Kayıt Ol

Üç Damla

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Üç Damla
« : 20 Ağustos 2009, 00:50:36 »
Üç Damla

Uzun saçları hafif rüzgar esintisiyle savrulurken, Nela gülümsemekten hiç gocunmuyordu. Aslında gülümseme aşamasını çoktan geçmiş, artık suratına koca ve manyakça bir sırıtış yerleştirmişti. Temiz ve yumuşak yüzünde ince dokunuşlar yapan saçları ona tam bir katil havası veriyordu. Doğuştan gelen en sevdiği özelliği, dudaklarının kan kırmızısı olmasıydı ve bu tarz durumlarda, sırıtışını daha da etkili kılmak için bundan daha iyi bir ödül olamazdı.

   Karşısındaki varlıklar acı çekmiyordu. Acınası diyordu Nela hep. Varlıklara her zaman acırdı ve bu yüzden hiçbirinin acı çekmesini istemezdi. Onları öldürmek için beklemez, bıçağını boyunları doğrultusunda çekiverirdi. Şimdi ayaklarının altında iki ceset, karşısında korkmuş, dişlerini zangırdatan bir adam ve karanlık gecede, ay ışığının altında kendini göstermekten onur duyan bir kara kediyle birlikte zamanın getireceklerini düşünüyordu. İşini düşünmeden yapmayı severdi, ama karşısındaki beyaz giysili adam, o kadar korkmuştu ki, kaçmaya bile yeltenemiyordu. Nela, insanların neden öldüklerini düşünmek zorunda hissetti kendini. Madem ölecekler, neden huzurlu yaşamak gibi bir varsayımsal amaçla dünyaya geliyorlardı? Sol elinden akan bir kan damlası, ayaklarının altındaki kan nehrine düştüğünde kendine gelmişti. Kara kedi patilerini kırmızı kanla kirletmekten hiç korkmadan beyaz giysiler içindeki adama doğru yürüdü.

   Yeşil gözlerini adama hiçbir heyecan belirtisi olmadan dikti kedi. Aslında normal zamanda düşünmekle işi olmazdı. Ama karşısındaki beyaz giysili adam o kadar korkmuştu ki, kendisini kovmaya bile yeltenmiyordu. Kedi o zaman düşünmenin zamanının geldiğini anladı. İnsanoğlu olmasa o şu evrimsel noktada nasıl yaşıyor olurdu? Bu lanet yaratıklar onların gelişimini ne yönde etkilemiştiler? İleriye mi gitmişti kediler insanoğlunun çöplerini karıştırarak, yoksa geriye mi? Arkasında duran kırmızı dudaklı ve apaçık tenli kadının parmağından damlayan bir damla kan, ayaklarının altındaki kan nehrine düştüğünde kedi kendine geldi.

  Kedi aniden sıçradı ve kara patilerini utanmazca gürleyen gök gürültüsüyle birlikte, korkmuş adamın gözüne geçirdi. Adam o anda çığlığı koymuştu çünkü kırmızı dudaklı kadın bıçağı karnına saplamıştı. Nela’yı tanıyordu. Bir insanı zorunlu olmadığı sürece karnından bıçaklamazdı. Ancak yüzündeki keskin acı, ona bunun sebebini daha iyi yansıtıyordu. Acımasız bir katil, küçük bir kedi, iki ceset, lanet bir herif, koca bir dolunay, bu şartlar altında su bile yüz derecede kaynamaz, diye düşündü korkan adam. Genelde düşünmekle işi olmazdı Ama korku denen şeyin, aslında bilinmeyene olan istek ve bilinmeyenin bilinmemesine dair hüznün bir birleşmesi olduğu fikri de aklında o an çakmıştı. Ölürse diye korkuyordu beş dakika önce beyaz giysilerinin ceplerinde silahını ararken. Ama şimdi, ölümden sonra karşısına gelecek olan şeyin merakıyla dolmuştu. Kara bir kedi tarafından öldürülmenin verdiği utançla yanacak mıydı? Güzel bir kadının kırmızıya boyanmış elleriyle öldürülmenin verdiği gururla yükselecek miydi? Ölüm onu sardığında düşünceler sır olarak sonsuza karıştı.

