Kayıt Ol

1984 - George Orwell

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #15 : 02 Ekim 2013, 02:01:51 »
"...Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı." -George Orwell

Eminim ki az sonra söyleyeceğim şeylerin hepsi kitabın yayınlanış tarihinden itibaren binlerce, on binlerce, yüz binlerce kez farklı kişiler tarafından söylenmiştir. Farklı bir şeyler söyleyeceğimi düşünenler varsa yanıldıklarını bilsinler ve yazının geri kalanını okuyup okumama konusunda bir kez daha düşünsünler.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört George Orwell'ın başyapıtı, aynı zamanda da en iyi distopik romanlardan biri olarak geçmekte. Bir çoğuna göre en iyisi olsa da benim için her zaman Zamyatin'in Biz'inin gerisinde kalacak. Biz'i daha önce okumuş olmamın bu kararda başrol oynadığı da aşikar. İlk önce Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü okumuş olsaydım belki daha çok severdim, kim bilir? Bu yüzden kitapta okuduklarım bir Zamyatin taklidi gibi geldi bana. Hayır, kimse yanlış anlamasın, Orwell büyük bir ustadır ve onu asla küçümseyemem; ama unutulmamalıdır ki Zamyatin de Orwell'ın ustasıdır.

Kesinlikle Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü eleştirmeyeceğim, aksine öveceğim:

SAVAŞ BARIŞTIR.  ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR. CAHİLLİK GÜÇTÜR.

Yukarıdaki üç çelişkili cümle üzerine kurulu tüm kitap. Biraz daha detaylıca değinmek gerekirse eğer:

Orwell Hayvan Çiftliği'nde yaptığı şeyin bir benzerini ama daha detaylısını Bin Dokuz Yüz Sekse Dört'te  yapmış. Kurgulamış olduğu karanlık gelecekte bu sefer simgeler kullanmadan oluşturmuş karakterlerini. Bu sefer hayvanlar değil, insanlar başrolde.

Geleceğin portresini Winston'ın anlattıkları sayesinde kafamızda oluşturuyoruz. "Duygularını gizlemek, aklından geçenlerin yüzüne yansımasını önlemek, herkes ne yapıyorsa onu yapmak, içgüdüsel bir tepkiydi." diyor Orwell. İnsanların robotikleştiğine vurgu yapıyor. Sistemin insanları nasıl ele geçirdiğini, köleleştirdiğini anlatıyor. "Kafatasınızın içindeki birkaç santimetreküp dışında, hiçbir şey sizin değildi." diyerek de olaya kendi bakış açısından son noktayı koyuyor. Ele geçirilmiş zihinler ve onları kontrol eden canavarlar.

"Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir." Burada da gene sistemin kölesi olan insanların düşünemediğinden, körü körüne bağlanmanın insanı bilinçsizleştirdiğinden dem vuruyor. "Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler." Siteme başkaldırmayan insanlar asla bilinçlenemezler, evet. Çünkü onlar korkaktır.

"Dünya, tüm yararlı uğraşlarda ya yerinde saymakta ya da geriye gitmektedir." Bu da Orwell ustamızın ta o zamanlarda gördüğü acı bir gerçek. Evet, teknolojik anlamda dünya her geçen gün gelişiyor belki ama insanlık bakımından geriye gittiğimiz aşikar.

"İnsanlar özgürlük ile mutluluk arasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk mutluluğu seçiyordu." Kitabı özetleyen cümlelerden birisi bu bence. İnsanlar mutlu olduklarında hayatın güzel olduğunu düşünürler. Oysaki yaşananlara bencil bir bakış açısıyla bakarlar. Kendi menfaatleri için yaşar birçok insan. Şahsen başkasının acınacak haldeki durumuna bakıp haline şükreden insanlar için üzülüyorum. Tiksiniyorum onlardan. Mutluluk başka bir şeydir, özgürlükse daha başka.

"Onlardan nefret ederek ölmek, özgürlük buna denirdi işte." Beni en çok etkileyen repliklerden birisi oldu bu. Özgürlüğün tanımı daha güzel yapılamazdı. Çok iyi.

Son olarak:

KAHROLSUN BÜYÜK BİRADER!

Çevrimdışı thevoice

  • **
  • 73
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #16 : 02 Ekim 2013, 14:52:57 »
Dün başladığım ve yarısına geldiğim ama nasıl geldiğimi bilmediğim , girdap usulü bir uslübe sahip bu kitapta kendimi frenleyemeyerek kayıp gidiyorum. İlk ütopik/distopik kitabım olduğundan ötürü bu kadar etkisine kapılmış olmalıyım dedim kendime. Ama bu kitabın girdabına yakalanan herkesin ortak bir hemfikriymiş meğerse. Denaro Forbin  'in dikkatini çektiği alıntı gibi ;
"İnsanlar özgürlük ile mutluluk arasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk mutluluğu seçiyordu." cümlesi kitapla ilgili her şeyi anlatır nitelikte.

