Kayıt Ol

Wisquas // Stephen Caine

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Wisquas // Stephen Caine
« Yanıtla #15 : 09 Mayıs 2012, 12:46:18 »
+1 RP
-50$


Penceresiz ve kalın demir kapısı olan hücresine girdiğinde kendini kötü hissetmeye başlamıştı bile Stephen. Bir parçası kurttu ve dışarıda açık arazide olup özgürce koşup avlanmak istiyordu.  Kapana kısılmış olmasının yanı sıra duvarlarda gördüğü derin pençe izleri de içindeki sıkıntıya pek iyi gelmiyordu. Dönüşmüş bir kurt adamın acılar içinde duvarları tırmaladığı ve yılmadan denediği odanın her yanındaki izlerden belli oluyordu. Neyse ki Stephen yalnız başınaydı ve dolunaya daha çok vardı. Kendi sinirlerine hakim olabildiği sürece bu zavallı kurtlarla aynı kaderi paylaşmayacaktı.

Bar sahibinin muhtemelen ölmüş olması, daha önce tatmadığı bir acıyla bir dövüşten çekilmek zorunda kalmış olması ve zar zor kazandığı paranın yüz dolarını Jordi'ye kaptırmış olması içinde derinden gelen bir sinir dalgası oluşturdu fakat bunu kolayca kontrol altına alabildi. Tek ve en iyi yapabileceği şeyi yapmaya karar verdi ve uykuya daldı.

Uyandığında ağır kapıların gıcırdayarak açıldığını hayal meyal duydu ve kapının arkasında kaslarındaki gerginliği yumuşatan Jordi'yi görünce rahatladı. Jordi elinde zengin bir kahvaltı tepsisi tutuyordu gülümseyerek Stephen'e uzattı.

'merak etme kahvaltı ücrete dahil.' dedi ve gülümsemesi kaybolurken ekledi. ' Dün gece sizinkilerden biri ölmüş. Birkaç blok ilerideki barın sahibi Roy adında yaşlı bir kurt adam. O adam tanıdığım en sıkı yaşlı adamlardandı. Kim bunu yaptı çok merak ediyorum.' düşünceli bir şekilde oturup Stephen'in iştahla yemek yemesini izledi.

Çevrimdışı Catrouble

  • **
  • 267
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Wisquas // Stephen Caine
« Yanıtla #16 : 14 Mayıs 2012, 01:42:34 »
'Merak etme kahvaltı ücrete dahil.' dedi ve gülümsemesi kaybolurken ekledi. ' Dün gece sizinkilerden biri ölmüş. Birkaç blok ilerideki barın sahibi Roy adında yaşlı bir kurt adam. O adam tanıdığım en sıkı yaşlı adamlardandı. Kim bunu yaptı çok merak ediyorum.' düşünceli bir şekilde oturup Stephen'in iştahla yemek yemesini izledi.

Jordi  ilginç bir adamdı, en ilginç özelliği ise sürekli olarak cümlelerini alakasız bir konuyla başlatıp sonuna yaklaştıkça bambaşka ve çok çarpıcı detaylar sunmasıydı. Gerçi ücretsiz bir zengin kahvaltı tabağı şüphesiz pekte alakasız sayılmazdı ama devamında vermiş olduğu bilgi Stephen üzerinde adeta şok etkisi yarattı.

Roy bir kurt adamdı. Bu durumda Stephen’ın düşündüğü ve kurguladığı bütün senaryo değişiyordu. Olayların kendisiyle hiç ilgisi olmadığını, sadece tesadüfen dahil olduğunu düşünmüştü ve bir yere kadar haklıydı da ancak eğer Roy bir kurt adam ise bu durumda bu garip çetenin gerçekten de sıra dışı canlılarla bir alıp veremediği olduğu konusundaki şüpheleri doğrulanmaya başlıyordu. Üstelik kurt adam Roy’a yardım etmeye çalışmış, başaramamıştı. Bu durumda adamlar onun kurt adam olduğunu bilmiyorlarsa bile öğreneceklerdi ve ait olduğu, sığınabileceği ve koordine olabileceği bir sürüsü dahi yoktu.

