 2010, 10:53:18 »
Şu anda kitabı okuyorum, yetmişinci sayfalara kadar geldim. Bir bizim zamanımız bir de eski zamanlar olmak üzere iki şekilde ilerliyor hikaye. Kurgusal anlatım ve tasvirlere hayran kalmamak elde değil. Örneğin direk "Güneş" yazılıp geçilebilecekken öyle güzel bir anlatım şekli ile sunuluyor ki okuyucuya, etkilenmeden duramıyor insan.

Ayrıca bölüm sonları -ki bizim günümüzde geçen bölümlerde- meraklandırıcı cümleler ile sonlanıyor. Bakalım sonu nereye varacak...
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Vega

  • ****
  • 1023
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #5 : 20 Aralık 2010, 13:53:02 »
Kitabı tekrar okudum. Ayrıntılar vesaire tam aklıma otursun diye.

  Dil konusunda çok rahatsız oldum. "Hadi ama dostum,"lar, epeyce kullanılan lütfenler; biraz Batı konuşmalarına benziyor ve bu kadar kibarlık da pek gerçekçi değil. Tamam, fantastik edeibyat okuyoruz da; her kaosun içinde biz düzen, mantık olması gerekir :)
  Kurgu ve konu çoook güzeldi. Kan Göğü[*]Numf[/*][*]Kefenyırtan[/*][*]Orta Alev[/*], Sulakyurt Kasabası, A.B.T... İşlenmiş bir konu değildi.[*]İşlenmiş konu derken,[/*][*]Örneğin normal bir çocuk köyünden falan alınır. Bir bilge tarafından yetişitirlip kötü tarafla savaşır.[/*][*]Chosen One falan fıstık...[/*] Bu da bir artı puan ve çekim sağlıyor.
  Karakterlerden en çok güçlü iblis Numf ve yaşına rağmen çok bilge olan Davud'u sevdim. Diyorum ki Davud Kan Göğü'ne gitse, Numf yeniden canlansa, bunlar kanka olsa, çekişseler falan? Cık? Olmaz mı? İyi peki madem :D
Spoiler: Göster
Ama Selis'in ölümüne çok üzüldüm ya!

Sanırım ikinci bir kitap da bizi bekliyor^^
 

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #6 : 08 Şubat 2011, 13:05:48 »
Sonunda bitirdim kitabı. Aynı zamanda bir Türk yazardan okuduğum ilk fantastik kitap olma özelliği de taşıyor. Tasvirler gerçekten çok iyiydi. Bir paragrafta Karanlık izciden bahsederken beş altı tane farklı tasvir kullanılmıştı. Okurken bir de bunun yazanın Türk olduğunu düşününce göğsüm az kabarmadı hani.

Kitabın konusu hiç klişe değildi. Gayet özgün ve mükemmel bir konuya sahip kitap. Ayrıca okurken buram buram Türkiye kokusu aldım. Bizim topraklarımızda geçmesi de kitabın artılarından biriydi. Kitabın ilk yüz- yüz elli sayfasında bir bölüm Osmanlı'da bir bölüm günümüzde geçiyor. Osmanlı'daki bölümlerden biri çok sıkıcıydı ama şu an hatırlayamıyorum hangi bölüm olduğunu.

Karakterlerden bahsetmek gerekirse; Fransız ve Tilki'nin arasındaki güçlü bağ, ihanetler, aşklar, korku ve benzeri duygular okuyucuda yaşıyordu resmen.
Spoiler: Göster
Tilki'nin ihanetini(!) öğrendikten sonra Fransız'ın onunla konuşmasını görmek isterdim kitabın sonuna doğru. Bence öyle bir konuşma olsa "Teşekkürler dostum" falan derdi Fransız. Nadage'ı yeniden bulması, A.B.T'deki yeri vb. şeyler Tilki sayesinde oldu. O kadar büyük bir nankörlük yapmazdı.


