Kayıt Ol

Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #30 : 10 Şubat 2016, 21:32:08 »
Tanrı'ya hamd olsun ki bugün de fikirlerini beyan eden insanları troll ilan ettik.

George Orwell'in hikayeciliği yanında esamesi okunmayacak hikayeciliğe sahip yazarın kitabıdır.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #31 : 10 Şubat 2016, 22:05:33 »
Zevkler ve renkler tartışılmaz tabii amaaaa Ben Huxley'i Orwell'e tercih ederim şahsen :)
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #32 : 10 Şubat 2016, 23:13:03 »
Huxley'i ben de tercih ediyorum. Bundan bağımsız olarak da Huxley gibi birinin yazımına "esamesi okunmayacak" demek kimsenin haddine değil diye düşünmekteyim. En hafif tabirle ayıptır bu.

Troll demek yersiz bence de, zira trollük başka bir şey fakat söz konusu kişinin sıkıntılı bir üslubu ve düşünce şekli olduğu açık. Hiçbir eser sadece "abartı", "saçmalık" diyerek eleştirilmez; kaldı ki distopya türünün temel taşlarından biri olan bu kitaba bunlar söylensin. "İyi distopyada olay olur" gibi bomboş bir argümana ise hiç girmiyorum bile. Fikir beyan ederken mesnetsiz atıp tutmazsak, kurduğumuz cümlelere dikkat edersek bir sorun çıkmaz.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı gzhn54

  • *
  • 16
  • Rom: -2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #33 : 11 Şubat 2016, 09:43:05 »
Huxley'i ben de tercih ediyorum. Bundan bağımsız olarak da Huxley gibi birinin yazımına "esamesi okunmayacak" demek kimsenin haddine değil diye düşünmekteyim. En hafif tabirle ayıptır bu.

Troll demek yersiz bence de, zira trollük başka bir şey fakat söz konusu kişinin sıkıntılı bir üslubu ve düşünce şekli olduğu açık. Hiçbir eser sadece "abartı", "saçmalık" diyerek eleştirilmez; kaldı ki distopya türünün temel taşlarından biri olan bu kitaba bunlar söylensin. "İyi distopyada olay olur" gibi bomboş bir argümana ise hiç girmiyorum bile. Fikir beyan ederken mesnetsiz atıp tutmazsak, kurduğumuz cümlelere dikkat edersek bir sorun çıkmaz.
Mesnetsiz ne demek meymenetsizmi dedin bana. Olay olur. Çünkü aksiyonsuzlar sıkıcı.

Çevrimdışı okanakinci

  • **
  • 202
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #34 : 11 Şubat 2016, 12:12:49 »
Cesur Yeni Dünya bence diğer distopyalardan daha moral bozucu. Çünkü diğerlerinde totaliter bir düzen vardır ve insanlar mutsuzdur. Bu da bir gün belki bir şekilde insanların düzene isyan edip değiştirmeyi deneyecekleri olasılığını doğurur. Cesur Yeni Dünya'daysa özgürlüğün kendisi en büyük tehlike. Sistem yanlış ama kimin umurunda? Sonuçta insanlar mutlu. Her şeyin farkında olan birkaç insan için ve tabii ki okuyucu için bence bu bir kabus.

Çevrimdışı goddessoffire

  • *
  • 2
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #35 : 27 Şubat 2016, 22:03:11 »
Açıkçası, birkaç tane popüler kültür eserini alıp da baş tacı yapanların, Cesur Yeni Dünya'yı gömmesi beni biraz güldürdü. Okuduğunuz birçok kitabın basit temaları, üstüne üstlük ana olayların insanı geliştirmek, düşündürmek ya da irdelemeye yönlendirmeyerek basit macera gruplarından oluştuğunu düşündüğümü de söylemek istiyorum.