Diğer eserler gibi buna da geç başladım. Okumuş olanlara nice haz verici kitapları okumaları , yeni başlayacaklara ise iyi okumalar ve içinde kaybolmalar dileğiyle ;)
Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında birşeylerden sözetmesi suç mu? Mahkum onu göremese de dışarıdaki dünya hâlâ gerçektir. Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Elbette gardiyanları!

J.R.R. Tolkien

Çevrimdışı

  • *
  • 17
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #17 : 15 Ağustos 2014, 20:07:11 »
1984 romanını ilk okuduğumda içime bir kasvet çökmüştü. Evet, bir kasvet! Ama kasvetin nedeni kitabın kötü olması değildi. Aksine günümüz dünyasını 1920li yıllardan neredeyse tamamen öngörmüş olması yazarın ufkunun hayli zengin olduğunu gösteriyor. Ayrıca kullanılan dildeki sadelik insanı kitaba bağlıyor.

Fakat yazım tekniğini geride bıraktığımızda kitapta karşımıza çıkan sonuç: Dünyadaki hükumetlerin hangi yola doğru ilerlediğini göstermesidir. Sıkı kontrol, zalimane bir düzen, insanların zihnini köleleştiren sistemler vs. vs. Her zaman hukuki ve insani olanın göz önünde olması gerektiğini söyleyenlere inat, kitap günümüz dünyasıyla büyük bir benzerlik kurmuş olduğu için 1984 romanını okuyan her aklı başında insan, haklı olarak geleceğe dair büyük endişeler hissediyor. Zaten distopyanın amacının da biraz bu olduğunu düşünüyorum. İnsanları oturdukları koltukta dehşete düşürmek!

Çevrimdışı TheWalkingIdeas

  • **
  • 348
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #18 : 03 Ocak 2015, 10:56:23 »
1984 benim düşünce yapımı değiştiren, biçimlendiren ve distopya edebiyatına merakımı uyandıran kitaptır.En etkilendiğim ve en sevdiğim roman, çok uzun zaman değişeceğini sanmıyorum.
O'Brien karakteri henüz tanıdığım yaratılmış en korkunç ve en zeki karakter olsa gerek. Kelimelerin yok edilip dilin küçültülmesi ile insanların düşünce özgürlüğünü kısıtlamak ise ne muhteşem zeka gerektiren bir olaydır. Özetle kitaptan böyle bahsedebilirim çünkü devam edersem ayrı bir konu açıp paylaşılacak kadar uzun bir yazı olacak.
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."

Çevrimdışı leventguenerr

  • *
  • 2
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #19 : 01 Şubat 2015, 14:46:49 »
İçinde insana dair her şeyi (özgürlük,bağlılık,cinsellik,düşünme arzusu) bulabileceğiniz bir kitap. Yazarın siyasi safını kesin çizgilerle ayırmaması ve ikinci dünya savaşı dünyada egemen olmuş bütün siyasi akım ve görüşlerin roman formatında çarpıcı bir eleştirisi...

Çevrimdışı Laki Mannelig

  • *
  • 19
  • Rom: 2
  • Mor Çölün Beklenen Varisi
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #20 : 10 Mayıs 2015, 02:13:18 »
İlk gençlik dönemimden beri -ki hâlâ gençliğin baharında olduğumu düşünürsek üç-dört yıl öncesine tekabül ediyor- distopyalara meraklı biri olarak 1984'ün bende yeri apayrı. Ondan önce okuduğum distopik bir eser varsa da reddediyorum, zira anlayarak ve sindirerek okuduğum ilk kara-ütopik kitap benim nazarımda 1984'dür. 10. sınıfta psikoloji dersinde ders kitabının bir sayfasında konuyla âlâkadar bir alıntı olarak verilen 1984'ü merak etmiş ve birkaç gün ya da hafta sonra da alıp okumuştum. Doğrusu mest olmuştum. Korku filmlerinden hem gerçek anlamda korkan hem de bundan haz alan biri olarak böyle dünya tasvirleri sunan kitaplardan da benzer bir tat alıyorum. 1984 bana bu tadı veren ilk kitap daha önce de belirttiğim gibi. Winston'ın başkaldır(amay)an bir insan profili çizmesi, eylemlerinde ve düşüncelerinde haklı olduğunu bilmek isteme gayreti kendimde bir şeyler bulmama yardımcı oldu. Kitaptan en çok da şu dizeler kaldı aklımda ve hâlâ daha tekrar ederim:

Güzelim kestane ağacının altında
Ben seni sattım, sen beni havada
Onlar orada yatar, bizler burada
Güzelim kestane ağacının altında!
''Herkes ölür, ama herkes gerçekten yaşayamaz.''