İstemsizce kahvaltısına başlarken içinde bulunduğu hücre dün geceye oranla çok daha lüks ve güvenli gelmeye başlamıştı. Bir gece daha hayatta kalabilmek için 50$, söz konusu hayat olunca paranın değeri ne kadarda az oluyordu. Yinede Stephen hiçbir zaman hayatına çok değer veren biri olmamıştı, aslına bakarsanız kaybedebileceği hiçbir şeyi yoktu.

Jordi'nin konuşmasından Roy’u tanıdığını düşündüğünü farketmişti ve bu durumu deşifre etmek hiç işine gelmiyordu dolayısıyla sanki Roy’u tanıyormuş ve sarsılmışçasına – aslında Roy’un kurt adam olduğunu öğrenmesinden dolayı fazlasıyla sarsılmıştı da - konuşmaya başladı.

“Roy’un ailesinin bu olay üzerine nerede toplandığını biliyor musun Jordi? O sürüye ait olmasam da ziyaret etmem gerektiğini düşünüyorum.”

Evet gerçekten de bunu düşünüyordu. Özellikle yapayalnız ve çaresizken Roy’un sürüsüyle irtibata geçmesi gerektiği konusunda hisleri onu yönlendiriyordu. Aslında herhangi bir kurt adam sürüsünün onu hoş karşılamayacağı konusunda kesin kanaata sahip olmasına rağmen Roy ona her zaman iyi davranmıştı. Belki de sürüsü benzer şekilde davranabilirdi. Bu konuda pek umudu olmasa da en azından onlardan sakınması ve önlem alması gereken kişiler hakkında bilgi alma umudu vardı. Sizden daha güçlü biriyle dövüşüyorsanız rakibinizi onun sizin tanıdığınızdan daha iyi tanımanız gerekir. Onların Stephen’ı ne kadar tanıdığı konusu tam bir belirsizlik olsa da Stephen’ın onlar hakkında hiçbir şey bilmediği acı bir gerçek olarak ortada duruyordu.

Jordi’den adresi aldıktan ve kahvaltısını bitirdikten sonra usulen ve ödemiş olduğu parasının hakkını almak amacıyla muayenesini tekrar gerçekleştirdi – kendini çok iyi hissediyordu ve aslında pek bir şeyinin olmadığına emindi ancak yine de parasını vermişti – ve aldığı adrese doğru yola çıktı.

LA’ın biraz dışında küçük sanayicilerin yer aldığı alanda bir depo olduğunu öğrenmişti. Savunmak için gayet iyi bir yerdi ve yalnız başına gitmek için fazlasıyla tehlikeli. Yine de bu riski alması gerekiyordu, en azından diğer kurt adamların onu öldürmeye niyetli olduklarını sanmıyordu. Öyle olsaydı kurt adamlar bunca zaman sabırla beklemezlerdi.

Jordi’nin dükkanından çıkıp bir taksiye binerek şoföre adresi söyledi. Henüz bir gece önce maç kazanmış ve parasını almış olmasına rağmen alışılagelmişin aksine hiç eğlenememiş ama parasını büyük bir hızla tüketmeye devam ediyordu. Depo’nun önüne geldiği zaman kapıda birkaç motorsiklet, üç adet pick-up, bir adet kasası olmayan tır ve sekiz adet araba saydı. Herkes kendi aracıyla ve tek başına gelmiş bile olsa alışılagelmişin dışında bir kalabalık olduğu açıktı. En iyi ihtimalle içeride 20 kişi olmalı diye hesapladı. Bir taziyeden çok bir intikam yada bir savunma toplantısı olma ihtimali yüksekti.

Stephen yine içgüdülerine güvenerek hareket etmiş ve buraya kadar gelmişti, belki de dün gecekine oranla çok daha büyük bir risk alıyordu. Yavaş ama kendine güvenen adımlarla deponun kapısına doğru ilerledi. Dün gece ki saldırıdan sonra kapıyı gözlediklerinden kesinlikle emindi dolayısıyla kendisini tanıtması gerekmeyecekti ve yavaş yürüyordu çünkü hiçbir agresif izlenim uyandırmadan sadece farkedilmek istiyordu.