Cesur Yeni Dünya, bir efsanedir. Belki de gelmiş geçmiş en iyi distopyadır. Ve evet, George Orwell ile kıyasladığımızda belki birkaç adım öndedir ama bu bir yarış ise, Orwell'ın da ikinci sırada olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

Çevrimdışı Müstehzi

  • *
  • 38
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #36 : 27 Şubat 2016, 23:34:10 »
Orwell ve Huxley okumuş biri olarak Orwell'ın anlatımını tercih ettiğimi belirteyim. Hatta ben, şahsen, kendim yazar olarak da Orwell’ı tercih ederim.
Distopyaların can sıkıcılığından söz edecek olursak da birkaç kişinin de belirttiği gibi bence de Cesur Yeni Dünya çok daha iç karartıcı bir eser. Öte yandan bir okur olarak distopyanın içinde olmak zaten can sıkıcı, iç karartıcı olmalıdır.
İşin acı kısmı yani sıkıntı içindeki sıkıntı(belki de Cesur Yeni Dünya adına golü kaydeden durum), bu distopyada okuduğumuz karakterlerin bizim okurken yaşadığımız buhranı yaşamaması. Belki bu sebepten ben kendimi hikayenin içinde bulamamıştım. Sık sık dikkatim dağılmıştı. Uyuşturucu ve seksten başka haz anlayışı olmayan bir güruhun fikirlerine maruz kalmak neredeyse beni öfkelendirmişti. Bunda da yazarın azımsanmayacak bir payı ve dolayısıyla başarısı var. Saygı duyarım.

Kitabı daha detaylı ele aldığımda bazı noktalardan rahatsız olmuştum, onlardan bahsedeyim. Örneğin; Marx, Engels, Bakunin gibi isimleri kullanması bende "Acaba bu karakterler asıllarıyla bağdaşıklık gösterecek mi?" tarzında bir heyecan ve beklenti yaratmıştı, beklenti karşılanmayınca da hayal kırıklığı yaşamıştım. Bu sebepten bu isimlerle karakterlerini adlandırmasını son derece gereksiz buldum. Kolayca bir isim uydurabilecekken zihinlerimizdeki bu tarihi kişiliklere gönderme yapıp her seferinde dikkatimizi dağıtması manasız olmuş.

Öte yandan tamamen sindirdiğiniz, yaşadığınız bir karakter yok kitapta(en azından benim olmadı). Yazar bana kitabın sonunda bir yaşanmışlık bırakamadı. Yani diyeceğim o ki bir Raskolnikov yoktu. Hadi derseniz ki: "Mesih Dostoyevski ile Huxley kıyaslanmaz." O halde pek çok yönden rahatlıkla aşağılayabileceğimiz, popüler kültür zımbırtısı diye kimilerimizin kolayca burun kıvıracağı Açlık Oyunları'ndaki Katniss'i örnek vereyim. Açlık Oyunları'nı okurken Katniss'le birlikte maceradan maceraya atıldığınızı, lanet Capitol tarafından harcandığınızı hissetmemeniz mümkün mü? Ya da karakterin hayatta kalma arzusunu, sevdiklerini koruma arzusunu hissetmemeniz mümkün mü? Bence değil. Söylediklerimin yanlış anlaşılmaması için belirteyim, Aldous Huxley ile Suzanne Collins’i karşılaştırmak gibi bir saçmalığa girişmiyorum. Romanlarını da aynı şekilde. Söylemek istediğim, Açlık Oyunları’nda bile olabilen şeyin Cesur Yeni Dünya’da olmaması eksikliktir. Bir roman olarak maalesef bu büyük bir eksiktir benim gözümde.
Uzun lafın kısası Cesur Yeni Dünya okuduğum en iyi kitaplardan biri olamayacaktır. Yine de okuduğum en iyi distopya romanı olabilir (ilerde okuyacağım distopya romanlarına açık kapı bırakayım).  Üzerinde saatlerce konuşulabilecek bir kitaba dair sanırım en kısa şekilde böyle belirtebileceğim fikirlerimi. Dinlediyseniz teşekkürler :)
“Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.”
- Fernando Pessoa

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #37 : 28 Şubat 2016, 14:30:09 »

İşin acı kısmı yani sıkıntı içindeki sıkıntı(belki de Cesur Yeni Dünya adına golü kaydeden durum), bu distopyada okuduğumuz karakterlerin bizim okurken yaşadığımız buhranı yaşamaması.