   Kara kedi, işini yapmanın verdiği mutlulukla köşeyi döndü. Ara sokaklarda çöp artıklarının olması klişesinden kurtulmuş bir şehirde, ana sokaktaki çöp yığınına doğru adımlar hızlanır, arkadan sessiz adımlarla uzaklaşan ve küfürler fısıldayan kırmızı dudaklar unutulurken, ayın önünden ince bir bulut geçti.

Son.

Pek fantastik değil aslında ama bilemedim. Kısa bir deneme, öylesine geldi :D
try again fail again fail better

Çevrimdışı Arlinon

  • ***
  • 456
  • Rom: 14
  • Savaş ve Ateş
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #1 : 20 Ağustos 2009, 00:57:57 »
Olayı anladım sanırım ama fikrini anlayamadım. ;D Bir de kediler iyi felsefe yapar.

Yeni bolum yeni edit: Yaz da okuyayım derim ancak. Güzel okunyor. :elf

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #2 : 20 Ağustos 2009, 01:34:23 »
Manyakça sırıtışı net bir şekilde gözümün önünde canlandırabildim. Bunun dışında bazı yerlerdeki tekrarların anlatmak istediğini, ileri derecede güçlendirmiş, bu da pek hoşuma gitti. Sonlara doğru hafif bir karışıklık var gibiydi olay akışında, bir iki kez tekrar okuyunca açığa çıktı.

Sonuç olarak, bir anlık esintiye göre çok iyiydi. Tebrikler Özgürcan. :P

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #3 : 20 Ağustos 2009, 01:40:38 »
Teşekkür ederim yorumlar için. Arlinon kediler iyi felsefe yapar tabi, sabahtan akşama kadar yatıyolar :P

try again fail again fail better

Çevrimdışı ...Allen C.P...

  • **
  • 137
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #4 : 22 Ağustos 2009, 13:16:51 »
Ahhh keşke devamını getirseydin...Ben çok beğendim :D
...İmza ve avatarlarım bana aittir!(Kesinlikle almayınız!)

Çevrimdışı Chiyo

  • **
  • 154
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #5 : 22 Ağustos 2009, 13:23:10 »
Acımasız bir katil, küçük bir kedi, iki ceset, lanet bir herif, koca bir dolunay, bu şartlar altında su bile yüz derecede kaynamaz, diye düşündü korkan adam.

Bu kısım çok hoşuma gitti. Konu da güzel, ama biraz kısa gibi geldi bana. Betimlemeler hiç sıkıcı değildi ve olayı tam anlamıyla gözümde canlandırabilmeyi başardım. Bence bundan çok güzel bir seri katil öyküleri dizisi olur...  Yani yazarsan eğer beğenilerek okunacağından eminim... :)

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #6 : 22 Ağustos 2009, 14:54:10 »
Teşekkür ederim arkadaşlar yorumlarınız için. Önceden uzun olabilir diye düşünmüştüm ama yazarken burda bitti, seri katil öyküleri için Darly'nin çok güzel bir serisi var, tavsiye ederim
try again fail again fail better

malkavian

Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #7 : 29 Ağustos 2009, 19:44:53 »
Karakterleri biraz daha tanımak istiyor insan okuyunca. Felsefelerini düşüncelerini bildiğimiz kişileri ve hayvanları. Düşünce ağırlıklı bir yazı olmuş ve 10 saniyelik bir olayı güzel anlatmışsın bence. Bu şartlar altında su bile 100 derecede kaynamaz cümlesi hoşuma gitti. tebrikler...