Çevrimdışı SerBarristan

  • *
  • 1
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #21 : 16 Kasım 2015, 00:42:47 »
Çok güzel bir kitap. Herkes mutlaka okumalı fakat okuma sürecim biraz yavaş oldu içindeki karamsarlık ve ülkemizin bugününü yaşayınca.

Çevrimdışı Bozhermes

  • **
  • 94
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #22 : 05 Aralık 2015, 19:00:54 »
Dört büyüklerden biri. Ama gözümde Cesur Yeni Dünya daha etkili. Sebebini o kitabın konusuna yazdım. :)

Çevrimdışı Mashiara

  • **
  • 119
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #23 : 21 Aralık 2015, 10:34:16 »
Spoiler: Göster
Hiç kuşkusuz, herhangi bir değişiklik olduğu kabul ediliyor değildi.
Apansızın aynı anda her yerde, düşmanın Avrasya değil, Doğuasya olduğu
öğrenilmişti, hepsi bu. O sırada Winston, Londra'nın merkezindeki
meydanlardan birinde düzenlenen bir gösterideydi. Gecenin o saatinde,
ışıldaklar altındaki beyaz yüzler ve kızıl bayraklar korkunç görünüyordu.
Meydanı, aralarında Casusların üniformalarını giymiş bin kadar öğrencinin
de bulunduğu binlerce insan doldurmuştu. İç Parti üyesi, kolları aşırı uzun,
kocaman kel kafasında birkaç tel saç kalmış, ufak tefek, bir deri bir kemik
bir hatip, kızıl kumaşla kaplanmış bir kürsüde kalabalığa tirat atıyordu. Bu
eciş bücüş mezar kaçkını, bir eliyle mikrofonu yakalamış, kemikli kolunun
ucundaki öbür pençesini de gözdağı verircesine savururken, düpedüz nefret
kusuyordu. Amplifikatörlerin madenileştirdiği bir sesle cıyak cıyak
bağırarak vahşetlerden, kıyımlardan, sürgünlerden, yağmalamalardan, ırza
geçmelerden, tutsaklara yapılan işkencelerden, sivillerin
bombalanmasından, yalan propagandalardan, haksız saldırılardan, çiğnenen
antlaşmalardan dem vurmaktaydı. Onu dinleyenler bir kere bütün
söylediklerine inanıyorlar, sonra da giderek öfkeden kuduruyorlardı.
Kalabalık zaman zaman galeyana geliyor, binlerce gırtlaktan çıkan karşı
konulmaz vahşi hayvan kükremeleri, konuşmacının sesini bastırıyordu. En
yabanıl haykırışlar öğrencilerden çıkıyordu. Söylev başlayalı yirmi dakika
kadar olmuştu ki, kürsüye fırlayan bir ulak konuşmacıya katlanmış bir kâğıt
verdi. Konuşmacı, söylevine ara vermeden, kâğıdı açıp okudu. Sesinde ve
tavrında da, söylediklerinin içeriğinde de hiçbir değişiklik olmadı, ama
birden adlar değişti. Tek bir söz söylenmeden, kalabalık o saat anlamıştı
olan biteni. Okyanusya, Doğuasya'yla savaşıyordu! Çok geçmeden kızılca
kıyamet koptu. Meydanı donatan bayraklar ve posterlerin hepsi yanlıştı!
Nerdeyse yarısında yanlış yüzler vardı. Sabotajdı bu! Goldstein'ın ajanları
işbaşındaydı! Ortalık karışmıştı; posterler duvarlardan sökülüyor,
paramparça edilen bayrakların üstünde tepiniliyordu. Casuslara bağlı
gençler, bir solukta damlara tırmanıp bacalardan sarkan flamaları keserken
harikalar yaratıyorlardı. Ama her şey iki üç dakika içinde olup bitmişti.
Konuşmacı ise, öne eğilmiş, bir eliyle mikrofona yapışmış, öbür elini
havada savurarak söylevini hâlâ sürdürüyordu. Bir dakika geçti geçmedi,
kalabalıktan yine vahşi öfke haykırışları yükseldi. Nefret biraz önceki gibi
sürüyordu, hedefi değişmişti, o kadar.
Bütün bunlar olup biterken, Winston'ı en çok etkileyen de, konuşmacının
cümlenin tam ortasında, bir an duraksamadan, dahası sözdizimini bile
bozmadan, düşmanın adını değiştirivermiş olmasıydı.
Adın umrumda değil, kırmızı. Adını bilmek istemiyorum. Eğer en az ilk üç savaşından sağ kurtulursan belki o zaman adını öğrenirim. Daha önce değil. Eskiden isimleri öğrenirdim, ama bu kahrolası bir zaman kaybıydı. Bir baş belasını tam tanımaya başladığımda kalkar ölürdü. Bu günlerde zahmet etmiyorum.-Horkin Usta-

