Konu: Amras

[Baal Adramelech]

Bir başka gece, bir başka hırsızlık... Ve bir başka kaçış!

Waterdeep'te yaptığın son hırsızlıktan sonra bol bol altını atının çantasını doldurmuş, Kuzeye doğru giden yolda ilerliyordu Amras. Neverwinter yıkıntılarındaki hazineler için yola çıkmıştı ve bu sefer amacı büyüktü. Küçük soygunlar değildi, duyduğu kadarıyla büyük hazineler hala o şehrin derinliklerinde yatmaktaydı.

Kuzeyden bulutlar geliyordu ve bir kaç saate yağmur yağacak gibiydi.

Kılıç dağlarını geçmişti ve ormanın kenarına yaklaşmıştı ki, karşıdan gelen iki ayrı atlıyı fark etti. Gece olmasından ötürü olsa gerek, atlılar onu fark etmemiş gibiydi.

[Amras Ringeril]

Amras, yaptığı bir kaç işin sonuçlarını da hesaba katarak saklanması gerektiğini düşündü. Atını ormanın yakınına ağaçların sıklaştığı bir bölgeye yavaşça sürdü.

[Baal Adramelech]

Ormana girerken, adamların sözler söyleyip birbirlerine at üzerinde bir şeyler fırlattıklarını fark ettin. Bunlar büyücüydü ve bir büyü savaşının ortasında yakalamıştın onları.

Sonunda, kızıl cüppeli adam büyük bir çığlık atıp düştü ve diğer atın ayağına takıldı. At yere yığıldı ve üzerindeki, açık gri cüppesi olan -ki çamurlanmıştı bol bol- adamın yere düşmesine sebep oldu.

"Oghma adına lanet olsun!" diye bağırdı yaşlı bir ses, büyük ihtimalle gri cüppeli büyücü.

[Amras Ringeril]

Amras gördükleri karşısında şaşırmıştı. Yine de bir büyücünün de cebinin dolu olabileceğini düşünüyordu. Kırmızı cübbeli adamın ölmüş olmasını umarak diğer adamın yapacaklarını beklemeye başladı. Bu arada daha iyi bir görüş açısı sağlaması için, atını bir ağaca bağlayıp ihtiyatlı adımlarla biraz daha yaklaşmayı denedi.

[Baal Adramelech]

Gri cüppeli büyücü ayağa kalktı ve ayağa kalkıp ondan kurtulan, güneye doğru koşmaya başlayan atının arkasından lanetler yağdırdı. Diğer at yere düşmüştü, büyük ihtimalle ölüydü.

Gri cüppeli yere düşmüş diğer adamın yanına eğildi ve bir şeylere bakmaya başladı. Bir kaç dakika sonra kafasını kaldırıp Amras'ın olduğu yere doğru baktı. Amras onu görüp göremediğinden emin değildi.

[Amras Ringeril]

Amras bir savaştan yeni çıkmış ve atı tarafından terkedilmiş bir büyücüyle muhatap olmaya pek hazır hissetmediği için bir an ürkmüştü. Önce saklanarak büyücünün gitmesini beklemeyi düşündü. Ama atı olmadığı için burada geceyi geçirme ihtimali vardı. Ayrıca kendisini görmüş de olabilirdi.

Sonra dikkatli adımlarla büyücünün işini bitirip ödülünü ikiye katlamak gibi uçuk ve güzel bir fikir geldi aklına. Ama bu zaten hemen vazgeçilecek bir fikirdi. Açıklıkta hiç şansı yoktu. Arkasına atına, eşyalarına baktı ve iç çekti. Sonra ellerini havaya kaldırarak ağacın arkasından çıkıp büyücüye doğru seslendi.

"Hey, yardım ister misin?"

[Baal Adramelech]

Büyücünün de tam anlamıyla ona baktığını fark etti o an. "Beni mi izliyorsun genç gezgin, ha?" dedi hafif kaba bir şekilde yaşlı adam. Kafasındaki şapkanın komik bir şekilde sadece ucu çamurlanmıştı.

[Amras Ringeril]

"Hayır, efendi, sadece kendi yoluma gidiyordum ve sizi görünce saklandım." Amras her şeyi açığa vurmadan önce adamın tepkisini ve tavrını merak ediyordu, şimdilik eşyalarını ve asıl amacını saklaması daha mantıklı görünmüştü. "Biliyorsun bu günlerde etraf tekin değil." Bunu söylerken başıyla yerdeki adamı işaret edip gülümsedi.

"Ölmüş mü?"

[Baal Adramelech]

"Ölmek mi?" diye homurdandı. "Lanet herifi öldürebilsem rahatlardım. Resmen dalga geçiyor benimle."

Üstünü silkeledi ve yerden sopasını aldı. Çantasın tuttu ve sana baktı. "Nereye gidiyorum demiştin?"

[Amras Ringeril]

"Neverwinter taraflarında biraz işim var efendi." Amras adama iyice yaklaşıp süzdü, bir yandan da yerdeki adamın ne halde olduğunu görmeye çalıştı.

"Peki sen anlat bakalım. Kimsin, nereye gidiyorsun ve bu adamla derdiniz ne?"

[Baal Adramelech]

"En son baktığımda, Neverwinter yıkılmıştı. Orada ne aradığını merak ediyorum."

Sana doğru bir kaç adım attı. "Luskan'dan geliyorum, aslında amacım bir yere gitmek değil, sadece kuzeyden uzaklaşmak."

[Amras Ringeril]

Amras yüzüne şaşırmış ifadesi takındı ve Neverwinter meselesini unutmuş gibi yaparak konuyu büyücüye getirmeye çalıştı.

"Kuzeyde neler oluyor öyle?"

[Baal Adramelech]

"Bunun seni ilgilendirdiğine pek emin değilim" dedi kaşlarını çatarak.

[Amras Ringeril]

"Pekala büyücü sinirlenmene gerek yok. O halde herkes yoluna gitse iyi olur değil mi?"  Amras tekrar ellerini havaya kaldırdı ve bir iki adım gerileyerek yüzüne bir gülümseme taktı.

[Baal Adramelech]

"Beni Luskan'a götürmen için iyi miktarda para ödeyebilirim, atınla." dedi Büyücü, tekdüze bir ses tonuyla. Yağmur yağmaya başladı.