Bazı bölümler insanı geren cinstendi, özellikle Sulakyurt kasabasında geçen olaylarda kendimi amatör bir Stephen King okuyor gibi hissettim. Okuyucuyu olayların akışına kaptırmayı ve tüylerini diken diken etmeyi bilmiş Göktuğ Canbaba. Bu yüzden de tebriği hak ediyor.

Dediğim gibi okuduğum ilk Türk yazarın elinden çıkan fantastik roman olduğu için bende önemli bir yeri var. Ayrıca bundan sonra yabancı okuduğum kadar Türk yazar da okuyacağım. Çünkü insana verdiği haz bir başka oluyor, İstanbul'da geçen bölümlerde kendimi İstanbul sokaklarında dolaşır gibi hissettim.

Kitabı okumayı düşünen varsa hiç beklemesin derim.

Edit: Şu şiiri yazmadan olmaz:

Uğultuların arasında bir ses duydum,
Öte diyardan bir haykırış.
Araladım bin zincirli kapıyı ardına dek,
Korkuyla kavrulan birini buldum.
Kıl gibi ince bir ipin üzerinde yürüdüm,
Kanım yere damlarken insan tohumlarını gördüm,
Bedenim alevin korudur, yalanın özü,
Ateşten toprağa, hiçlikten varlığa döndüm.
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı eretrusilden

  • **
  • 139
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #7 : 25 Mart 2011, 13:12:53 »
Olumsuz eleştiri yapmak istemiyorum ama ben pek beğenmedim.

Edebi dili çok iyi ama karakterleri pek beğenmedim.
Sanki çok ilginç isimler bulmam gerek diye kasmış.

Düşünerek nereye varabilirsin ki bir ejderha karşısında!

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #8 : 28 Mart 2011, 18:41:38 »
Aslında bu tip Türk yazarları daha ilk kitaplarında eleştirmeye başlamak yerine, biraz desteklemek gerekiyor. Yaptığı hataları, yanlışlıkları bir sonraki kitabında düzeltip, bizlere daha keyifli hikayeler kazandırabilirler.

Kitaba gelecek olursak, bence güzeldi. Ama sadece "güzel"di. Yazarın kendini geliştirmesi gereken yerler var tabi ama ben okuduğumda gerçekten keyif almıştım.

Betimlemeleri ve edebi dili hakikaten başarılıydı, kitabı sıradanlıktan kurtarıyordu. Konu da iyiydi ama daha geniş ve uzun olsa, daha bir güzel olurdu.

Sonuç olarak güzel ve keyifliydi, okurken sıkılmadım. Biraz daha Türk kültürü ve günlük yaşantısı ele alınsa, kitaba doyum olmazdı.
Planemo Syndrome

Çevrimdışı kahlan amnell

  • ***
  • 786
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #9 : 18 Temmuz 2011, 00:04:33 »
Özgün bir konusu olması, Anadolu'da geçiyor diye cıvıtmaması güzeldi. Beğeniyle okuyorum. Kitabın üçte ikisini bitirdim, devamı gelecek tarzda mı yazmış sonunu, bilemiyorum. Ama içimdeki redaktör durmuyor ve özellikle ikinci yarıdaki yazım hataları, özellikle bir yerde diyalogun gidişine göre tahminimce "senin amacın" denmesi gerekirken "benim amacım" denmesi gözüme batıyor.

Çevrimdışı Regen

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tılsım-ı Kudret
« Yanıtla #10 : 18 Temmuz 2011, 20:42:29 »
Bir Türk yazardan okumuş olduğum ilk fantastik edebiyat kitabı.

Dil akıcıydı,konu güzeldi.
Kitabı aldığıma hiç pişman olmadım.
"Ben birçok fantastik kitap okudum ama hiç Türk yazardan okumadım.Ön yargılarım var" diyorsanız,size önerebileceğim bir kitap.Kırın ön yargılarınızı ;D

Ayrıca arka kapakta yazan ve kitabın içerisinde birçok kere geçen bir şiir var.Çok güzeldi ve etkileyiciydi.
Spoiler: Göster

Zurnacı Gıyaseddin'in ölümü çok ilginç Selis'in ölümü ise beklenmedik ve bir o kadar üzücü oldu benim için.