Bütün olay bu değil mi zaten? Cesur Yeni Dünya tamamen bunun üzerine kurulmuş bir hikaye, ve onu müthiş bir eser yapan da bence bu. Sırf bu yüzden bile Huxley'nin daha iyi bir hikayeci olduğunu düşünüyorum. Distopya olarak kurulan dünyanın gerçekten kötü olup olmadığı ikilemi, insanların aslında orada yaşamaktan mutlu olması hikayenin ana unsuru ve karakterle tam anlamıyla bir bağ kuramıyor olmamızın da asıl sebebi zaten. Aslında bu durum kesinlikle daha korkunç. İnsanlar o buhranı yaşarsa bir gün sistemi bozacaklarına kesin gözüyle bakabiliriz, bu her zaman böyle olmuştur. Cesur Yeni Dünya'daki ise neredeyse kusursuz bir sistem. Mustapha Mond'un sizi azıcık bile şüpheye düşürmediğini, "acaba?" dedirtmediğini iddia edebilir misiniz?
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı Müstehzi

  • *
  • 38
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #38 : 29 Şubat 2016, 17:25:33 »
Kitap elimin altında olmadığından inceleyip kesin bir şey söyleyemiyorum ne yazık ki. Ancak dediğiniz gibi, kitabı okurken "Bu Mond'da var bir numara" dediğimi hatırlıyorum. Ancak bu cılız bir şüpheydi ve sonunda da tatmin gelmedi. Yani "Fikirlere kurşun işlemez uleyn!" deyip on kişiyi doğramadı Mond. Sanırım tatmin olmam için karakterin tamamen zirveye çıkması gerekiyor. Öte yandan Cesur Yeni Dünya'da böyle zirve yapan bir karakter yok. Hatta odaklanılmış tek bir karakter bile yok. Farklı bölümlerde farklı zihinlerle hikayeye dahil olabiliyoruz.

Cesur Yeni Dünya'nın gözümde müthiş bir eser olmamasının sebebi, beni kandıramamış olması. Daha detaylı açıklayacak olursam, bir Amerikan filmi izlediğimde Amerikan sempatizanı biri olmamama rağmen Amerikan askerlerinin bütün Afrika'yı biçip geçmesine göz yumabiliyorum, hatta baş kahramanımızın hayatta kalması hoşuma bile gidiyor. Ancak film bittikten sonra "Öff tamam ya Tanrı Amerika'yı korusun" tarzında bir bezginlik hissediyorum. Cesur Yeni Dünya'nın müthiş bir eser olması için de böyle yazılması gerekiyordu bence. Yani o karakterler gibi uyuşmuş bir şekilde hikayeye dahil olup kitabı elimizden bıraktıktan sonra afallayıp kendimize gelmemiz gerekirdi. Ben hikayeyi yaşamayı severim, en sıradan aksiyon filmlerinde bile bunu denerim. Beni "zevkler ve renkler" diye savuşturabilirsiniz, buna itiraz etmem. Yine de iyi roman anlayışım değişmeyecektir. Ben, karakter baltayı savurduğunda titreşimi kolumda hissetmek isterim. Umarım anlatabilmişimdir. Çünkü Cesur Yeni Dünya gibi bir romanın önemine ve yerine ettiğim tek bir laf yok. Benim için de her zaman değerli bir eser olacaktır ama o kadar.
“Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.”
- Fernando Pessoa

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #39 : 12 Kasım 2016, 16:35:54 »
Ben de Orwell'i daha çok sevdim fakat unutulmaması gereken bir şey, Cesur Yeni Dünya'nın (CYD) daha çok bir ABD distopyası, 1984'ün bir Türkiye distopyası olması. Yaşadığımız koşullar ve ülkemizin geçmişi düşünülünce, kaba baskı ve sansür konusu bize çok daha yakın geliyor. Özellikle yaşadığımız şu günlerde daha da çok.

CYD'nin buradaki farkı, açık bir baskı yerine, insanı asıl sorunlardan uzaklaştıran "yanıltmalara" sahip olması. Daha hafif bir distopya açıktan baskıcılara göre. Burası doğru. Ancak, yine de bir distopya ve güzel eleştiriler yapıyor. ABD (ve diğer 1. dünya ülkeleri) aracılığıyla kapitalizm ve onla el ele giden pek çok şeyin dünyaya yayılması, CYD'nin önemini de arttırıyor. Şu anki dünya durumuyla pek çok benzerlik var; insanların asıl önemli politik meseleler yerine, TV şovları, futbol, hangi ünlü ne yaptı gibi magazinsel saçmalıklara kafa yorması ve bunların sistemli bir şekilde oturmuş, teşvik ediliyor olması; dezenformasyon içinde gerçek haber değeri taşıyan yazıların boğulması ve özellikle bu durumun internet ile artmış olması; siyasi liderlerin ve şirketlerin insanları anlamsız bir tüketim çılgınlığına teşviği. Bütün bunlar, CYD'de geçen "Gerçek acı istiyorum," mantığıyla karşı çıkılmak istenen şeyin gerçekleştiğini gösteriyor. Kardashianlar, Kıvanç Tatlıtuğlar, Müge Anlılarla dolu, afyonlanmış bir dünyada yaşıyoruz.