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #8 : 29 Ağustos 2009, 20:05:29 »
Teşekkür ederim, kısa öykülerde olay üzerine düşünceler biraz da okuyucuya bırakılmalı diye düşünüyorum. Karakterleri tanıtmak için bir şeyler yazsaydım baya uzun olurdu muhtemelen, öykünün kendisi ortaya çıkmayabilirdi.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #9 : 06 Ağustos 2010, 18:15:19 »
Yatağında yavaşça doğruldu kadın. Ayağa kalktı ve çıplak olmasına rağmen tek bir tereddüt göstermeden açık pencereden dışarıyı izlemeye başladı. Geride bıraktığı yatağın beyaz örtüsü hafif hafif kırmızı rengin ağırlığını almaktaydı. Temiz yüzlü, yakışıklı bir genç başını kadına doğru çevirmişti, bakıyordu ama görmüyordu. Boynundan oluk oluk kan akıyordu ve kucağında bir bıçak vardı. Açık ağzının kenarından bir damla salya aktı ve kanına karıştı.

Yere damlayan kanın ufak sesiyle irkildi kadın. Kan bulaşmasın diye hızla giysilerini yatağın kenarından aldı, üzerini giydi. Çekmeceleri karıştırıp aradığını bulmanın mutluluğuyla sırıttı. Yüzüğü hızla cebine attı ve açık pencerenin dış pervazına tırmandı. Hava rüzgarlıydı, havanın getireceklerini düşünmeden iki pencere uzaktaki balkona doğru yavaşça yürüdü. Bir karga tüyünün uçarak açık ağzına gireceğini beklemiyordu. Sendeledi ama kendini sağlama almayı başardı. Tüyü hızla tükürüğüne boğarak aşağıya attı. Uçan siyah tüyünün aniden yere düşmesi çatıya yerleşmiş kargayı şaşırtmıştı.

Yorgundu karga. Yaşlıydı ve sıkılmıştı artık. Ne sıcakla, ne insanlarla ne de bu pis kokuyla daha fazla mücadele edemeyeceğini düşünüyordu. Bu gece altında bir insan ölmüştü. Umrunda değildi, eskiden bu tarz şeyleri merakla izlerdi. Şehir pisliğe bulanmaya başladığında bunların da bir önemi kalmamıştı. Tüm dünya pislik içinde diye düşündü karga. Arkasına baktı, bir kaç kuş yaklaşıyordu. Gitmesi gerektiğini hissetti. Eskiye saygı göstermek adına yıldızlara doğru havalandı ve altında örümcekçilik oynayan kadının başına bir damla pislik bıraktı. Kadının kaydığını doğruca aşağıdaki çöp tenekesini boyladığını görmüştü.

Kırmızı dudaklarına sırıtışını ekledi Nela. Bir çöpten kurtulmuş diğerine düşmüştü. Karşısında durmuş ve kendine bakan üç kediye göz kırptı ve hızla yolun karşısına koştu.

Spoiler: Göster
Devamı gelmeyecekmiş gibi okuyun lütfen :)
try again fail again fail better

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #10 : 06 Ağustos 2010, 19:42:01 »
Tasvirlerini ve kargalı bölümü oldukça beğendim ellerine sağlık.  Devamı gelmeyecek gibi okumak da elde değil insan merak ediyor bir kere

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #11 : 07 Ağustos 2010, 10:51:46 »
Kısa öyküler bazen iyidir. Gizemli karakterler, tam açıklanmayan olaylar vs okuyucunun hayal gücü iel birleşip olduğundan daha etkileyici görünür, beyine daha iyi kazınır. İlk bölümün sonunu tam olarak anlayamadım ama genel anlamda oldukça beğendim, ellerine sağlık.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı johnconstantine

  • **
  • 167
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Her Şeyi Gören Faesla
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #12 : 14 Ağustos 2010, 16:36:03 »
Neeeeelllllllaaaaaaaa ! !

Yakında sizlerle. :P

Çevrimdışı Victoria

  • **
  • 316
  • Rom: 3
  • Peynir!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Üç Damla
« Yanıtla #13 : 16 Ağustos 2010, 20:39:01 »
Ah şu kediler ne kadar nankör yaratıklar(hele bide siyahları)
Öykünüzü çok beğendim. Bana ilham verdi.
Spoiler: Göster

''I do not suffer from insanity, I enjoy every minute of it."
- Edgar Allan Poe