Çevrimdışı Mirashi

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • Yoru no Kaze ni Natte
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #24 : 12 Eylül 2016, 04:01:00 »
Okurken üzerime çok büyük bir kasvet çökmüştü, ama buna rağmen bir çırpıda bitirdiğimi hatırlıyorum. Birkaç hafta boyunca da etkisinden çıkamamıştım. Yazılmış en iyi distopyalar arasındadır hiç şüphesiz. Ne yazık ki, 1984 yılında çekilen film kitaba layık olmayı başaramamış. Tam anlamıyla hayal kırıklığıydı. Tekrar beyaz perdeye uyarlanacağını okumuştum sanırım. Hazırlık aşamasında olsalar gerek. Dilerim bu kez kitabın hakkını verebilirler.
From the ashes a fire shall be woken,
A light from the shadows shall spring;
Renewed shall be blade that was broken,
The crownless again shall be king.

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #25 : 14 Eylül 2016, 18:51:38 »
Kesinlikle bir başyapıt. Bahsettiği teknolojiler değişebilir olsa da, ilettiği mesaj ve ustalıkla işlediği konusu zamandan bağımsız. Günümüz Türkiye koşulları yüzünden baskıcı bir yönetim şeklinin ve diktatörlüğün pençesini zaten daha iyi biliyor insan. 1984'ü okurken, bahsettiği pek çok şeyin bizzat yaşadığım topraklarda -farklı boyutlarda da olsa- gerçekleştiğini fark etmek, kitabı daha da çok sevmeme yol açtı. Özellikle, çiftdüşün kısmı ve halkın buna olan istekliliği ile geçmişi "yorumlaması" çok çarpıcıydı. O kadar yakın ki, Büyük Birader'in (Yoksa Mega Amir mi demeliyim?) pençesini insan boğazında hissediyor.

Edebi başarısının dışında. En büyük özellikleri hem insanlık hakkında yaptığı tespitler hem de bütün dünyaya, özellikle bizim durumumuzda olan ülkelere bir uyarı niteliğinde olması. Elimde olsa, liselerde mutlaka okuturdum.

Not: Önsözü sakın okumayın. Çok değerli çevirmen, kitabın direkt sonu hakkında spoiler veriyor.

Çevrimdışı objektif

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #26 : 28 Mart 2017, 00:52:00 »
Halkla İlişkiler bölümünde ders olarak okutulan kitap. İşin ilginç yanı yazarın kitapta kullanmış olduğu tele ekran kavramının o yıllarda karşılığı yokmuş. Yani ben böyle duymuştum. Distopya türünde ilk ve tek okuduğum roman olmasına rağmen bu türe sıcak bakmamı da sağladı.

Çevrimdışı AKD

  • *
  • 13
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #27 : 01 Mayıs 2017, 14:50:02 »
İlgilenenler için kitabın 1984, yılında çıkarılmış bir filmi vardır.
Aynı isimle çıkarılan filmde görsel açıdan da sizleri bu kendine özgü evrene kolayca sokuyor ve kısa süre içerisinde kendi yaşadığınız dünya ile bağlantıları çok kolay bir şekilde kurabiliyorsunuz.

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: 1984 - George Orwell
« Yanıtla #28 : 01 Mayıs 2017, 16:38:04 »
Halkla İlişkiler bölümünde ders olarak okutulan kitap. İşin ilginç yanı yazarın kitapta kullanmış olduğu tele ekran kavramının o yıllarda karşılığı yokmuş. Yani ben böyle duymuştum. Distopya türünde ilk ve tek okuduğum roman olmasına rağmen bu türe sıcak bakmamı da sağladı.
Teknolojik distopik senaryolar ilginizi çekiyorsa, Black Mirror dizisini şiddetle tavsiye ederim. Günümüzde teknolojinin çok yoğun şekilde kullanılması ve bunun gidebileceği yollar hakkında tek bölümlük öykülere sahip. Adı da zaten telefonların kara ekranlarından geliyor.