Bu sebeplerden dolayı, CYD'ye, edebiyat dünyası tarafından değer verilmiştir ve hala da verilmektedir.

Benim kendi yorumuma göre, Vahşi'nin kabilesi üçüncü dünyaya, steril ortam da birinci dünyaya benzemektedir ve bu durum, Huxley'nin kendi dediği "Ben olsam, yine de steril olan tarafta yaşamayı tercih ederdim," lafını açıklayabiliyor. Ne kadar bu durumları eleştirsem de, ben de birinci dünyada yaşamayı burada yaşamaya kesinlikle tercih ederim.

CYD'de en çok gözüme çarpan eleştirilebilir nokta, işin biyolojik kısmı oldu. O zamanlar için güzel bir bilim kurgu sayılabilecekse de, şu an için bilimsel olarak yanlışlanabilir şeyler var. Daha az detaylı fakat uzun yıllar sonra bile bilimsel geçerliliğini koruyabilecek bir bilim kurgu yaratmış olsa, daha iyi olurdu.

Çevrimdışı floriandeckard

  • *
  • 18
  • Rom: 0
  • What can change the nature of a man?
    • Profili Görüntüle
    • Morte Torium
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #40 : 13 Kasım 2016, 01:27:42 »
1984 ile Cesur Yeni Dünya arasında seçim yapmakta ısrarcılığı doğru bulmuyorum. Eminim ki iki yazarın da romanlarına yedirdiği hususlardan biri bu tarz körü körüne taraf tutmaların, partizanlıkların yanlış olduğudur. İkisi de şahane roman.

1984 çok sert bir Stalin eleştirisi olmasının yanında kısmen yaşanmış bir distopya aslında. Zira Stalin Rusya'sında 1937 temizliği sonrası infaz edilen subaylar, montaj ile fotoğraf karelerinden çıkarıldı. Bunun üst aşaması gerçek bakanlığı. Örneklerden biridir.

Cesur Yeni Dünya ise globalleşen dünyanın yaşadığı distopya. Kısmen günümüzde yaşanıyor. İnsanlar düşünmesin diye yaratılan ana akımlar, dayatılan modalar ve tarzlar bunun güzel örnekleri. İlişkinin bile nasıl yaşanacağının dizayn edildiği ve bunu elde edenin mutlu olduğu bir dönemdeyiz. Yeni çıkan %1 fazla sütlü ama vanilya kremalı kahve ile fotoğraf atıp 30 beğeni alınca mutlu olunuyor. O gün bomba patlasa umurlarında değil. Globalleşme, aynı global ölçekte tepkisizlik ve umursamazlık yarattı ki Cesur Yeni Dünya da öyle başlıyor. İnsan üretimine kadar hatta eğitimde şartlandırmaya kadar ilk aşama bu(eldeki imkanlar).

İkisi de kısmen yaşanmış/yaşanmakta olan distopyalar. Günümüzde Kuzey Kore mesela. "Almanya'yı yenen takımımız dünya kupasını kazandı."

İki yazar da çok doğru tespitlerle yazmış lakin Cesur Yeni Dünya'nın distopyası daha korkunç. birinde baskı belli, kötülük ve otorite belli. Diğeri tamamen global melankoli sebebi, baştan aşağı umutsuzluk. Yapabileceğiniz bir şey yok çünkü. Sıfır. İsyan başlatayım bile diyemiyorsun, adam o gün isyana katılsa ertesi gün uyuşturucusunu alıp şartlandırılmış hobilerini yapacak. Bu yapmacık insan davranışlarının doğal ve olması gereken gibi yaşandığı korkunç bir dünya. Lovecraft seviyesinde bir paranoya yaşardık o dünyaya ışınlansak.
We shall rule!

Çevrimdışı arth

  • *
  • 2
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
« Yanıtla #41 : 28 Şubat 2017, 23:08:05 »
Kesinlikle dünyanın geleceğinin gittiği yönü net bir şekilde gösteren bir kitap.İçindeki yöntemler o kadar uygulanabilir ki insan acaba 50-60 sene sonra böyle mi olacağız ulan diyor.Ölmeden okuyun içiniz kararır ama günümüzde yapılmaya çalışanı da anlarsınız,ufkunuz genişler.